Fenistil Krem Ne İşe Yarar?

fenistil-krem-ne-ise-yarar

Fenistil jel deride kendini gösteren hastalıkların ya da dış kaynaklı sorunların giderilmesinde farklı tedavi yöntemleri ile birlikte değerlendirilmektedir. Tedavi yöntemleri …

Devamını Okuyun

Thermo Sulidin Ne İşe Yarar?

thermo-sulidin-ne-ise-yarar

Eklemler çeşitli nedenler yüzünden sıkıntı oluşturabilmektedir. Eklem rahatsızlıkları; Ağır sporlardan, Kazalardan, Burkulmalardan ileri gelebilmektedir. Thermo Sulidin nedir neye yarar konusu …

Devamını Okuyun

Sekrol Şurup Ne İşe Yarar?

sekrol şurup ne i̇şe yarar?

İnsanlar farklı solunum yolu hastalıkları geçirebilmektedir. Özellikle;

  • Nezle
  • Grip
  • Soğuk algınlığı gibi hastalıklar direkt olarak solunum zorluğu yaşatmaktadır.

Kişilerin bu sıkıntıları öksürül belirtileri ile kendini gösterebilmektedir. Bahsedilen durumların ana nedenlerinden biri olarak ise balgam oluşumunun derecesinin artmasıdır. Üstelik hastalık sırasında kişilerin balgamlarını doğal yöntemler ile yeterince atabilmeleri pek mümkün olmamaktadır. Sekrol Şurup faydaları bu alanda kendini göstermektedir. Zira uzman önerileri çerçevesinde kullanılan şurup sayesinde balgam kolaylıkla atılmaktadır. Bu da bireylerin hem öksürüklerinin azalmasına hem de nefeslerini daha rahat almasına yardımcı olmaktadır.

Sekrol Şurup Ne İçin Kullanılır?

Araştırmalar Sekrol neye yarar konusu hakkında net bilgiler elde edilmesinde de etkilidir. Bu aşamaya geçilmeden önce şurup içerisinde yer alan maddelerin bilinmesinde fayda vardır. Çünkü elde edilen sonuçlar ana ve etlen maddeler sayesinde yakalanmaktadır. Şurubun ana maddesi olarak ambroksol verilmektedir. Yardımcı maddeler kategorisinde ise;

  • Sorbitol
  • Vişne esansı
  • Propil paraben
  • Metil paraben
  • Saf su
  • Sodyum nitrat sayılmaktadır.

Verilen etmen maddeleri sayesinde Sekrol Şurup hem ani şekilde ortaya çıkmış olan hem de uzun zamandan bu yana devam eden solunum yolu hastalıklarında değerlendirilmektedir. Şurubun ana bir tedavi yöntemi olmadığının altı çizilmektedir. Fakat solunum yolunda kendini gösteren hastalıklardaki balgam söktürme aşamasında bu şuruptan destek temin edilmektedir.

Sekrol Şurup Bebeklerde Kullanılır Mı?

Balgam oluşumuna neden olan solunum yolu hastalıklar gerek bebeklerde gerek çocuklarda ve yetişkinlerde kendini gösterebilmektedir. Ancak Sekrol kullanım bakımından her yaş grubu için uygun olsa da belli doz ayarlamalarının yapılması gerekmektedir. Sekrol bebeklerde kullanım açısından günde iki kez değerlendirmeye girmektedir. Günde iki kez kullanılması önerilen şurupta ölçü değerleri olarak ise ½ verilmektedir. Daha çok ya da az kullanım ancak uzmanların tavsiye etmesi halinde gündeme getirilmelidir. Aksinin olduğu durumlarda prospektüslere göre hareket edilmesi lazımdır.

Sekrol Şurup Nasıl Kullanılır?

Sekrol Şurup kullanımı bakımından pek çok farklı başlık bulundurmaktadır. Şurubun yetişkinlerde tedaviye başlanan ilk iki ya da üç günde 3 defa bir ölçek olmak üzere alınması önerilmektedir. Sonraki zamanlarda ise günde iki kez olmak üzere birer ölçek alınması gerekecektir. Tedavi ise ek bir şey önerilmemesi halinde on güne kadar devam edebilmektedir. Kullanımın çocuklar açısından;

  • 0 – 2 yaş için günde iki kez ¼ ölçek
  • 2 – 5 yaş için günde üç kez ¼ ölçek
  • 5 – 12 yaş için günde iki ya da üç kez ½ ölçek olacak şekilde ayarlanması gerekmektedir.

Bahsedilen ayarlamalardan da tedavinin ne kadar devam edeceğinden de doktorlar sorumludur. Bu neden yüzünden kullanım öncesinde muayene olunması ve uzmanlar tarafından verilecek olan talimatların oldukça iyi bir şekilde dinlenmesi gerekmektedir. Sekrol Şurup nasıl kullanılır konusunda hata yapılması yüzünden istenen iyileşme sürecinin elde edilememesi ve hastalıkların daha ağır şekilde atlatılması gündeme gelmektedir.

Sekrol Şurup Yan Etkileri Nedir?

Kişilerin Sekrol Şurup yan etkileri bakımından benzerlerini görmeleri şart değildir. Ancak ilk olarak ağır olan yan etkilerden bahsedilmesi gerekmektedir. İlk grupta açıklanacak olan yan etkilerden herhangi birinin görülmesi halinde şurup kullanımı anında bırakılmalı ve zaman kaybetmeden bir acile gidilmelidir. Bahsi geçen yan etkiler ise;

  • Nefes alma güçlüğü,
  • Ciltte döküntü oluşması,
  • Yüzün şişmesi,
  • Mukozalarda değişim meydana gelmesi şeklindedir.

Pek sık rastlanmamasına karşın kullanıma ara verilmesini gerektirmeyen yan etkiler arasında ise;

  • Karın ağrısı
  • İshal
  • Kusma
  • Bulantı yer almaktadır.

İkinci grupta bulunan yan etkiler de yerine göre ciddidir. Bu neden yüzünden kullanıma ara verilmesi gerekmese bile bir eczacıdan ya da doktordan fikir alınması tavsiye edilmektedir.

Sekrol Şurup Fiyat

İlaç ve şuruplarda alt ve üst fiyat uygulamaları değerlendirilmektedir. Uygulamalarda rakamsal değişimler ise senelik olarak yapılmaktadır. Sekrol Şurup fiyatı 2021 içerisinde aldığı zamlardan sonra en yüksek 22,52 TL’ye denk gelmektedir. Ortalama rakamlar 22,18 TL olarak açıklanırken en düşük fiyatın 20,12 TL olduğunun altı çizilmektedir. Bu tür ilaçlar reçeteli olarak satılmaktadır. Sigortası olanların ise reçeteli olan ilaçların büyük kısmına para ödemeleri gerekmemektedir. Bu sayede tedavi masrafları devlet tarafından karşılanmış olmaktadır. Sigortası olmayanlar için ise Sekrol Şurup yüksek fiyatlı ilaçlar kategorisinde bulunmamaktadır.

Saç Dökülmesini Önleyen Şampuan Önerileri

sac dokulmesini onleyen sampuan

Saç Dökülmesinin Sebebi Nedir?

Saç dökülmesi birçok sebebe bağlı olarak gelişebilir. Özellikle hamilelik sonrası, mevsimsel geçişler, stres, yetersiz beslenme, genetik yatkınlık, deri hastalıkları ve saça zarar veren kimyasal maddeler gibi etkileyici faktörler ile saç dökülme sürecimiz başlar ve dökülen saç sayısı artar. Günde 100-150 adet kadar dökülme normaldir. Ancak bu dökülme uzun süreliyse ve açıklıklara sebep olduysa mutlaka önemsenmeli ve altında yatan esas sebep bulunmalıdır. Saç dökülmesi bireyi mutsuzluğa iten, özgüven kaybı yaşatan ve kendini kötü hissettiren bir durumdur. Bu sebeple kişi durumu fark eder etmez çözüm yollarına başvurur. Karşısına ise saç dökülmesini önleyen şampuan adı altında bir sürü ürün çıkar.

Saç Dökülmesi İçin Ne Tür Ürünler Kullanılmalı?

Saçın ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineraller; Demir, biotin, B vitaminleri, B12, Çinko, D vitamini, Omega 3’tür. Dolayısıyla dökülme problemleri için ürün ararken içeriğinde bu vitamin ve minerallerin varlığı sorgulanmalıdır. SLS, SLES, paraben ve silikon ise saç dökülmesini önleyen şampuan seçeneklerinde asla bulunmaması gerekenlerdir. Saçımız çok hassas ve değerlidir. Güzel gözükmeye çalışırken içeriğinde ne olduğu bilinmeyen ürünler kullanılıp riske atmak çok yanlıştır. Uzmanlar tarafından onaylanmış ve etkisi kanıtlanmış ürünleriyle Bioblas her an yanımızda ve her zaman en sağlıklı yöntem olmuştur. Saç dökülmesi için çözüm ortağı ürünlerini birlikte inceleyelim

Bioblas Saç Dökülmesine Yardımcı Ürünler

Sarımsaklı Şampuan: Bitkisel şampuanlar düşünüldüğünde ilk tercihlerden bir tanesi sarımsaklı şampuandır. Sarımsağın içerisinde bulunan mineral ve vitaminler, saç sağlığı açısından büyük önem taşır ve saça oldukça yararlı etkileri vardır. Sarımsağın doğal içeriği korunarak özenle üretilen Bioblas Sarımsak Şampuan, içeriği sayesinde saç dökülmesini engeller, saçın dayanıklılığını artırarak saça canlılık, ışıltı ve parlaklık kazandırır.

Bioblas Artan yağı Şampuanı: %100 Argan Yağı içerir ve saçı derinlemesine besler.

Bioblas’ın geliştirdiği B19, klinik olarak test edilerek saç dökülmesine karşı etkili olduğu gözlenmiştir.

PH değerinin tüm saç derileri ile uyumlu olduğu dermatolojik açıdan kontrol edilmiştir.

Elidel Krem Ne İşe Yarar?

elidel krem ne ise yarar

Deride meydana gelen;

  • Kızarıklık
  • Kabarma
  • İltihap
  • Egzama gibi hastalıkların tedavisinde merhemler kullanılmaktadır.

Krem ya da merhemler farklı tedavileri destekleyici olarak da değerlendirilebilmektedir. Burada uzmanların muayenelerinden sonra verecekleri önerilere göre hareket etmek kıstas olarak kendini göstermektedir. Elidel Krem bu manada özellikle iltihapların giderilmesinde sıklıkla tercih edilmektedir. Tabi kullanım sıklığı da ne şekilde kullanılması gerektiği de hastalığın durumuna ya da hastaların durumuna göre değişmektedir. Zaten verilen nedenler kapsamında bu tür merhemlerin uzman ya da eczacı önerisi haricinde kullanımı tavsiye edilmemektedir.

Elidel Krem Nedir?

Elidel Krem neye yarar konusunda iltihapların tedavisi ilk sıradaki yerini almaktadır. Bu tür kremlerin kullanımından önce hastalıkların ilerleme durumuna bakılmaktadır. Bahsedilen merhem;

  • İki yaşın üzerindeki,
  • Bulguları ilerlememiş olan hastalarda daha çok tercih edilmektedir.

Egzama ilerleyen zamanlarda ciddi rahatsızlıklara, kaşıntılara, iltihaplara ya da yanmalara neden olabilmektedir. Uzman tavsiyesi ile temin edilen bu merhem sayesinde hastalığın alevlenme dönemi rahat bir şekilde geçirilebilmektedir. Tabi bunun için kullanım miktarı ve sıklığına dikkat edilmesi gerekmektedir. Uzmanların önerdiği şekilde kullanılmaması halinde istenen neticelerin alınması pek mümkün olmamaktadır.

Elidel Krem Neye Yarar?

Hastalar açısından Elidel Krem faydaları egzamanın ateşini alması şeklinde değerlendirilebilmektedir. Bu rahatsızlığa sahip olanlar erken müdahale edilmediği durumlarda çok sıkıntılı zamanlar geçirebilmektedir. Merhemin kullanılması egzama sorununun alevli olan zamanını minimuma indirmektedir. Aynı zamanda iltihapların tedavisinde de Elidel Krem desteği alınabilmektedir. Merhem egzamanın ilerlemesini durdurması ile de ismini duyurmuştur. Düzenli kullanımlarda kızarıklıkların;

  • Alevlenmesinin,
  • İltihap oranlarının artmasının,
  • Kaşıntı miktarının yükselmesinin,
  • Kabarmalar oluşmasının önüne geçilmiş olunmaktadır.

Kullanım herkeste aynı neticeleri verecek diye bir kaidenin bulunmadığı da akıllardan çıkarılmamalıdır. Kişiler uzmanlar tarafından önerilen şekilde ve sıklıkta kullanmalarına karşın rahatsızlıklarında bir gerileme görmemeleri halinde yeniden doktora görünmek zorundadır. Bu sayede tedavinin değiştirilmesi, Elidel Krem kullanım sıklığında güncellemeler yapılması gibi yeni adımlar atılarak hastalıkların tedavisinde etkin yöntemler değerlendirilmiş olunacaktır.

Elidel Krem Nasıl Kullanılır?

Merhemlerin kullanımından sonuç alınabilmesi için uzmanların veyahut eczacıların verdikleri önerilere harfiyen uymak gerekmektedir. Diğer türlü istenen neticeler alınamayacaktır. Elidel Krem nasıl kullanılır hakkında da buna benzer öneriler verilmektedir. Krem kullanımından önce;

  • Sorunlu bölge temizlenmeli ve kurulanmalı,
  • Hastalıklı kısma ince bir tabaka halinde sürülmeli,
  • Nazik hareket edilmeye özen gösterilmelidir.

Egzama hemen her bölgede kendini gösterebilen deri hastalıklarından biridir. Kremin sadece egzama olan kısımlara uygulanması en önemli noktalardan biridir. Uygulamalardan kısa süre sonra egzama semptomlarının gitmesi beklenmektedir. Herhangi bir iyileşme emaresi görmeyenlerin muhakkak yeniden doktora görünmesi önerilmektedir. Kullanım önerilerinde uygulamanın;

  • Sabah
  • Akşam birer kez yapılması yeterli görülmektedir.

Elidel kullanımı hakkında uzmanlar farklı öneriler de getirebilmektedir. Böyle öneriler ile karşılaşanların uzmanların verdiği kullanım şekline göre hareket etmeleri gerekmektedir.

Elidel Krem Hamilelik

Hamilelik kadınlar için bambaşka bir deneyim olarak nitelendirilmektedir. Hamilelik döneminde kadınların salgıladığı hormonlarda da değişimler meydana gelmektedir. Bundan ötürü kadınlar hamile iken hem kendi hem de bebeklerinin sağlığı için her ilacı ve merhemi kullanamamaktadır. Elidel hamilelik konusunda dikkat edilmesi gereken merhemlerdendir. Hamilelerin kullanım öncesinde muhakkak doktorlarına danışmak zorundadır.

Kadınların bir kısmı krem kullanımına başladıktan sonra hamile olduklarını fark etmektedir. Böyle durumlarla karşı karşıya kalınması halinde kullanıma ara verilmelidir. Bir uzmana danıştıktan sonra onun vereceği önerilere göre kullanım gerçekleştirilmelidir. Aynı durum emziren anneler için de geçerlidir.

Elidel Krem Yan Etkileri Nelerdir?

İlaçlarda olduğu gibi merhemlerde de belli yan etkiler kendini gösterebilmektedir. Elidel Krem yan etkileri bakımından diğerlerine göre daha iyi bir konumdadır. Çünkü sayılacak olan yan etkiler herkeste kendini göstermemektedir. Hatta nadir olarak görüldüğünden bahsedilmesi bile mümkündür Kremin kullanımından sonra yan etkiler başlığında deride;

  • Kızarıklık
  • Döküntü
  • Şişlik
  • Alerjik belirtiler sayılmaktadır.

Belirtiler kapsamında en ciddilerden biri nefes alma güçlüğü yaşanmasıdır. Hırıltı da bu bağlamda değerlendirilmektedir. Fakat daha önce de altı çizildiği üzere bu tür belirtilere çok nadir rast gelinmektedir. Yine de belirtilerin bir ya da birkaçını kendinde görenlerin merhem kullanımını bırakmaları tavsiye edilmektedir. Sonrasında uzmanlarla yeniden görüşme yapılarak yeni bir tedavi yöntemine geçiş yapılmasında fayda bulunmaktadır.

FUE Saç Ekimi Nedir? Nasıl Yapılır?

fue sac ekimi

Saç ekimi operasyonlarında kullanılan yöntemler arasında ön plana çıkan FUE saç ekimi, İstanbul’da faaliyet gösteren merkezlerde de sıkça uygulanıyor. Özel teknolojiler kullanılarak gerçekleştirilen bu işlemde hastaların kısa sürede iyileşmesi, istediği doğal görünümle saçlara ulaşabilmesi sağlanıyor.

Cerrahi hassasiyette uygulanması gereken FUE saç ekiminde, başarılı sonuç almanın yolu tecrübeli bir klinikle çalışmaktan geçiyor. Mutlaka steril ameliyathane ortamında yapılması gereken bu işlemlerde operatörün tecrübesi çok önemli.

FUE saç ekimi ile hastaların çok kısa sürede günlük yaşantısına dönmesi sağlanabiliyor. Kullanılan özel ekipmanlar sayesinde operasyon sadece bir gün içinde tamamlanarak hastaların yaşantısını sürdürebilmesine olanak sağlanıyor. FUE saç ekimi operasyonu sonrasında, iyileşme süreci de oldukça hızlı gerçekleşiyor.

FUE Saç Ekimi Nasıl Yapılır?

fue sac ekimi
fue sac ekimi

Açılımı Foliküler Ünite Ekstraksiyonu olan FUE saç ekimi yöntemi, modern saç ekimi teknikleri arasında DHI yöntemi ile birlikte ön plana çıkıyor. Mikro boyutlardaki, özel kalemler ile saç köklerinin alınıp istenen alana yerleştirildiği bu yöntemde oldukça hassas bir süreç gerçekleştiriliyor.

Vücudun herhangi bir alanına, kaş, bıyık, sakal gibi bölgelere de ekim yapılabilmesine olana veren FUE yönteminde kişinin saç tipine ve kök kalınlığına uygun cihazlar belirleniyor. Her biri milimetrik hassasiyete sahip bu cihazlar sayesinde, doğal görünümlü saçların elde edilebilmesi mümkün oluyor.

FUE saç ekimi sırasında, saçların çıkış yönüne dikkate alarak ekim yapılması fazlasıyla önemli. Operatörün tecrübesinin büyük rol oynadığı bu noktada, saçların doğal görünümde uzayabilmesi için mutlaka profesyonel kliniklerle çalışmak gerekiyor.

FUE Saç Ekimi Yaptırılacak Merkezi Doğru Belirleyin

Lale Saç Ekimi Merkezi, https://www.lalesacekimi.com/fue-sac-ekimi/  13 yıllık tecrübesi ile dünyanın her yerinden hastalara hayal ettikleri saçlara kavuşabilme imkanı sunuyor. FUE saç ekimi de dahil olmak üzere son teknoloji yöntemlerin kullanıldığı klinikte, steril ameliyathane ortamında operasyonlar gerçekleştiriliyor. Yapılan tüm çalışmalarda, profesyonel bir ekiple sürdürülen süreç, konsültasyondan iyileşme aşamasına kadar büyük bir özenle devam ettiriliyor. Lale Keskin’in yönetimindeki klinik, tecrübeli kadrosu ile FUE ve DHI gibi yöntemler başta olmak üzere, son teknoloji ekipmanlarla saç ekimi yapıyor. +90 542 203 35 38 numaralı telefondan ulaşabileceğiniz Lale Saç Ekimi Merkezi, yüksek müşteri memnuniyet ile hizmet vermeye devam ediyor.

B6 Vitamini Ne İşe Yarar?

b6 vitamini ne ise yarar

Sağlıklı beslenme rutinleri insanların hem içinde bulundukları anları hem de geleceklerini kurtarmaktadır. Zira yapılan araştırmalara göre dengeli ve sağlıklı beslenenler;

  • Daha az hastalanmakta,
  • Daha uzun yaşamakta,
  • Hastalıkları büyük oranda hafif atlatmaktadır.

Sağlıklı beslenme belli vitamin ve mineralleri gerek besinlerden gerekse takviye olarak temin etmek manasına da gelmektedir. B6 vitamini bu alanda en önemli vitaminlerden biridir. Suda çözünebilen B6 vitamini insan bedeninde farklı görevleri ifa etmektedir.

B6 Vitamini Neye Yarar?

B6 vitamini ne işe yarar merak edenler için ilk olarak vitaminin içeriklerinden bahsedilmektedir. Bu vitamin genel manada protein metabolizmasında koenzim olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda tıbbi açıklamalarında görüldüğü üzere nörotransmitterlerin sentezinde de oldukça önemli bir role sahip olduğunun altı çizilmektedir.

İçinde bulunduğumuz dönemde bağışıklık sisteminin kuvvetli olması hemen her dönemden daha büyük önem arz etmeye başlamıştır. B6 vitamini bu anlamda da oldukça önemli etkilere sahiptir. Zira bahsedilen vitaminin düzenli olarak alınması halinde bağışıklık sistemini güçlendirici bir etkisi olduğundan bahsedilmektedir. İnsanlar genetik nedenler yüzünden ya da beslenmeleri ve yaşam tarzları yüzünden kan seviyelerinde azalmalar görebilmektedir. B6 vitamini kan seviyesinde azalma olanların düzenli olarak almaları önerilen vitaminlerdendir. Çünkü bu vitaminde kan değerlerini dengeleme özelliği de bulunmaktadır.

B6 Vitamini Faydaları

Vitaminlerin içerikleri ve ne şekilde temin edildiklerine göre yarar sağlama alanları değişim gösterebilmektedir. Pek bilinmemesine karşın B6 vitaminin faydaları oldukça fazladır. Uzmanlar tarafından da onaylanan faydalar arasında;

  • Bağışıklık sistemini güçlendirmesi,
  • Hastalıklara karşı koruma oluşturması,
  • Yorgunluk hissini azaltması,
  • Daha zinde hissedilmesini sağlaması,
  • Hücrelerin çoğalmasına katkı yapması,
  • 60’tan fazla enzimin çalışmasına katkıda bulunması sayılabilmektedir.

Uykusuzluk sorunu çekenlerin bu sorunu tedavi etmek için kan değerlerine baktırmaları önerilmektedir. B6 vitamini eksik olan kişilerin uykusuzluk çektiği bir gerçektir. Bu nedene bağlı olarak B6 vitamini faydası kapsamında bazı uykusuzluk türlerini ortadan kaldırdığı sayılabilmektedir. B6 vitamininin kaslardaki kasılma ve kramp benzeri tekrarlayan sorunların tedavisinde de etkili olduğundan bahsedilmektedir.

B6 Vitamini Hangi Meyvelerde Var?

Meyveler, baklagiller ya da sebzeler pek çok vitamini içerisinde bulundurmaktadır. Ancak vitaminlerden elde edilecek olan faydadan istifade edilebilmesi için bedene belli aralıklar ile alınmaları gerekmektedir. Bu neden yüzünden B6 vitamini olan yiyecekler kişilerin beslenme rutinlerine eklenmek zorundadır. Meyveler kapsamında değerlendirme yapıldığında B6 vitamini en çok;

  • Muz
  • Avokado içerisinde yer almaktadır.

B6 vitamini bulunduran sebzeler;

  • Tatlı patates
  • Ispanak
  • Bezelye
  • Havuç
  • Karnabahar şeklinde sıralanmaktadır.

Süt ve süt ürünleri B6 vitamini nelerde var sorusuna yanıt olarak verilmektedir. Yumurtanın da B6 vitamini bakımından değerli olduğundan bahsedilmektedir. Aynı şekilde kabuklu kuruyemişleri tüketenler de bu vitamini doğal yöntemler aracılığı ile vücutlarına almış olmaktadır.

B6 Vitamini Nelere İyi Gelir?

Vitaminlerin içerikleri bazı hastalıklarda tedavi olarak kullanılmalarında da etkili olmaktadır. Fakat destekleyici olma özellikleri de olduğu için tam manası ile ilaç olarak değerlendirmeleri önerilmemektedir. Vitamin kullanımından önce uzmanlara danışılmasının gerekmesi de benzer nedenler üzerinden açıklanmaktadır. B6 vitamini kullanım alanları ya da iyi geldiği bilinen hastalık türleri olarak;

  • Depresyon
  • Otizm
  • Diyabet
  • Çeşitli kalp ve damar hastalıkları
  • Astım sayılabilmektedir.

Yukarıda maddeler halinde verilen rahatsızlıkların tamamı ciddi sağlık sorunları olarak görülmektedir. Bu neden yüzünden bahsedilen sağlık sorunlarına sahip olanların bilinçsiz şekilde vitamin desteği almaları uygun olmayacaktır. Beslenme haricinde B6 vitamini alımı öncesinde muhakkak uzmanların fikri temin edilmelidir. Uzmanlar vitamin desteklerine göre belli ilaçların kullanımını teşvik edip belli ilaçların kullanımına ara verilmesini isteyebilmektedir.

B6 Vitamini Eksikliği Belirtileri

Vitamin eksiklikleri hangi vitaminin eksik olduğuna göre farklı belirtiler üzerinden kendini göstermektedir. B6 vitamin eksikliği belirtileri de bu minvalde oldukça çeşitli olmalarıyla tanınmaktadır. Vitaminin eksikliği halinde;

  • Zihinsel yorgunluk hissi,
  • Uykusuzluk,
  • Kas kaybı yaşanması,
  • Unutkanlık derecesinin yükselmesi,
  • Deride kızarıklık oluşması,
  • Kaşıntı başlaması,
  • Kansızlık gibi semptomlar görülebilmektedir.

Sayılan semptomlar doğrudan B6 vitamini eksikliği manasına gelmemektedir. Farklı hastalıklar ya da psikolojik durumlar yüzünden de benzer belirtiler kendini gösterebilmektedir. Bundan kaynaklı olarak kesin tanı için öncelikle bir uzmana muayene olunmalıdır. Uzmanlar kan tahlili başta olmak üzere farklı testler gerçekleştirerek kesin olarak tanı koyabilmektedir.B6 Vitamini Ne İşe Yarar?

Spermin Cilde Faydaları

spermin cilde faydalari

İnsan vücudu hakkında her geçen gün farklı bir şey keşfedilmektedir. Spermin faydaları da bunlardan biridir. Sperm üzerine;

  • İçeriğinin ne olduğu,
  • Ne sıklıkla yenilendiği,
  • Kalitesi,
  • Nasıl artırılabileceği gibi alanlarda farklı araştırmalar yapılmaktadır.

Sperm düz manada döllenmenin sağlanması için kullanılmaktadır. Ancak içerik bazlı değerlendirmelerden sonra elde edilen verilen spermin cilt üzerinde de çok ciddi faydalarının olduğunu göstermektedir. Peki nedir bu faydalar?

Spermin Bilinmeyen Faydaları

Spermin cilde olan faydaları araştırıldığında;

  • İnce kırışıklıkları giderme,
  • Genç görünüm sağlama gibi konular başı çekmektedir.

Bahsedilen faydalar pek çok uzman tarafından kabul edilmiş olmasına karşın halen konu üzerinde tartışmaların devam ettiği de bilinmelidir. Ancak faydaların temin edilebilmesi açısından açıklanacak başlıklar üzerinde önemle durulması gerektiği de unutulmamalıdır. Öncelikle sperm hücrelerinin yaşam süresi çok uzun değildir. Bu neden yüzünden cilde olan faydalarının temin edilebilmesi için taze olanlarının kullanılması gerekmektedir. Bu da herkes açısından mümkün olmadığından ötürü sperm ile sağlanan masajlar çok yaygın değildir.

Araştırmalar spermin cilde faydaları nelerdir konusu hakkında düzenli kullanım konusunu da gündeme getirmektedir. Buna göre taze olan spermin sorunlu olan bölgelere belli masaj taktikleri ile uygulanması gerekmektedir. Ülkemizde bu tür işlemleri profesyonel olarak gerçekleştiren merkezlere rastlamak henüz mümkün değildir. Buna karşın bazı ülkelerde masaj merkezlerinde taze sperm temin edilerek uygulama sağlama garantisi bulunmaktadır.

Spermin Faydaları Nelerdir?

Cilt bazında düşünüldüğünde sperm faydaları açıklanmıştır. Ancak sperm sadece cilt üzerinde etkilerini göstermemektedir. Cinsel birliktelik sırasında spermin kadınlara psikolojik olarak fayda sağladığı da kanıtlanmış olan gerçeklerden biridir. Kadınlar sperm ile;

  • Kendilerini daha iyi hissetmek,
  • Depresyondan uzaklaşmak,
  • Partnerine bağlanmak gibi artıları elde edebilmektedir.

Tabi psikolojik olarak sağlanan bu tür artılar için erkeklerin kadınların içine boşalması gerekmektedir. Diğer türlü sağlanan birliktelik bir tür tatmin aracı olmaktan ileri gitmeyecektir. Uzmanların spermin cilde olan faydaları konusunda olduğu gibi burada da farklı görüşler bulunduğu bilinmektedir. Ancak sizler için en çok kabul gören verileri toplayarak kafa karışıklığını olabildiğince gidermeye çalıştığımızdan bahsetmek isteriz.

Sperm Neden Meydana Gelir?

Sperm nasıl oluşur konusu da spermin faydalarının açıklanmasında önemli bir role sahiptir. Zira açıklanan faydalar ile spermin içeriği arasında yakından bir ilişki olduğu bilinmektedir. Sperm erkeklerin üreme organları tarafından üretilmektedir. Üretimlerinde;

  • Seminifer tüpler,
  • Testosteron
  • Germ hücreleri gibi önemli isimler sayılmaktadır.

Erkek cinsiyet hormonu olarak da tanımlanan testosteron bahsedilen tüpler aracılığı ile belli aşamalardan da geçerek sperm haline gelmektedir. Sperm hücreleri üzerinde yapılan incelemeler içeriklerinde germ olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Sperm üzerindeki incelemeler içeriklerinde;

  • Potasyum,
  • Fosfor,
  • C vitamini,
  • B12 vitamini,
  • Farklı mineral türlerini bulundurduklarını da ortaya koymaktadır.

Bahsedilen içerikler sayesinde sperm cilde faydaları bakımından pek çok ürünün önünde yer alabilmektedir.

Sperm Artırmak İçin Ne Yapmalı?

Sağlıklı hemen her erkek belli oranda sperm üretmektedir. Ancak yapılan incelemelere göre her erkeğin sağlıklı sperm oranı birbirinden farklıdır. Bu durumda genetik nedenler etkili olmaktadır. Ancak beslenme ve spor gibi konular işin içine katıldığında da etki oranlarının ciddi boyutlara ulaştığından bahsedilebilmektedir. Erkekler sperm arttırmak için;

  • Düzenli spor yapmak,
  • Sağlıklı beslenmek ana önerilerine dikkat etmelidir.

Düzenli spor yapan erkeklerin cinsel yaşamlarında diğerlerine göre daha başarılı olduğu bilinmektedir. Spor ile birlikte;

  • Muz,
  • Bitter çikolata,
  • Ispanak,
  • Keçiboynuzu benzerinde ürünleri tüketmek de sperm miktarını artıracaktır.

Tabi bu alanda tüketimlerin abartılmaması gerekmektedir. Bazı durumlarda sperm sayısı belli hastalıklar yüzünden azdır. Bundan ötürü sperm sayısının değerlendirilmesinin ve tedavisinin bir uzman tarafından yapılması gerekebilmektedir.

Erkek Sperm Kaç Günde Yenilenir?

Sperm gerçekleri faydasının alınabilmesi için de konunun anlaşılabilmesi için de önem arz etmektedir. Öncelikle sperm yenilenme süreci her erkekte aynı değildir. Bahsedilen durumda erkeklerin;

  • Yaşları,
  • Kiloları,
  • Fiziksel durumları,
  • Genetik etmenleri etkili olmaktadır.

Normal şartlar altında bir spermin olgunlaşması için iki ya da üç ay gerekebilmektedir. Verilen rakamlar ortalama zaman dilimlerinden oluşmaktadır. Spermin canlı kalma süresi ise ancak kadın vücudunda maksimumlara ulaşmaktadır. Bir sperm kadın vücudunda üç günden yedi güne kadar canlı kalabilmektedir. Bu da döllenme zamanının anında gerçekleşmesinin bir şart olmadığının en iyi kanıtı olarak verilmektedir.

Açlık Otu Ne İşe Yarar?

aclik otu ne ise yarar

Bitki çaylarının tüketim oranları son yıllarda eskiye nazaran daha yüksektir. Bu duruma farklı nedenler saymak mümkündür. Ancak artık genel manada insanlar;

  • Doğal beslenmeye,
  • Bitkisel ürünlerin faydalarını anlamaya,
  • Katkısız ürünler kullanmaya özen göstermeye başlamışlardır.

Bahsedilen nedenler yüzünden daha öncesinde popüler olmayan ya da ismi duyulmayan bitkiler de sıklıkla kullanılır hale gelmiştir. Açlık otu da bunlardan biri olarak tanımlanmaktadır. İsmini ilk kez duyanlardansanız açlık otunun ne olduğunu ne işe yaradığını, nasıl kullanılması gerektiğini, yararlarını ve zararlarını içeriklerimizden öğrenebilirsiniz.

Açlık Otu Nedir?

Açlık otu, kökeni incelendiğinde Afrikalı olduğu ortaya çıkan bitkilerden biridir. Bu ot ülkemizde;

  • Erkek sinameki
  • Deve gözü otu benzerinde isimler üzerinden de tanınmaktadır.

Açlık otu ne demek ya da ne işe yarar için ise öncelikle farklı şekillerde yanıt verilmesi mümkündür. Bu ot ülkemizdeki popülerliğini son birkaç yılda kazanmış olmasına karşın tarihi oldukça eskilere dayanmaktadır. Araştırmalar otun onlarca yıldan bu yana doğal müshil olarak kullanıldığını göstermektedir.

Açlık Otu Ne İşe Yarar?

Açlık otu hakkında pek çok haber ve bilgi temin etmek mümkündür. Bunun öncesinde insanların açlık otu nereden alınır konusunu bilmeleri gerekmektedir. Bu tür otlar artık hemen her yerde insanların karşısına çıkmaktadır. Ancak bahsedilecek olan faydaların temin edilebilmesi için en doğal olanlarının kullanılması gerekmektedir. Bu neden yüzünden alımların imkân var ise güvenilir aktarlardan gerçekleştirilmesi önerilmektedir. Çevresinde aktar olmayanlar için ise internet satışlarının kontrol edilmesi önerilmektedir. Çünkü belli aktarlar ürünlerini internetten de satabilmektedir.

Açlık otunun ne işe yaradığı konusunda ise farklı açıklamalar bulunmaktadır. Fakat bu ot genel manada bağırsak hareketlerinin düzenlenmesi kapsamında kullanılmaktadır. Ülkemizde gerek beslenmeye bağlı olarak gerekse genetik nedenlere bağlı olarak kabızlık sorunu çekenlerin sayısı oldukça yüksektir. Bahsedilen sorunları yaşayanlar en doğal olan açlık otlarını açıklanacak usuller üzerinden tükettiklerinde sorunlarından kurtulabilmektedir.

Açlık Otu Faydaları Nelerdir?

Kökeni Afrika olmasına karşın ülkemizden de erişim sağlanabilen açlık otu faydaları bir hayli fazladır. Düzenli kullanım çerçevesinde kendini gösterecek olan faydalar arasında;

  • Kabızlık sorununa çözüm sunması,
  • Hazımsızlığı gidermesi,
  • Gaz sancılarına iyi gelmesi,
  • Yağ yakım sürecini hızlandırması sayılabilmektedir.

Açlık otu son zamanlarda pek çok diyetisyen tarafından da önerilmeye başlanmıştır. Diyetisyenler de danışanlarının sayılan faydalardan istifade etmesini istemektedir. Üstelik bu otun düzenli olarak tüketilmesi halinde metabolizmayı hızlandırdığı da gözlemlenmektedir. Metabolizmanın hızlanması demek gıdaların daha çabuk işlenmesi ve vücutta yağ haline gelmesinin önüne geçilmesi demektir. Bu otun bağırsaklarda iyileştirici bir etkisi olduğundan da bahsedilmektedir. Kabızlık sorunu olanlar birbirinden farklı yöntemler deneyerek bağırsak floralarının bozulmasına neden olabilmektedir. Açlık otu faydası ise bozulan floranın eski haline gelmesine destek olması şeklinde açıklanmaktadır.

Açlık Otu Ne Zaman İçilmeli?

Açlık otu nasıl kullanılır konusuna genellikle çay halinde olarak yanıtlar verilmektedir. Fakat bu otun şeklinden ötürü kahvelere eklenmesi ve kahvelerin tatlandırılması da mümkündür. Tüketimin en basit ve kolay yöntemi ise çay olarak içilmesidir. Uzmanlar her gece yatmadan önce bir fincan kadar açlık otu tüketiminin zararlı olmadığının altını çizmektedir. Demleme önerilerinden önce otun bir hafta kullanılıp bir hafta ara vermek usulü üzerinden değerlendirilmesi gerektiğinden de bahsedilmesi iyi olacaktır. Açlık otu demlemek isteyenlerin;

  • On adet kadar açlık otunu,
  • Bir fincan kaynamış suyunu hazır etmeleri istenmektedir.

Kaynamakta olan suyun altı kapandıktan sonra bir iki dakika beklenmesi önerilmektedir. Sonrasında suyun içine açlık otları eklenmeli ve beş dakika kadar demlenmesi beklenmelidir. Süzme işlemi de yapıldıktan sonra açlık otu bitki çayı olarak tüketime hazır hale gelmiş olmaktadır.

Açlık Otu Zararları Nelerdir?

Bitkisel ürünler insanlar tarafından tamamen yararlı zannedilerek tüketilmektedir. Ancak özellikle belli sınırların aşılması halinde bitki çaylarının bile ciddi zararı olabileceğinden bahsedilmektedir. Merak edenler için bu neden yüzünden açlık otunun zararları başlığı oluşturulmuştur. Bu çayın sürekli şekilde ya da gereken dozdan fazla olarak tüketilmesi halinde;

  • Tansiyon dengesizliklerine,
  • Halsizliğe,
  • İshale,
  • Bağırsak flora bozukluklarına neden olacağından bahsedilmektedir.

Hamileler ya da emziren annelerin ise tüketim öncesinde muhakkak bir uzmandan öneri alması gerekmektedir. Çünkü bu tür çaylar hamileler ve emziren anneler açısından tehlikeli olabilmektedir. 

Fazla Sarımsak Yemenin Zararları

fazla sarimsak yemenin zararlari

İnsanların sağlıkları için tercih ettikleri tedavi yöntemleri zaman içerisinde değişim gösterebilmektedir. Artık sağlığını korumak isteyenler;

  • Sporu yaşamlarına sokarak,
  • Dengeli beslenerek,
  • Bitkisel tedavi yöntemlerinden destek alarak hareket etmektedir.

Sarımsak da bu manada ilk akla gelen besinlerden biridir. Gerek yemeklere lezzet katması bakımından gerek doğal bir antibiyotik olarak tanımlanması bakımından ülkemizde sıklıkla tercih edilmektedir. Ancak her şeyde olduğu gibi sarımsak tüketiminde de bir sınır ve ölçü olması gerektiğinden bahsedilmektedir. Aksinin olduğu durumlarda sarımsak yemek faydadan çok zarar getirecektir. İçeriklerimizden sarımsak hakkında merak ettiğiniz detayların tamamına erişim sağlayabilirsiniz.

Fazla Sarımsak Yemek

Sarımsak hakkında elde edilen veriler fazla sarımsak yemenin zararları şeklinde başlıkların açılmasına neden olmuştur. Aşırı sarımsak tüketimi neticesinde midede;

  • Yanma,
  • Acı,
  • Tahriş gibi sonuçlar görülebilmektedir.

Sarımsak tüketimi sadece midesi hassas olanlar için istenmeyen sonuçlar getirmemektedir. Alerjen olan bünyelerde de farklı sıkıntılar oluşabilmektedir. Bahsedilen sorunlar arasında deride;

  • Kaşıntı hissi oluşması,
  • Kızarıklık,
  • Yanma,
  • Kabarma gibi maddeler sayılabilmektedir.

Sarımsağın zararları herkeste görülecek diye bir kaide yoktur. Özellikle uzun yıllardan bu yana sarımsak tüketenlerin bünyesi alışkanlık göstermiştir. Fakat bu durum da pek olumlu olarak karşılanmamaktadır. Uzmanlar her gıdada olduğu gibi sarımsakta da aşırı tüketimden uzak kalınması hatta zaman zaman bırakılması tavsiye edilmektedir.

Günde Ne Kadar Sarımsak Yenmeli?

Sarımsak tüketiminin derecesi herkeste aynı olmamalıdır. Bu durumda kişilerin yaşları da sağlık durumları da etkin şekilde rol oynamaktadır. Peki, günlük ne kadar sarımsak yenmeli? Uzmanlar herhangi bir sağlık sorunu olmayanların günde iki adet çiğ sarımsak yemelerini önermektedir. Sarımsağın antiseptik özelliği olduğu için bu rakamların üzerine çıkılması pek tavsiye olunmamaktadır.

Günlük yenmesi önerilen sarımsak miktarı şeker hastaları için aynı değildir. Sarımsağın olumlu olarak sayılabilecek özellikleri arasında kan şekerini düşürmesi de yer almaktadır. Bu özelliğine bağlı olarak uzmanlara göre şeker hastalarının günlük çiğ 3 dişe kadar sarımsak tüketmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır. Böylelikle şeker hastalarının salgılamaları gerekli olan insülin salgılama miktarı artmaktadır.

Sarımsak Yemenin Zararları

Bahsedildiği üzere sarımsağın etkileri kişiden kişiye göre değişim göstermektedir. Sarımsağın zararları da bu minvalde farklı kimseler açısından incelenmektedir. Emziren annelerin ya da hamilelerin günlük çiğ sarımsak tüketmeleri pek tavsiye edilmemektedir. Tüketmek isteyen kimselerin ise öncesinde muhakkak doktorlarından tavsiye almaları gerekmektedir. Aksinin olduğu durumlarda sarımsağın faydasından çok zararının görülme ihtimali ortaya çıkmaktadır. Emziren annelerde annelerin besinleri doğrudan süte geçmektedir. Çiğ sarımsak tüketen annelerin sütleri bebeklerde;

  • Karın ağrısı,
  • Mide yanması,
  • Kızarıklık gibi yan etkilere neden olabilmektedir.

Çok sarımsak yemenin zararları kişiden kişiye göre de değişim gösterebilmektedir. Kimilerinin tansiyonlarında ortaya çıkan zararlar bahsedildiği üzere kimilerinin direkt tenlerine kendini göstermektedir. Alerjik bünyesi olanların çoğunlukla sarımsak tüketimi sonrasında tenleri kabarmaktadır.

Sarımsağın Yan Etkileri

Sarımsak sağlığa yararlı olduğu için pek çok kimse tarafından günlük beslenme rutinine eklenmektedir. Ancak sarımsak tüketiminin çiğ ya da pişmiş olarak gerçekleşmesi durmuna göre farklı neticeler görüldüğü unutulmamaktadır. Sarımsak yan etkiler bakımından en çok çiğ tüketim çerçevesinde ortaya çıkmaktadır. Zararları olarak da kabul edilebilen yan etkiler arasında;

  • Mide bulantısı,
  • Kusma,
  • Baş dönmesi,
  • Baş ağrısı,
  • Yorgunluk oluşabilmektedir.

Sarımsak kullanım yöntemleri arasında cilde sürülmesi de bulunmaktadır. Sarımsak farklı nedenler yüzünden ikiye kesilerek tene sürülebilmektedir. Bu gibi uygulamalarda tende kabarma ve kaşıntı en çok rastlanan yan etkiler olarak tanımlanmaktadır. Yan etkilerin görülmesi halinde sarımsak tüketim oranlarının azaltılması, sarımsak tüketimine ara verilmesi ya da tüketimin tamamen bırakılması önerilmektedir.

Sarımsağın Faydaları

Zararları merak edilen sarımsak faydaları ile de konuşulmaktadır. Bahsedildiği üzere günlük tüketim dozunu kaçırmayanlar için sarımsak;

  • Kalp ve damar sağlığını korumak,
  • Bakterilere karşı korumak,
  • Tansiyonu dengelemek,
  • Kanser hücresi oluşumunu engellemek,
  • Vücuttaki demir oranını yükseltmek ya da dengelemek gibi faydalar içermektedir.

Artık hemen herkes tarafından kabul edildiği üzere sarımsağın saç ya da kaç oluşumuna da etkisi bulunmaktadır. Bu tür faydalardan istifade edilebilmesi açısından sarımsağın ikiye kesilerek sorunlu bölgeye sürülmesi lazımdır. Tabi bahsedilen faydalar birden kendini göstermeyecektir. Saç ve kaş gibi oluşumlar için sarımsak kullanımının bir süre düzenli şekilde devam ettirilmiş olması gerekmektedir.

Kayısı Çekirdeği Yağı Faydaları

kayisi cekirdegi yagi faydalari

Kayısı çekirdeği yağı kozmetik alanında son yıllarda özellikle cilt bakım ürünleri alanında tercih edilen bitkisel yağdır. Kayısı çekirdeği yağı aromaterapide de kullanılıyor ve adı giderek daha popüler hale geliyor. Kayısının kuru tohumlarından elde edilen kayısı çekirdeği yağı ne işe yarar?

Kayısı çekirdeği yağı, cildi besleyen ve antioksidan özelliklere sahip vitamin ve mineraller içerir. Oleik asit (Omega-9) ve linoleik asit (Omega-6) yağ asitleri bakımından zengindir ve cildin beslenmesi için vücudun bunları dışarıdan alması gerekir. Ayrıca badem yağı A, D, E ve K vitaminlerini içerir. Kayısı çekirdeği yağının insan sağlığını korumada çok çeşitli faydaları vardır. Cilt üzerindeki etkisinin yanı sıra zengin içeriği vücudun direncini artırabilir ve enfeksiyon önleyici özellikler gösterebilir. Eklemlerde iltihaplanma, sertlik ve ağrıyı önler. Kayısı çekirdeği yağı antioksidanlar açısından zengindir. Bu işlevi ile cilt kanserine neden olabilecek hücre mutasyonlarını önleyebilir. Bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı olur. İç direnci artırarak hastalığın daha hızlı atlatılmasına yardımcı olur.

Yanlış kullanım, saf badem yağı cildinize zarar verebilir. Ayrıca kirpikleri, kaşları ve saçları kalınlaştırır ve yüzde kıllanma sorunlarına neden olur. Bu yağ az miktarda siyanür içerir ve aşırı kullanımı zehirlenmelere neden olabilir.

Kayısı çekirdeği yağının faydaları ise şunlardır:

  • Eklem iltihabı, sertlik ve ağrıyı önleyin.
  • Antioksidanlar açısından zengin olduğu için cilt kanserine neden olabilecek hücre mutasyonlarını önleyebilir.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Enflamasyonu azaltabilir.
  • Kötü kolesterolü düşürerek kalp sağlığını korur.
  • Cildi yumuşatır.
  • Cilt tonunu iyileştirmeye ve cildi yumuşak ve parlak tutmaya yardımcı olur.
  • Cilt kırışıklıklarının, ince çizgilerin ve lekelerin görünümünü azaltır.
  • Akne oluşumunu engeller.
  • Ciltteki yanma, kaşıntı ve tahrişi azaltmaya yardımcı olur ve egzama veya dermatit gibi diğer cilt sorunlarının tedavisine yardımcı olur.
  • Öksürük, astım, bronşit ve solunumla ilgili diğer hastalıkların tedavisinde etkilidir.
  • Kabızlık semptomlarını hafifletir.
  • Saçlara parlaklık katar, dolgunluk hissi verir.
  • Saç kırılmalarının oluşumunu engeller.
  • Saç derisini nemlendirir.
  • Saçların daha hızlı uzamasını sağlayın.
  • Göz altı morluklarına iyi gelir.

Kayısı Çekirdeği Yağı Elde Edilmesi

Ülkemizde kayısı çekirdeği yağı kullanımı son zamanlarda arttı. Bu tohumun yağı, soğuk presleme teknolojisi kullanılarak çıkarılır. Bu yöntemin temeli, tohumları alıp yüksek basınçla ezerek yağı çıkarmaktır. Yöntem teknik imkanlar kullanılarak gerçekleştirilir. Kayısı çekirdeği yağı, ısıl işlem veya kimyasal ürünler olmadan çıkarılır, böylece besin değerini tam olarak koruyabilir. Kayısı çekirdeği yağı satın almak istiyorsanız güvenilir bir kaynaktan temin etmeniz sağlığınız için önemlidir.

Kayısı Çekirdeği Yağı Zararları

Kayısı çekirdeği yağı sağlık için oldukça faydalıdır. Ancak fayda sağlamak için kullanırken çok dikkatli olmak önemlidir. Saf badem yağı kullanılmamalıdır. Saf halde kullanıldığında cilde ciddi zararlar verebilir. Ayrıca kayısı çekirdeği yağı saç köklerini de iyileştirir. Dikkatsiz kullanım aşırı saç büyümesine ve büyümesine neden olabilir. Ayrıca kayısı çekirdeği yağı az miktarda siyanür içerir.

Fazla tüketilirse zehirlenme sorunlarına neden olabilir. Aşırı tüketim ölüme bile neden olabilir. Her üründe olduğu gibi kayısı çekirdeği yağını tüketmeden önce mutlaka bir uzmana danışmalı ve bu şekilde kullanmaya başlamalısınız. Aksi taktirde kişiden kişiye etkileri daha fazla olabilir.  Ayrıca kronik hastalığı olanlar, hamileler ve emziren kişiler kullanmamalıdır.

Kayısı çekirdeği yağının tüylü kökleri besleme özelliği vardır. Bu özelliğinden dolayı kaş ve kirpik dökülmesi problemlerinin tedavisinde kullanılır. Yüz bölgesine uygulandığında hemen tüylenme yapmaz. Ancak fazla kullanıldığında ve sadece kayısı çekirdeği yağı uygulandığında yüzdeki kılları besler. Bu nedenle kayısı çekirdeği yağının az miktarda su ile inceltilerek maske şeklinde kullanılması tavsiye edilir.

Kayısı Çekirdeği Yağı Nasıl Kullanılır?

Kayısı çekirdeği yağı hafif bir dokuya sahiptir. Ancak direkt kullanıldığında gözeneklerin kapanmasına neden olur. Akne oluşumuna neden olabilecek yağ kullanılmadan önce seyreltilmelidir. Kayısı çekirdeği yağı göz çevresine sürüldüğünde göz altındaki yağ bezleri gibi çeşitli sorunlara neden olabilir. Kayısı çekirdeği yağı da sıklıkla saç bakımı için kullanılır. Kayısı çekirdeği yağı saf haliyle kullanıldığında saçların yağlanmasına neden olur. Bu nedenle bu yağ damlasının az bir miktarı saç bakım ürünlerinde kullanılabilir veya kayısı yağı içeren bir saç bakım ürünü ilk tercih olabilir.

Karınca Yağı Faydaları

karinca yagi faydalari

İran, kozmetik yapmak için karınca yumurtası yağı kullanan dünyadaki ülkelerden biridir. Suriye, Suudi Arabistan ve bazı Uzakdoğu ülkelerinde de az miktarda üretim var. Burada sıcak çöl toprağındaki büyük karınca yuvalarından karınca yumurtası yağı elde edilir. Köylülerden karınca yumurtası toplayan bazı firmalar bu karınca yumurtalarını temizleyerek yağlarını çıkarıyor. Bir süre bekledikten sonra kullanılabilen yağ dünyanın birçok ülkesine ihraç edilmektedir.

Vücuttaki istenmeyen tüyler için lazer, ağda gibi birçok yöntem uygundur. Yöntemlerden biri de karınca yumurtası yağıdır. Doğal bir çözüm olduğu için her yaştan insan tarafından güvenle kullanılabilir. Karınca yağı faydaları toplumumuzda pek bilinmese de pek çok faydası vardır. Karınca yağının vücudu tamamen pürüzsüz hale getirmeye yardımcı olduğu ilk olarak İran’da keşfedildi. Ağda, epilasyon gibi ağrılı ve zahmetli yöntemlerden sonra cilde uygulanan karınca yağı, tüylerin zamanla azalmasına ve yok olmasına yardımcı olur. Karınca yağının bilinen faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Cilde uygulanarak sağlıklı bir görünüm elde edilebilir.
  • Cilde uygulayarak ölü deriyi ortadan kaldırarak cildin beyazlamasına ve parlamasına yardımcı olur.
  •  Lazer veya epilasyon yöntemlerinden sonra cilde uygulayarak erken tüy oluşumunu engeller.

Karınca Yağının Özellikleri Nelerdir?

  • Eski çağlardan beri kullanılan karınca yumurtası yağı, kişisel bakımda önemli bir yer tutan bir yağdır.
  • Bu yağ bitkisel yağ değildir. Karıncaların yumurtladığı yumurtalardan elde edilen hayvansal bir yağdır.
  • Çok küçük karıncaların yumurtalarından elde edilen yağ sayesinde bu karıncalar da kendileri kadar küçüktür.
  • Pek çok kişinin sorunu olan saç uzaması sorununa çözüm bulundu.
  • Araştırmalar, eski zamanlarda İranlı kadınların bu yağ sayesinde saçlarından kurtulduğunu göstermiştir.
  • Karınca yumurtası yağı genellikle ağdadan sonra etkisini gösterir ve kıl köklerini incelterek lazer etkisi yaratmak için sık sık kullanılması gerekir.

Karınca yumurtası yağı eski çağlarda kullanılan geleneksel bir yöntemdir. Özellikle istenmeyen tüyleri etkileyerek tüylerin görünümünü azaltabilir. Saçların incelmesine ve daha sonra uzamasına yardımcı olur. Karınca yumurtası yağı saçı önemli ölçüde azaltabilir. Bu da doğal bir yöntemdir. Bu nedenle ergenlikten itibaren her yaştan insan rahatlıkla kullanabilir. Uygulama anından itibaren saçlarda incelme ve azalmanın etkilerini gözlemleyebilirsiniz.

Karınca Yağı Nasıl Kullanılır?

Bu ürün tüy dökülmesi için kullanılır. Karınca yağını kullanmadan önce uygulama yerindeki tüyleri temizleyiniz. Bu ağdadan önce yapılabilir. Ya da tüylerinizi aldığınız herhangi bir başka yöntemden önce de kullanılabilir.  Ardından bölgenin hassasiyetinin geçmesi için yaklaşık 20 dakika beklemelisiniz. Ardından bol miktarda karınca yumurtası yağını bölgeye sürün ve masaj yapın. Bu yağı kullandıktan sonra temizlemeye ve durulamaya gerek yoktur. Bölgedeki saçlar tekrar uzamaya başladığında aynı uygulama tekrar yapılmalıdır. Düzenli olarak uygulandığında önemli farklılıklar görülebilir.

Öncelikle kullanmak istediğiniz alan oldukça temiz olmalıdır. Bu yağın epilasyon işleminden sonra kullanılması tavsiye edilir. Ağda yaptıktan sonra karınca yumurtası yağını ellerinize dökün ve ağdalı bölgeye 10 dakika masaj yapın.

Her ağdadan sonra bu masajı tekrarlayın. Açık gözenekleri etkileyerek saç büyümesini engeller. Karınca yumurtası yağını yüzünüze sürmek istiyorsanız yüzünüzde herhangi bir kesik ya da yara yoksa kullanabilirsiniz. Ağda sonrası kullanılması tavsiye edilir.

Yeni doğum yapmış anneler, bebeklerinde karınca yumurtası yağının kullanımını bilmek isterler. Genel olarak konuşursak, doktorlar bebek cildine herhangi bir yağ kullanılmasını önermezler. Yağ kullanmak istiyorsanız doktorunuzun önerdiği form ve içeriği kullanmalısınız.

Bebeğiniz için karınca yumurtası yağı kullanmak istiyorsanız mutlaka gelişimi takip eden bir doktora danışmalısınız. Aksi takdirde bebeğin cildine zarar verme riski çok yüksektir.

Yetişkinler için önerilen karınca yumurtası yağının etkisi biraz zaman geçtikten sonra etkisini belli edecektir. Özellikle ilk kullanımınızdan sonra en az 5 hafta kadar beklemeniz sağlığınız ve hassasiyetiniz açısından oldukça önemli bir noktadır. Her ağda ya da cilt bakımı sırasında bu yağı kullanmanız gerekse de miktarını çok kullanmamak , dozunda ayarlayabilmek önemlidir.

Karınca yumurtası yağı ile ilgili araştırmalar devam ediyor. Net bir bilimsel açıklama olmaması nedeniyle bazı ülkeler bu yağın kullanımını yasaklamaktadır. Karınca yumurtası yağı satın almak istiyorsanız; güvenilir bir eczaneden veya aktardan satın alabilirsiniz. Karınca yumurtası yağını paket veya tek şişe olarak satın alabilirsiniz.

Andız Pekmezi Faydaları

andiz pekmezi faydalari

İnsanlar daha sağlıklı bir vücut, daha uzun ömür ve daha güzel bir cilt elde etmek için birçok ürünü deniyorlar. Günlük beslenme alışkanlıklarının dışında oldukları için zaman zaman farklı yiyecekleri denemeye eğilimlidirler. İnsanların özellikle doğal ve besleyici ürünler kullanması çok önemlidir. Dolayısıyla bu kişi daha sağlıklı ve sağlıklı bir yaşam sürecektir. İnsanlar daha sağlıklı ve daha uzun bir yaşam için doğal gıdaları tercih ediyor. Hücre yenilenmesini artıran ve kan değerini düzenleyen besinlerin ilk sırasında hiç şüphesiz pekmez yer alır. Andız pekmezi en önemli ve faydalı pekmezlerden biridir.

Andız Pekmezi Faydaları Ve Zararları

Andız ağacı, Akdeniz bölgesinde yüksek rakımlarda yetişen bir çam ağacıdır. Andız pekmezi de bu ağacın kozalaklarından yapılır. Yani yolunuz Akdeniz’e doğruysa köylüler veya pekmez alabileceğiniz dükkanlarla karşılaşabilirsiniz.

Ama böyle bir imkânınız yoksa andız pekmezi internette birçok online mağazada satılıyor. Andız pekmezini organik ürünler satan alışveriş sitelerinde ve online mağazalarda bulabilir, kolayca sipariş verebilirsiniz. Andız pekmezinin fiyatı üretilen pekmezin kalitesine ve ağırlığına göre değişmektedir.

Çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan ve birden fazla kullanım alanı bulunan Andız pekmezi, Türkiye’de eşi olmayan bir üründür ve sadece Türkiye’de üretilmektedir.

Andız pekmezi zararları ve faydaları konusuna gelindiğinde bilmeniz gereken faydalara ve zararlara karşın dikkatli olmanız gerekmektedir.

Pekmez alımının gereğinden fazla olması kilo alma gibi sorunlara neden olabilir. Şeker hastalığı gibi sorunlarınız varsa pekmezi kontrollü bir şekilde tüketmelisiniz. Çünkü andız pekmezi şeker hastalarına zararlı olabilir. Pekmez yoğun bir yapıya sahip olduğu için aşırı tüketimi mide bulantısı veya diğer mide sorunlarına neden olabilir. Her şeyde olduğu gibi pekmezin de aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. Herhangi bir nedenle boğazınızı tahriş ederseniz ve öksürük gibi sorunlarınız varsa bu sorunları tedavi etmek için pekmez kullanabilirsiniz. Andız pekmezi, idrar yollarının iltihaplanması ve enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılır.

Andız Pekmezinin sağlığa faydalarından bazıları ise şunlardır:

– Düzenli olarak yenen Andız pekmezi güçlü antioksidan özelliklere sahiptir ve vücuttaki yabancı ve zararlı maddelerin yani toksinlerin atılmasına yardımcı olur.

-Astım, bronşit ve soğuk algınlığına iyi gelir. Kuru öksürüğü hafifletebilir ve balgamı gidermeye yardımcı olabilir.

– Böbrek taşlarının azalmasına ve yeni böbrek taşı oluşumunun önlenmesine yardımcı olur.

– Andız, beyaz kan hücrelerinin hızlı üretimini artırabilen ve grip mevsiminde veya vücudun savunması bozulduğunda vücudu koruyabilen çok sayıda C vitamini içerir.

-Alerjilerin ve alerjilerin neden olduğu cilt hastalıklarının tedavisine yardımcı olur.

– İdrar yolu enfeksiyonlarının iyileşmesine ve idrar yolunun daha hızlı temizlenmesine yardımcı olur.

-Andız pekmezindeki uçucu yağın antioksidan özelliğinden dolayı bağışıklık sisteminin zayıflamasından kaynaklanan ağız ülserlerine iyi gelir ve bu yaraların oluşumunu engeller.

-Eklem, romatizma ve osteoporoz gibi hastalıkların neden olduğu ağrıların şiddetini azaltır. Ayrıca hastalığın ilerlemesini de önleyebilir.

-Andız Pekmezi, hematopoetik ve kan temizleyici etkileri nedeniyle damarlardaki kan dolaşımını düzenleyerek kalp ve kan damarlarının sağlığını korur. Düzenli olarak tüketildiğinde sizi tıkanmış kan damarları ve kalp krizi gibi hastalıklardan koruyabilir.

Andız Pekmezi Nasıl Tüketilir?

Andız pekmezi birçok farklı şekilde tüketilebilir. Her sabah kahvaltıda bir yemek kaşığı Andız pekmezi yemek insanlara kısa sürede fayda sağlayabilecek bir durumdur. Ayrıca tahin ile karıştırılabilir. Bu nedenle acı andız pekmezinin acılığı yumuşar. Pekmezi ılık su veya gargara ile karıştırmak da özellikle ağız içi ülserlerde çok faydalıdır.

Andız Pekmezinin Etkisi

Andız pekmezinin etkisi pekmezin tüketimine bağlı olarak değişebilir. Örneğin Andız pekmezini ılık su ile karıştırıp bu karışımla durulama veya gargara yaparsanız ağız yaralarının iyileşmesine neden olabilir. Aynı zamanda bu, ağız sağlığınızın sağlanmasına ve ağız kokusunun giderilmesine yardımcı olur.

Sabah kalkıp bir yemek kaşığı pekmez içmeniz bağışıklık sisteminizi güçlendirecek ve vücudunuzu hastalıklara karşı daha dirençli hale getirecektir. Bu nedenle özellikle kış aylarında tüketilen Andız pekmezi doğal antibiyotik ve vitamin olarak da kullanılabilir. Andız pekmezi diğer pekmezlere göre daha acı bir tada sahiptir, yemekte zorlanıyorsanız tahinle karıştırarak tadını yumuşatabilirsiniz.

Altını ıslatan çocuklar için andız pekmezi her sabah bir yemek kaşığı yedirilmelidir andız pekmezi bağışıklık ve sinir sistemini güçlendirir ve bu tarz sorunları çözer

Tarçınlı Suyun Faydaları

tarcinli suyun faydalari

Bazı gıdaların doğru tüketimi de birçok hastalığın tedavisinde kullanılabilir. Tarçın birçok sağlık yararına sahiptir ve farklı şekillerde kullanılabilir. Özellikle tarçınlı su yaygın olarak kullanılmaktadır. Tarçınlı su genellikle kilo vermek için kullanılır.

Tarçın mutfakta sıklıkla kullanılan baharatlardan biridir. Yağ yakıcı özelliği sayesinde kilo vermeyi oldukça kolaylaştırır. Kısmi kilo verme döneminde bel ve karın bölgesindeki yağlanmadan şikayet eden kişilerin yaşadığı tarçınlı süt, belirgin bir incelme sağlayarak sağlıklı bir görünüm kazanmasını sağlar. Tarçınlı su yağ yakıcı özelliğe sahiptir. Sadece sütle içilmez aynı zamanda su içerken metabolizmayı hızlandırabilir, bu sayede kolay ve sağlıklı bir şekilde kilo verebilirsiniz. Günlük hayatta ne kadar tarçın yesem de tatlının üzerine serperek kilo veremiyorum. Tarçın güçlü bir tada sahiptir ve su eklemek kilo vermeyi kolaylaştırabilir. Bu nedenle beslenme uzmanının onayı ile düzenli olarak tarçınlı su içmek hızlı ve etkili bir şekilde kilo verebilir.

Her gün belirli miktarda tarçınlı su içmek, hızlı bir şekilde kilo vermenize yardımcı olabilir. Ayrıca tarçınlı su sindirim sistemini rahatlatabilir. Tarçınlı su da bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Tarçınlı su içmenin sağlığa birçok faydası vardır. Tarçınlı su yağ yakımını hızlandırabilir ve kanseri önleyebilir. Tarçınlı su vücutta serbest radikallerin gelişmesini engelleyerek kanseri önler. Özellikle her gün bir bardak tarçınlı su içmek de bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Düzenli olarak tarçınlı su içmek de vücudun iltihaplanmasına faydalıdır. Tarçınlı su içilebilir, özellikle boğaz iltihabı için.

Tarçın suyu gözenekleri sıkılaştırabilir ve tonik olarak kullanıldığında cilt için iyidir. Büzücü tarçınlı su, tatlılık arzusunu da azaltabilir. Tarçınlı su ayrıca kan şekerini baskılayarak insülin direncini arttırır. Tarçınlı su içmek de hafızayı güçlendirebilir. Tarçınlı suyun faydaları saymakla bitmez. Düzenli olarak tarçınlı su içmek birçok hastalığa iyi gelir. Düzgün hazırlanmış tarçınlı su özellikle kilo vermede yardımcıdır. Tarçınlı su ayrıca metabolizmayı hızlandırabilir ve vücuttaki insülin direncini artırabilir. Uzmanlar şeker hastalarının tarçın tüketmesini tavsiye ediyor. İştahı bastıran tarçınlı su, insanları uzun süre tok tutabilir. Özellikle tatlı yemek krizini önlemek için tarçınlı su için.

Tarçınlı suyun özellikle kadınlar için önemli faydaları vardır. Tarçınlı su adet öncesi sendromuna iyi gelir ve aynı zamanda adet ağrılarını da giderebilir. Ayrıca tarçınlı su ölçülü tüketilmelidir. Tarçınlı suyun aşırı içilmesi kabızlığa neden olabilir. Özellikle ameliyattan veya ameliyattan önce tarçınlı su içilmesi önerilmez. Yüksek tansiyon için ilaç kullanan kişiler de tarçınlı suyu dikkatli içmelidir. Aksi takdirde tansiyonu yükselten tarçınlı su, kan şekerini de düşürebilir. Tarçın suyunun aşırı tüketimi bazı yan etkilere neden olabilir. Ayrıca tarçınlı suyun birçok faydası vardır ve aç karnına tüketilmelidir. Bu sayede kilo vermeyi de önemli ölçüde hızlandıracak ve yağ yakacaktır.

  • Vücutta serbest radikallerin gelişmesini engeller. Bu nedenle kanseri önleyebilir.
  • Bağışıklığı güçlendirmek. Günde bir bardak içerseniz bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur.
  • Enflamasyona iyi gelir
  • Boğaz iltihabına iyi gelir.
  • Tarçın suyu tonik olarak kullanıldığında cilde iyi gelir. Gözenekleri küçültme etkisine sahiptir.
  • Tarçınlı su ayrıca kan şekerini baskılayabilir ve tatlı yeme isteğini büyük ölçüde azaltabilir.
  • Belleği geliştirir. Aynı zamanda tarçınlı su içmek hafızayı geliştirmeye yardımcı olur.

Tarçınlı Su Tarifi

Son zamanlarda özellikle tarçınlı su tarifi pek çok kullanıcı tarafından merak edilmeye başlanmıştır.    Peki tarçınlı su tarifi nasıl olmalı? 2 hafta boyunca düzenli olarak içtikten sonra kilo vermeye ve metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı olan tarçınlı su diyeti ile sindirim sistemi sorunlarını önleyebilirsiniz. Tarçınlı su diyetinin yağ yakma işlevinden tam olarak yararlanabilmek için doğru tüketimi çok önemlidir. Düzenli olarak kullanırsanız 1 haftada 5 kilo verebileceğiniz söylenir. Tarçınlı su hazırlamak için yapımı çok basit ve pratiktir.250ml suya 1 tatlı kaşığı tarçın ekleyip kaynatın. Köpürme başladıktan sonra biraz ısıttıktan sonra içilebilir, vakit kaybetmeyin.

Tarçınlı Su Yan Etkileri Nelerdir?

Tarçınlı su sağlıklı ve doğru tüketildiğinde kilo vermeye yardımcı olur ancak 15 günden fazla içmek kabızlığa neden olabilir. Tarçınlı su, düzenli ilaç kullanan yüksek tansiyon hastalarına önerilmemektedir. Ayrıca kan şekerinde düşmeye neden olabilir. Ameliyat olacak olanlar en az 15 gün öncesinden tarçın yemeyi bırakmalıdır.

Funda Suyunun Faydaları

funda suyunun faydalari

Doğada insanların yaşadıkları sorunların hemen hepsi için bir çözüm önerisi bulunmaktadır. Çözüm önerilerinin değerlendirilebilmesi için hangi bitkinin neye iyi geldiğinin ve ne şekilde tüketilmesi gerektiğinin bilinmesi yeterli olacaktır. Bu kapsamda funda suyu da son zamanlarda isminden sıklıkla bahsettirmektedir.

  • Bulunmasının kolay olması,
  • Uygun fiyatlı satılması,
  • Pek çok hastalığa iyi gelmesi nedeni ile funda suyunun tüketim oranları da giderek yükselmektedir.

Funda Suyu Neye İyi Gelir?

Funda suyunun içerikleri sayesinde insanlar yaşadıkları pek çok sorunu geride bırakabilmektedir. Tabi bunun için hem düzenli hem de doğru kullanım gerçekleştirmek gerekmektedir. Funda suyunun faydaları olarak da tanımlanan iyi gelen şeyler arasında;

  • Kabızlık
  • İdrar yolları enfeksiyonu
  • Selülitleri gidermesi
  • Böbrek kumlarını dökmesi
  • İdrar söktürme özelliği sayılmaktadır.

Fazla kiloları ile başı dertte olanlar genellikle kabızlık sıkıntısı da yaşamaktadır. Kabızlık konusunda piyasada oldukça farklı çözüm önerileri bulunmaktadır. Ancak önerilerin büyük bir bölümü kişilerde tam mana ile işe yaramamaktadır. Funda suyu kabızlığın giderilmesinde en etkili yöntemlerden biri olarak kendini göstermektedir. Etkisini güçlendirmek isteyenlerin bu suyu biberiye ile birlikte tüketebilmektedir. Tabi sade olarak tüketilmesinde de herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.

Funda suyu neye iyi gelir konusunun en önemli başlıklarından biri de idrar yollarındaki enfeksiyonlardır. Bu suyun idrarın söktürülmesi açısından önemli bir etkisi olduğu bilinmektedir. Ancak funda suyu kendi başına bir tedavi yöntemi olarak tanımlanmamaktadır. Hastalıkların tedavisinde yardımcı olarak değerlendirildiği bilinmektedir. Kullanım öncesinde muhakkak uzmanların görüşlerinin alınması gerekmektedir.

Funda Suyu Nasıl Yapılır?

Ülkemizde son yıllarda aktarlar kendilerini büyük oranda geliştirmiş durumdadır. Özellikle büyükşehirlerde içerik konusunda alternatifleri çok geniş olan aktarlar yer almaktadır. Funda suyu yapmak aslen zahmetli bir iş olarak tanımlanmaktadır. Üstelik suyun yapılabilmesi için gerekli olan özellikteki funda yapraklarının ne olduğu herkes tarafından bilinmemektedir. Bu da etki oranı aynı olmayan suların meydana getirilmesine neden olmaktadır. Funda suyunun tüketilmesi açısından verilen önerilerde aktarlarda hazırlanmış olan suların satın alınması bulunmaktadır. Bu sayede kişiler hem uygun fiyatlı hem zahmetsiz hem de kaliteli olan sulara sahip olabilmektedir.

Funda Suyu Kullanımı

Bilmeyenler için funda suyu nasıl kullanılır konusunda farklı açıklamalar yapılmaktadır. Öncelikle bu suyun oldukça keskin ya da ağır olarak tanımlanan bir kokusu bulunmaktadır. Bu neden yüzünden farklı bitkilerle karıştırılarak kullanılması da mümkündür. Kullanım için;

  • Bir ölçek funda suyu,
  • Bir çay bardağı kadar suya ihtiyaç bulunmaktadır.

Kullanım için bir ölçek su ile çay bardağındaki içme suyu karıştırılmalıdır. Bu hali ile sabah öğe ve akşam olmak üzere günde üç kez tüketilmesi istenmektedir. Tüketimlerin ne kadar devam edeceği konusu ile alakalı ise farklı yanıtlar verilmektedir. Bu durum hangi neden ile kullanıldığına göre değişim göstermektedir. Fakat genel manada üç hafta süre ile kullanımı yeterli gelmektedir.

Funda Suyu Zararları

Funda çayı ile funda suyu birbirinin aynı değildir. Bu neden yüzünden iki ürünün zararları karıştırılmamalıdır. Örneğin funda çayının aşırı derecede tüketilmesi genellikle tansiyon düşüklüğüne neden olmaktadır. Fakat funda suyu zararları kapsamında bu gibi başlıklar bulunmamaktadır. Yapılan araştırmalara göre suyun verilen öneriler kapsamında kullanılmasının herhangi bir zararı bulunmamaktadır. Kullanıcılar genellikle;

  • Kokusundan
  • Tadından yana şikayetlerde bulunmaktadır.

Yine de bazı kimselerin bünyeleri oldukça hassastır. İnsanlar bilmemesine karşın belli bitkilere karşı alerji geliştirebilmektedir. Alerjen bünyelere sahip olanların sorun yaşamaması adına ilk kullanımları öncesinde daha dikkatli olmaları önerilmektedir. Bunun haricinde kayda geçen farklı zararlar bulunmamaktadır.

Funda Suyu Nerede Satılır?

Şifa bulmak nedeni ile olsun tadını merak ettikleri için olsun funda çayı almak isteyenlerin sayısı oldukça fazladır. Bu tür kimselerin ikamet ettikleri bölgelerde yer alan aktarları ziyaret etmeleri önerilmektedir. Artık aktarların hemen hepsinde funda suyu da fundadan imal edilen diğer farklı ürünler de bulunabilmektedir. Bunun haricinde siparişlerin internet üzerinden verilmesi de imkanlar kapsamında yer almaktadır. Ürün teminlerinde sadece;

  • İçeriğin doğal olmasına,
  • Markanın kalite değerlerine,
  • Saklama koşullarına,
  • Miktarına dikkat edilmesi önerilmektedir.

İlk kez kullanacak olanların daha düşük miktarlardaki ürünleri almaları tavsiye edilmektedir. İlerleyen zamanlarda memnun kalınması halinde toplu alımlar yapılması da mümkündür. Üstelik bu şekilde ödenen rakamlar da düşecektir.

Karpuz Çekirdeğinin Faydaları

karpuz cekirdeginin faydalari

Yaz mevsiminin neredeyse en sevilen ve en vazgeçilmez meyvelerinden birisi de karpuz meyvesidir. Karpuz meyvesi yaz sofralarında her zaman bulunan soğuk ve serin tüketilen bir meyvedir.Karpuz meyvesinin içerisinde siyah ve küçük bir sürü çekirdek bulunur. Pek çok insan karpuz yerken bu çekirdeklerden rahatsız olup çekirdekleri ayırsa da aslında bu meyvenin neredeyse bütün faydası çekirdeğindedir.  O yüzden de karpuz meyvesinin çekirdekleri ile birlikte yenilmesi gerekmektedir.

Karpuz Çekirdeğinin Faydaları Nelerdir?

Karpuz meyvesinde bulunan çekirdeklerden pek çok insanın rahatsız olduğunu, ancak karpuz meyvesinin bütün faydasının çekirdeklerinde olduğunu söylemiştik. Karpuz çekirdekleri ayrı olarak da kuru bir şekilde hemen hemen pek çok yerde satılabilmektedir. İsterseniz bu şekilde satan yerlerden alabilir, isterseniz de evde kendiniz kurutup kullanabilirsiniz.

Karpuz çekirdeğinin faydaları konusundan bahsetmeye gelince;

Karpuz çekirdeklerinin içerisinde çok yüksek bir oranda antioksidan bulunmaktadır. Bu yüksek antioksidan yaşlanma karşıtı olduğu için bu etki ile ciltte bulunmakta olan kırışıklıkların giderilmesinde çok fazla etkilidir. Kırışıklık karşıtı krem ve diğer ürünlerine dikkat ederseniz hemen hemen hepsinin içerisinde karpuz çekirdeği özüne rastlanmaktadır.

Sağlıklı ve parlak saçlar için son derece etkili ve faydalı bir çekirdektir.

Aynı şekilde bu parlaklık sağlama cilt için de gayet geçerlidir. Karpuz çekirdeğini cildinizi parlatmak ve nemlendirmek için kullanabilirsiniz.

Karpuz çekirdekleri kurutulup kullanılarak elde edilen tozun böbrek taşı düşürme konusunda da çok fazla etkili olduğu hemen hemen herkes tarafından bilinmektedir.

İçerisindeki vitaminler ile hafızayı güçlendirici etkisi de fazlaca bulunmaktadır. Düşük ya da yüksek tansiyonu dengede tutma özelliğine de sahiptir

Protein açısından oldukça zengin bir yapıya sahip olan karpuz çekirdeğinin bolca tüketimi son derece faydalıdır. Sinir sistemine de iyi gelir. Aynı zamanda karpuz çekirdeği bağışıklık sistemini oldukça düzenler.

Günümüzde pek çok insanda bulunan kalp rahatsızlıklarına karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır.

Karpuz çekirdeği sindirim sistemi için oldukça faydalı olarak bilinir. Tüketimi ile aynı zamanda mide rahatsızlıklarının önüne geçebilmek de oldukça mümkündür.

Karpuz çekirdeklerinin yüksek kolesterolü dengede tutabilme etkisi de bulunur.

Özellikle sporcular tarafından bilinen ve tercih edilen kas yapmaya yarayan arginin isimli protein, karpuz çekirdeklerinin içerisinde fazlaca bulunmaktadır.

Karpuz çekirdeklerinin B vitamini açısından oldukça zengin bir meyve olduğu bilinmektedir.

Kan şekerini düzenleyerek dengede tutma etkisi bulunmaktadır.

Karpuz çekirdeklerinin cilt ve cilt sağlığı için oldukça çok faydası bulunur.

Karpuz çekirdeklerinin sivilce tedavisinde de kullanıldığı oldukça bilinmektedir. Sivilce oluşumunu engeller ve var olan sivilce izlerini geçirmeye yarar.

Karpuz Çekirdeğinin Zararları Nelerdir?

Karpuz meyvesinde bulunan çekirdeklerin karpuz ile birlikte ya da ayrı olarak normal orandan çok daha fazla oranda tüketilmesi halinde apandisit sorunları ile karşı karşıya gelmek maalesef mümkündür. Ancak bu durum ile çok nadir olarak karşılaşıldığını söylememizde fayda var. Yine de olası sorunlarla karşılaşmamak adına tüketim sıklığına ve miktarına her zaman oldukça dikkat etmenizi tavsiye ederiz.

Karpuz çekirdeğinin fazla tüketilmesi sonucunda sindirim rahatsızlığından dolayı böyle bir apandist problemi oluşabilme ihtimalinden söz edilebilir. Olası apandist sorunları dışında karpuz çekirdeği tüketiminin özellikle sağlık açısından bilinen bir zararı bulunmamaktadır.

Karpuz Çekirdeği Nasıl Tüketilebilir?

Hemen hemen her derde deva, yararlı karpuz çekirdeğini tüketmenin birbirinden farklı pek çok yolu bulunmaktadır.

Karpuz çekirdeklerini direkt olarak yutmak istememeniz halinde karpuz çekirdeklerini kurumaya bırakabilirsiniz. Ardından ise mutfak robotunu ya da bir başka öğütücü  kullanarak kurutulmuş karpuz çekirdeklerini toz haline getirebilirsiniz.

Karpuz çekirdeğinden bu şekilde elde edilen tozu çay olarak da tüketebilmeniz oldukça mümkündür. Kurutulmuş karpuz çekirdeklerini direkt ve katkısız olarak da yemeniz mümkündür. Aynı zamanda en uğraştırmayan yani zahmetsiz şekilde karpuz yerken içerisinde bulunan çekirdekleri karpuzla birlikte de yiyebilirsiniz.

Karpuz Çekirdeği Nasıl Yapılır?

Karpuz çekirdekleri üzerinde bulunan posa atıldıktan sonra ayrılan çekirdekler uzun süre yüksek ısıda kaynatılır. Yeterli kaynamadan sonra iyice ve bolca yıkanıp temizlenmelidir. Bu işlemden sonra suyunu çekmesi için tekrar ateşe konulur ve çok hafif kavrulur sonra da alınır. Son aşama olarak da kıvamını alması için çok sıcak olmaması şartı ile istenilen yere serilir ve belli bir süre kurumaya bırakılır.

Grafen Zararları Nelerdir?

grafen zararlari

Günden güne hızla artan teknolojik gelişmeler toplumların kendi öz tarihlerini yönlendirir. Grafenin de bu gelişmelerin içinde yer alabilmesi mümkün olmuştur. Bronz ve demir antik çağ toplumlarında yayılabilmesi açısından çok fazla önem arz ediyordu ki, bu madenlerin ardından böylece çağlar isimlendirilmiş oldu.

Bu son zamanlarda, yeni bir maddenin geleceği değiştirme potansiyeline sahip olduğu fark edildi. Süper madde olarak adlandırılmış olan grafeni daha iyi anlamak için çabalayan pek çok araştırmacı mevcuttur. Grafenin mükemmel özelliklere sahip olması onun neredeyse efsanevi görülmesini sağlıyor, ancak fizik ve mühendisliğin geleceği için çok gerçek ve sert etkiler ve tehditler ile karşı karşıya kalınabilir.

Bunu tanımlamanın en kolay yolu, ince bir grafit tabakası olmasıdır. Bu yumuşak pul madde, kalemler için kullanılır. Grafit, elementel karbonun bir allotropudur, yani aynı atomlara sahiptir, ancak bu atomların düzeni farklıdır, bu da maddeye farklı özellikler verir.

Örneğin, elmas ve grafit, her ikisi de karbon formlarıdır, ancak özellikleri çok farklıdır. Elmas çok güçlü olmasına rağmen grafit çok kırılgandır. Grafen atomları altıgendir. Onlar düzenlenir. İlginç bir şekilde, grafitten ayrıldığında grafen bazı sihirli özellikler sergiler. Bununla birlikte, grafen bilinen evrendeki en güçlü malzemelerden biridir. Gerilme mukavemeti 130 GPa’dır (Giga Pa) Gücü çeliğin 100 katıdır.

Grafenin Yapısı Nasıldır?

Grafen hem iletken hem de şeffaftır. Bu nedenle, güneş pilleri için bir malzeme olarak büyük potansiyele sahiptir. Genellikle güneş pilleri silikon kullanır Fotonlar bir maddeye çarptığında, silikon bir elektrik yükü oluşturur ve serbest elektronları serbest bırakır. Silikon, kendisine çarpan her foton için sadece bir elektron salıyor. Çalışmalar, grafenin kendisine çarpan her foton için birden fazla elektron salabildiğini göstermiştir. Bu nedenle, grafen güneş enerjisini dönüştürmede daha iyisini yapabilir.

Yakında, daha ucuz ve daha güçlü grafen piller, yenilenebilir enerjide büyük bir artışa yol açabilir.

Grafenin Zararları Nelerdir?

Grafenin zararları nelerdir konusuna gelince; Health Canada’nın grafen içeren maskelerin dağıtımını, üretimini ve ithalatını sağlık riskleri oluşturabileceği için durdurmak istediğini hatırlayabilirsiniz. Çünkü grafen içeren maskeler üzerinde araştırma yapan yetkililer, ön değerlendirmelere dayanarak solunan grafen partiküllerinin akciğer toksisitesine neden olabileceğini belirlediler. Barselona’daki çeşitli merkezlerden bilim adamları, beyne implante edilebilen ve izlenebilen mikro transistörler geliştirmek için bu esnek, ultra ince malzemeyi, grafeni kullanıyorlar.

Hepimizin bildiği gibi, beyin sinyallerinin her biri farklı bölgelerde ilgili bilgiler sağlayan yüksek ve düşük frekanslı sinyaller vardır. 0.1 Hz’nin altındaki bu çok düşük frekanslar elektrotlarla ölçülemez, ancak bunları grafen mikrotransistörlerle okuyabiliriz. Farelerin beyinlerinde test edilmiştir. Çok küçük bir alanı kaplayan bu malzeme aynı zamanda sensör olarak da kullanılabilir.

Bu madde ile karbon bazlı mikroçiplerde elde edilebilir. Canlı hücrelerdeki hücresel süreçlerle etkileşime girebilir veya bunları bozabilir ve hasara neden olabilir. Uzmanlar, nanomalzemelerin vücutta karbon nanomalzemelere dönüştüğünde veya dokularda biriktiğinde organlar için risk oluşturabileceğini söylüyor. Yani grafene maruz kaldığınızda; vücudun bağışıklık sistemi tepki verecek ve iltihaplanmaya neden olacak, bu da ilerde kanser olacağınız anlamına geliyor.

Örneğin, bunun için vücutta grafenin birikmesini ve aglomerasyonunu en aza indirmek için bazı önerilerde bulunurlar. Çünkü organizasyonda birikmesi ciddi zararlara neden olabilir. İsrail’de ikinci doz Pfizer/BioNTech aşısı olan 62 kişide miyokard iltihabı (miyokardit) gelişti. ABD sağlık kuruluşunun CDC’sinde (Hastalık Önleme ve Önleme Merkezleri) bir grup uzman, mRNA ile aşılanan gençler arasında çok nadir görülen kalp hastalığının aşı ile ilgili olabileceğini belirtti.

Grafen Nasıl Elde Edilir?

Grafen, mekanik pul pul dökülme, sıvı faz pul pul dökülme, silisyum karbür ayrıştırma, kimyasal buhar çöktürme ve grafen oksit indirgeme gibi yöntemlerle hazırlanabilir. Grafen oksitin indirgeme yöntemi dışındaki yöntemlerin çıktısı düşüktür. Grafen oksidin indirgenmesi zor ve zaman alıcı bir işlemdir, ancak yüksek verimle ölçeklendirmek en uygunudur. Kimyasal bir yöntem olarak, grafen oksitin indirgenmesi çok zorlu bir süreçtir ve süreç değişkenlerinin nihai ürünün performansı üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğu sıkı süreç kontrolü gerektirir. Kimyasal buhar çöktürme gibi düşük verimli yöntemlerle grafen üretimi konusunda yerli araştırmalar olmasına rağmen, grafen oksitten kimyasal yöntemlerle grafen üretimi hala belirsizdir.

Kirpi Etinin Faydaları

kirpi etinin faydalari

Zaman içerisine farklı hayvanların etleri hakkında yeni görüşler ortaya çıkmıştır. Kirpi eti de son zamanlarda pek çok habere gündem olmuştur. Halen ciddi kesimler tarafından bilinmemesine karşın bazı yörelerde yaygın olarak tüketildiği bilinmektedir.

  • Belli hastalıklara iyi gelmesi
  • Tadının güzel olması
  • Avlanmasının kolay olması kirpi etinin popüler olmasını sağlayan ana nedenlerdir.

Kirpi Eti Yenir Mi?

İslam dini hangi hayvanların etlerinin helal hangilerinin haram olduğu konusunda belli sınırlar çizmiş durumdadır. Ancak insanların dahil olduğu mezheplere göre sınırların farklı şekilde algılanması mümkündür. Mezheplere göre haram ve helal algısının değişim göstermesi ise normal olarak karşılanmaktadır. Kirpi eti yemek haram mı sorusu da mezhepler üzerinden farklı şekillerde yanıt almaktadır. Elde edilen bilgilere göre;

  • Hanefi
  • Hanbeli mezheplerine göre kirpi etinin yenmesi mekruhtur.

Mekruh olarak nitelendirmek haram demek değildir. Ancak bir şeyin mekruh olması harama çok yakın olması demek olduğundan insanların olabildiği kadar uzak kalmaları önerilmektedir. Kirpinin eti konusunda;

  • Şafii
  • Maliki mezhepleri helal olduğu yönünde yorumlamalarda bulunmaktadır.

Bahsedilen yorumlar büyük İslam alimleri tarafından yapılmıştır. Bu neden yüzünden kişiler yemek ya da yememek konusundaki kararlarını dahil oldukları mezheplere göre gönül rahatlığı ile gerçekleştirebilmektedir.

Kirpi Eti Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Doğada pek çok farklı türü olan kirpi için belli hastalıklara iyi geldiğine yönelik açıklamalar yapılmaktadır. Kirpi etinin yenmesi ile şifa bulacaklarını düşünenler yüzünden hayvanın avlanma oranları ciddi seviyelere ulaşmıştır. Kirpi etinin iyi geldiği hastalıklar arasında;

  • Egzama,
  • Cüzzam,
  • Verem,
  • Sedef,
  • Hemoroit gibi rahatsızlıklar bulunmaktadır.

Gece altına işeme sorunu yaşayan çocukların da aynı et kapsamında şifa bulacaklarına yönelik bir inanç vardır. Ayrıca çocuğu olmayan kadınların da düzenli olarak bu etten tüketmeleri önerilmektedir. Et tüketim yöntemlerine yönelik yörelere göre değişim gösteren rivayetler olduğu da bir gerçektir. Ancak rivayetlerde uygulanan yöntemler oldukça çağ dışı olarak yorumlanmaktadır. Bu neden yüzünden artık tüketimler sadece etin pişirilmesi üzerinden gerçekleşmektedir.

Kirpi Eti Yemek

İnsanlar kirpi eti faydası ya da faydalarını temin edebilmek adına bu eti yemeyi tercih etmektedir. Bazı yörelerde ise alışkanlıklardan ötürü bahsedilen etin yenmesi normal olarak karşılanmaktadır. Fakat kirpi eti yemek ile alakalı araştırmalar yapıldığında bu durumun yeni ortaya çıkmadığı görülmektedir. Bahsedilen rivayetler Anadolu’da kirpi etinin tarihinin çok eskilere dayandığının bir göstergesidir.

Kirpi etinin doğrudan yenmesi mümkündür. Bu et ya da kirpi havanının farklı uzuvları kullanılarak belli ilaçlar da yapılabilmektedir. Geçmiş zamanlarda şifa bulunması için hazırlanan karışımlarda kirpi en önemli kaynaklardan biri olarak tanımlanmıştır. Günümüzde ilaçlar genel manada bitkilerden elde edilmektedir.

Kirpi Eti Nasıl Pişirilir?

Kirpi etlerinin pişirilmesi konusu hastalıklarına şifa bulmak isteyenlerin araştırmalarına konu olmaktadır. Öncelikle bu hayvanın eti de sıradan bir et türüdür. Yani istenen şekillerde pişirilerek yenmesi mümkündür. Yapılan araştırmalar kirpi eti pişirme teknikleri arasında en çok yahninin kullanıldığını göstermektedir. Etin şifa bulmak amacı ile katıksız olarak haşlanarak yenmesi de mümkündür. Bazı yörelerde ise pişirme esnasında;

  • Soğan
  • Sarımsak
  • Pirinç gibi malzemelerle tatlandırma sağlandığının altı çizilmektedir.

Damak tadına göre değişim gösteren baharatların da etin içerisinde katılmasında bir sakınca yoktur. Daha önce kirpi eti yememiş olanlar için iki uyarı yapılmaktadır. Öncelikle bu hayvanın etindeki yağ oranı fazladır. İkindi uyarı ise etin tadı ile alakalıdır. Çünkü kirpi etinin pek çok insanın damak tadına göre ekşi kaldığından bahsedilmektedir. Fakat özellikle alışıldıktan sonra etin tadının çok sevildiği de bilinmektedir.

Kirpi Eti Nerede Satılıyor?

Açıklanmış olan hastalıklara iyi gelmesi yüzünden kirpi eti nasıl bulunur konusu pek çok kere gündem olmuştur. Hatta bazı insanların yasadışı olarak internet üzerinden kirpi eti satışı yaptığı da ortaya çıkmıştır. Ülkemizde herhangi bir kasaba giderek bu hayvanın etinin bulunması mümkün değildir. İnternet üzerinden de yasal şekilde temin edilememektedir. Etin en iyi bulunma yöntemi hayanın avlanmasıdır. Ancak bu durum ülkemizdeki kirpi sayısının ciddi oranda düşmesine neden olmuştur. Resmi birimlerden yapılan açıklamalara göre kirpinin bahsedilen hastalıklara iyi gelmemektedir. Bundan ötürü hayvanların avlanmasının durdurulması istenmektedir. Tabi gerçekleştirilen açıklamalara uyan ve inanan insan sayısı yok denecek kadar azdır. 

Amazonit Taşı Faydaları

amazonit tasi faydalari

Doğal taşların insanların enerjileri üzerinde doğrudan etkileri bulundukları bilinmektedir. Etkilerin temin edilebilmesi için;

  • Taşların doğru olarak kullanılması,
  • Ten temasına dikkat edilmesi,
  • Taş temizliğinin uygun olarak yapılması gibi noktalara dikkat edilmesi şarttır.

Amazonit taşı nedir ne değildir. Konusunda da benzer uyarılar yapılmaktadır. Amazon Nehri içerisinden temin edilen bu taşın 4000 yıl öncesinden beridir kullanıldığına inanılmaktadır. Etkileri ve faydalarının yanı sıra görünümü ile de dikkat çeken bu taşın farklı aksesuarlar içerisinde kullanımı da mümkündür. Üstelik artık ülkemizden de erişimi zahmetsiz ve kolay şekilde gerçekleştirilebilmektedir. İşte amazonit taşı ile alakalı olarak merak edilen tüm detaylar.

Amazonit Taşı Özellikleri

Amazonit taşı isminden de belli olduğu üzere içerisinde amazonit bulunduran bir taştır. Kaynağı Amazon Nehri olarak gösterilmektedir. Bu neden yüzünden doğal olmasına dikkat edilmelidir. Zira piyasada görünüm açısından bu taşa benzemesine karşın sahteleri de dolaşmaktadır. Amazonit taşı;

  • Koyu mavi,
  • Mavi,
  • Turkuaz,
  • Mavi – yeşil gibi renklerden oluşabilmektedir.

Renklerin çok olması da taşın özelliklerinden biridir. Ayrıca dikkatli bir şekilde bakıldığında taşın üzerinde küçük kristaller ya da farklı bir değişle prizma şekilleri olduğu fark edilecektir. Bu şekiller yukarıda da verilen renkler ile iç içe geçmiş durumdadır. Böylelikle taşın açıklanacak olan faydalarının yanı sıra bir süs eşyası bir aksesuar olarak kullanımı da mümkün hale gelmektedir.

Amazonit Taşı Ne İşe Yarar?

Amazonit taşı faydaları aynı zamanda taşın ne işe yaradığını da ifade etmektedir. Bu taşın açıklanacak olan faydalarından ötürü uyum taşı olarak nitelendirildiği de bilinmektedir. Taşı uygun olarak kullanan kişilerin;

  • Eskiye göre kendilerini daha sakin hissettikleri,
  • Yaşadıkları olaylara daha pozitif baktıkları,
  • Streslerinin oranlarının azaldığı bilinmektedir.

Taş, sahip olduğu özellikler sayesinde insanların kalplerini sakinleştirmektedir. Ortama pozitif bir hava da kattığı için taşı kullananlar barışçıl insanlar haline gelmektedir. Bu da kişilerin günlük yaşamlarına da iş yaşamlarına da olumlu şekilde etkiler etmektedir. Enerjiyi de yenileyen amazonit taşının etkilerinin daimî olması açısından temizliğine önem verilmesi gerekmektedir.

Amazonit Taşı Nasıl Temizlenir?

Doğal taşların temizliği de kullanımı da faydalarının derecesini belirlemektedir. Öncelikle bu taşların muhakkak tene temas etmesi gerekmektedir. Temas ise sadece taşı kullanan kişiye özel olması lazımdır. Diğer türlü enerji kombinasyonu bozulmuş olacaktır. Amazonit taşı temizliği bakımından diğer doğal taşlarla benzerlik göstermektedir. Kullanıma bağlı olarak aylık şekilde temizlenmesi yeterlidir. İlk kullanım öncesinde de muhakkak verecek olduğumuz yöntemlerle temizlenmesi lazımdır. Temizlik için;

  • Bir kuma gömerek bir gece toprakta bekletmek,
  • Akan suyun altına tutmak yeterli gelecektir.

Yöntemlerden herhangi birinin uygulanması temizliği sağlamış olacaktır. Taşın temizliği için sabun kullanımından kesinlikle uzak kalınmalıdır. Aksinin olduğu durumlarda taşın yapısında belli bozulmalar yaşanacaktır. Bu da otomatik olarak etkilerinin azalmasına yol açacaktır.

Amazonit Taşı Kolye

Doğal taşlar ilk zamanlarda insanların ellerinin altında sıradan taşlar olarak değerlendirilmiştir. Ancak bu şekilde hem kullanım hem de taşıma açısından zorluklar yaşanmıştır. Günümüzde doğal taşlar aksesuar haline getirilmektedir. Kadınlar için de erkekler için de uygun olan aksesuarlar sayesinde taşların etkisini alırken bir yandan da şıklık yakalanmış olunmaktadır. Amazonit taşı bileklik de kolye de bulmak mümkündür.

Bu tür taşların hediye olarak kullanılması da günümüz popüler uygulamalarından biridir. Kadınlara alınan hediyelerde küpeden bahsedildiği üzere bileklik ve kolyeye kadar alternatifler bulunmaktadır. Erkeklere amazonit taşından bir hediye almak isteyenlere tespihler önerilmektedir. Zira hem şık hem de oldukça modern amazonit taşı tespihler satışa sunulmaktadır.

Amazonit Taşı Fiyatı

Doğal taşların kendilerine göre bir piyasası bulunmaktadır. Ortalama rakamlar ise;

  • Taşın bulunma sıklığına,
  • İşlenme durumuna,
  • Büyüklüğüne göre değişim göstermektedir.

Bazı taşlar kesimleri yüzünden enerjilerini kaybetmektedir. Bu tür taşlar piyasa değerlerinin çok altında satılmaktadır. Ancak taşların kullanımı herhangi bir fayda vermemektedir. Amazonit taşı ne kadar ya da fiyatı nedir gibi araştırmalar da benzer maddeler üzerinden yapılmalıdır. Taşın aksesuar olarak temininde kullanılan diğer parçalar da rakamların değişmesine neden olacaktır. Fakat altı yeniden çizilmek gerekirse piyasa değerinin çok altında olan taşlardan uzak durulmalıdır. Amazonit taşını 50 TL’den de çok daha üzeri rakamlardan da satın almak mümkündür.

Amla Yağı Faydaları

amla yagi faydalari

Hindistan’da yaygın olarak kullanılan Amla yağı bizim ülkemizde de kullanılmaktadır. Hindistan’da amla meyvesi doğrudan veya toz olarak yenebilir. Amla yağı, Hindistan cevizi yağı ile ısıtılarak da elde edilebilir. Bu yağ özellikle saç bakımında çok önemlidir. Saç bakımı tüm dünyada kadınların en önemli konularından biridir. Saçları sağlıklı ve parlak tutmak tüm kadınların ilk hayalidir. Bu bakımdan kadınlar daha çok saç dökülmesini önlemek için önleyici tedbirler almaya çalışırlar.

Mevsimsel nedenlerle veya çok miktarda kimyasal kullanımı nedeniyle kadınların saçları hızla dökülmeye başlar. Bu durum birçok kadını rahatsız etmektedir. Birçok kadın saçlarının dökülmemesi için doğru ürünleri kullanır. Bu amaçla faydalı ürün bilgileri elde etmek ister. Kadınların saçlarının istediği bir diğer şey de erken beyazlamaya çare bulmaktır.

Amla Yağı Faydaları Nelerdir?

Amla yağının ne olduğundan ve içeriğinden kısaca bahsettik. Peki nedir bu amla yağının faydaları, ne için kullanmalıyım? gibi sorularınız varsa içeriğimizi okumaya kesinlikle devam edin.

Türkiye’deki adı ile bektaşi üzümü yağı yani amla yağı kullanımını öneren uzmanlar, bu yağın saç büyümesi üzerinde etkisi olduğunu söylüyor. Bu nedenle amla yağı saç çıkartır mı sorusunun cevabı evettir. Phyllanthus emblica yağı saçı besleyen birçok önemli asit içerir. Bu asit sayesinde saçın dayanıklılığı ve canlılığı artar. Bu saçların daha hızlı uzamasına neden olacaktır. Bu, amla yağının faydalarından biri olarak sayılabilir. Saçların çıkmamasının en önemli nedeni çok çabuk kırılacak olmasıdır.

Kadın saçı sürekli olarak birçok süreçten geçer. Bunun sonucunda saçlar kırılır ve canlılığını kaybeder. Saç canlılığını ve nemini kaybeder ve artık uzamaz. Bu noktada uzmanlar Phyllanthus emblica yağının rolünden bahsederler. Amla yağı, saçı güçlendiren mineraller ve vitaminler içerir. Bu sayede saçı uçtan uca besleyebilir. Saçı besleyen amla yağı sayesinde saçlar sağlıksız görünümünden kurtulabilir.

Amla Yağı Nasıl Kullanılır?

Açıklamalar, amla yağının saçlarda kullanımının çok kolay olduğunu gösterir. Amla yağını direkt olarak saç köklerine dökün. Daha sonra bu yağı tüm saç köklerinize masaj yapın. Amla yağının saçta en az iki saat kalması gerekir. Bu süre zarfında şapkayı başınıza geçirin ve iki saat bekleyin. Şapka yerine isteğinize göre bir bone ya da bir tülbent gibi şeyler de tercih edebilirsiniz.

 Ancak amla yağının gece kullanılması daha pratiktir. Gece yatmadan önce saçınıza amla yağı sürün. Sabaha kadar böyle olsun. Bu uygulamayı düzenli olarak uygulayarak saçlar daha parlak ve canlı hale gelecektir. Amla yağını saça sürdükten sonra insanlar kısa sürede etkisini gördüklerini söylerler.

Amla yağını sadece kadınlar kullanabilir gibi herhangi net bir kıssas yoktur. Erkekler de saç veya sakal için amla yağından yararlanabilir. Bunun için elinize biraz bektaşi üzümü yağı alın ve sakalınıza sürün. Yaklaşık bir saat sonra sakalı ılık suyla durulayın. Saçlar için amla yağına başvururken erkeklerin saçlarında amla yağını en az  bir saat bekletmesi gerekmektedir.

Amla Yağının Zararları Nelerdir?

Amla yağı ile alakalı uzmanlar her türlü araştırmayı yaptıklarını belirtir. Amla satışı meydana getiren siteler de bu yağın kullanımının hiç bir zararı olmadığını anlatım eder. Saçları uzatma mevzusunda zararı olmayan amla yağının yine de kesinlikle kullanım sıklığı durumuna dikkat edilmesi önerilir. Amla yağının zararları durumu için  uzmanlar ürünün her gün kullanılmaması gerektiğine dikkat çeker. Buna nazaran amla yağını her gün kullanmak saçların devamlı yağlı bir halde kalmasına sebep olur.

Amla Yağı Evde Nasıl Yapılır?

Amla yağı, en iyi şekilde hindistancevizi  şeklinde elde edilir. Buna ayçiçek yağı da eklenir. Piyasada hazır bulunan amla yağı çoğu zaman katkısız ve saf bir halde karşımıza çıkmayabilir. Sizler için en doğru ve sağlıklı tercih amla yağını evde doğal yollardan kendiniz hazırlamanız ve kullanmanız olacaktır.

1 su bardağı kurutulmuş amlaya Hindistan cevizi yağı ve çok az miktarda Ayçiçek yağı ekleyerek iyice karıştırmanız önerilir. Bu karışımdan sonra amla toz haline bürünecektir. Karıştırma işlemi 5 dakika devam edip tamamen bittikten sonra tavada bu karışımı oldukça az bir ısı ile ısıtmanız gerekecektir. Bu karışım ısındıktan sonra bir süzgeçle iyice süzülmeli ve ardından soğumaya bırakılmalıdır.