Venatura D3 K2 Nasıl Kullanılır?

venatura d3 k2 nasil kullanilir

Venatura D3 K2 damlası son dönemlerde kullanımı oldukça artış gösteren bir üründür. İnsanlar günlük hayatta tükettiği besinlere ek gıda olarak almaktadır. İçeriğindeki zengin besin değerleri ve vitaminler ile birlikte bireylere çeşitli açılardan katkıda bulunur. 20 mililitrelik bir şişe içerinde satışı gerçekleştirilen Venatura D3 K2 nasıl kullanılır sorusu ise ürünü tanımayanlar için önemli bir konudur.

Günlük olarak tüketilen normal besinlerin yanında ek gıda olarak tüketilebilen Venatura D3 K2 damla bireyin vücudunun ihtiyaç duyduğu vitaminleri karşılamaktadır. D3 ve K2 vitaminlerine yer verilen ürün ile vücudun direnç ve bağışıklık oranı yükselmektedir. Özellikle kış aylarında kullanımı ile soğuğa ve hastalıklara karşı daha dirençli bir beden sahip olmanızı sağlar.

Venatura D3 K2 Faydaları

Şişe içerisinde ve damla olarak verilen Venatura D3 K2 içeriğindeki bileşenler sayesinde insanların vücutlarını daha dayanıklı hale getiren bir üründür. Venatura D3 K2 faydaları ise birçok insan tarafından merak edilen bir konudur. Ürünün faydaları aşağıdaki gibi listelenmiştir.

  • Bağışıklık sisteminin normal bir şekilde işleyen fonksiyonlarına ek destek görevi görmektedir. Daha güçlü bir bağışıklık sistemi kazandırır.
  • Vücutta yer alan normal kas sistemlerinin ve kasların korunmasına yardımcı olur. Kas yapısının daha güçlü hâle gelmesi için takviye gıda olarak kullanılmaktadır.
  • Venatura D3 K2 faydaları arasında yer alan diğer önemli nokta ise dişlerin korunmasına yardımcı olmasıdır. Takma diş, protez ağız yapısı haricinde doğal dişlerin daha dayanıklı olmasına katkı sağlar.
  • Vücudun ihtiyacı olan kalsiyumun ve fosforun emilimi ihtiyacını koruyarak daha dirençli olmasını sağlar.
  • Platin veya protez kemik yapısı dışında yer alan kemiklerin korunmasına katkıda bulunur.
  • Normal kan kalsiyum düzeyine katkıda bulunmaktadır.
  • İçeriğinde yer alan k vitamini sayesinde kan pıhtılaşmasına yardımcı olur ve kanın temizlenmesini sağlar.

Venatura D3 K2 faydaları doğrultusunda vücudun ihtiyaç duyduğu birçok özelliğin korunmasına ve geliştirilmesine fayda sağlamaktadır. Kemik yapısını koruması ile daha dirençli hâle getirerek kırılma riskini daha da azaltır. Faydalı özellikleri ile dikkat çeken Venatura D3 K2 içeriği ile de merak edilmektedir.

Venatura D3 K2 içeriği

Zeytinyağı, Menaquinon 7 karışımı, Antioksidan, Kolekasiferol, tokoferolce zengin ekstrakt.

Venatura D3 K2 sahip olduğu besleyici ve destekleyici maddeler ile insanın ihtiyaç duyduğu durumların korunmasına ve gelişmesine fayda sağlamaktadır.

venatura d3 k2 kullanimi
venatura d3 k2 kullanimi

Venatura D3 K2 Kullanımı

20 mililitrelik şişe içerisinde satışa sunulan Venatura D3 K2 damla günlük olarak tüketilmelidir. Gün içerisinde aç karınla veya tok karınla kullanımı fark etmemektedir. Direkt olarak tek damla olarak da tüketilebildiği gibi isteğe bağlı olarak yiyeceklerin veya içeceklerin içerisine de damlatarak tüketilebilir. Günlük 1 damla olarak tüketilmesi önemlidir. Venatura D3 K2 nasıl kullanılır sorusu ürünü bilmeyenler ve ilk defa temin edenler için merak konusu olmaktadır. Ürünün gün içerisinde sadece 1 defa kullanılması belirtilmelidir ve fazlası olumsuz etkilemektedir.

Venatura D3 k2 kullanımı 11 yaşından büyük kişiler için uygundur. Kemik ve diş gelişimi henüz tamamlanmamış olan çocuklar için kullanımı sakıncalıdır. Dişlerin korunmasına yardımcı olan ürün çocukların dişlerinin çıkması ve yenilenmesi konusunda acı verici olacaktır.

Venatura D3 K2 Günde Kaç Damla Kullanılmalı?

Ürünü temin edenlerin kafasında meydana gelen sorulardan birisi de Venatura D3 K2 günde kaç damla kullanılmalı olmaktadır. Ürün besleyici ve genel destek sağlayıcı özelliklere sahiptir. Kan pıhtılaşması ve bağışıklık sistemini koruyucu özellikleri ile günde en fazla 1 damla alınması durumunda vücudun ihtiyaçları karşılanacaktır. Fazla kullanımında mide bozukluğuna ve kusmalara sebep olabilmektedir.

Venatura D3 K2 Fiyat

Venatura D3 K2 damla içeriğine ve sağladığı faydalar göz önünde bulundurulduğunda uygun bir ücrete sahiptir. Destekleyici bir ek gıda almak isteyen insanları Venatura D3 K2 fiyat araştırması yaptığında ürünün 59 Türk Lirası olduğunu görecekler.

Venatura D3 K2 Nerede Satılır?

Ürün tüm eczanelerden temin edilebilmektedir. Almak istediğiniz Venatura ürünü eczanenin elinde bulunmasa bile eczane ecza deposundan siparişini vererek ürün ulaşmanızı sağlayabilmektedir. Eczaneye gitmek istemeyen kişilere ise Venatura D3 K2 nerede satılır sorusunun cevabı internet üzerinden satış yapan siteler olacaktır. Birçok ünlü satış firmasının sitelerinde Venatura D3 K2 yer almaktadır.

Venatura D3 K2 Yan Etkileri

Ürünün içerdiği ürünler ve besleyici ek gıdalar sayesinde vücuda katkıları bulunmaktadır. Ürünü tüketenlerin hiçbirinde olumsuz bir şikâyet görülmemiştir. Yan etkileri olarak da hiçbir olumsuz sonucu ortaya çıkmamış olan Venatura D3 K2 gönül rahatlığıyla kullanılabilecek olan bir ek gıdadır.

Kaynak: Wikipedia /

Karbonhidrat tozu nedir? Ne işe yarar? En iyisi hangisi?

karbonhidrat tozu

Karbonhidrat tozu nedir? Ne işe yarar? En iyisi hangisi? Karbonhidrat tozu, içinde vücudun kas ve bu sayede hacim kazanmasına yardımcı birçok önemli bileşik barındıran takviye maddesidir.

Karbonhidratlar sakkarit olarak da adlandırılan bileşiklerdir. Kimyasal açıdan incelediğimizde karbonhidratlar 4 ayrı gruptur. İlk grup monosakkarit, ikincisi disakkarit, üçüncü oligosakkarit ve son olarak dördüncüsü de polisakkarittir. Bunlardan ilk iki grup şeker olarak kabul edilen basit karbonhidrat grubudur. Bileşik yapılarına göre basit olarak kabul edilirler.

Oligosakkarit ve polisakkaritlerin ise bileşik yapıları daha komplekstir. Bu yüzden bu iki grupta bulunan her iki bileşik de karmaşık karbonhidrat olarak kabul edilir. Karbonhidrat tozları da kimyasal olarak 4 ayrı grupta incelenen karbonhidratın yanı sıra, vitamin, mineral, aminoasit, yağ ve protein gibi kalori bakımından oldukça yüksek bileşenleri de içerirler. İçeriğin bu denli yüksek kalorili bileşiklerden oluşmasının nedeni, kullanılması durumunda vücuda yüksek enerji ve güç sağlamasının istenmesinden kaynaklıdır.

Ayrıca karbonhidrat tozu vücudun ihtiyacı olan enerjinin büyük bir bölümünü karşılamasının yanı sıra, yorgunluk hissinin meydana gelmesini de uzun süreler geciktirebilir. Peki bütün bu etkilerinin dışında karbonhidrat tozu ne işe yarar?

karbonhidrat
karbonhidrat tozu nedir? ne işe yarar? en iyisi hangisi? 7

Karbonhidrat tozu ne işe yarar?

Karbonhidrat tozu metabolizmayı hızlandırır. Bu, vücudun hızlı bir metabolizmaya sahip olması bakımından daha fazla enerji üreteceği anlamına gelir. Metabolizması hızlı çalışan bir vücut yüksek enerjiler harcayacağı gibi, aynı zamanda bu enerjinin karşılanması için daha fazla gıda takviyesine ihtiyaç duyar.

Karbonhidrat tozunun yapısında yer alan protein ve yağ gibi bileşenler sayesinde bu vücudun enerji ihtiyacını en üst seviyede karşılar. Sahip olduğu enerji ile de artık olağan bir performansla çalışmaz. Normalden çok daha hızlı çalışan metabolizma vücudun optimum düzeyde performans sergilemesine yardımcı olur.

Vücudun enerji ihtiyacı büyük ölçüde glikozdan, yani şekerden karşılanır. Çünkü beyinin kasların gelişiminde ve çalışmasında kullanmak için tercih ettiği enerji kaynağı glikozdur. Kaslar çalışma etkinliği süresi boyunca en çok glikoz parçalayarak enerji sağlar.

Bu nedenle kaslar için tercih edilebilir bir enerji kaynağı hâline gelmesi için karbonhidratın glikoza çevrilmesi gerekir. Glikoza dönüştürülmek için kullanılabilecek karbonhidrat ihtiyacı da vücut için karbonhidrat tozları tarafından karşılanabilir.   

Eğer vücudun enerji ihtiyacı yoksa, glikoza da ihtiyacı yok demektir. Durağan hâldeyken vücut çok fazla enerjiye ihtiyaç duymaz. Dolayısıyla vücutta bulunan karbonhidratlar yakılmak yerine glikojen olarak depolanır. Bu depolama işlemi, olası bir enerji ihtiyacı sırasında kullanılmak üzere karaciğer ve kaslarda gerçekleştirilir.

Yani enerji ihtiyacı anında harcanmak üzere bir karbonhidrat kumbarası olarak karaciğer ve kaslar kullanılır. Vücudun herhangi bir şekilde enerjiye ihtiyaç duyması durumunda ise glikojene dönüştürülerek depolanmış olan karbonhidratlar devreye girer.

Ancak şunun belirtilmesinde fayda vardır: Eğer glikojen olarak depolama kapasiteleri hem kaslar için hem de karaciğer için dolduysa artık karbonhidratlar yağ olarak vücutta barındırılır. Dolayısıyla vücudun ne fazla ne de az karbonhidrat alması gerekir. Karbonhidrat yeterli miktarın üstünde tüketildiğinde vücutta yağlanma gibi ciddi hastalıkların kaynağı olabilecek bir süreç meydana gelir. Bu yüzden kullanılan karbonhidrat tozu miktarı vücudun alabileceği maksimum kapasiteyi geçmemelidir.

Yeterli miktarda alındığı takdirde vücutta şu önemli gelişmelere de önemli ölçüde öncülük eder:

karbonhidrat tozu
karbonhidrat tozu nedir? ne işe yarar? en iyisi hangisi? 8
  • Kasların geliştirilmesi ve bu sayede sahip olunacak güçlü bir iskelet sistemi: Karbonhidrat tozu yeterli miktarlarda alınacaksa bu, genellikle egzersiz öncesi süreç içinde gerçekleşmelidir.Vücut geliştirme ve egzersiz uzmanlarının önerileri, karbonhidrat tozunun vücut için optimum seviyede yarar sağlayabilmesi için egzersiz öncesi kullanımının uygun olduğuna yöneliktir. Ancak yüksek miktarlarda olmamak şartıyla egzersiz sonrası da küçük bir doz karbonhidrat tozu alınabilir. 2010 yılında bir dergide yayımlanan spor ve metabolizma hızı üzerine yapılan bir araştırma ortaya koymuştur ki, karbonhidrat tozu yapılan egzersizden maksimum düzeyde yarar sağlayabilmek için gereklidir. Ayrıca beslenme ve diyetetik alanında uzman birçok kişi tarafından da karbonhidrat tozunun emilim hızı ile vücudun enerji ihtiyacının önemli ölçüde karşılanabileceğini kabul etmektedir.
  • Vücudun sergileyebileceği maksimum performansı zamanla üst seviyelere çıkarır: Kullanım amacına göre değişen yararları ile karbonhidrat tozu egzersiz yaparken vücudun ihtiyacı olan enerji miktarını büyük ölçüde karşılar. Eğer sadece bir enerji takviyesi olarak kullanılacaksa etkileri hızlı emilimi sayesinde kısa sürede gözlemlenebilir.
  • Kas kayıplarının yeniden onarılması için yapılan egzersizlerde zaman kazandırır: Vücutta bulunan kas miktarının daha geniş hacimlere ulaşmasını sağlamak ya da herhangi bir kas kaybı yaşandıysa kasları geri kazanmak için egzersiz yapmak… Her iki amaç için de oldukça sık kullanılan karbonhidrat tozu vücuda sağladığı karbonhidrat miktarıyla kas geliştirme sürecini daha kısa hâle getirebilir. Bu, elbette birkaç günde sonuç alabileceğiniz anlamına gelmez. Ancak kas gelişiminde elle tutulur sonuçlar alınabilmesi için gereken asgari süreyi daha alt seviyelere çekebilir.
karbonhidrat tozu
karbonhidrat tozu nedir? ne işe yarar? en iyisi hangisi? 9

En İyi Karbonhidrat Tozu

En iyi karbonhidrat tozu seçiminde rol oynaması gereken en önemli faktör kullanım amacıdır. Kullanım amacı belirlendikten sonra ürünün içeriği ayrıntılı bir biçimde kontrol edilmelidir. Çünkü kullanımı sırasında vücuda yarar sağlama mekanizmasını belirleyecek olan karbonhidrat tozu içeriğidir.

Son yıllarda kilo kaybının takviye edilmesi için de kullanılabilen karbonhidrat tozu içeriğinde bulunan bileşiklerin yüzdelerine göre sınıflandırılabilir. Dolayısıyla kilo almak için kullanmak istiyorsanız %70 oranında karbonhidrat ve geri kalanı da proteinden oluşan karbonhidrat tozları sizin için uygun olabilir. Kas geliştirme amacı ile kullanılmak istenmesi durumunda ise bu yüzdeler tam tersi biçimde değişebilir.

Aynı düzeylerde karbonhidrat ve protein tozları içeren ya da bu miktarlara yakın bir içerikte olan karbonhidrat tozları da genellikle kas geliştirme ve performans artırıcı olarak kullanılmaktadır. Dolayısıyla kullanım amacınız size, piyasadaki en iyi karbonhidrat tozunu seçme imkânı tanıyacaktır.

Kaynak: muscleandstrength

Zayıflama Kürü: Bel Bölgesinden Kilo Vereceksiniz

zayıflama kürü

Bu zayıflama kürü ile belinizdeki yağların kaybolduğunu göreceksiniz. Bel çevresindeki yağlar birçok insan için hem sağlıksız hem de estetikten yoksun bir vücuda neden olur. Beldeki yağlardan kurtulmak için egzersiz yapmanın yanı sıra bazı kürler de şiddetle önerilmektedir. Hayatınızı daha hareketli hâle getirmek bel yağlarından kurtulmak için iyi bir yoldur. Fakat egzersizlere ek olarak daha çabuk sonuç almak için uygulayabileceğiniz zayıflama kürü ile belinizdeki yağların kaybolduğunu göreceksiniz.

zayiflama kuru 1 1
zayıflama kürü

Zayıflama kürü nasıl yapılır?

Günümüzde birçok ilaç, takviye gıda ve hatta özel kıyafetlerin kilo vermeye yardımcı olduğu iddia edilmektedir. Bunların yanında denenebilecek doğal zayıflama kürleri doğal malzemeler içermelerinden ötürü daha çok tercih edilmektedir. İşte bu zayıflama kürlerinin en etkililerinden birinin malzemeleri şöyle:

  • Yarım yağlı yoğurt (Light yoğurt kullanılması özellikle önemlidir. Miktarı 3 yemek kaşığını geçmemelidir.)
  • Bir limonun yarısı (Sulu bir limon olması kürü daha etkili kılacaktır.)
  • 1 çay kaşığının yarısı kadar zerdeçal ya da 1 çay kaşığı acı pul biber de kullanılabilir.

Yarım yağlı yoğurdu, yarım limonun suyunu ve zerdeçal ya acı pul biberi uygun bir kâsede birbirlerine iyice karıştırın. Özellikle uykudan önce tüketilmesi tavsiye edilir. Uyku sırasında metabolizmanın çalışma hızı, uyanıkken çalıştığından daha aktiftir. Metabolizmanızın hızlandırılması için uykudan hemen önce bu kürün tüketilmesi ve sonrasında da herhangi bir şey yenmemesi ya da içilmemesi gerekir.

Uygulamaya Başladıktan Sonra

Zayıflama kürü tek başına beldeki yağların eritilmesinde etkili bir çözüm yolu sunmayabilir. Özellikle hareketsiz bir yaşam sürenler için beldeki yağların eritilmesinde zayıflama kürü kullanmak yarar sağlamaz. Kürü uygulamaya başladıktan sonra bazı alışkanlıklarınızı da değiştirmeniz gerekir.

Daha hareketli bir gündelik hayata merhaba demelisiniz. Kürün uygulanmaya başlaması ile metabolizmanız zaten hızlı çalışacağı için onun enerjisine ayak uydurmanız çok önemlidir. Hareket edin, hafif egzersizler ve yürüyüş yapın.

Hareketli bir yaşamın yanı sıra bol su tüketimi de kilo verme ve yağ yakma konusunda etkili bir yöntemdir. Günlük su tüketiminiz 2 litrenin altına düşmemeli ve suyun yanı sıra bol sıvı gıda da tüketmelisiniz.

Ayrıca kürün fayda vermeye başlaması için etkili bir diyet süreci de başlatmanız gerekir. Yağlı, sağlıksız, çok tuzlu ve şekerli gıdaların tüketiminden kaçınmalısınız. Kilo verme sürecinde dikkat etmeniz gereken klişelerden birini yine analım: Üç beyazdan vazgeçin.

Source: healthline / eatthis

Aktin Nedir? Aktinin Görevleri

aktin

İnsanın en küçük yapıtaşları hücrelerdir. Bu hücrelerde kendine özgü gelişmiş birçok hücre elemanı bulunur. Hücre iskeletinde mekanik desten olarak bulunan aktin bu elemanlardan birisidir. Bir hücrenin görev yapmasında organizasyon çok önemlidir. Tüm hücre elamanları ortaklaşa bir çalışma içinde olmazsa yaşamla bağdaşamaz.

Hücre İskeletinin Görevleri

Aktininde yer aldığı birçok eleman beraber çalışarak bazı görevleri yerine getirirler.

Bu görevlerden kısaca bahsedersek;

  • Hücre/Çekirdek şeklinin ve yerleşiminin belirlenmesi ve korunması ve hücreye destek olmak
  • Hücrenin koordinasyonunu sağlamak
  • Mesaj iletmek
  • Diğer hücreler ile bağlantıyı gerçekleştirmek
  • Hareketi organellerin hücre içinde yer değiştirmesini sağlamak
  • Hücrenin hareket ve hücrenin bir bölümünün hareketini yönlendirmek ve koordine etmek

Bu sayılanlar ve daha birçok görevi ile kısaca hücre iskeleti hücrenin birçok mekanik işlevini gerçekleştirir.

Aktinde bu bağlamda önemli roller oynar.

aktin1
aktin nedir? aktinin görevleri 15

Aktin ve Rolleri

Aktin bir proteindir. Hücre iskeletinde bulunan bu proteinler bir araya gelerek özel yapılar oluşturur. Bu yapılara mikrofilamanlar denir. Mikrofilamanlar kendisine ATP bağlar. Kas hücrelerinde, hücre zarı altında, epitel hücrelerinde mikrovillus yapısında, kültür hücrelerinde bağlanma bölgesinde yoğun olarak gözlenir.

Kısaca aktinin görevlerinden bahsedersek;

  • Hücre sitoplazmasında bulunan bileşenlerin hareketini sağlamak
  • Hücre zarı ile ilişkisiyle hücre-hücre bağlantılarını sağlamak
  • Çoğu hücrede hücre göç hareketini yaptırmak
  • Mitoz sırasındaki hücrelerin ikiye ayrılmasında görev alırlar
  • İskelet kasında kasılma gevşeme mekanizmasını sağlamak
  • Mekanik destek ve gerginlik sağlamak

Aktin bu görevleri ile hücre hareket ve korunmasında oldukça önemli bir konumda bulunur. İnsan ve memeli hücrelerinde oldukça fazla üretilir.

Eritrosit ve Aktin

Aktin özellikle eritrositlerin hücre zarında rol oynar. Eritrositlere bikonkav şeklini veren esas mekanizma actin temelli hücre iskeletidir. Actin hücre iskeletini oluştururken eritrositlerdeki spekrin denilen bir protein ile birleşir.

Aktin ve Hareket

Hücreler çeşitli işlemleri gerçekleştirebilmek için hareket eder. Bu hareketi başlıca sağlayan aktinler tarafından oluşan bir kaç yapıdır. Bazı hücrelerde hareketleri sırasında actin içeren pseudopod, lamellipod ve mikrospike denilen hareket yapıları oluşur. Hayvan hücreleri hareket ederken veya şekil değiştirirken aktin içeren hücre yüzey uzantılarını oluşturur.

aktin2
aktin nedir? aktinin görevleri 16

Aktin Ve İletişim

Dışarıdan herhangi bir uyarı geldiği zaman aktin filamentleri sayılarını arttırmaya başlar. Dışarıdan gelene cevap vermeye çalışır. Bu nedenle actin filamentlerinin aynı zamanda hücrede sinyal iletiminde görev aldığı düşünülür. Örneğin tamamen hareketsiz bir konumda kültür bulunurken biz bu kültüre büyüme faktörü verirsek anında ara filamentler oluşmaya başlar. Hücreler lamellipod oluşturarak hareket etme yeteneği kazanırlar.

Aktin ve Kas Kasılması

Aktin kas hücrelerinde hem kas kasılması hem de gevşemesi mekanizmalarında görev alır. Bir başka molekül olan miyozin ile beraber çalışırlar. Çeşitli ATP bağlanma ve ayrılma mekanizmaları ile aktinler miyozinler üzerinden kayarak kas liflerini sıkıştırmış olur. Bu kasılma olayıdır. Aynı şekilde tam tersi döngü ise gevşeme olarak geçer. Actin bu mekanizmada baş karakterlerden biridir. Aktinler miyozinlere göre çok daha açık renklidir. Kas liflerini incelediğimiz zaman bunu net bir şekilde görebiliriz. Kas liflerinde koyu görünen alanlar miyozin iken, açık görünen bölgeler aktinler tarafından oluşturulmuştur.

Source: Wikipedia / Sciencedirect / Nature

B12 Vitamini (Kobalamin) Nedir, Ne İşe Yarar?

kobalamin

B12 vitamini diğer bir adıyla kobalamin olarak da bilinen vitamin, diğer B vitaminleri gibi suda çözülebilir haldedir. Bağışıklık sistemi, sinir sistemi, DNA’ya sentez rolü, kırmızı kanın ortaya çıkarılması gibi görevleri bulunmaktadır. Vücutta çok nadir olarak bulunan kobalt mineralinin ortaya çıkmasını sağlar. Bu yönüyle de vücut için değerli bir vitamindir.

B12 Vitamini (Kobalamin) Nasıl Ortaya Çıkar?

Kobalamin vitamini, doğada bazı bakteriler aracılığı ile ortaya çıkar. Ayrıca bunun dışında insanların ve hayvan türlerinin bağırsak bölgelerinde de B12 vitamini ortaya çıkabilir. Hayvanlar bağırsaklarında var olan B12 vitaminini dışarı atmadan kendi içerisinde kullanabilir. Fakat insanlar bağırsaklarında bulunan vitamini kendi içlerinde kullanamaz, direkt olarak dışkı ile dışarı atarlar. Midede üretimi yapılan bir protein ile insanların B12 vitaminini kendi içlerinde kullanmaları mümkün. Bu sebeplerden insanlar ihtiyaç duyduğu B12 vitaminini dış yollar yoluyla almaktadır.

b12
Kobalamin

B12 Vitamininin (Kobalamin) Faydaları Nelerdir?

B12 vitamini insan vücudu için çok önemli ve hayati bir vitamin olmak ile bilinmektedir.

Diğer adıyla kobalamin vitamininin faydaları şu şekildedir;

  • Sinir sisteminin olması gereken gibi çalışmasını sağlar.
  • Eksikliği psikolojik olarak düzensizliklere yol açar. Kullanımı ile psikolojik sorunları azaltmak mümkün.
  • Vücuttaki kırmızı kan hücrelerinin meydana gelmesini sağlar.
  • Bağışıklık sisteminin olması gerektiği gibi çalışmasına katkıda bulunur.
  • İnsanlarda kullanıldığında yorgunluk ve bitkinlik halini ortadan kaldırmakta önemli ölçüde katkısı bulunur.
  • Hücrelerin bölünmesini sağlar.
  • Vücutta enerji oluşumunu sağlar.

Yukarıda maddeler halinde B12 faydaları görülmektedir.

B12 Vitamini Hangi Yiyeceklerde Bulunur?

B12 vitamini en çok hayvansal ağırlıklı besinlerde bulunur. Kırmızı et, yumurta, balık, süt ve süt ürünleri, beyaz et gibi besinlerde B12 vitamini fazlasıyla bulunmaktadır. Bitkisel olarak bakıldığında herhangi bir B12 kaynağından söz edilemez. Yani kuruyemiş, tahıl, meyve ve sebze gibi besinlerde B12 vitaminine rastlanmaz. Et yiyemeyen vejetaryen yemeklerinin içine B12 takviyesi yapmaları mümkün. Ayrıca kapsül ve hap gibi kaynaklar ile bu vitaminin oluşumu desteklenebilir.

b12 vitamini 2
b12 vitamini

B12 Vitamininin Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir?

B12 eksikliğinin birçok belirtisi mevcuttur. Nörolojik, psikolojik, hematolojik açısından yapılan testler ile bu eksiklik ortaya çıkmaktadır. Bu sorunların ortaya çıkmasını engellemek için yeteri kadar B12 takviyesi yapılması gerekir. Ayrıca B12 eksikliği sinirliliğe, duyarsızlığa, endişe haline yol açabilir. Dikkat eksikliği ve yorgunluk haline yol açarak günlük aktivitelerde olumsuzluklara yol açar. Bu gibi hastalıkları yapılan kan tahlilleri ile kolayca anlamak mümkündür. B12 kalp hastalığı, kısır, göz sorunları ayak ve ellerde titreme ve his bozukluğu, hafıza kaybı gibi sorunlara yol açmaktadır. Bu gibi belirtileri olan kişiler kesinlikle en yakın hastaneye görünmesi gerekir.

B12 eksikliğinin en kötü durumlarından biri kolay bir şekilde insanı depresyon duygusuna ulaştırmasıdır. Bu konu için kesinlikle yardım alınması gerekir. Aynı zamanda genelde yaşlı insanlarda görülme olasılığı yüksek olan Alzheimer hastalığını da tetikler niteliktedir. Bu hastalıklar genelde vitamin eksikliği ya da hormon bozuklukları ile ortaya çıkmaktadır.

B12 Eksikliği En Çok Kimlerde Görülür? 65 yaş sonrasında genellikle daha çok görülür. Çünkü yaşlanan vücut artık kobalamin vitaminini emmesi zorlaşır. Bu sebeple bu yaşa ulaşmış kişilerde B12 eksikliği riski daha fazla görülmektedir. Bundan farklı olarak yetersiz ve düzensiz beslenen çocuklarda, alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıkları aşırı tüketen kişilerde, sürekli diyet yapar halde bulunan insanlarda, aşırı antibiyotik kullandıktan sonra bağırsakta bakteri görülen kişilerde, mide hastası olup mide ilacı kullanan kişilerde, AIDS ve HCV gibi virüse sahip kişilerde B12 eksikliği fazlasıyla görülmektedir.

Source: Myfooddata / ods.od.nih / Medicinenet

Beta Glukan Nedir, Faydaları Nelerdir?

beta glukan

Sağlıklı beslenmenin en temel şartı, doğal besinlerin tüketilmesi olarak kabul edilmektedir. Doğal besin takviyesi olan beta glukan, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirdiği için yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır?

Beta Glukan Nedir?

Vücut ve özellikle de sindirim için en faydalı besinlerin başında, lifli gıdalar gelmektedir. Bu liflerin suda kolay çözülmesi ise, etkisinin daha fazla olmasını sağlamaktadır. Beta glukan tam tahıllı unlar, yulaf kepeği, arpa, yulaf ezmesi ve yulaf ununda yoğun olarak bulunan ve suda çok kolay çözülen bir lif kaynağıdır. Bazı deniz yosunları ve mantar çeşitlerinde de yoğun olarak bulunmaktadır. Bu lifler, sindirim sistemine geçtikten sonra, beyaz kan hücresi olarak bilinen ve bağışıklık sisteminin koruyucuları olan akyuvarları harekete geçirmektedir. Böylece akyuvarlar da, vücuda giren mikroplarla savaşarak hastalığın oluşumunu engellemektedir.

beta glukan nedir
Beta Glukan Nedir

Beta Glukan Hangi Durumlarda Kullanılmalıdır?

Beta glukan vücut sağlığı açısından önemi, çok uzun yıllardan beri bilinmektedir.

Özellikle şu durumlarda mutlaka kullanılması önerilmektedir;

  • Soğuk algınlığı ve grip vakalarında, destek tedavisinde
  • Solunum yolları (alt ve üst) enfeksiyonları görüldüğünde
  • Sıklıkla enfeksiyonların tekrarlaması halinde
  • Kapalı ve kalabalık ortamlarda yaşayan ve çalışan kişilerin, enfeksiyon kapmasını önlemek için
  • Stresli ve yoğun tempolu faaliyetlerde bulunanlara
  • Sağlıksız beslenme sonucunda oluşan sorunların giderilmesinde
  • Sürekli yorgunluk hali bulunanlarda
  • Salgın hastalıkların görülmeye başlanmasında
  • Ağız bölgesinde sürekli oluşan uçuk ve aftların tedavisinde

Beta glukan, bu sorunların olmaması halinde de, destek amaçlı düzenli olarak tüketilmesi önerilmektedir.

Beta Glukan Günlük Olarak Ne Kadar Alınmalıdır?

Beta glukanın doğal besinlerden alınması en sağlıklı yöntem olarak kabul edilmektedir. Doğal yollardan yeterince alınamadığı durumlarda ise, genellikle şurup formu tüketilmektedir. Şurubun günlük dozu ise, bir yaş ve üstü çocuklar için 10 mg., yetişkinler için 20 mg. olarak önerilmektedir.

Beta Glukanın Faydaları Nelerdir?

Beta glukan uzmanlar tarafından, onlarca yıldır hem gıda takviyesi hem de ilaç olarak kullanılmaktadır.

Başlıca faydaları ise şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Kolesterolün düşürülmesi: günlük düzenli tüketilmesi halinde, vücuttaki zararlı kolesterolü % 5 oranında düşürdüğü, tespit edilmiştir
  • Diyabet tedavisinde: kolesterolü düşürmesinin yanı sıra, kan şekerini de kontrol altında tuttuğundan, diyabet tedavisine yardımcı olmaktadır. Özellikle karaciğer sağlığına olan önemli katkısı ve safra asitlerinin daha çözünür olması, diyabet tedavisine önemli katkı sağlamaktadır.
  • Kanser tedavisinde: hayvanlar üzerinde yapılan klinik deneylerde, birçok kanser türünün iyileşmesine katkı sağladığı tespit edilmiştir
  • Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi: bağışıklık sistemini destekleyerek, başta solunum yolları enfeksiyonları olmak üzere birçok rahatsızlıktan koruduğu ve hastalığın iyileşmesini hızlandırdığı kanıtlanmıştır.
  • Cilt sağlığı: kollajen üretimini arttırdığı için cildin daha sağlıklı ve parlak olmasını sağlamaktadır. Düzenli kullanıldığı takdirde, ciltte oluşan çizgilerin azalmasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca pişik, böcek ısırması, yanık ve yaraların daha çabuk iyileşmesinde de önemli rol oynamaktadır.

Beta glukan, başta mevsimsel alerjiler olmak üzere uzun süren alerjilerin tedavisinde de önemli bir katkısı bulunmaktadır.

beta glukan
beta glukan

Beta Glukanı Kimler Kullanmamalıdır?

Beta glukanın bazı özel durumu olan kişiler tarafından tüketilmesi önerilmemektedir. Yeterli klinik deneyi olmadığı için, emziren ve hamile kadınların tüketmesi önerilmiyor. Ms ve AİDS gibi hastalıkların tedavisinde, bağışıklık sisteminin baskılanması gerekmektedir. Beta glukanın bağışıklık sistemini desteklemesi ve güçlendirmesi ise, hastalığın tedavisinde olumsuzluklara yol açabilmektedir.

Buna bağlı olarak, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların kullandığı bazı hastalıklarda da beta glukanın tüketilmesi önerilmemektedir. Beta glukanın bu güne kadar tespit edilmiş bir yan etkisi bulunmadığından, bu rahatsızlıklar dışında güvenli olarak kullanılabilmektedir. Vücut için bir diğer önemli vitaminlerden biride B12 vitamini. Vücudunuzdaki B12 değerinizin kaç olması gerektiğini merak ediyorsanız ”B12 Değeri Kaç Olmalıdır?” makalemizi okuyabilirsiniz.

Source: Webmd / Wikipedia

B12 Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur?

b12 vitamini hangi besinlerde bulunur

Sağlıklı bir vücut ve yaşam dengesine sahip olunabilmesi için her bakımdan vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineral değerlerinin mutlaka yerinde olması gerekir. İnsanlar için oldukça hayati öneme ve değere sahip olan birçok türde farklı vitamin bulunmaktadır. Bunlar arasında yer alan en önemlilerinden biri B12 vitamini. Bu vitaminin vücudun sağlık dengesi üzerinde oynadığı rol oldukça büyüktür.

Bundan dolayı tüm insanların vücutlarında yeterince B12 bulunduğundan emin olmaları gerekir. B12 vitaminini birçok besinden alabilme şansları daima vardır. B12 içeren sağlıklı yiyecekler arasında en başta kuzu ciğeri gelir. Diğer besinlere nazaran kuzu ciğeri daha fazla B12 vitamini içerir. Bunun yanı sıra dalak ve karaciğer gibi sakatat türü besinler de oldukça iyi bir şekilde fazlaca B12 içerirler.

b12 vitamini 1
B12 vitamini

Bu besinleri belirli aralıklarla insanların daima tüketmeye özen göstermeleri gerekir. B12 vitaminin mevcut olduğu diğer yiyecekler arasında kırmızı lahana, karides, istiridye, balık gibi deniz ürünü canlılar da yer alır. Özellikle uskumru, somon, alabalık ve konserve olmayan ton balığı oldukça iyi kaynaklardır.

B12 Değeri Kaç Olmalıdır?

Vücutta B12 değerini gerekli seviyelerde tutmak son derece önem arz etmektedir. Genel itibariyle insanlar da B12 değerinin 800 ve üzerinde tutulmaya çalışılması gerekir. Bu sağlıklı bir vücut için oldukça özen gösterilmesi gereken bir durumdur. Çünkü aksi halde vücutta hücresel sistemlerde birtakım DNA ve işleyiş bozulmaları meydana gelir.

Emziren veya hamile olan kişilerde B12 ihtiyaçları bu doğrultuda daha fazla olabilmektedir. Bunun için gerekli test ve kontroller daima yaptırılmalı ve değerler bir uzman hekim aracılığıyla takip edilmelidir. B12 değerinin insanlarda 200’ün altına düşmesi sağlık açısından oldukça ciddi risklerin oluşmaya başlaması anlamına gelir. Bundan dolayı bunun bir an önce yükseltilmesi için gerekli destekler alınmalıdır.

Vücutta B12 Eksikliği Belirtileri

B12 vücut için oldukça önemli bir vitamindir. Bunun eksikliği ve yetersizliği halinde kişilerde belirgin bir şekilde yaşam kalitesi düşüklüğü gözlenebilir. Bu vitaminin eksikliğine işaret eden bazı uyaranlar vardır. Bunları doğru bir şekilde analiz ederek bu kapsamda bir değerlendirme yapılabilir.

  • Hafızada zayıflama ve konsantrasyon bozuklukları,
  • Vücutta belirgin bir halsizlik, yorgunluk ve enerji düşüklüğü,
  • Depresyon belirtileri ve sinirlilik,
  • Kalp çarpıntılarının yaşanması,
  • Vücutta bazı çeşitli uzuvlarda birtakım uyuşmalar,
  • Sıkça çıkan ağız yaraları ve üşüme hissi,
  • Vücutta oluşan belirgin kilo kayıpları,
  • Oluşan iştahsızlık ve kabızlık durumları,
benexol
Benexol

Genel olarak insanlarda B12 eksikliğinin olması bu türden belirtilerle kendisini ortaya çıkarır. B12 vitamini tüm vücudun tim genel enzimatik işleyişinde önemli rol üstlendiği için bu eksikliğin fark edilmesi ve en kısa sürelerde mutlaka giderilmesi gerekir. Besinlerin dışında buna alternatif olarak bir hekim gözetiminde Benexol B12 gibi takviyelerin alınması da uygun olabilir.

B12 Vitamini Neden Önemli

B12 her bakımdan vücut için en önemli vitaminlerden biridir. Kobalamin adıyla da tanımlanan bu vitamin, suda çözünebilen bir yapıya sahiptir. B12 vitaminin en önemli görevlerinden biri vücutta etkin olarak DNA sentezi yapılmasına katkı sağlamasıdır.

Yine vücutta kırmızı kan hücrelerinin oluşumu ve bilhassa bağışıklık sisteminin aktif işleyişinde bu vitaminin önemli bir rolü bulunmaktadır. B12 vitamini insan vücudunda enerji oluşumu konusunda da aktif bir rol üstlenir. Sinir sisteminin düzenlenmesi ve sağlığında B12 çok önemli bir görevi olduğu yapılan araştırmalarca kanıtlanmıştır. Sağlıklı ruhsal sisteme sahip olunması, bitkinliğin yorgunluğun azaltılmasında yine B12 vitamininin gücü kendisini ön plana çıkarır. Genel sağlık durumu üzerinde her yönde önem arz eden bir işlevselliği olan bu vitaminin eksikliğini daima giderilmeye çalışılması gerekir.

Aralıklı Oruç Diyeti Kaç Saat Tutulur?

aralıklı oruç diyeti

Diyet yapılmak istendiği durumlarda, aralıklı oruç diyeti konusunda bilgi edinmek; diyet yapmak isteyen bireyler için kolaylık sağlayacak önemli bir durumdur. Aralıklı olarak yapılan oruç diyeti; vücudun yemeklerden arındırılarak dinlenmesini sağlayan, midenin

Her insanın uygulaması için uygun olan diyet türlerinden olmayan oruç diyeti, ancak sağlıklı olan bireyler tarafından uygulanabilir. Aralıklı olarak uygulanacak olan oruç diyetini yapacak olan bireyler; kaç saat uygulanması gerektiği, hangi hataların yapılmaması gerektiğini ve hangi durumlarda yapılmayacağını bilmelidir.

aralıklı oruç
aralıklı oruç

Aralıklı Oruç Diyeti Nedir?

Aralık koyma düzenine bağlı olarak uygulaması yapılan oruç diyeti; bedenin almış olduğu fazla yağların atılmasını, beslenme durumunun düzene koyulmasını sağlamak amacıyla kısa süreler halinde beslenme durumunun kesilmesine dayanan bir diyettir. Bu diyet, tam olarak aç ve susuz kalma anlamına gelen bir diyet çeşidi değildir. Yalnızca alınan yemeklerin belirli saat aralıklarla durdurulmasını sağlayan bir diyettir. Uygulama yapılırken; özellikle yeşil çay, kahve ve su tüketimi yapılması sağlanmalıdır.

Bu şekilde vücut, besin alımı sağlamıyor olmasına rağmen enerjik hissedecektir. Aralıklı olarak uygulanan oruç diyeti hakkında önemli bir konu ise, ne kadar yoğun düzeyde bu diyetin uygulanacağıdır. Kişilerin kilo durumuna bağlı olarak; belirli saatlerde besin alınmaması ve bu saatlerin bünye durumuna göre ayarlanması gerekir. Uygulama yapılmadan önce, kaç saat oruç tutma diyetinin uygulanması gerektiği iyi bilinmelidir.

Aralıklı Oruç Diyetini Kimler Uygulayamaz?

Aralıklı olacak şekilde ve vücudun belirli oranlarda aç bırakılmasına dayanan oruç diyeti, her birey tarafından isteğe bağlı olarak uygulanan diyetlerden değildir. Bu diyeti yapabilecek olan bireyler, bazı hastalıklardan kesin olarak uzak olmalıdır.

Bununla birlikte, aralıklı uygulamaya dayanan oruç diyetini tutamayacak olan bireyler şu şekildedir:

  1. Özellikle; iğne veya ilaç kullanım zorunluluğu olan bireyler, belirli aralıklarda besin alma zorunluluğu olan bireylerdir. Bu tür durumlar olduğu halde besin alınmaması durumunda ciddi sorunlar ve komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
  2. Aralıklı olarak sağlanacak oruç diyeti, genel olarak belirli bir kilonun üzerinde olan bireyler için önerilen bir diyet türüdür. Kilo durumunun altmış düzeyinin altında olması durumunda genel olarak önerilmez.
  3. Bazı durumlarda bireylerin kan değerleri düşük olmasına rağmen kilo durumu fazla olabilir. Bu durumu yaşayan bireyler, günlük olarak beslenme sağlayarak kan değerlerini korur. Kan değerlerinin kontrol edilmesine bağlı olarak bu sorunu yaşayan bireyler, aralıklı olarak uygulanan oruç diyetini uygulayamaz.

Bu durumlar, aralıklı bir şekilde uygulama yapılacak oruç diyetini kullanmaya engel olan bireylerdir. Bunlara rağmen uygulama yapıldığında ise sağlık durumunu tehlikeye atan veya daha fazla kilo alımına neden olan sorunlar ortaya çıkabilir.

Aralıklı Oruç Diyeti Uygulaması Kaç Saattir?

Aralıklı olarak yapılması planlanan oruç diyeti, farklı etkenlere bağlı olarak saat belirlemesine neden olur. Bu etkenler özet olarak; diyeti uygulayacak olan kişinin yaşı, sahip olduğu kilo, hastalık durumu ve kan değerleri durumudur. Bu değişkenler göz önünde bulundurularak saat belirlemesi yapılır.

Bununla birlikte, tutulması gereken aralıklı oruç saatleri genel olarak şu şekildedir:

  1. Yüz kilo ve üzerinde bulunan sağlıklı bireyler için günde altı saat açlık iki saat yemek yeme olacak şekilde üç kez tekrar etmesi
  2. Yüz kilo ve üzerinde olan, sağlık durumu yeteri kadar yerinde olmayan bireylerde; günlük dört saat oruç ve iki saat yemek olacak şekilde günde dört kez
  3. Seksen kilo ile yüz kilo arasında bulunan sağlıklı bireylerde; günde beş saat oruç bir saat yemek olacak şekilde günde dört kez
  4. Altmış kilo ile seksen kilo arasında olan bireylerde; sekiz saat oruç ve dört saat yemek olacak şekilde günde iki kez
  5. Altmış kilo altında bulunan, ancak yaş aralık grubu göz önünde bulundurulduğu zaman kilo durumu fazla olan bireylerde; dört saat oruç iki saat yemek olacak şekilde günde dört kez uygulanması gerekir. Bu durumda ek olarak, doktor tarafından önerilen sporların yapılmasına ve gereken besinlerin alınmasına dikkat edilmelidir.

Bu aralıklara dikkat edilerek, aralıklı olarak uygulanan diyetin tekrar etmesini sağlamak gerekir. Yüz kilo altında bulunan ve sağlık durumu yerinde olmayan bireylerde bu diyet türü önerilmez. Buna rağmen doktor ve diyetisyen tarafından önerme durumu söz konusu olduğunda; yine bu uzmanlar tarafından belirlenen periyot aralıkları takip edilerek uygulanır.

aralıklı oruç diyeti
aralıklı oruç diyeti

Aralıklı Oruç Diyeti Tutulurken Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar Nelerdir?

Aralıklı bir periyot halinde uygulaması yapılacak olan oruç diyetinde, bazı konulara özel olarak dikkat etmek gerekir. İlk olarak, oruç diyetinin mantığı tamamen sıvı ve katı olacak besinleri almayı bırakmak değildir. Bu konunun iyi bir şekilde bilinmesi gerekir. Yalnızca katı besinlerden belirli saat aralıklarında uzaklaşma mantığına dayanır. Bireylerin bu süreç içerisinde; enerji kaybını önlemek amacıyla yeterli sıvı alımını sağlamaları, diyetisyen tarafından önerilen ara öğünleri almaları ve beslenme zamanı geldiğinde yağsız besinler tercih etmeleri gerekir. Bu durumlara ilave olarak, aralıklı oruç diyeti daha fazla yarar göstermesini sağlamak amacıyla spor da yapılmalıdır.

Ayrıca, aralıklı olarak belirlenen diyet; aralıkların gereğinden fazla uzatılması durumunda ciddi zararlara neden olabilir. Her diyet saati süresi, kişinin kilo ve sağlık durumuna bağlı olarak belirlenen sürelerdir. Üzerinde değişim yapılması durumunda da sağlık riske atılmış olur. Bu sebeple, aralık saatlerinin tam olarak uygulanmasına oldukça dikkat etmek gerekir. Bir diğer dikkat gerektiren durum ise, bu diyetin uzman kontrolünde yapılması gereken diyet olduğudur. Doktorlar veya beslenme uzmanları tarafından önerilmedikçe diyetin uygulanması tavsiye edilmez.