Anne adaylarının yeme düzeni süreçte bebeğin sağlığı için de oldukça önemlidir. Normal süreçten daha farklı olarak alınan gıdalardan elde edilecek vitamin ve mineral oranları göz önünde bulundurulmalıdır. Unutulmaması gereken şey annenin yemiş olduğu her bir yiyeceğin direkt olarak bağlarla çocuğa ulaştığıdır.
Hamilelikte beslenme düzenli bir sürece yayılabilirse anne adayı da kendisini daha iyi hissedecektir. Bebeğin sağlıklı büyüyebilmesi ve doğduktan sonraki ilk aylarda fiziksel ve psikolojik sürecinin kaliteli bir seviyede devam edebilmesi için bu önemlidir.
Hamilelikte Beslenme Programı Nasıl Olmalıdır?
Hamilelerde beslenme planı belirli bir dengeyi içermelidir. Tüketilen ürünlerden ziyade yenen miktarlar göz önünde bulundurulmalıdır. Vücudun performansı düştüğü için ek takviyeler ile ilaç almak doğru değildir. Fazladan enerji ihtiyacı sağlıksız ve içeriği bilinmeyen ilaçlarla giderilmeye çalışılmamalıdır.
Doğal olan her yiyecek enerji sağlama açısından anne adayı için yeterlilik gösterir. Bir anne adayı bir gün içerisinde hem protein hem de vitamin dengesinin sağlanabileceği ve biraz da karbonhidrat oranı barındıran yiyeceklerden bir karma düzen oluşturmalıdır. Kırmızı et ve çeşitli baklagiller başlangıçta protein desteği sağlar. Her gün düzenli olarak en az 2 bardak süt tüketilmesi veya buna eşdeğer yoğurt, probiyotik dengesini sağlamak da önemlilik arz eder. Metabolik faaliyetlerini daha rahat çalışmasını sağlayacaktır. Meyvelerden alınacak enerji yeşil yapraklı sebzelerden alınacak karbonhidrat yaklaşık 3-4 porsiyon ile günlük olarak dengelenir.
Hamilelikte Günlük Beslenme Rutini Önerisi
Hamilelerin rutin besin öğeleri vücutlarının kaybetmiş olduğu dengenin yerine gelebilmesinde büyük bir önem taşımaktadır. Rutinde tercih edilecek yiyecekler vitamin, mineral, karbonhidrat, protein öğelerini içeren karma bir beslenme düzeninden oluşmalıdır. Çok çeşitli bir beslenme şekli oluşturarak daha az miktarlarda yemeye çalışmak bu süreçte önemlidir.
Hamilelikte beslenme sürecinde bir gün içerisinde şunlar yenebilir:
- Bir kase sıcak çorba yanında bir dilim ekmek tüketilebilir.
- 2-3 adet galeta veya kızartılmış kıtır ekmeklerde tercih edilebilir.
- Bu süreçte pirinç pilavı yerine bulgur pilavı tüketilmesi daha uygundur.
- Karbonhidrat dengesinin sağlanabilmesi için patatessiz tüketilebilecek gıdalar arasındadır.
- Sabah kahvaltısında ya da 5 çayında unlu mamüller simit, poğaça gibi gıdalar az miktarlarda tüketilebilir.
- Lifli gıdalar muhakkak ki menü içerisinde bulunmalıdır.
- Bunun için yulaf ezmesi tercih edilebilir. Lapa haline getirilerek içerisine enerji verici doğal şeker barındıran meyveler doğranabilir.
Hamilelikte İlk Aylarda Beslenmenin Önemi Nedir?
Anne adaylarında ilk ayların önemi çocuğun sağlıklı bir gelişim gösterebilmesi ve anne adayının bu süreçte huzursuzluğunun azaltılabilmesi için önemlidir.
Hamileliğin ilk ayları oldukça önemlidir. Bu süreçte kafeinli ve gazlı içeceklerden tamamen uzak durulmalıdır. Dinginlik sağlayabilmesi için içilecek bitki çayları bu dönemde önerilmez. İlerleyen süreçte yavaş yavaş kafein içeren içecekler yerine bitki çayları tüketilmeye başlanabilir. Ancak ilk aylarda düşük yapma riski oluşturacağı için bitki çaylarının tamamından uzak durulması önemlidir. İçilen bu bitki çayları başlangıçta kişinin vücudunda tansiyon düşüklüğüne neden olabileceği gibi rahim bölgesinde fazladan hareketlilik ve huzursuzluk oluşturabilir.
Hamilelikte Uzak Durulması Gereken Besinler Nelerdir?
Hamilelikte kaçınılması gereken besin öğeleri bebeğin kemik gelişimini sağlıklı bir şekilde devam edebilmesinde vücudunun kalsiyum, mineral ve vitamin dengesinin oluşumunda büyük bir etkiye sahiptir. Hamilelikte uzak durulması gereken besinler şu şekildedir:
- İçerisinde yüksek miktarda kafein barındıran kakaolu ürünler ve çikolatalı yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
- Özellikle hamileliğin ilk aylarında yeşil çay, zerdeçal, sinameki gibi bitkisel ürünlerden tamamen uzak kalınmalıdır.
- Hamilelik sürecinde kafeinli ve gazlı içeceklerden muhakkak ki uzak durulmalıdır. Bu kan şekerini seviyesini aşağı düşürerek rutindeki hareketleri kısıtlar. Vücuttaki enerjinin azalmasına sebep olmaktadır. Beraberinde kansızlık hastalığı ön plana çıkar ve çocuk da bundan olumsuz etkilenir.
- Vücutta bulunan faydalı vitamin ve mineraller yüksek dozdaki kafein nedeniyle emilir. Bu süreçte önerilen kahve miktarı bir fincanı aşmamalıdır.
Hamilelikte Vitamin ve Mineral Tüketimi Nasıl Olmalıdır?
Düzenli hamilelikte takviye ediciler vücuda alınamayan ve eksik kalan vitamin ve minerallerin dengelenmesini sağlamaktadır. Bu amaçla B12 takviye vitamin alımı yapılabilmektedir. Bu günlük olarak enerjinin sağlanabilmesinde büyük bir fayda sunacaktır. Hamilelik süreci içerisinde bir anne adayının ilk aylardan itibaren folik asit içeren gıdalar yemesi gerekir. Süreç 12.haftaya ulaşmadan yeterli miktarda vücuda alınan folik asitler yeşil yapraklı bitkilerde ve sebzelerde bulunmaktadır.
D vitamini muhakkak ki her anne adayının vücuduna alması gereken ek takviyelerdendir. Sağlıklı bir gebelik için bu gereklidir. Çok fazla tüketilmesi ciğerlerde probleme yol açabilir. Buna da dikkat edilmelidir.
Omega 3 yağ asitleri düzenli olarak vücuda alındığında bebeğin kas ve sinir sisteminin sağlıklı hale gelebilmesinde katkı sağlamaktadır. Omega-3 yağları balık türevi her türlü üründen alınabilir. Haftada iki kere tüketildiğinde istenen miktar vücuda alınmış olacaktır. Eğer bu sağlanamıyorsa ek vitaminler ile takviye alınabilir.
Kalsiyum miktarı yüksek olan yiyecekler özellikle gebelik sürecinin son dönemlerinde bebeğin iskelet sistemindeki oluşumu için gereklidir. Süt ve süt ürünlerinde bol miktarda bulunmaktadır. Kabuklu yemişler, kuruyemişlerde de bol miktarda yer almaktadır. Balıktan da elde edilebilir.
Çay ve kahvenin sürekli tüketilmesinden kaynaklı olarak vücuttaki demir oranı azalmaya başlayacaktır. Bağırsaklar için bu oldukça önemlidir. Yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı et ürünleri ve çeşitli bakliyatlar içerisinde demir bulundurmaktadır.
Hamilelikte beslenme sürecinde anne adayının vücuduna en az %15 protein, %50’ye yakın karbonhidrat, %20 yağ oranında bir dengeleme sağlaması gerekir. Yapılan araştırmalarda elde edilen veriler göz önünde bulundurulduğunda günlük olarak en fazla 200 kalorilik enerji veren vitamin ve mineral öğeleri vücuda alınmalıdır.