Diz eklemimizde kemiklerin birbirine sürtmeden, rahatlıkla hakaret etmesini sağlayan kaygan kıkırdak dokusunun genellikle 50 yaşından sonra özelliğini kaybetmesi, aşınması ile dizlerde ağrı, şişlik, kızarıklık, hareket zorluğu gibi şikayetler oluşabiliyor. Halk arasında bu duruma diz sıvı kaybı ya da eklem kireçlenmesi adı veriliyor. Diz sıvı kaybını, kıkırdak hasarını gidermek için dize kök hücre tedavisi son zamanlarda öne çıkmaya başladı. Dize kök hücre tedavisi hakkında Dr. Yüksel Büküşoğlu ile konuştuk.
Diz sıvı kaybı tedavisiya da diz kıkırdak tedavisi, diz eklemindeki kıkırdak hasarını onarmayı, diz ağrılarını gidermeyi ve hareketlerini iyileştirmeyi amaçlayan tedavi yöntemlerini içerir. Diz kıkırdağının kendini yenileyip, onarması oldukça güçtür. Diz eklemi içerisine uygulanan hyalüronik asit enjeksiyonu tedavisi halk arasında diz sıvı kaybı tedavisi olarak adlandırılmaktadır. Ancak, diz sıvı kaybı tedavisi olarak adlandırılan bu tedavi yöntemleri çoğu zaman sorunu gidermek yerine şikayetleri geçici olarak azaltmaya yönelik olmakta ve hastaların gerçek diz kıkırdak problemlerinin tedavisinde etkisiz ya da yetersiz kalabilmektedir.
Son yıllarda kök hücre tedavisi yönteminin gelişmesi ile diz kıkırdak hasarı ya da diğer bir deyişle diz sıvı kaybı kişilerde diz ağrısını giderip, hareketlerini iyileştirmek için dize kök hücre tedavisi uygulanmaktadır. Dize kök hücre tedavisi, kıkırdak hasarını ve diz sıvı kaybını gidermekte çok başarılı sonuçlar verebiliyor. Ameliyatsız diz sıvı kaybı tedavisi olarak adlandırılan bu yöntem kıkırdak hasarı olan, ciddi ağrılı ve hareket kısıtlılığı olan eklemlerde kıkırdak hasarının ilerlemesini durdurmak, yeni kıkırdak dokusu oluşumunu sağlamak, eklemlerde oluşan hasarı onarıp, tedavi etmek üzere kullanılan bir tedavi şekli olarak öne çıkmaktadır. Ameliyatsız, protez gerektirmeden dize kök hücre tedavisi ile kıkırdak dokusunda oluşan hasarı gidermek mümkün olabilmektedir. Ameliyatsız diz sıvı kaybı tedavisi yöntemi olarak dize kök hücre tedavisi diz kireçlenmelerinde kıkırdak hasarını ve diz sıvı kaybını gidermekte günümüzde artık sıklıkla kullanılmaktadır.”