Sezaryen sonrası beslenme düzeni anne adaylarının yeni süreç içerisinde daha rahat etmelerini sağlamaktadır. Hormonal olarak vücut farklı bir denge sistemine geçiş yapacaktır. Burada bebeğin beslenebilmesi ve anne adayının bebeği emzirebilmesi için yeterli ve düzenli bir besin programı uygulaması gerekir. Uygulanan bu program sayesinde kaybedilmiş vücut direnci tekrar yerine getirilebilir ve bebeği emzirme süreci daha rahat bir şekilde geçirilebilir.
Sezaryen sonrası beslenme doktor tavsiyesi üzerine de belirli bir rutin çerçevesinde hazırlanabilir. Sezaryen sonrasında beslenme rutininde muhakkak ki süt ve süt ürünleri bulunmalıdır. Bu vücudun kemik sistemini geliştirirken kalsiyum yönüyle dengeler ve süt oluşumunu artırır. Bol bol su içmek içerisinde vitamin ve mineral barındıran çeşitli sıvı çorbalar tüketmekte önemli olacaktır. Vitamin, mineral, karbonhidrat, lifli ürünler, kalsiyum, demir gibi süreci çok yönlü olarak düşünerek fayda sağlayacak ürünlerle geçirmek önemlidir.
Sezaryen Sonrası Beslenme Programı Nasıl Olmalıdır?
Anne adaylarında sezaryen sonrası beslenme planı bir öğünde dengeli bir şekilde tasarlanmalıdır:
- Ara öğünde atıştırma olarak kullanılacak olan kuruyemişler, vitamin açısından zenginlik sağlayacak badem, fındık, ceviz gibi ürünler olabilir. Bu emzirme dönemindeki anneler için de süt oluşumunu dengeleyecektir.
- Sıvı gıda tüketilmek isteniyorsa çay yerine rezene ve benzeri pek çok bitki çayı tercih edilebilir.
- Meyve olarak ara öğünlerde karpuz, üzüm, elma, çilek, vişne ne gibi mevsimine yönelik meyveler tercih edilebilir.
- Yenen öğle ve akşam yemeklerinde muhakkak ki yeşil yapraklı sebzelere ağırlık verilmelidir.
- Bol vitamin içeren bir kase salata yiyeceklerin yanında kullanılmalıdır.
- Tatlı olarak sütlü tatlılar daha çok tercih edilebilir.
Sezaryen Sonrası Günlük Beslenme Rutini Önerisi
Anne adayının sezaryen sonrası rutin besin öğeleri kaybedilen enerjinin tekrar kazanılmasını sağlar. Örnek menü olarak;
- Sabah kahvaltısında rafadan bir yumurta yanında tereyağı, kaymak, peynir ve süt gibi yiyecekler tercih edilebilir.
- Öğleden sonra atıştırmalık olarak kuruyemişler ve çeşitli meyveler kaybedilen gücün tekrar kazanılmasında kolaylık sağlayacaktır.
- Akşam yemeğinde hafif sulu bir sebze çorbası yanında probiyotik bir yoğurt hem bağırsakların çalışmasına hem de kaybedilen süt oluşumunun yeniden kazanılmasına katkı sağlayacaktır. Muhakkak ki lif oranı yüksek tahıllı yiyecekler bu süreçte tüketilmelidir. Tam tahıllı ekmek B vitamini yönüyle destek sağlayacağı için beyaz onu yerine kullanılmalıdır.
Sezaryen sonrası beslenme esnasında tercih edilecek et ve et ürünleri vücudun kaybetmiş olduğu dengeyi ve direnci yeniden kazanabilmesini sağlayacaktır. Özellikle metabolizma açısından da büyük bir kolaylık ve rahatlık sağlamaktadır. Kırmızı et, tavuk ve balık da tercih edilebilir. Kemik gelişimi için etin suyu ile de çorba yapılabilir.
Sezaryen Sonrası İlk Aylarda Beslenmenin Önemi Nedir?
Sezaryenden sonra ilk ayların önemi oldukça değerli ve kıymetlidir. Hem anne hem de bebek için bu sürecin kontrollü bir şekilde ele alınması gerekir sezeryan doğumlarında ardından ilk 1 hafta yalnızca sezaryen sonrası beslenme düzeni değil uyku, yaşamsal aktiviteler, çalışma hayatı ve rutin egzersizler tamamen değiştirilerek farklı bir planlama ile devam ettirilmelidir. Sürecin dikkat edilerek getirilmemesinden kaynaklanabilecek olumsuzluklar ilerleyen süreçte önü alınamaz ve uzun süreli rahatsızlıklara ve hastalıklara neden olabilir.Annenin ve bebeğin bakımı ilk aylarda daha kritiktir.
Sezaryen sonrası beslenme belirli kriterlere dikkat edildiğinde oluşan kiloların ve göbek bölgesindeki yağlanmanın azaltılması da sağlanabilir. Vücutta biriken ödemi dışarıya atılması bu süreçte önemlidir. Özellikle süt ve yoğurt ürünleri probiyotik açısından zenginlik sağlarken bu süreçte ödemden ve fazla yağlardan kurtulmayı da beraberinde getirir. Hazır ve işlenmiş gıdalardan, paketli ürünlerden, abur cuburlardan ve yüksek karbonhidratlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Beyaz un ve beyaz undan yapılmış her türlü üründen bir müddet uzak durulmalıdır. Bu süreçte bol bol su içilmeli sıvı gıdalara yönelinmelidir.
Sezaryen Sonrası Uzak Durulması Gereken Besinler Nelerdir?
Sezaryen çıkışında kaçınılması gereken besin öğeleri daha rahat hareket edebilmeyi ve yeni doğan bebek ile daha kaliteli vakit geçirebilmeyi sağlayacaktır. Uzak durulan yiyecekler annenin kendisini daha iyi hissederek yaşamsal faaliyetlerini gerçekleştirebilecek sağlığa daha çabuk kavuşmasına etki eder.
Yapılan araştırmalar sezaryen doğumları sonrasında annelerin içerisinde yüksek oranlı kalori miktarı bulunduran yiyecekler tüketmeleri sonucunda kan şekeri seviyelerinde artış, metabolik faaliyetlerini de yavaşlama ve vücut dirençlerinde bir kırılma olduğu gözlemlenmiştir. Her zaman için gaz oluşumunu tetikleyecek olan ürünlerden uzak durulması tavsiye edilmektedir.
Bu yeni yeni kapanmaya başlayacak olan dikişlerin huzursuzluk vermesine ve genişleme yaşanmasına neden olabilir. Bir hafta sürebilecek bu geçiş zamanı sonrasında yavaş yavaş toparlanma sürecine geçilir. Bu süreçte bol bol sıvı alımı devam ettirmelidir.
Sezaryen Sonrası Ek Takviye Tüketimi Nasıl Olmalıdır?
Sezaryen sonrası takviye edici gıdalar vücudun eski dinamiğini kazanmasında fayda sağlamaktadır. Takviye edici gıdalar dışında et, balık, meyve ve sebzeler düzenli olarak tüketildiğinde bu ihtiyaç karşılanmış olacaktır. Farklı hormonal bir sürece giriş yapıldığı için bu tarz yiyecekleri yiyememe durumu söz konusuysa eksilen vitamin ve mineraller doktorun önermiş olduğu ilaç ve kapsül haplar şeklinde giderilebilir.
Sezaryen sonrası beslenme sürecine katkı oluşturacak B vitamini, D vitamini ürünleri veya kapsül şeklinde günlük alınabilecek belirli dozu bulunan haplar kullanılabilir. Omega-3 içeren balık ve balık yağı ürünleri, içerisinde folik asit bulunduran vitaminler, kalsiyum ve demir oranı yüksek yiyecekler tüketilebilir. D vitamini muhakkak ki süreçte alınmalıdır. En doğal yolu ile güneşten faydalanım sağlanabilir. D vitamini eksikliğinden kaynaklı olarak bebekte görülebilecek diş problemleri kemik, sinir gelişimi geriliği durumu görülebilmektedir. Bu dengeyi sağlayabilmek için düzenli olarak D vitamini almak önemlidir.
K vitamini ise annenin kaybetmiş olduğu vücut direncinin kazanmasında ve besinlerin daha rahat bir şekilde kana karışmasını da katkı sağlamaktadır. Özellikle yeşil yapraklı yiyeceklerde bol miktarda bulunur.
Zihinsel fonksiyonların daha rahat yerine getirilebilmesi için B vitamini şiddetle önerilir. Et ve balık ürünleri B vitamininin bol bol bulunduğu yiyecek grupları arasındadır. Sebze ve çeşitli meyvelerin içerisinde bulunan C vitamini bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Göz sağlığı için A vitamini yumurta balık ve çeşitli sebzelerde bulunur.