Migren belirtileri nelerdir? Çoklu semptomlara da neden olabilen bu nörolojik hastalık sıklıkla yoğun baş ağrıları ile ortaya çıkar. Diğer yaygın semptomlar ise mide bulantısı, kusma, konuşma güçlüğü, vücudun belli bölgelerinde uyuşukluk veya karıncalanmadır. Işığa ve sese karşı aşırı hassasiyet göstermek de semptomlar arasında yer alabilir. Migrenler çoğunlukla genetiktir ve her yaştan insanı etkileyebilir. Ayrıca çevresel faktörlerin de migrene yol açtığı bilinmektedir.
“Migren belirtileri nelerdir?” sorusuna genelleştirilmiş bir yanıt vermek mümkün olsa da bazı semptomlar kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bazı semptomları baş ağrısından çok daha önce belirginleşebilir. Migrenin en bilinen belirtileri ise;
- Işığa, sese veya kokuya aşırı duyarlılık,
- Aşırı iştah ya da iştahsızlık,
- Ani değişen ruh hâlleri,
- Şiddetli susuzluk,
- Şişkinlik,
- Kabızlık veya ishâl
şeklindedir.
Migren Çeşitleri ve Belirtileri
Migren birkaç çeşidi olan bir hastalıktır. En yaygın olanları Klasik Migren (Auralı) veya Yaygın Migren olarak anılırlar. Bu ikisinin dışındaki migren çeşitleri ve belirtileri şu başlıklar altında sıralanabilir:
- Auralı migren: Beyin kan dolaşımının olumsuz etkilenmesi sonucu görme sırasında gözde dönen siyah noktalar, ışık çakmaları, yıldızlar, kıvılcımlar meydana gelir.
- Regl migreni: Bu, adından da anlaşılacağı üzere bir kadının regl döneminde baş ağrısı olarak ortaya çıkan bir migrendir.
- Sessiz migren: Bu türde baş ağrısı semptom olarak yer almaz. Görsel, işitsel sorunlar ya da uyuşukluk gibi belirtilerle baş gösterir.
- Vertigolu migren: Baş ağrısı olsun olmasın denge problemleri, baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler vardır.
- Abdominal migren: Uzmanlar bu tür hakkında araştırmalarını sürdürmektedir. Mide ağrısı, bulantı ve kusmaya neden olabilmektedir. Genellikle çocuklarda görülür ve zamanla klasik migrene dönüşebilir.
- Hemipejik migren: Vücudun herhangi bir bölümünde kısa süreli hissizlik ya da felç gibi durumlar meydana gelebilir. Ayrıca uyuşmalar, baş dönmesi ve görme bozuklukları da bu belirtileri izleyebilir. Acil tıbbi müdahale gereklidir.
- Oftalmik migren: Bu aynı zamanda oküler veya retinal migren olarak da bilinir. Gözde kısa süreli, kısmi veya tamamen görme kaybına neden olurlar. Başın geri kalanına da yayılabilen, göz arkasında hafif bir ağrıya neden olabilir.
- Beyin sapı auralı migren: Baş ağrısı semptomundan önce baş dönmesi, kafa karışıklığı veya denge kaybı olabilir. Bu tür migren aynı zamanda hormonal bozukluklarla da güçlü bir şekilde bağlantılıdır ve genellikle kadınlarda görülür.
Migren Evreleri
Migrenin aşamaları kişiden kişiye değişmesiyle ünlü olsa da genel olarak şu maddelerle açıklamak mümkündür:
- Baş ağrısı öncesi (prodromal) evre: Baş ağrısından çok önce, birkaç saat ya da birkaç gün önce ruh hâli değişiklikleri, uyuşukluk, davranış ve iştah bozuklukları meydana gelebilir.
- Görsel evre: Aura olarak da anılan bu aşamada genellikle beş dakika ila bir saat arasında seyreden ışık çakmaları ve görüş açısının kısıtlanması gibi problemler yaşanabilir.
- Baş ağrısı evresi: Genellikle başın tek tarafında nabız gibi atan veya zonklayan bir ağrı hissedilir. Sıklıkla hâlsiz hissetme, kusma veya parlak ışıklara ve yüksek ses aşırı hassasiyet de ağrıya eşlik eder. Bu durum 4 ila 72 saat boyunca sürebilir.
- Kaybolma evresi: Baş ağrısı ve diğer semptomlar yavaş yavaş kaybolur. Sonrasında birkaç günlük bir yorgunluk hissedilebilir.
Migrene ne iyi gelir?
Soğuk pres: Bir havluya sarılmış buz küpleri, donmuş bezelye poşeti ya da hafif soğuk bir duş migrenden kaynaklı baş ağrısını hafifletebilir.
Termal pedler: Sinüslere yayılan baş ağrılarında kafanın arkasına koyulabilecek termal pedler işe yarayabilir. Ilık bir duş da bu süreci destekleyebilir.
Kafa derisindeki baskıyı azaltmak: Şapka, bandaj, bandana vb. aksesuarların kullanımı sınırlandırılmalıdır ya da hiç kullanılmamalıdır. Ayrıca uzun saçların sıkıca toplanması da migrenin belirtilerini tetikleyebilir.
Maruz kalınan ışığın sınırlandırılması: Bilgisayar kaynaklı parlak ışık ya da ortam aydınlatması için kullanılan ışıklar migrenin şiddetini artırabilir. Bu hassasiyeti ortaya çıkaran bir migren yaşanıyorsa ortam ışığının azaltılması ve bilgisayar ekranına bakılma süresinin kısıtlanması etkili önlemler olabilir.
Çiğneme alışkanlığının değişmesi: Sakız çiğnemek, tırnakların ya da dudakların kemirilmesi, kalem ısırmak gibi eylemler migrenin şiddetini artırıcı yönde etki gösterebilirler. Bu eylemlerden kaçınmak ve besin tüketiminde çok sert yiyeceklerin tercih edilmemesi hastalığın şiddetini azaltmak adına iyi birer önlem olacaktır. Ayrıca uyku sırasında diş gıcırdatma ya da sıkma yaşanıyorsa bir diş hekiminden bu konuda yardım alınmalıdır.
Migrene İyi Gelen Bitkiler
Aloevera: Aloevera bitkisi hakkında genel kanı tam bir mucize olduğu yönündedir. Birçok hastalığın tedavisinde de kullanılan aloevera migrenden kaynaklı ağrılar için de oldukça etkili. Aloevera, yapısında C, A, E, B1, B2, B3, B6, B12 vitaminleri, folik asit, kalsiyum, magnezyum, çinko, krom, selenyum, demir ve potasyum barındırır. Vitamin ve mineral bakımından zengin olmasının yanında migrenin sebep olduğu ağrıları da uyuşturur. Ayrıca aloevera jel olarak da başın belli bölgelerine, özellikle şakaklara masaj şeklinde uygulanabilir.
Lavanta: Lavanta da birçok rahatsızlığa iyi gelmektedir. Bunlardan biri de migrendir. Hoş kokuludur. Kaynamakta olan suyun içine bir miktar lavanta atılır. Lavanta bir süre kaynatıldıktan sonra suyunun buharı içinize çekilebilir hâldedir. Bu buhardan faydalanarak migrenin sebep olduğu ağrı şiddetinin azaltılmasını sağlayabilirsiniz. Migren ataklarının önüne geçmede lavanta oldukça etkili ve doğal bir yöntemdir.
Zerdeçal: Zerdeçalın tarih boyunca neredeyse her derde deva bir bitki olarak kullanıldığı apaçıktır. İnsan sağlığı için çok faydalı bir bitki olan zerdeçal elbette migren tedavisinde de kullanılmıştır ve kullanılmaktadır. Kısa süreli migren ataklarının dindirilmesinde zerdeçal çok etkilidir. Zerdeçal kan dolaşımını hızlandırır ve migren ağrılarını kısa bir süre içinde geçirir. Bilinçli bir şekilde tüketilmedir ve günde iki defa kullanılabilir.
Veba Otu Kürü
Veba otu kürü de ağrıların dindirilmesinde kullanılan doğal bir yöntemdir. Migren ağrılarına da iyi gelen bu kür petasin maddesi bakımından oldukça zengindir. Toz şeklinde tüketilebilmesinin yanı sıra bir miktar suyla kaynatılarak da içilebilir. Veba otu kürü de zerdeçal gibi günde iki defadan fazla kullanılmamalıdır. Migren ağrıları için etkili bir başka doğal çözümdür.
Gümüşdüğme Bitkisi: Bu bitki de migren tedavisi için kullanılan bir diğer etkili yöntemdir. Gümüşdüğme bitkisi de bu ağrıları uyuşturucu özelliğiyle dindirir. Migren ataklarına karşı doğal çözüm aranıyorsa bu mucizevi bitkinin mutlaka temin edilmesi gerekir. Günlük tüketimi hakkında aktarlardan ya da uzmanlardan bilgi alınabilir.
Chia Tohumu: Özellikle uzman doktor tavsiyeleri arasında yer alan Chia tohomu migrenden kaynaklı ağrılara karşı kullanılabilir ve ağrıların neden olduğu keyifsizliği ortadan kaldırabilir. Migrenin ataklarına karşı doğal çözüm arayanların tercih ettiği Chia tohumu bir miktar suyla kaynatılıp içilebilir. İstenirse tohum olarak da yutulabilmesi mümkündür.
Fesleğen Yağı: Migren tedavisi için kullanılan bitkisel yöntemlerden bir diğeri fesleğen yağıdır. Fesleğen yağı da koklanıldığında migrenin ataklarına iyi gelen bir başka çözüm yoludur. Ayrıca bu yağ başın belli bölgelerine masaj yaparak da uygulanabilir. Fesleğen yağı ile yapılan kısa süreli bir masaj migren atağının dindirilmesinde önemli bir rol oynar.
Source: Womenshealth / Healthline