Sezgisel Beslenme Nedir?

sezgisel beslenme nedir?

Sezgi temel bir biliştir, bir bağlantı ve öz farkındalıktır. Önsezinizi düşünemezsiniz çünkü sezgi düşünce temelli değildir, duygu temellidir. Sezginizi açıklayabileceğinizi …

Devamını Okuyun

Aristo Diyeti Nedir? Nasıl Yapılır?

aristo diyeti nedir nasil yapilir optimized

Son günlerin popüler diyeti olan Aristo diyet hakkında, Aristo diyeti nedir nasıl yapılır gibi sıkça sorulan sorular bulunmaktadır. Aristo diyeti doğru yapılır ise kısa zamanda hızlı bir şekilde kilo vermenizi sağlamaktadır. Bunun temel amacı da uygulayan kişinin yaşam biçimini de iyileştirmeyi amaçlamıştır. Yani herhangi bir diyetten ziyade beslenme ve günlük yaşam felsefesini yaklaşmayı hedeflemektedir. Bu doğrultuda kurallarının da arınma üzerine belirlemektedir. Böylece Aristo beslenme programı kısmında 3 tip arınmak önermektedir. Onlar ise bedeni arındırma, ruhu arındırma ve zihnini arındırmadır.

aristo diyeti nedir nasil yapilir
aristo diyeti nedir nasil yapilir

3 hafta sürede uygulanan sağlıklı ve hafif beslenme ile önerdiği beslenme programı beyinde bulunmakta olan epifiz bezinin temizlenmesini sağlamaktadır. Epifiz bezi temizliği ile kişinin hormonlarını yeniden düzenlemektedir. Böylelikle Acıkma hissiyatını da kısıtlamaktadır. Kişiler için yaşam döngüsünü hedefleyen Aristo diyeti kısaca çiğ sebze ve meyve beslenme programından oluşmaktadır.

Aristo diyeti ismini Aristo’dan almış bulunmaktadır. Aristo zayıflama diyetinde dikkat etmeniz kurallarda bulunmaktadır. Aristo diyetiyle beraber 10 günde 6 kilo birden vermek mümkün olacaktır. Aristo diyeti kilo vermek için oldukça basit yöntemler arasındadır. Çiğ sebze ve meyve tüketimine yüklenerek Aristo diyeti son zamanların en merak edilen ve yapılan diyetleri arasındadır. Sağlıklı olarak beslenmeyi amaçlayan diyet türü kezoterapik diyet grubunu da kapsamaktadır. Kısa zaman içinde zayıflamaya yardımcı olan Aristo diyet hızlı kilo verdirmektedir.

Diyet için bilinen tek bir katı kural bulunmaktadır. O katı kural ise glutenli gıdaları asla yememektedir. Aristo diyetinde önemli olan bir kural daha vardır. Aristo diyetinin en önemli getirisi verilen kiloları tekrar almamayı sağlaması yönüdür. Böylece Aristo diyetinde düzenli bir şekilde uygulandığında bir çok kişide önemli sonuçlar da doğurduğu gözlenmiştir.

Aristo Diyetinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Her diyette olduğu gibi Aristo diyetinde dikkat edilmesi gerekenler kısmı vardır. Bilindiği gibi mevsim sebzelerinin de çiğ şekilde tüketilmesi gerekmektedir. Aristo diyetinde bu tür üzerinden sebze ağırlık vermektedir. Börülce, çin lahanası, şalgam yaprağı, semizotu, ıspanak ve yeşil sebzeler gibi beslenme listelerinden eksik edilmemesi gereken yiyecekler arasında yer almaktadır. Üç hafta içinde meyve ve sebze yiyerek insan beynindeki epifiz bezi temizlenmektedir. Böylece Hormonlar yeniden düzene girerek aktif olmasını sağlamaktadır.

Fruktoz değerleri az olan ve kan şekerin de ciddi derecede etkileyen meyvelerin tercih edilmesi diyet için oldukça önemli noktalar arasında yer almaktadır. Glutenli gıdalar kesinlikle yenilmemesi gereken yiyecekler arasındadır. Diyetin en katı ve ciddi olan kuralı budur. Ekmekler, çeşitli hamur işleri, tam buğday unu, çavdar ekmeği, yulaf, bisküvi, beyaz un gibi beşlinler kesinlikle tüketilmez. Bütün bu özellikle yapılan paketli ürünler, börek, kek, poğaça gibi ürünler de tüketilmemelidir.

Aristo beslenme programında da diğer diyet programlarına göre de daha az katı kurallar içermektedir. Kişinin günlük yaşantısından iki alışkanlığını değiştirmesiyle beraber kolaylıkla uygulanacak zayıflama programıdır. Aristo beslenme programında ki en katı kural arasında kahve, yüksek şeker içeren besinler yani; kiraz, karpuz, meyve suları ve portakal gibi besinler de yasaklı gıdalar arasındadır.

Aristo Diyeti Ne Kadar Zayıflatır?

Her diyet programında olduğu gibi ne kadar zayıflatır, kaç günde zayıflatır sık sık sorulan sorular arasında yer almaktadır. Aristo diyeti ne kadar zayıflatır ise Aristo programında doğru uygulanarak kısa sürede hızlı şekilde kilo vermenize yardımcı olmaktadır. Aristo zayıflama programında 10 gün içinde 6 kiloya kadar verilmektedir. Böylece etkili olan kilo verimi sayesinde vücudun 1 hafta içinde ortalama 1 beden incelmesini sağlamaktadır.

Aristo Diyeti Örnek Liste

Her diyette olduğu gibi örnek liste Aristo diyette de mevcuttur. Aristo diyeti örnek liste şu şekil bilinmektedir.

  • Kahvaltı: 2 adet haşlanmış yumurta ya da 3 yumurta ile yağsız omlet, yağ oranı düşük peynir, bolca yeşillik
  • Ara Öğün: 2 adet salatalık ve 1 çay bardağı sarı leblebi
  • Öğle Yemeği: Izgarada yağsız olarak pişirilmiş kırmızı ve beyaz et, bir çeşit yeşillikten yapılan salata
  • Ara Öğün: 1 kase çilek ya da 1 adet yeşil elma
  • Akşam Yemeği: İstenilen miktarda kırmızı ya da beyaz et, bir çeşit yeşillikten yapılan salata

Alkali Diyet Nedir? Nasıl Yapılır?

alkali diyet nedir nasil yapilir

Son zamanların popüler olan alkali diyeti akıllarda merak uyandırmaktadır. Arama motorlarında sık sık alkali diyet nedir nasıl yapılır gibi sorular aratılmaktadır. Bu diyet programı yerine alkali su tarifi ve uygulama yöntemi de gerçekleştirebilirsiniz. Alkali diyette kandaki ve idrarda olmak üzere vücuttaki sıvının pH düzeyinin dengelenmesini sağlayan beslenme şekilleri arasından biridir. Bu diyet sistemin de temelleri tüketen besine göre vücudun asitliğini ya da alkalitesinin değişeceği fikrine dayanılmaktadır. Yani şöyle ki vücut pH değerini tüketilen besinlere göre de belirlemektedir. Bazı uzmanlara göre de kan pH değerinin de 7.3 veya 7.4 olması gerektiği de savunulmaktadır. Bu beslenme düzenin de bu fikirden yola çıkılarak midemiz için vücudumuzda bulunan en asidik ortam için gerçekleştirilmektedir. 

alkali diyet nedir nasil yapilir
alkali diyet nedir nasil yapilir

Alternatif olarak tıp yönteminin de uygulayan uzmanları bu diyet sistemin de hipertansiyon, diyabet, kanser veya alp hastalıkları gibi sağlık sorunlarının da tedavisin de veya da önlenmesinde kullanabileceğini de savunmaktadır. Fakat çoğu uzman hekimler veya beslenme uzmanları tarafından bu diyet sisteminin faydaları kanıtlanmaya yönelik yapılmış ve araştırmaların bulunamadığı savunulmaktadır.

Yemek yenildiği zaman vücudun asit veya alkalitesinin de değişebileceği savunmasını bu diyet sistemi, alkali kül diyeti olarak tanımlamaktadır. Bu sistem açıklanacak olursa gıdalar metabolize edilirken kalorinin de elde edilmesi için yakılmış olmaktadır. Bu gıdaların yakım işlemi sonrası kül kalıntısı da oluşmaktadır.  Oluşan kül kalıntısı ise vücudun asitliğini veya alkalitesini de doğrudan etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Asit külünde protein, sülfür veya fosfat gibi bileşenler de alkali külün de ise kalsiyum, potasyum ve magnezyum gibi bileşenler de yer almaktadır.  Genel durum pH seviyesi 0 ile 14 arasındaki bir ölçek ile ölçülmektedir. pH değerinin yaklaşık olarak 7 olması nötr şekilde 7’nin altında olması asidik olarak, 7’nin üstünde olması ise bazik yani alkalik olarak tanımlanmaktadır.

Alkali Diyetin Faydaları

Sıkça sorulan alkali diyetin faydaları nelerdir sorusu merak edilmektedir. Alkali diyetin de kullanımını önerenler kandaki normal pH değerinin hafif alkali olmasından kaynaklı diyetin hedefinin de alkali besinler tüketmek olduğunu ve asit üreten besinler kullanıldığın da ise vücudun asidik hale geldiğini ve bu durumun hastalık oluşumunu da teşvik edildiği savunulmaktadır. Vücudun alkali olmasının kanser, hipertansiyon, diyabet ve kalp hastalıkları gibi birçok etkisinin sağlık sorununun önüne geçilmesinde etkili olduğu savunulmaktadır. Bu diyetin Savucularının önerilerine göre de kanser asidik bir ortam da gelişim göstermektedir. Vücudun alkali olması ve kanser tedavisi edilmesin de büyük önem taşımaktadır. Alkali diyetin uygulanmasının diğer türlü önerisi arasında ise vücut enerjisinin arttırdığı ve kardiyovasküler hastalığa yakalanma riski olayını azalttığı yönünden bilinmektedir. Fakat bu özellikleri kanıtlamaya dayalı yapılmış bir bilimsel araştırma bulunmamaktadır.

Alkali Diyetin Zararları

Her diyette olduğu gibi alkali diyetin de zararları vardır. Alkali diyetin zararları arasında yağ asitleri arasında eksiklik görülebilir. Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü’nün Araştırmaları sonucuna göre alkali diyeti kan pH seviyesinde fark edilir değişiklik olarak yapılmamaktadır. Fakat idrar pH değeri üzerinden farklılık gözükmektedir.  Bu sebepten dolayı klinik yararları hakkında bilimsel olarak veriler yer almamaktadır. Bu diyetin uzun süreli etkileri üzerine yapılan herhangi bir araştırma bulunmamaktadır. Fakat bu beslenme planında besin kısıtlamasına gerek duyulduğu için gerekli olan yağ asitlerinde bazı eksiklikler görülmektedir.  Özellikle protein kaynağımız olan balık, tavuk ve kırmızı et tüketimi sınırlandırıldığı için vücutta kas kaybı, demir, fosfor, omega 3 yağ asidi, B12 vitamin gibi vücut için gerekli olan vitamin ve minerallerin eksikliğini de görebilirsiniz. En fazla olan etkisi de sinir sisteminde olan hasarların oluşma riskinin fazla olmasından kaynaklıdır.

Alkali Besinler Nelerdir

Alkali besinler nelerdir sorusunun cevabı 4’e ayrılmaktadır. Çok düşük asidikte olan besinler, düşük asidikte olan besinler, orta asidikte olan besinler, yüksek asidikte olan besinlerdir. Onları da kendi arasında ayıracak olursak şöyledir.

  • Çok düşük asidikte olan besinler: Ayçiçek yağı, kabak çekirdeği, incir, ıspanak, börülce
  • Düşük asidikte olan besinler:  Badem yağı, domates, buğday, barbunya, soya peyniri
  • Orta asidikte olan besinler: Kızılcık, bezelye, mısır, ketçap, kuru erik, kalamar
  • Yüksek asidikte olan besinler: Kakao, arpa, un, esmer şeker, yoğurt, fındık

Aloe Vera Faydaları Nelerdir?

aloe vera faydalari nelerdir

Aloe Vera bitkisinin faydaları saymakla bitiremeyiz. Cilt için binlerce faydası olan Aloe Vera bitkisi, saç bakımında yanık tedavisine, kozmetik ve sağlık sektörünün vazgeçilmezidir. Aloe Vera cilde faydaları ile bilinmektedir ve bunun yanı sıra içerindeki birbirinden farklı 18 tane aminoasit, 20 mineral ile ‌B1, ‌B2, ‌B3 ve ‌B6 vitaminleri de bulunmaktadır. Böylece Aloe Vera suyu ise çok iyi bir enerji kaynağına sahip olup demir, sodyum ve kalsiyum açısından güçlü bir içecektir. Aloe Vera bitkisi neye iyi gelir diye düşününce ilk akla gelen çoğunlukla cilt olmaktır. Güçlü ve anti bakteriyel yapısı sayesinde yanıklarda, böcek ısırıklarında, sivilce ve uçuklarda, ağız tedavileri amacıyla kullanılabiliyor. Kesinlikle güneş yanıkları ve cilt lekeleri için kullanıldığında lekeleri yok ettiği de düşünülüyor. Ve bunun etkisinin uzun süre sürdüğü de söylenilmektedir.

aloe vera faydalari nelerdir 1
aloe vera faydalari nelerdir?

Aloe Vera faydalarından biri de jel içeriği sayesinde yağlı ciltlerde de siyah nokta tedavisi için kullanılabilmesidir. Düzenli kullanıldığında cildin yağlı yapısını dengeleyip cilde güzel ve sağlıklı bir görünüm kazandırmaktadır. Böylelikle Aloe Vera saç dökülmesine iyi gelir mi diye düşünüyorsanız Aloe Veranın faydalarını görmek için hemen kullanmaya başlayabilirsiniz. Böylelikle Saç diplerine masaj yaparak düzenli olarak kullanıldığında kan dolaşımını hızlandırır ve bu sayede saçların da güçlenmesinde önemli rol oynar. Bakım ürünlerinde ise Şampuan ve saç kremi olarak kullanıldığında hem erken saç dökülmelerinin engeller ve kepek sorunlarının önüne geçmesi için de yardımcı olmaktadır.

Aloe Vera, çay olarak tüketildiği günler de sindirime iyi gelmekte ve aynı zamanda ‌kalp damar hastalıklarına karşı da koruyucu etki gösterdiği ise bazı zamanlar için de düşünülmektedir. Aloe Vera suyu ile yapılan içecekler detoks özellikleriyle sindirim sistemini ve dolaşım sistemini temizlemektedir.  Ama şunu da bilmek gerekir ki Aloe ‌Veranın yiyecek olarak yenilmesi için doğru yollarla hazırlanmış olması gerekir. ‌Aloe ‌Verayı besin takviyesi veya çay halinde kullanmadan önce mutlaka güvenilir kaynaklardan temin ettiğinizden emin olmalısınız.

Aloe Vera ve diş macununa eklenerek kullanıldığında diş ve diş etlerinin sağlığı için oldukça yararlıdır. Ağız içindeki plağı eksilterek diş eti kanaması ile diş eti şişliklerini gidermesinde yardımcı olacaktır.

Böylelikle Aloe Vera jelinin yararlarından biri de, ağrılı bölgelere masaj yaparak uygulandığında kas ve vücut ağrılarını da azaltmasıdır. Böylece bu etkisi, anti-inflamatuar özelliğinden kaynaklanıp ayrıca şişlikleri hafifletici etkisi de mümkün olmaktadır.

Aloe Veranın Cilt Üzerinde Kullanımı

  • Aloe Vera bazı yağlarla karıştırılarak cilt üzerine maske hainde uygulanabilir.
  • Cilt yanıklarında günde pek çok kez direk yanık bölgeye uygulanabilir.
  • Uçuk tedavisi amacıyla ve uçuk çıkan bölgeye sürülebilir.
  • Sivilce tedavisinde günde pek çok kez jel kısmı cilde uygulanabilir.
  • Aloe Veranın jel kısmı ve su ile karıştırıp pamuk yardımıyla cilde sürülerek günlük bakım ve tonik ihtiyacı olarak da kullanılabilir.
  • Hamilelik evresinden sonra oluşan çatlakların giderilmesi hedefiyle cilde doğrudan sürülerek kullanılabilir.

Aloe Veranın Saç ve Saç Derisi Bakımında Kullanımı

Saç derisini nemlendirmesi için saç diplerine masaj yaparak uygulanıp daha sonra durulanabilir.

Saç dökülmesini engel olabilmek için Aloe Vera bitkisi içerisindeki jel kısmı saç köklerine uygulanıp biraz beklettikten sonra durulanarak kullanılabilir. Saç derisi bakımı için Aloe Veranın içerisindeki jel kısmı blender veya robottan geçirilerek kullanılabileceği gibi de Aloe Vera içeriği kullanılarak aynı amaçlardan doğrultusunda üretilen kozmetik ürünler de tercih edilebilir. Saçlara çok güzel ve parlak bir görünüm verildiği de söylenilmektedir.

Aloe Veranın Yenilir mi?

Aloe Vera içerisindeki jel yapının direk olarak yenmesi veya içecek yapılması ile ilgili de çok sayıda farklı bilgi yer almaktadır. Aloe Vera yenir mi diye sorarsanız, olası yan etkileri ve tehlikeleri değişiklik gösterdiğinden yeteri kadar araştırmadan ve bilgi sahibi olmadan önce Aloe Vera bitkisini yemeyin ve içecek olarak kullanmayın diyebiliriz. Böylelikle Aloe verayı besin ihtiyacı ya da çay olarak tüketilecek ise mutlaka güvenilir kaynaklardan temin ettiğinizden emin olmalısınız. Diğer türlü zehirlenmelere yol açabilir. Hastalığınız varsa vitamin ve mineral açısından zengin Aloe Vera, yarar yerine zarara neden olabilir. Bu nedenle doktorunuza danışmadan tüketmemelisiniz. Eğer farklı bir rahatsızlığınız yoksa piyasada hazır ve şişelenmiş olarak satılan Aloe Vera içeceklerini tercih edebilirsiniz. Fakat bunlara güvenilmesi de ne kadar oran da doğru bilemeyiz.

Siirt Fıstığının Faydaları

siirt fistiginin faydalari

Türkiye’nin her şehri her detayı ayrı bir güzelliği içinde barındırmasının ardından yöresel lezzetleriyle kendine büyülemedi başarmıştır. Öyle ki bu alanda yapılan çeşitli çalışmaların yanı sıra Siirt fıstığı en popüler lezzetlerden olmayı başarmıştır.

siirt fistiginin faydalari
siirt fistiginin faydalari

İçerisinde yer alan faydaları ile beraber insan vücudu üzerinde olumlu etkilere de sahip olmaktadır. Aynı zamanda sadece o alanda değil Türkiye’nin her noktasında da ulaşım sağlanmaktadır. Bu noktada Siirt fıstığı faydaları şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Kanda yer alan kolesterol miktarını minimum seviyeye indirmektedir. Aynı zamanda kalp içerisinde yer alan miktarlarda oldukça düşük seviyeye indirmektedir.
  • Kalp hastalıklarına karşın etkin koruma sağlama özelliğine sahip olur. Hatta tatlılarda fazlasıyla kullanılan bir lezzet olmasıyla da bilinmektedir.
  • Akciğer üzerinde rahat çalışmasını sağlarken nefes alıp verme işlemlerinde de büyük kolaylıklara yer vermektedir. Bununla beraber akciğerleri yumuşatır çalışmasında da büyük kolaylıklar sağlar.
  • Öksürüğün geçmesinde en büyük kullanılan doğal besinlerden bir tanesidir. Sadece bununla sınırlı kalmadan aynı zamanda bağışıklık sistemi üzerinde de ölümlü etkileri bulunmaktadır.
  • Beyin fonksiyonlarının daha etkili olması yönünde bileşenler içermektedir. Kavrama ya da öğrenme gibi işlevsel durumlarda büyük oranda kolaylık sağlamaktadır.
  • Yaşlanmaya karşı oldukça olumlu etkileri de yer almaktadır. Lif kaynağı konusunda oldukça zengin bir yapıya da sahip olmaktadır.
  • Kanser türleri arasında bazılarının önlenmesinde de etkili olmaktadır.
  • İçerisinde yer alan lif kaynaklarının yanı sıra kan şekerini dengelemesi noktasında da oldukça büyük etkiye de sahip olmaktadır.
  • Kabızlık gibi durumlarda tercih edilen doğal besinler arasında da yer alır.
  • Kemik erimesi gibi durumlarda yavaşlatma etkisine sahiptir.
  • Posalı bir yapıya sahip olmasından kaynaklı olarak doygunluk hissiyatı verir.
  • Kanın sürekli ve düzenli olarak da pompalanmasında da yardımcı olmaktadır.
  • Bağırsak sisteminde olumlu etkilere yer verdiği gibi zayıflamak isteyenlerin listelerinde de yer alır.
  • Sunduğu doygunluk hissi ile beraber sürekli acıkma durumunun da önüne geçmektedir.

Yukarıda yer alan faydaları ile beraber her alanda büyük kolaylıklar sağlamaktadır. 2005 yılına kadar Siirt ilinde yetişmesinin ardından bu yıldan sonra Doğu ve Güneydoğu illerinde de yetişmeye devam etmektedir.

Her yıl eylül ve ekim yılları zamanında toplanması ile beraber dağıtım işlemleri noktasında da her şehre ulaşım imkanı sağlanır. İçinde yer alan bileşen kaynakları ile beraber oldukça faydalı bir besin olmaktadır. Siirt ve Antep fıstığını en çok karıştırılan iki olsa da Siirt fıstığı daha koyu renkli bir yeşil renge sahip olmaktadır.

Siirt Fıstığı Zararları

Siirt fıstığı yetiştirilmesi ve ulaşım açısından oldukça popüler besinler arasında yer alır. Bununla beraber Siirt fıstığı en çok merak edilen konulardan bir tanesi de olmaktadır . Ancak bu noktada kullanan kişilerden olumsuz bir durum ile karşılaşılmadığı gibi herhangi vücutta farklı etkisi ile karşılaşılmasıyla beraber anında doktora başvurmanız önerilmektedir. Bu noktada besinlerin fazla kullanımında da zarar olabileceği gibi Siirt fıstığını da dozunda tüketmeniz önerilen durumlardan yalnızca bir tanesidir.

Siirt Fıstığı Fiyatı

Siirt fıstığı fiyatı alışveriş yapılan ya da satın alınan alana göre değişiklik göstermektedir. Bununla beraber alınırken birden fazla püf nokta üzerinde durulurken fiyat endeksleri hemen hemen birbirine yakın olmaktadır. Taze oluşu, tadı, ulaşımı gibi faktörler bu alanda en merak edilen konulardan yalnızca bir tanesidir.

Siirt Fıstığı Hamilelik

Hamile olan anneler bebeğin gelişimi acısından oldukça sıkı araştırmalar yapmaktadır. Öyle ki bu alanda yapılan detaylı incelemelerle beraber uzman doktorların da tavsiyesi büyük önem kazanır. Bu dönemde kullanılan besinler bebeğin gelişimi açısından da büyük önem kazanır. Herhangi bir alerjik reaksiyonunun olması durumunda olumsuz durumların da önüne geçilmesi açısından da büyük önem arz etmektedir.

Siirt fıstığı hamilelikte kullanımı oldukça önemlidir. Hamile olan anne adayları bu dönem kullanmalarında olumlu etkileri de yer alır. Bu noktada öncelik olarak uzman doktorunuza başvurmanız gerekir. Nedeni ise herhangi bir alerjik reaksiyon olması halinde olumsuz durumları önlemek amacıyla yapılmaktadır.

Bununla beraber hamilelik döneminde kullanılması önerilmesi halinde de kolay bir şekilde ulaşım sağlanmaktadır. Aynı zamanda içerisinde yer alan zengin mineralleri ve kolaylıkları ile beraber hem bebeğinize hem de size büyük faydaları yer alır.

Biberiye Yağı Nedir? Faydaları Nelerdir?

biberiye yagi nedir

Biberiye yağı, Akdeniz bitkisi olarak da bilinmektedir. Öyle ki birden fazla alanda da oldukça büyük katkısı olmaktadır. Biberiye bitkisinden elde edilen bu yağ ile saç bakım ürünlerinde daha doğrusu akla gelebilecek her alanda kullanımı da önerilmektedir.

biberiye yagi nedir faydalari nelerdir
biberiye yagi nedir faydalari nelerdir

Biberiye Latince rosmarinus officinalis şeklinde de bilinmektedir. Biberiye bitkisinden elde edilen yağ, çay ya da yemeklerde kullanımı derken insanlar üzerinde şifa kaynağı şeklinde de alınmaktadır. Hatta bununla sınırlı kalmadan biberiye Akdeniz mutfağında çekilmiş olacak şekilde de kullanılmaktadır. Bu noktada biberiye yağı faydalarını sıralamak gerekirsek şöyle bir yol izlememiz oldukça mümkündür;

  • Sindirim sisteminde oldukça büyük kolaylıklara da yer vermektedir. Öyle ki midede yer alan hazımsızlık, şişkin olma durumu gibi alanlarda da tercih edilmektedir.
  • Karaciğer üzerinde yapılan detaylı araştırmalarla beraber oldukça düzenleyici bir etkiye de sahip olmaktadır.
  • Dezenfektan olarak da bilinmesinin ardından çalkalanarak ağız içerisinde kullanılmaktadır. Bununla beraber diş eti rahatsızlıklarında ya da iltihaplanma gibi durumlarda doğal geçirici bir etkiye de sahip olmaktadır. Ancak bu noktada diş sağlığı ya da herhangi bir durumda devam etmesi halinde uzman doktorunuza da başvurmanız gerekmektedir.
  • Saç bakım ürünlerinde doğal bir şekilde kullanılan ürünlerden biri olmaktadır. Düzenli kullanılması halinde saçlara da onarım yaparken aynı zamanda uzamasını da sağlamaktadır. Aynı zamanda saç diplerine düzenli ve hafif bir şekilde uygulanması halinde de saç köklerini de güçlendirmektedir. Bununla beraber saç dökülmesi ya da benzeri durumlarında büyük oranda önüne geçer.
  • Biberiye yağı faydaları arasında yer alan rahatlatıcı ve sakinleştirici özelliği sayesinde en çok kullanılanlar arasında yer almaktadır.
  • İçerisinde yer alan birleşenler sayesinde Alzheimer gibi rahatsızlıklarda oluşan riski en az bir seviyeye de indirmektedir.
  • Doğal cilt bakımı ürünlerinde de kullanılmasının ardından oldukça yumuşak bir yüze sahip olabilirsiniz. Düzenli kullanılması halinde yüz çevresinde oluşan herhangi bir sivilce ya da akne gibi görüntülerin geçmesinde de etkili olmaktadır.
  • İçerisinde yer alan bileşenler sayesinde bağışıklık sistemini de güçlendirmektedir.
  • Biberiye yağı faydaları arasında yer alan ağrı kesici noktası sayesinde egzama, eklem ağrıları gibi çeşitlerde büyük etki sağlamaktadır.
  • Hoş kokusu ile beraber ortamda yer alan kötü kokun giderilmesinde de etkili olmaktadır.
  • Bununla beraber vücut üzerinde oluşan herhangi bir çatlağın giderilmesinde de etkili olmaktadır.
  • El ve ayak gibi bölgelerde mantar oluşumlarında doğal çözüm yolu olarak da kullanılmaktadır.

Biberiye Yağı Nasıl Yapılır?

Biberiye yağı içerisinde yer alan bileşenleri sayesinde en çok tüketilenler arasında yer almaktadır. Öyle ki nane ailesi üyesinden olmasıyla beraber oldukça kolay bir yapıma da sahip olmaktadır. Özellikle evde yapmak isteyen kişilerin tercihi olması ile beraber öncelik olarak biberiye bitkisini bulmanız gerekir.

Daha sonrasında biberiye bitkisinde yer alan yaprakları güzel bir şekilde ayıklamalı 1 su bardağı kadar olacak şekilde aynı işleme devam edilmektedir. Ayıklama işleminden sonra 2 su bardağı Ayçiçek yağı ile karıştırılmalı ve küçük bir tencerede sıcak su ile kaynatılması gerekmektedir.

5 ya da 6 saat boyunca kendi halinde pişmeye bırakılması gerekir. Daha sonra kokusundan hazır olunduğu anlaşılmasının ardından ocağın altını kapatmanız da gerekmektedir. Soğuması için bir kenarda bekledikten sonra süzerek uygun bir alana boşaltılmaktadır. Biberiye yağı evde yapımı bu noktada en çok tercih edilenler arasında olmayı da başarmıştır.

Biberiye Yağı Nasıl Kullanılır?

Biberiye yağı kullanımı oldukça popüler bir yere sahip olmaktadır. Ancak bu noktada herhangi bir kronik rahatsızlığınızın olması ile beraber ya da düzenli ilaç tedavisi görmeniz halinde doktorunuza başvurmanız gerekir.

Biberiye yağı kullanım alanları farklı şekilde de sunulabilmektedir. Bu noktada sağlanan desteklerin yanı sıra yüze kullanım aşamasında pamuk ile kullanmanız da önerilmektedir. Ayrıca en merak edilen sorulardan biri olan biberiye yağı içilir mi? Konusunda da bir bardak suya birkaç damla damlatmanız da yeterli olacaktır. Bununla beraber saç şampuan ya da bakım kremlerinde ise birkaç damla eklemeniz gerekir. Biberiye yağı içerisinde yer alan bileşenlerin yanı sıra saç, cilt, vücut gibi bakımlarda da fazlasıyla tercih edilmektedir. Evde kolay yapımı ile beraber uzun ömürlü kullanımlarda da eşlik etmeye devam etmektedir.

Propolis Nedir? Ne İşe Yarar?

propolis nedir ne ise yarar

Propolis arıcılar tarafından kullanılan bir ürün olmaktadır. Öyle ki yapılan detaylı çalışmalar ile beraber arıcılık kovanında yer alan arıların bal yapma aşamasında onları tamamen korumaktadır. Arı zamkı olarak bilinse dahi arıların bal yapma aşamasında dışardan gelen herhangi bir mikrobu ya da başka bir durumu önlemesinde kullanılan bir ürün olarak da bilinmektedir. Yapılan bu detaylı çalışma kapsamında bal yapma döngüsü daha az olumsuz durumlara neden olarak veriyorken aynı zamanda oluşabilecek herhangi bir durumunda önüne geçilmektedir.

Propolis üretim konusunda arılara fazlasıyla büyük bir sorumluluk düşmektedir. Bu noktada arılar öncelik olarak iğne yapraklı alanlarda kendi enzimleri ile beraber gereken salgıları üretmektedir. Aynı zamanda antibakteriyel bir özelliğe sahip olmaktadır. işte tam da bu noktada arı kovanın daha hijyenik olmasında da kullanılmaktadır.

Kullanılan alanların dışında aynı zamanda geçmişten bugüne kadar insanlar tarafından ilaç olarak da kullanılmaktadır. Öyle ki içerisinde yer alan birden fazla çeşitlilik sayesinde oldukça olumlu etkiye de sahip olmaktadır. Aynı zamanda koyu kahverengi bir yapısı bulunmaktadır. Ancak bu yapı değişkenlik gösterse dahi toplandığı bölgeye göre şeffaf, sarı, yeşil ve kırmızı tonlarında da görülmektedir.

Kullanılma aşmasına göre propolis kavak ağacı tiplemelerinde yerleşmektedir. Bununla beraber propolis damla şeklinde de üretimi yer almaktadır. İçerisinde bulunan 300 bileşen ile berber birden fazla alanda da destek sağlamaktadır.

İnsanlar kapsamında yer alan ürün kullanımında birden fazla noktada destek sağlar. Hatta bununla beraber yetişkin ve çocuklarda kullanımı sonrasında bağışıklık sistemini de fazlasıyla güçlendirmektedir. Ancak bu noktada doğada bulunan propolisin yarısında bal mumuna benzer maddeler yer alır. Bu noktada ayrıştırma işlemi fazlasıyla önem taşıyorken dikkatli ve büyük titizlikle yapılması da önerilmektedir.

Propolis Faydaları

Propolis faydası oldukça büyük alanlarda etkili olmaktadır. Yapılan detaylı araştırmaların yanı sıra uzun süreli kullanımlarda da fazlasıyla etkili olması insanlı tarafından büyük önem kazanmaktadır. İşte tam da bu noktada;

  • Vücut içerisinde oluşan birden fazla alanda da destek sağlamaktadır. Bakteri önleyici bir yapıya sahip olmasının ardından koruyucu olacak şekilde kullanılmaktadır.
  • Birden fazla rahatsızlık için tedavi edici şeklinde de bilinmektedir.
  • İçerisinde bulunan etken maddeler ve bileşenler kapsamında kanser hücresinin oluşumunu önlediği bununla beraber sağlık hücreleri yenilenmesinde de kullanılmaktadır.
  • Propolis karaciğerde oluşabilecek herhangi bir olumsuz durum karşısında minimum seviyeye de indirildiği gözlemlenmektedir.
  • Virüs kapsamında yapılan sınırlı sayıda çalışmalarda da fazlasıyla büyük etkisi yer almaktadır.
  • Cilt kapsamında yanıkları iyileştirmek adına kullanılan tedavi yöntemlerinden biri olmaktadır.
  • Soğuk algınlığı, grip gibi durumlarda çoğu insan tarafından olumlu sonuçlar doğurmaktadır.

Yukarıda yer alan yorumlar kapsamında propolis faydaları noktasında belirlenene hususlardan biri olmaktadır. Öyle ki yapılan çalışmaların ve detaylı incelemelerin ardından hala fazlasıyla kullanılan ürünler arasında yer alır.

Propolis Yan Etkileri

Her kullanılan yararlı ürünlerin insan vücudundan belirli oranlarda yan etkileri yer almaktadır. Bu noktada birçok sebep yer alıyorken aynı zamanda kullanım alanları ve vücut yapısı gibi birden fazla noktada destek sağlanmaktadır. İşte ön görülen belirtiler kapsamında propolis yan etkileri de şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Yüksek olacak şekilde kullanımından sonra mide bünyesinde zarar verebilmektedir.
  • Bala alerjisi olan kişilerin kesinlikle kullanılmaması önerilir.
  • Hassas ciltlerde kaşıntı veya kızarıklığa neden olabilmektedir.
  • Astımı olan bireylerin hamilelerin veya ciddi rahatsızlıkları bulunan kişilerin kullanımlarından önce doktora başvurması gerekir.
  • Alkol ile beraber kesinlikle tüketilmemesi gerekir. Nedeni ise kusma ya da mide bulantısı gibi belirtilere neden olmaktadır.

Propois Kullanımı

Propolis kullanımı oldukça farklı alanlarda kullanılmaktadır. Öyle ki propolis şurup noktasında öksürük ve ağız içi yararlarında kullanılmaktadır. Propolis tablet daha çok yorgunluğu gidermek bağışık sistemini güçlendirmek amacıyla yapılmaktadır. Propolis sprey ise boğaz enfeksiyonlarda kullanılan bir ürün olmaktadır.

Toz propolis kullanımı ise daha çok bal yoğurt gibi, besinlerle tüketilmektedir. Propolis krem günde 3 defa doktorun belirlediği durumlarda kullanılması önerilmektedir. Propolis katı olarak kullanımı ise daha çok rende yardımı ile yapılmaktadır. Propolis damla ise su meyve suyu ve daha birçok alanda önerilen miktarlar bazında tüketmeniz gerekir.

Propolis Fiyatı

Propolis fiyatı 2021 endeksi şeklinde bakılması halinde oldukça farklı aralıklarla karşılaşmanız oldukça mümkündür. Öyle ki bu noktada en iyi markayı bulmak fazlasıyla büyük önem taşır. İşte tam da bu noktada kullanımından ve satın alma işleminden önce gereken her araştırmaları yapmanız gerekmektedir.

Propolis Kullananlar

Propolis kullananlar yorumları kişiden kişiye göre değişiklik göstermektedir. Bu noktada ise daha çok genel kapsamla bakılması halinde olumlu sonuçlar yer almaktadır. Kullanım alanı, şekli ve daha birçok etken sebepleriyle yorumlarda fazlasıyla değişmektedir.

Tarçının Faydaları Nelerdir?

tarcinin faydalari nelerdir optimized

Yemeklerde, tatlılarda ve daha birçok alanda kullanılan tarçının faydaları oldukça önemli bir yere sahip olmaktadır. Öyle ki kullanım alanlarına göre değişiklik olmasının yanı sıra tarçın defnegiller familyasında gelen bir ürün olmaktadır. Kokulu olmasının yanı sıra ana vatanı Güney ve Güneydoğu Asya olarak da bilinmektedir.

tarcinin faydalari nelerdir optimized
tarcinin faydalari nelerdir

Cinnamon isimli ağaçların iç kısmında yerleşmesinin yanı sıra içerisinde yer alan bileşenler noktasında insan vücudunda büyük oranda kullanım sağlamaktadır. Bu noktada kullanım alanları da oldukça geniş bir alana yayılmaktadır. Hatta sadece bununla değil aynı zamanda çayı ve birden fazla çeşitli kürleri de bulunmaktadır.

Tarçının faydaları kullanım alanlarına göre de değişiklik göstermektedir. Öyle ki bu noktada kişi vücudunda oluşan etkisi de oldukça büyük oranda kolaylık sağlıyorken saç bakım noktasına dâhil her alanda kaliteli bir kullanım gerçekleştirir. Bu noktada;

  • Sinir sisteminde ve hafıza güçlendirme noktalarında oldukça büyük etkisi yer almaktadır.
  • Kas gevşetici ve ağrı kesici bir özelliğe de sahip olmaktadır.
  • Kilo verme konusunda oldukça yardımcı olur. Bununla beraber midede yer alan sindirimi de hızlı bir şekilde kolaylaştırmaktadır. Sindirim kapsamında yer alan yavaşlık sayesinde tokluk hissiyatı oluşturur. İşte tam da bu noktada kullanılan etki kapsamında dahi birden fazla avantaja da yer vermektedir.
  • Vücutta oluşan adet kanamalarında ve sancılarda da oldukça etkilidir.
  • İçerisinde bulunan kalsiyum, lif sayesinde kolon kanseri riskini de fazlasıyla önlemektedir.
  • Kemikleri güçlendirir. Hatta bununla beraber kemik erimesini de oldukça hızlı bir şekilde yavaşlatmaktadır.
  • Ağız kokusu giderme özelliğine sahip olmaktadır.
  • Cilt yapısına iyi gelir. İçerisinde bulunan bileşenler sayesinde daha canlı bir genç görünümü de elde etmektedir. Hatta sadece bununa sınırlı kalmadan cilt yapısına uygulanan doğal kürler arasında yer almaktadır.
  • Böcek ısırıkları tedavisine iyi gelmektedir.
  • Doğal antibiyotik olarak da bilinmesi ile beraber hemen hemen her alanda büyük destekler de sağlamaktadır.
  • Aynı zamanda hoş kokuları ve etkisi ile beraber tahtakuruları ve güveleri de uzaklaştıran bir etkiye sahip olmaktadır.

Bu sıralanan maddelerin yanı sıra tarçın çayı da fazlasıyla büyük etkilere yer vermektedir. Öyle ki tarçın çayı faydaları, kalp sağlığını destekleme de, kansere karşın etkin koruma da, kan şekerini de sabit tutma gibi alanlarda kolaylığa da yer vermektedir.

Bununla beraber artan kullanımlarının dozunda olması gerekir. Nedeni ise fazla kullanılması halinde vücut içerisinde olumsuz durumlara da neden olabilmektedir. İşte tam da bu noktada yapılan çalışmaların ardından hemen hemen her unsur üzerinde detaylı bir şekilde durulması gerekmektedir.

Tarçının Zararları Nelerdir?

Tarçın hem tatlı hem tuzlu alanlarda kullanılmaktadır. Bu noktada kullanım alanlarına göre birden fazla yararı olmasına karşın fazla tüketimlerde de oldukça büyük olumsuzluklara da yol açmaktadır. Tarçının zararları alanlarını sıralamak gerekirsek şöyle bir yol izlememiz de oldukça mümkündür;

  • Aşırı tarçın tüketimi karaciğer yetmezliğine de sebep olabilmektedir.
  • Cilde aşırı bir şekilde uygulanması halinde yanma hissiyatı da oluşturmaktadır.
  • Aniden su ile beraber tüketilmediği kapsamda tarçın tozu yutmak fazlasıyla tehlikeli sonuçlara neden olmaktadır.
  • Çok tüketimi olmasına karşın kalp atışlarında fazla bir artışa neden olmaktadır.
  • Tarçın tüketimini arttırmak böbrekler kapsamında birden fazla olumsuzluğa neden olmaktadır.
  • Tarçının fazla tüketimi rahim kapsamında olumsuzluklara neden olabilmektedir. Tam da bu noktada tarçın hamilelikte kullanımı pek fazlasıyla önerilmemektedir.
  • Çok tüketimi kapsamında ağızda yanma hissine de neden olmaktadır.

Tarçının Kullanım Alanları

Tarçının kullanım alanları oldukça fazla bir yelpazeye dayanmaktadır. Yapılan alanlar kapsamında tatlı, tulu hemen hemen her yemekte de kullanılmaktadır. Anacak kullanım miktarız yer verilen tarife göre değişiklik gösterse dahi aşırı kullanımlarda oldukça büyük olumsuzluklara neden olmaktadır. Tarçın çayı yapımı işleminde ise yarım tarçın çubuğu yeterli olacaktır.

Tarçın Yağı Faydaları

Tarçın oldukça mucizevi bitkiler arasında yer almaktadır. Bununla beraber tarçın yağı faydaları da oldukça önemli alanlara yayılmaktadır. Mikrop öldürücü bir etkisi bulunmaktadır. İçerisinde yer alan minerallerle beraber kan şekerini düşürmede, metabolizmayı hızlandırma gibi alanlarda kolaylık sağlamaktadır.

Cilt yapısında oldukça kolay etkisi olmasının ardından hemen hemen her noktada daha yumuşak bir yapıya da sahip olmaktadır. İştahsızlığa da fazlasıyla iyi gelmektedir. Vücut direncini de fazlasıyla arttırmaktadır.

Vegan Beslenmede Dikkat Edilmesi Gerekenler

vegan beslenmede dikkat edilmesi gerekenler

Birçok insan yaşamının felsefi dayanaklara bağlı olarak idame ettirmektedir. Bu felsefi dayanaklardan bir tanesi de Vegan beslenme biçimi olmaktadır. Vegan beslenme biçimi kendi içerisinde 4 ayrılan bir beslenme biçimi olmaktadır. Bu beslenme biçimleri genel olarak şu şekilde yer almaktadır.

vegan beslenmede dikkat edilmesi gerekenler
vegan beslenmede dikkat edilmesi gerekenler

Lakto-ovo-vejetaryen: Bu beslenme biçimini tercih eden kişiler yumurtayı ve süt ürünlerinin tüketimini tercih ederler fakat asla et, balık ve kümes hayvanı ürünlerini tüketmezler. Genel olarak birçok vejetaryen bu grupta yer almaktadır.

Lakto vejetaryen: Bu grupta yer alan vejetaryenler Et, balık ve kümes hayvanlarıyla birlikte yumurta tüketmemektedirler.

Vegan veya katı vejetaryen: Bu grupta yer alan kişiler ise Et, balık, kümes hayvanları, yumurta, süt, yoğurt, peynir hiçbir hayvansal ürünü tüketmemektedirler. Bu ürünlerin içerisine balda dâhil olmaktadır.

Semi vejetaryenlik: Bu grupta yer alan kişiler genel vejetaryen grubunda olmaktadırlar. Sadece et, balık ve kümes hayvanlarını nadiren tüketirler.

Vegan ve vejetaryen beslenme düzeninde beslenen kişilerin sağlık açısından dikkat etmesi gereken bazı noktalar bulunabilmektedir.

Vegan Beslenmede Protein Kaynakları Nelerdir?

Protein hücreleri vücudumuzda yer alan en önemli hücrelerden bir tanesi olmaktadır. Protein hücreleri kas gelişimi ve vücuda enerji sağlayan en önemli hücrelerden bir tanesi olmaktadır. Bu yüzden Vegan beslenme biçiminde vücuda protein almak çok önemli olmaktadır.  Vegan beslenmede protein kaynakları et ve süt ürünleri tüketilmeden de alınabilmektedir. Vegan ya da vejetaryen beslenme biçiminde protein alınabilecek besin kaynakları genel olarak şu şekilde yer almaktadır.

  • Nohut (ve diğer fasulye çeşitleri)
  • Kinoa
  • Mercimek
  • Bezelye
  • Yulaf Ezmesi
  • Chia Tohumu
  • Fıstık Ezmesi
  • Kabak Çekirdeği
  • Soya Fasulyesi (Edamame, Tofu, Soya Sütü)

Veganlığın Sağlık Üzerindeki Etkileri Nelerdir?

Vagan ve Vejetaryen olmanın sağlık üzerinde birçok olumlu ve olumsuz etkileri olabilmektedir. Bu etkiler kişiden kişiye değişkenlik gösterebilmektedir. Fakat genel etkiler aynı olabilmektedir. Vegan ve vejetaryen olmanın sağlık üzerindeki etkileri genel olarak şu şekilde yer almaktadır.

Vegan Olmanın Sağlık Üzerindeki Olumlu Etkileri

Vegan olmanın insan sağlığı üzerinde olumlu birçok etkisi bulunabilmektedir. Bu etkiler genel olarak şu şekilde yer almaktadır.

  • Vegan kişilerin kilo alıp vermeleri çok daha kolay olmaktadır çünkü tüketmiş oldukları besinlerin kalori oranları et ve kümes hayvanlarının kalori değerlerine göre çok daha düşük olmaktadır.
  • Vegan ve Vejetaryen kişilerin kolesterol, yüksek tansiyon, şeker ve obezite rahatsızlıkları nadiren gözlemlenebilmektedir. Bu durumun nedeni ise az yağlı ve vücut dengesini koruyacak besinlerin tüketilmesi olmaktadır.

Vegan Olmanın Sağlık Üzerindeki Olumsuz Etkileri

Vegan olmanın etkileri olduğu gibi olumsuz etkileri de olabilmektedir. Bu etkiler genel olarak kişiden kişiye değişkenlik gösterebilmektedir. Veganlığın sağlık üzerindeki olumsuz etkileri şu şekilde yer almaktadır.

  • B12 vitamini eksikliği sonucunda anemi rahatsızlığı görülebilmektedir.
  • D vitamin eksikliğinde çeşitli rahatsızlıklar gözlemlenebilmektedir.
  • Kemik gelişiminde en önemli faktörler arasında yer alan kalsiyum vücuda alınmadığında kemik ve kas hastalıkları gözlemlenebilmektedir.
  • Öğünlerde vücudunuzun kilosu başına 0,8 gr protein almanız gerekmektedir. Aksi takdirde bitkin düşebilir ve hastalıklara açık olabilirsiniz.

Veganların Beslenmelerinde Dikkat Etmeleri Gereken Maddeler

Vegan ve vejetaryenler beslenmelerinde dikkat etmeleri gereken hususlar bulunmaktadır. Bunun nedeni ise genellikle sebze, meyve, kuru yemiş ve tahıl ürünlerini tüketmeleri olmalarıdır. Genel olarak et ve kümes hayvanlarını tüketmedikleri için çeşitli besinlerden almış oldukları B12 vitamini, D vitamini, kalsiyum, demir ve çinko gibi besin öğelerinin alınabilmelerine çok önem göstermeleri gerekmektedir.

Gerekli vitamin ya da minerallerin alınmaması ya da yeteri kadar tüketilmemesi çeşitli hastalıklara sebebiyet verebilmektedir. Bu yüzden bu tür besin değerlerinin alımı çok önemli bir faktör olmaktadır. Bu besin kaynaklarının miktarları besinlere göre farklılıklar gösterebilmektedir. Hangi besin değerinden ne kadar almanız gerektiğini alnında uzman bir kişiye danışarak kolay bir şekilde öğrenebilmeniz mümkün olabilmektedir. Bu yüzden Vejetaryenleri dikkat etmesi gereken maddeler genel olarak şu şekilde yer almaktadır.

  • Günde en az 4 öğün sebze tüketilmesi gerekmektedir.
  • Her gün düzenli olarak meyve ve kuruyemiş tüketimine dikkat etmeniz gerekmektedir.
  • Bakliyat ve et ürünü alternatiflerinden 2 porsiyon tüketmeniz gerekmektedir.
  • Eğer süt tüketebilen bir vejetaryenseniz mutlaka her gün süt tüketmeye özen göstermelisiniz.

Laktoz Nedir? 8 Laktoz İntoleransı Belirtileri

laktoz nedir

Laktoz nedir diye sorduğumuzda, hepimizin de artık bildiği gibi, sütte bulunan bir madde kastedilmektedir. Diğer adıyla da süt şekeri şeklinde bilinmektedir. Genellikle, mide problemi çekenler laktozu iyi bilmektedirler. Çünkü, sindirim sorunu yaratabilmektedir.

Laktoz Nedir?

Laktoz, memeli canlıların sütlerinde yer alan karbonhidrat biçiminde de bilinmektedir. Anne sütünde ve ineklerin sütünde yer alan ve kristalize olma özelliğiyle de bilinen bir tür şekerdir. İçinde glukoz ve galaktoz denilen ana maddeler yer almaktadır.

Enerji ve vücut gelişimi için önemli bir madde diye de görülmektedir. Laktoz, disakkarit grubundan bir şeker şeklinde de geçiyor. ‘’Disakkarit’’ (çift şeker) denilen madde, iki basit şekerin (monosakkarit) bir araya gelerek tek bir şeker oluşturması olayına deniliyor. Laktozdan başka, maltoz ve sükroz da disakkarit grubunda yer alıyor. Böylelikle, sütteki karbonhidrat salınımı daha da arttığı için, yüksek dozda şeker de meydana geliyor. Disakkaritler, hayvansal olabildiği üzere, bitkisel de olabiliyor. Bunlardan en fazla bilinenini laktoz oluşturuyor.

laktoz nedir
Laktoz nedir

Laktozun Etkileri Nelerdir?

Laktozun Etkileri Nelerdir? Laktoz içerikli sütlerin kimi etkiler yaptıkları bilinmektedir. Bu yönde, bazı ağrılara, gaz sancılarına sebebiyet vermemek adına kimi üretici firmalar laktozsuz süt üretimi de yapmaktadırlar. Çünkü, laktoz kabızlık, ishal, mide sancısı ve yanması yan etkilerini de taşıyabiliyor.

Laktoz İntoleransı Nedir?

Laktoz intoleransı, insanlarda sıklıkla görülen problemlerden biridir. Bu rahatsızlık, günümüzde sindirim sistemi düzgün çalışmayan birçok insan için de acı vericidir.  Laktoz intoleransı adlı sindirim sistemi hastalığı, midenin laktoza karşı bir tolerans göstermemesinden ve ondaki şekeri sindirememesinden kaynaklanmaktadır.

Disakkaritlerden biri olan laktozu sağlıklı şekilde sindirebilmek için, vücuttaki laktaz enziminin yeteri kadar üretilmesi gerekmektedir. Oysa, bu sorunda mevcut enzimin yoğunluğu azdır, laktozu sindirmeye yetmemektedir. Laktoz enzimi bağırsaklardan geçtiğinde, rahatça emilebilmelidir; ardından, içindeki iki temel şeker olan glukoza ve galaktoza ayrışabilmelidir.

Laktoz intoleransında bu ayrışma gerçekleşmez. Aslında, herkes bebekken laktozu sindirme gelişimiyle doğar. Çünkü, bu madde aslen anne sütünde de yer almaktadır. Fakat, zamanla büyüyen insan, stres, sağlıksız yaşam, hızlı bir süreç içinde ne kadar istese de, kendisine ihtimam gösteremez. O yüzden, 21. yüzyılda sindirim sistemi hastalıkları, bağırsak problemleri de oldukça fazla şikayetle birlikte çoğalmaktadır.

laktoz nedir
Laktoz nedir

Laktoz İntoleransının Belirtileri Nelerdir?

Laktoz intoleransı genellikle iki şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bunlar birinci (primer) laktoz intoleransı ve ikinci (sekonder) laktoz intoleransı adıyla ayrılmaktadır. Birnci laktoz intoleransı daha fazla rastlanılan bir rahatsızlıktır. İkinci laktoz intoleransı ise, daha çok kalıtımsal şekilde görülebilmektedir. İkinci laktoz intoleransı, çölyak diye bilinen hastalıkla da birlikte gelişir.

Laktoz intoleransının birtakım belirtileri nüksetmektedir. Bunları aşağıdaki şekilde sayabilmemiz mümkündür:

  • Karın  ağrısı
  • Midede yanma
  • Midede şişkinlik hissi
  • Kramplar
  • Kabızlık
  • İshal
  • Gaz yapmak
  • Bel ağrısı

Bunlardan en sık görüleni midedeki şişkinlik hissidir. Kişi ağrıyla birlikte, o şişkinliğe istinaden, bir şey yiyip içmek istemez. Sindirilemeyen laktozun yerine bağırsağa su dolmaya başlar. Sanki, bir musluk açık kalmışçasına bağırsak dolar. Kalın bağırsağa ulaşan laktoz, bakterilerce fermente edilemediği için şişkinliğe sebebiyet verir. Burada yağ asitleri yayılmaya, gaz oluşumu gelişmeye başlar. Kişide kramplar meydana gelir. Bazen bu kramplar insanı iki büklüm hale getirir.

Laktoz İntoleransını Bilmek Neden Önemlidir?

Laktoz intoleransını bilmek önemlidir. Çünkü, bunun kronik hale gelmesi ve yaşam standartlarının düşürülmemesi arzu edilmektedir. Laktoz intoleransı genellikle beslenmeden de kaynaklanmaktadır. Süt, süt tozu, peynir, yoğurt, bisküvi, tatlı, şekerli gıdalar, süt katkılı her türlü ürün tüketildikçe mide aşınmaya başlar. Bu sebeple, dikkat edilmesi gerekmektedir. Bilhassa, laktozsuz süt kullanımı arttırılmalıdır.

Eğer, bunun önlemi alınmazsa, vücut çok hassas hale gelebilir. Bir damla sütün ağzına değmesiyle, kişi mide ağrılarından, kramplardan duramayabilir. Beslenmeden kesilip, uykusunu alamayabilir. Bu anlamda, süt ve süt ürünleri doğru tüketilmezse, bunlarda bulunan kalsiyum, A, B12, D gibi vitaminlerden de mahrum kalınması, başka rahatsızlıkları da tetikleyebilir. Nitekim, mide de oldukça hassas bir organdır, bağırsağı etkilemektedir. Vücudun tabiri caizse ikinci beyni diye geçen bağırsaklara özen gösterilmemesi, kansere değin giden zorlu bir süreci de ortaya çıkarabilir.

laktoz nedir
Laktoz nedir

Laktoz İntoleransının Tedavisi Nasıldır?

Eğer ki, süt ve süt ürünlerine karşı büyük bir hassasiyetiniz baş gösterdiyse, vakit kaybetmeden bir doktora gitmenizde yarar vardır. Bu anlamda, doktora gittiğinizde, size birtakım testler uygulanacaktır. Bunlar, laktoz toleransı testi, dışkı asidi testi, hidrojen solunum testi biçiminde bilinmektedir. Bunlarla beraber, endoskopi yöntemiyle, bağırsaklarınızdaki laktoz sindirim seviyesi de ölçülmektedir.

Laktoz toleransı testinde, laktoz intoleransı olan hastaların kanında glukoz artışının olmadığı gözlemlenmektedir. Dışkı asidi testindeyse, bağırsakta fermente edilememe durumuna göre, dışkıdaki laktik asidin oranı ölçülür. Son olarak, hidrojen solunum testindeyse, sizden laktozlu ürünler tüketmeniz istenir. Ardından, yaklaşık 15 dakika sonra, bir balona üflemeniz rica edilir. Buna göre, hasta olan bireylerde hidrojende bir artış görülmektedir. Tüm bu testlerin neticeleri bağlamında, size uyarlanan bir tedavi süreci başlayacaktır.

Laktoz İntoleransını Önlemek İçin Neler Yapmalıdır?

Laktoz intoleransının önlenmesi bağlamında, en güvenli yöntemlerin başında, laktoz içeren ürünlerin tüketilmemesi gelmektedir. Bu anlamda, en sık önerilen takviyelerden biri probiyotiklerdir. Probiyotikleri içeren ürünler, düzenli sindirim yapılmasına destek vermektedir. Bunun için, eczanelerde özel ilaçlar ve takviyeler bulunmaktadır. Doğal probiyotikler denilince de akla, kombu çayı, tarhana çorbası, kefir, salatalık ve lahana turşusu, mikro yosunlar, doğal yoğurt gelmektedir. Laktoz intoleransının düşürülmesi adına, ayrıca laktozu sindirmenize yardımcı olabilecek laktaz enzimi prepatları satılmaktadır. Doktor tavsiyesiyle alınabilecek bu prepatların gramajları kişiden kişiye, semptomdan semptoma farklılık gösterebilmektedir.

Kaynak: webmd / mayoclinic