Hiperekojen solid lezyon, ultrason görüntülemede meme dokusuna göre daha yüksek ekojenite gösteren solid bir kitle olarak tanımlanır. Memede ele gelen kitlelerin önemli bir kısmı solid yapıdadır ve bu lezyonlar iyi huylu veya kötü huylu olabilir1. Hiperekojen görünüm, kitlenin içeriği hakkında bilgi verir ve radyolojik incelemelerde çeşitli sorunları veya değişiklikleri tanımlamak için kullanılır1.
Hiperekojen lezyonların varlığı, ilgili dokunun yapısal değişikliklerini gösterebilir1. Ultrasonografi genellikle hiperekojen lezyonların teşhisinde kullanılan etkili bir görüntüleme yöntemidir2. Tanı sürecinde, lezyonların klinik önemi hastanın genel sağlık durumu ve diğer tanısal testlerin sonuçları ile birlikte değerlendirilmelidir1.
Tedavi seçenekleri, hiperekojen lezyonun nedenine, kişinin genel sağlık durumuna ve lezyonun boyutuna bağlı olarak belirlenir2. Cerrahi müdahale, büyük solid lezyonların tedavisinde gerekli olabilir2. Hiperekojen lezyonların oluşumunu önlemek için sağlıklı yaşam tarzı benimsenmesi, dengeli beslenme, düzenli egzersiz yapma ve zararlı alışkanlıkların sınırlandırılması önerilir2.
Memede Kitle Nedir?
Memede kitle, meme dokusunda ele gelen veya görüntüleme yöntemleriyle saptanan anormal oluşumlara verilen genel bir isimdir. Meme lezyonları genellikle kadınlar arasında oldukça yaygın olan bir durumdur3
Memede kitlelerin çoğu iyi huylu olmakla birlikte, meme kanserinin de en sık belirtisi memede ele gelen kitledir. Sol meme saat 6 hizasında 5*9*12 mm boyutunda heterojen yapıda, vasküler, lobüle konturlu, solid kitlesel lezyon gözlenmiştir4. Ağrı, meme başı akıntısı, meme derisinde değişiklikler memede kitlelere eşlik edebilecek diğer bulgulardır. Kanser şüphesi varlığında ileri tetkik mutlaka gereklidir.
Memede Kist ve Solid Kitle Farkı
Memede kitleler, kist ve solid lezyon olarak iki ana gruba ayrılır. Kistler içi sıvı dolu iken solid lezyonlar yoğun doku içerir. Sağ meme saat 12 hizasında 5*8 mm, solda ise saat 7 hizasında periareoler alanda 6*18 mm boyutunda yer yer kalın septalı çok sayıda kistler bulunmaktadır4. Meme kistleri genellikle 30 yaşla menopoz döneminde olan kadınlarda görülür3.
Solid lezyonlar ise fibroadenom, filloid tümör veya meme kanseri gibi farklı patolojiler olabilir. Bilateral memelerde büyüğü sağda saat 12 hizasında 10×4 mm boyutunda olmak üzere diğerleri milimetrik boyutlu bir kac adet düzgün sınırlı oval şekilli hipoekoik lezyonlar gözlenmiştir4. Fibroadenomlar genellikle ergenlik çağındaki genç kadınlarda daha sık görülür ve kansere dönüşme riski bulunur3.
Memede Kitlenin Belirti ve Bulguları
Memede kitlenin en yaygın belirtisi ele gelen ağrısız, sert ve hareketsiz bir kitledir. Sağ meme saat 8 hizasında kariyerde 11×5.5mm boyutunda lezyon izlenmiştir4. Bunun yanı sıra meme başından kanlı veya berrak akıntı, meme başı çekilmesi, meme derisinde kızarıklık, çukurlaşma gibi cilt değişiklikleri de memede kitleye işaret edebilecek bulgulardır.
Meme kanseri şüphesi olan durumlarda mamografi, ultrason ve meme MR gibi ileri görüntüleme yöntemleri ile kitlenin değerlendirilmesi çok önemlidir. Sol meme saat 11 hizasında 21 x 11 mm düzgün konturlu biçimli hipoekojen heterojen solid nodüler lezyon izlenmiştir4. Kesin tanı için ise biyopsi gereklidir. İyi huylu lezyonlar genellikle takip edilirken, meme kanseri cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve hormon tedavisi gibi yöntemlerle tedavi edilir.
Memede Kist Tipleri
Meme kistleri, kadınlarda sıklıkla görülen iyi huylu meme lezyonlarıdır. Memede ele gelen kitlelerin büyük bir bölümünü oluşturan meme kistlerinin çoğu adet döneminin ikinci bölümünde ortaya çıkar ve adet görülmesiyle birlikte küçülerek yok olur5. Meme kistleri genellikle üç ana grupta incelenir: basit kist, komplike kist ve kompleks kist.
Basit Kist
Basit kistler, ince cidarlı, düzgün sınırlı ve içi tamamen sıvı dolu anekoik lezyonlardır. Bu tür kistler genellikle takip gerektirmez ve tedavi gerekmeden kendiliğinden kaybolabilir. Kistlerin büyük bir bölümü tedavi gerektirmez, ancak komplike ya da yoğun içerikli kistler ortalama 6 ay aralıklarla ultrason ile takip edilir5.
Komplike Kist
Komplike kistler, kalın cidarlı, içinde ince septal yapılar bulunduran ve hafif internal ekolar içerebilen kistlerdir. Bu tür kistlerin takibi önemlidir. Ultrason ile düzenli aralıklarla kontrol edilmeli ve gerektiğinde ileri tetkikler yapılmalıdır. Hipopituitarizm gibi hormonal bozuklukların da komplike kistlere neden olabileceği unutulmamalıdır.
Kompleks Kist
Kompleks kistler ise solid komponentleri olan, kist içinde düzensiz yapılar ve duvar kalınlaşmaları izlenebilen kistlerdir. Kompleks kistlerin malignite potansiyeli diğer kist tiplerine göre daha yüksektir. Atipik hücre içeren solid kitlelerin kanser riski, atipik hücre taşımayan kitlelere göre daha fazladır. Bu risk, akrabasında meme kanseri olan ve olmayan kişiler arasında farklılık gösterebilir (örneğin, %20 ve %8)5. Bu nedenle kompleks kistler yakından takip edilmeli ve gerekli durumlarda biyopsi yapılmalıdır.
Kist Tipi | Özellikler | Takip ve Tedavi |
---|---|---|
Basit Kist | İnce cidarlı, düzgün sınırlı, içi sıvı dolu | Genellikle takip gerektirmez |
Komplike Kist | Kalın cidarlı, septal yapılar, hafif internal eko | Ultrason takibi, gerekirse ileri tetkik |
Kompleks Kist | Solid komponentler, düzensiz yapılar, duvar kalınlaşması | Yakın takip, gerekirse biyopsi |
Sonuç olarak, meme kistlerinin tipine göre değerlendirilmesi, uygun takip ve tedavi yaklaşımının belirlenmesinde önemlidir. Düzenli meme muayeneleri ve görüntüleme yöntemleri ile meme kistleri erken dönemde tespit edilerek gerekli önlemler alınabilir.
Memede Solid Kitle Tipleri
Memede solid kitleler, meme dokusunda oluşan ve sıvı içermeyen anormal oluşumlardır. Bu kitleler iyi huylu veya kötü huylu olabilir. Memede solid kitle tipleri arasında en sık görülenler fibroadenom, filloid tümör ve meme kanseridir. Özellikle 40 yaşından büyük kadınlarda solid lezyon varlığı meme kanserinin bir numaralı nedenidir6.
Fibroadenom
Fibroadenomlar, genç kadınlarda daha sık görülen iyi huylu meme tümörleridir. Hormon duyarlıdırlar ve gebelik döneminde büyüme gösterebilirler. Genellikle ele gelen, mobil, sert ve ağrısız kitleler şeklinde ortaya çıkarlar. Ultrasonografide oval şekilli, düzgün sınırlı, hipoekoik solid kitleler olarak görülürler.
Filloid Tümör
Filloid tümörler, fibroadenoma benzer ancak daha hızlı büyüme eğilimindedirler. Nüks potansiyeli yüksektir ve nadiren malign formları da görülebilir. Klinik ve radyolojik olarak fibroadenomdan ayırt etmek zor olabilir. Kesin tanı için histopatolojik inceleme gereklidir.
Meme Kanseri
Meme kanseri, memede solid kitlelerin en önemli ve ciddi nedenidir. Meme kanserlerinin çoğu invaziv duktal karsinom tipindedir. Risk faktörleri arasında ileri yaş, aile öyküsü, obezite, alkol kullanımı ve hormon replasman tedavisi yer alır. Ailesinde meme kanseri geçmişi olan kadınların %20’sinde solid lezyon oluşma ihtimali bulunmaktadır6. Erken evrede genellikle ele gelen, sert, düzensiz sınırlı kitleler şeklinde ortaya çıkar. İleri evrelerde meme cildinde çekinti, meme başında içe çekilme, lenf nodlarında büyüme gibi bulgular görülebilir.
Memede tespit edilen her solid kitle mutlaka ileri tetkik edilmeli ve kanser ekartasyonu yapılmalıdır. Bu amaçla mamografi, ultrasonografi ve gerekli durumlarda meme MR gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Şüpheli lezyonlardan mutlaka biyopsi alınmalı ve histopatolojik inceleme yapılmalıdır. Kompleks kistler için de malignite şüphesi nedeniyle biyopsi önerilmektedir7. Memede solid kitle tespit edilen hastalarda multidisipliner bir yaklaşımla radyolog, patolog ve cerrahların iş birliği gereklidir.
Hiperekojen Solid Lezyon Nedir?
Hiperekojen solid lezyon, ultrasonografi incelemesinde meme dokusuna kıyasla daha fazla ses dalgası yansıtan ve parlak beyaz görünen solid kitleyi tanımlar. Solid lezyonlar, iyi huylu veya kötü huylu olabilir8. Hiperekoik lezyonlar, yoğun fibröz doku, yüksek yağ içeriği veya kalsifikasyon varlığında ortaya çıkabilir. Ultrasonografi bulgularının yanı sıra, solid lezyonun kesin içeriğini belirlemek için biyopsi de gereklidir.
Hiperekojen kitleler, meme ultrasonu raporlarında sıklıkla belirtilir. Kullanıcılar tarafından açılan konu sayısı 100 ila 1.000 arasında değişmektedir9. Kullanıcılar, forum gönderileri hakkında en az 500 bahis veya yanıt almıştır9. Kullanıcıların ileti gönderme açısından katılım düzeyi, en az 1.000 ileti ve en fazla 10.000 ileti gönderilmesiyle değişmektedir9.
Hiperekojen solid lezyonlar, ultrasonografide meme dokusundan daha parlak ve beyaz görünür. Bu lezyonlar, fibröz doku, yağ veya kalsifikasyon içerebilir.
Hipoekoik solid nodüller ise çevre dokulara göre daha düşük ekoda görünme eğilimindedir8. Kistik lezyonlar, ince bir duvara sahip ve içi sıvı dolu olabilir8. Mikrokalsifikasyonlar, mamografide küçük kireçlenmeler olarak tanımlanır8. Benign bulgular, iyi huylu özelliklere sahip olan bulguları ifade ederken; duktal ektaziler, meme kanallarında genişleme oluşumunu gösterir8.
Lezyon Tipi | Ultrason Görünümü | Olası İçerik |
---|---|---|
Hiperekojen Solid Lezyon | Parlak beyaz, hiperekoik | Fibröz doku, yağ, kalsifikasyon |
Hipoekoik Solid Nodül | Çevre dokuya göre düşük eko | Solid doku |
Kistik Lezyon | İnce duvarlı, sıvı içerikli | Sıvı |
Kullanıcılar, gönderilerinde en az 1.000 beğeni almış, bazıları 10.000’e kadar beğeni almıştır9. Açılan konu sayısı, alınan beğeniler, yazılan mesajlar ve kullanıcılar tarafından verilen beğenilere göre özel rozetler veya tanınma ödülleri verilmektedir9. Verilerin zaman çerçevesi 22 Mart 2018’dir9.
Hiperekojen Solid Lezyon Görüntüleme Yöntemleri
Memede saptanan solid lezyonların doğru şekilde değerlendirilmesi ve tanı konulması için çeşitli radyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Bu yöntemler arasında mamografi, meme ultrasonu ve meme MR görüntüleme yer almaktadır. Her bir yöntemin kendine özgü avantajları ve endikasyonları bulunmaktadır.
Mamografi
Mamografi, meme kanserinin taranmasında en yaygın kullanılan görüntüleme yöntemidir. Solid lezyonlar mamografide genellikle opak, yüksek dansiteli kitleler olarak izlenir. Mamografi, özellikle mikrokalsifikasyonların saptanmasında oldukça duyarlıdır. Ancak meme dokusu yoğun olan genç kadınlarda duyarlılığı azalabilmektedir.
Meme Ultrasonu
Ultrasonografi, solid-kistik ayırımında ve lezyonun iç yapısının değerlendirilmesinde oldukça etkindir. Hiperekojen lezyonlar, ultrasonografinin en önemli endikasyonlarındandır. Ultrason eşliğinde biyopsi yapılması da mümkündür. Ultrasonografi, özellikle genç kadınlarda ve yoğun meme dokusuna sahip olgularda mamografiyi tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanılmaktadır.
Meme MR Görüntüleme
Meme MR görüntüleme, yüksek yumuşak doku kontrastı nedeniyle solid lezyonların değerlendirilmesinde önemli bir role sahiptir. Özellikle mamografi ve ultrasonun yetersiz kaldığı olgularda tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Kontrastlı MR görüntüleme, tümörün boyutlarını, yaygınlığını ve çevre dokulara invazyonunu değerlendirmede oldukça başarılıdır.
Yapılan bir çalışmada, fokal karaciğer kitlesi olan 62 hastaya ultrason eşliğinde kesici iğne biyopsisi uygulanmıştır. Hastaların yaş ortalaması 48.9 olup, 15-75 yaş aralığındaydı. Biyopsiler 14mm ile 150mm arasında değişen boyutlardaki lezyonlara uygulanmış ve lezyon başına ortalama 2.3 ponksiyon yapılmıştır10. Biyopsi sonrası komplikasyon oranı sadece %0.6 olarak bildirilmiş olup, en sık görülen komplikasyonlar ağrı ve kanamadır10. Komplikasyonların %61’i biyopsi sonrası ilk iki saat içinde ortaya çıkmış ve hastaların 24 saat boyunca izlenmesi gerekmiştir10. Çalışmada, ultrason eşliğinde kesici iğne biyopsisinin fokal karaciğer lezyonları için etkili ve güvenilir bir tanı yöntemi olduğu sonucuna varılmıştır10.
Sonuç olarak, hiperekojen solid lezyonların değerlendirilmesinde mamografi, meme ultrasonu ve meme MR görüntüleme yöntemleri birbirini tamamlayıcı şekilde kullanılmaktadır. Doğru tanı ve tedavi yaklaşımının belirlenmesi için radyolojik bulguların klinik verilerle birlikte değerlendirilmesi önem taşımaktadır.
Hiperekojen Solid Lezyonda Biyopsi
Hiperekojen solid lezyonlar, meme dokusunda ultrason görüntülemede parlak beyaz alanlar olarak görünen anormal büyümelerdir. Bu lezyonların kesin tanısı için genellikle bir meme biyopsisi gereklidir. Biyopsi, şüpheli dokudan örnek alınarak mikroskobik inceleme yapılmasını sağlayan bir işlemdir.
Hiperekojen solid lezyonların değerlendirilmesinde iki yaygın biyopsi yöntemi kullanılır:
- İnce iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB)
- Kalın iğne biyopsisi (Tru-cut)
İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi (İİAB)
İnce iğne aspirasyon biyopsisi, ince bir iğne kullanılarak lezyondan hücre örnekleri alınan minimal invaziv bir işlemdir. Lokal anestezi altında yapılan İİAB, hızlı ve kolay uygulanabilir bir yöntemdir. Ancak, bazı durumlarda yetersiz materyal riski taşıyabilir.
Örneğin, 39 yaşındaki bir kadının meme ultrasonunda sağ memede 2.5×2.0 cm’ye varan büyüklükte ve debri içeren komplike kistler gözlenmiştir7. Ayrıca sağ memede 0.85×0.8 cm, 1.1×0.9 cm, 1.1×0.8 cm ve 1.2×1.1 cm büyüklüklerinde komplike kistler de vardır7. Bu tür lezyonlarda İİAB ile yeterli hücresel materyal elde etmek zor olabilir.
Kalın İğne Biyopsisi (Tru-cut)
Kalın iğne biyopsisi, İİAB’ye göre daha geniş bir iğne kullanılarak lezyondan doku parçası alınmasını sağlar. Tru-cut biyopsi olarak da adlandırılan bu yöntemde, örnek yeterliliği daha iyidir. Ancak lokal anestezi gerektiren ve İİAB’ye kıyasla daha invaziv bir işlemdir.
Ultrason raporunda 28×13 mm boyutlarında hipoekoik, heterojen yapıda, fikse görünümlü solid kitle lezyon saptanan olgularda kalın iğne biyopsisi tercih edilebilir11. Benzer şekilde, sol memede 12×8 mm boyutunda, kenarları düzgün konturlu hiperekojen solid lezyon izlenen hastalarda da tru-cut biyopsi endikedir12.
Biyopsi sonuçları, lezyonun histopatolojik tipini belirleyerek uygun tedavi yaklaşımının planlanmasına yardımcı olur. Hiperekojen solid lezyonlar, iyi huylu fibroadenom, filloides tümör veya meme kanseri gibi farklı patolojilere işaret edebilir. Kesin tanı ve optimal tedavi için biyopsi bulguları büyük önem taşımaktadır.
Hiperekojen Solid Lezyon Ayırıcı Tanısı
Hiperekojen solid lezyonların ayırıcı tanısında pek çok benign ve malign patoloji yer almaktadır. En sık görülen benign lezyonlar arasında fibroadenom, filloid tümör, papillom, lipom, yağ nekrozu ve adenoz bulunur. Fibrokistik hastalık zemininde gelişen lezyonlar da hiperekojen görünüm verebilir13. Malign lezyonlar içerisinde ise en sık invaziv duktal karsinom görülmektedir. Hiperekojen solid lezyonların yaklaşık %15-20’si malignite riski taşır13.
Ayırıcı tanıda radyolojik görüntüleme yöntemleri önemli rol oynar. Mamografi, meme ultrasonu ve meme MR görüntüleme ile lezyonun özellikleri detaylı olarak değerlendirilir. Ultrasonografide 35×24 mm boyutlarında, iyi sınırlı, oval şekilli, solid, homojen hipoekoik lezyon saptanması fibroadenom lehine bulgudur14. Memede basit kistler ile birlikte 5 mm’yi geçmeyen solid lezyonların varlığı da fibrokistik hastalık açısından anlamlıdır14.
Kesin tanı için biyopsi şarttır. İnce iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) veya kalın iğne biyopsisi (tru-cut) ile alınan örnekler patolojik olarak incelenir. Örneğin iki hastada yapılan İİAB sonucunda melanom metastazı tespit edilmiştir15. Meme iğne biyopsisinin metastatik tümör saptama oranı %1,5 olarak bildirilmiştir15. Patoloji raporunda invaziv duktal karsinom, 18×16 mm boyutlarında lezyon ve etkilenen aksiller lenf nodları saptanması malign hiperekoik lezyon lehine değerlendirilir14.
İmmünhistokimya, memeye metastaz yapan lezyonların tanısında önemli rol oynar. Histolojik özellikler ve immünhistokimyasal profil, primer tümörün kaynağını belirlemede yol göstericidir15.
Hiperekojen solid lezyonların ayırıcı tanısında dikkat edilmesi gerekenler:
- Lezyonun şekli, sınırları, boyutu, ekojenitesi
- Arka akustik gölgelenme veya güçlenme varlığı
- Mikrokalsifikasyon, kanama, nekroz bulguları
- Doppler incelemede vaskülarizasyon paterni
- Elastografi ile sertlik değerlendirmesi
Sonuç olarak, hiperekojen solid lezyonların ayırıcı tanısında klinik bulgular, radyolojik özellikler ve patolojik inceleme bir arada değerlendirilmelidir. Biyopsi ile kesin tanı konulduktan sonra uygun tedavi planlanmalıdır. Meme kanseri şüphesi olan olgularda multidisipliner yaklaşım önem taşımaktadır.
Hiperekojen Solid Lezyon Tedavi Seçenekleri
Hiperekojen solid lezyon tedavi seçenekleri, lezyonun tipine, büyüklüğüne ve hastanın klinik durumuna göre belirlenmektedir. Solid lezyonlar genellikle iyi sınırlı oval şekilli veya homojen yapıda görülmektedir14. Ultrasonografik görüntülerde sıkça görülen basit komplike kistler, genellikle 5 mm’yi geçmeyen boyutlara sahiptir14. Meme ultrasonlarında heterojen hipoekoik solid lezyonlar sıkça raporlanmaktadır14.
İyi huylu lezyonlarda genellikle yakın takip veya cerrahi eksizyon uygulanır. Küçük, stabil lezyonlar 6 aylık aralarla yapılan ultrasonografi ile takip edilebilir. Ancak semptomatik, hızlı büyüyen, görüntüleme özellikleri şüpheli veya biyopsi sonucuna göre malignite şüphesi olan lezyonlarda cerrahi eksizyon tercih edilir4.
Yakın Takip
Hiperekojen solid lezyonların tedavisinde yakın takip önemli bir seçenektir. Klinik verilere göre, hamilelik sırasında yapılan ultrasonografilerde ikinci trimesterde hiperekojen odaklar sıkça görülebilir ve genellikle zararsızdır1. Bu gibi durumlarda, lezyonların klinik önemi, hastanın genel sağlık durumu ve diğer tanısal testlerin sonuçları ile birlikte değerlendirilmelidir1.
Hiperekojen solid lezyonların yakın takibi, özellikle iyi huylu özelliklere sahip lezyonlarda tercih edilen bir yöntemdir. Düzenli ultrasonografi kontrolleri ile lezyonun boyut ve görünümündeki değişiklikler izlenir.
Cerrahi Eksizyon
Cerrahi eksizyon, hiperekojen solid lezyon tedavisinde önemli bir seçenektir. Malign lezyonlarda ise cerrahi tedaviye ek olarak radyoterapi, kemoterapi veya hormonal tedavi gerekebilir. Meme biyopsilerinde invaziv duktal karsinom ve lenf düğümü metastazları sık karşılaşılan patoloji raporları arasındadır14.
- Semptomatik lezyonlar
- Hızlı büyüme gösteren lezyonlar
- Şüpheli görüntüleme özellikleri olan lezyonlar
- Biyopsi sonucuna göre malignite şüphesi olan lezyonlar
Lezyon Tipi | Tedavi Yaklaşımı |
---|---|
İyi huylu, küçük, stabil lezyonlar | Yakın takip (6 aylık ultrasonografi) |
Semptomatik, hızlı büyüyen, şüpheli lezyonlar | Cerrahi eksizyon |
Malign lezyonlar | Cerrahi eksizyon + radyoterapi, kemoterapi veya hormonal tedavi |
Sonuç olarak, hiperekojen solid lezyon tedavi seçenekleri, lezyonun özelliklerine ve hastanın klinik durumuna göre belirlenir. Yakın takip ve cerrahi eksizyon, meme lezyonları tedavisinde sıklıkla kullanılan yöntemlerdir.
Fibroadenom Tedavisi
Fibroadenom, memede en sık görülen iyi huylu solid tümördür ve genellikle genç kadınlarda (15-35 yaş) ortaya çıkar16. Bu iyi huylu meme kitlesi, genellikle 1-2 cm civarında olmasına rağmen nadiren 15 cm boyutuna kadar büyüyebilir16. Fibroadenomlar hormonal değişimlere duyarlıdır; gebelik sırasında büyüme gösterebilir ve menopozda küçülerek gerileyebilir16.
Fibroadenom tedavisi genellikle konservatiftir. Düzgün sınırlı, mobil ve semptom vermeyen fibroadenomlar, ultrasonografi ile takip edilebilir. Ancak hızlı büyüyen, 2-3 cm’den büyük, kanser açısından şüpheli özellikleri olan veya hastada kozmetik kaygı yaratan fibroadenomlar cerrahi olarak çıkarılabilir. Cerrahi sonrası nüks görülebilir, bu nedenle düzenli takip önemlidir.
Juvenil fibroadenomlar ve komplike fibroadenomlar daha yakın takip gerektirir. Gebelik döneminde fibroadenom boyutları artabilir, bu nedenle gebelik süresince düzenli kontroller önemlidir. Fibroadenomlar genellikle meme kanserine dönüşmez olarak kabul edilir, ancak literatürde nadir dönüşüm vakaları mevcuttur16.
Fibroadenomların tedavisinde hasta ile iletişim halinde olunmalı ve hastanın endişeleri dikkate alınmalıdır. Düzenli takip ve gerektiğinde cerrahi müdahale, fibroadenom tedavisinin temel unsurlarıdır.
Sonuç olarak, fibroadenom tedavisi her hastanın durumuna göre bireyselleştirilmelidir. Solid lezyonların düzenli kontrol edilmesi, özellikle 40 yaş üstü kadınlarda önem taşır ve erken teşhis ile doğru tedavi uygulanarak kötü huylu tümörlere dönüşme riski minimize edilebilir17.
Filloid Tümör Tedavisi
Filloid tümörler, fibroepitelyal tümörler grubunda yer alan ve fibroadenoma benzer klinik özellikler gösteren, ancak daha büyük boyutlara ulaşabilen ve nüks oranı daha yüksek olan tümörlerdir. Benign, borderline ve malign filloid tümör tipleri mevcuttur.
Benign filloid tümörlerin tedavisinde geniş lokal eksizyon uygulanır. Cerrahi sınır negatifliğinin sağlanması önemlidir. Borderline veya malign filloid tümör vakalarında ise daha geniş cerrahi sınırlarla eksizyon yapılması gerekmektedir.
Malign filloid tümörlerde, lenf nodu tutulumu görülebileceğinden, lenf nodu diseksiyonu da gerekebilir. Ayrıca malign filloid tümörler hematojen yolla akciğer, kemik, beyin gibi uzak organlara metastaz yapma potansiyeline sahiptir.
Malign filloid tümörlerin tedavisinde, cerrahi eksizyon yanında radyoterapi ve kemoterapi gibi ek tedavi seçenekleri de değerlendirilmelidir. Buna karşın, benign memede filloid tümörler, tüm meme hastalıkları içinde oldukça nadir görülmektedir18.
Filloid tümör tedavisinde dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
- Cerrahi sınır negatifliğinin sağlanması
- Borderline ve malign tümörlerde geniş eksizyon
- Malign tümörlerde lenf nodu diseksiyonu
- Radyoterapi ve kemoterapi gibi ek tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi
Filloid tümörlerin takibinde, nüks riskinin yüksek olması nedeniyle düzenli klinik muayene ve görüntüleme yöntemleri ile izlem önemlidir. Malign potansiyel taşıyan sistosarkoma filloides, büyük, lobüle keskin sınırlı, homojen-heterojen eko yapısında solid kitle olup malign transformasyon riski % 5’ten azdır18.
Meme Kanserinde Tedavi Yaklaşımları
Meme kanseri tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım benimsenir. Tedavi seçenekleri, meme kanserinin evresi, tümörün tipi ve moleküler özellikleri göz önünde bulundurularak belirlenir. Meme kanseri tedavisinde cerrahi, radyoterapi, kemoterapi ve hormon tedavisi gibi yöntemler kullanılır.
Cerrahi Tedavi
Erken evre meme kanserlerinde genellikle ilk tedavi seçeneği cerrahidir. Meme koruyucu cerrahi veya mastektomi uygulanabilir. Meme koruyucu cerrahide tümör ve çevresindeki sağlam doku çıkarılırken, mastektomide tüm meme dokusu alınır. Sentinel lenf nodu biyopsisi veya aksiller diseksiyon yapılarak koltuk altı lenf nodlarının durumu değerlendirilir.
Radyoterapi
Cerrahi sonrası gerektiğinde radyoterapi uygulanarak lokal kontrolün sağlanması amaçlanır. Radyoterapi, yüksek enerjili ışınlar kullanılarak kanser hücrelerinin yok edilmesini sağlar. Meme koruyucu cerrahi sonrası radyoterapi standart bir uygulamadır. Mastektomi sonrası ise tümörün büyüklüğü, lenf nodu tutulumu gibi risk faktörleri varsa radyoterapi önerilir.
Kemoterapi ve Hormon Tedavisi
Kemoterapi ve hormon tedavisi, sistemik tedavi seçenekleridir. Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için kullanılan ilaçları içerir. Lenf nodu tutulumu olan, yüksek riskli veya ileri evre hastalıkta genellikle kemoterapi önerilir19. Hormon reseptörü pozitif tümörlerde hormonal tedavi de tedavi protokolüne eklenir. Hormonal tedavi, kanser hücrelerinin büyümesini uyaran hormonların etkisini bloke eder.
Tedavi Yöntemi | Endikasyon | Amaç |
---|---|---|
Cerrahi | Erken evre meme kanseri | Tümörün çıkarılması |
Radyoterapi | Meme koruyucu cerrahi sonrası, risk faktörleri varlığında mastektomi sonrası | Lokal kontrolün sağlanması |
Kemoterapi | Lenf nodu tutulumu, yüksek risk, ileri evre | Kanser hücrelerinin öldürülmesi |
Hormon Tedavisi | Hormon reseptörü pozitif tümörler | Hormonların etkisinin bloke edilmesi |
Meme kanseri tedavisinde hastanın yaşı, genel sağlık durumu, tümörün özellikleri ve yayılımı gibi faktörler göz önünde bulundurularak en uygun tedavi yaklaşımı belirlenir. Tedavi süreci, multidisipliner bir ekip tarafından yönetilir ve hastanın takibi düzenli olarak yapılır.
Hiperekojen Solid Lezyonda Takip Süreci
Hiperekojen solid lezyon takibi, lezyonun özelliklerine ve biyopsi sonucuna göre planlanır. Benign lezyonlar genellikle 6-12 ay aralıklarla ultrasonografi ile takip edilir20. Stavros ve arkadaşları, ultrason çalışmalarında benign sınıflandırma için %99,5’lik bir negatif prediktif değer (NPV) bildirmiştir20. Takiplerde lezyon boyutlarında, şeklinde veya yapısında belirgin değişiklik yoksa takip aralıkları giderek açılabilir. Benign kitleler genellikle oval veya yuvarlak şekillerde hafif lobülasyonlar gösterirken, düzensiz şekiller daha endişe vericidir ve genellikle malignite ile ilişkilidir20.
Takipler sırasında şüpheli bulgu saptanırsa tekrar biyopsi gerekebilir. Lezyonun ciltle paralel yönelimi (longitudinal yönelim) özelliği, %69 ile %81,2 arasında değişen bir malignite pozitif prediktif değeri (PPV) ile ilişkilendirilmiştir20. Malignite saptanan veya yüksek şüphe olan lezyonlarda ise cerrahi eksizyon sonrası patolojik inceleme ile kesin tanı konur. İyi tanımlanmış sınırlara sahip lezyonlar genellikle benign bir süreci gösterirken, belirsiz sınırlara sahip olanlar için daha fazla değerlendirme veya biyopsi düşünülmelidir; bu genellikle bir BIRADS 4 değerlendirmesi veya daha yüksek bir değerlendirmedir20. Horner sendromu gibi göze giden sinirlerde hasar oluşturan durumlar da meme lezyonlarında takip sürecini etkileyebilir.
Tedavi sonrası 3-6 aylık aralarla klinik muayene, yılda bir kez mamografi ve gerek halinde tamamlayıcı ultrasonografi ile takibe devam edilir. Tek bir malignite kriteri bile lezyonda %98,4’lük bir duyarlılık göstermiştir20. Hiperekojen solid lezyon takibi, kapsamlı bir değerlendirme için diğer sonografik özelliklerin varlığı da dikkate alınarak yapılmalıdır. Düzenli takip ve uygun görüntüleme yöntemleri, lezyonun seyrini izlemek ve gerektiğinde erken müdahale etmek açısından önemlidir21.
Kaynak Bağlantıları
- Hiperekojen Lezyon Nedir? – https://www.lezyon.gen.tr/hiperekojen-lezyon-nedir.html
- Hiperekojen Lezyon: Nedenleri, Teşhisi Ve Tedavi Seçenekleri – Kadınlar Kulübü – https://www.kadinlarkulubu.com/portal/saglik/hiperekojen-lezyon-153990.html
- Memede Benign Lezyon Nedir? – Büyük Anadolu Hastanesi – https://www.buyukanadoluhastanesi.com/haber/2180/memede-benign-lezyon-nedir
- No title found – https://www.radiologica.com.tr/doktorunuza-danisin/meme-kanseri
- Memede İyi Huylu Kitle ve Kistler – https://www.celalsaglam.com/memede-iyi-huylu-kitle-ve-kistler
- Memede Solid Lezyon Belirtileri ve Tedavisi – https://www.lezyon.gen.tr/memede-solid-lezyon.html
- Doktorunuza Danışın – https://fibroadenomonline.com/doktorunuza-danisin
- Doktorunuza Danışın – Prof. Dr. Ekmel Tezel – https://www.ekmeltezel.com/doktorunuza-danisin/
- Karaciğerimde 1.5 cm Hiperekojen Solid Lezyon bulundu | DonanımHaber Forum – https://forum.donanimhaber.com/karacigerimde-1-5-cm-hiperekojen-solid-lezyon-bulundu–131977721
- jýopj0jjjýopjjopjjjpo – https://jag.journalagent.com/z4/download_fulltext.asp?pdir=vtd&plng=tur&un=VTD-58609
- No title found – https://istanbulonkoloji.com/doktorunuza-danisin/meme-kanseri
- Doktorunuza Danişin – http://dratasoy.com/doktorunuza-danisin
- Meme Ultrasonografisinde Kitle Dışı Bulgular ve Ayırıcı Tanı – Türk Radyoloji Seminerleri – https://turkradyolojiseminerleri.org/tr/makaleler/meme-ultrasonografisinde-kitle-disi-bulgular-ve-ayirici-tani/doi/trs.2023.235105
- No title found – https://istanbulonkoloji.com/doktorunuza-danisin/onkolojik-goruntuleme
- İlk nüks bulgusu olarak bilateral memeye metastaz yapmış cilt melanomu: Bir olgu sunumu | 2013, Volume 29, Issue 3 – https://turkjsurg.com/full-text/1055/tur
- Memenin Kanser Olmayan İyi Huylu Tümörleri | Türkiye Meme Vakfı – https://www.memekanseri.org.tr/meme-sagligi/memenin-kanser-olmayan-iyi-huylu-tumorleri/
- Solid Lezyon Nedir? – https://www.lezyon.gen.tr/solid-lezyon.html
- MEME HASTALIKLARI MEMENİN BENİGN VE MALİGN HASTALIKLARI – http://www.geocities.ws/radyodiagnostik/tezbes.htm
- PDF – https://onkder.org/pdf.php?&id=787
- PDF – https://app.selcukmedj.org/uploads/makale-pdf/SUTD-471..pdf?time=638503302619753637
- Böbrek kanseri nedir? Belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir? – Memorial – https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/bobrek-kanseri-nedir