Lösemi Belirtileri Nelerdir? Lösemi Tedavisi

lösemi belirtileri

Löseminin nedenleri henüz tam olarak bilinmemek ile birlikte çeşitli şekilde lösemi belirtileri kendini gösteriyor. Son teknolojilerle radyasyon, alkol ve uyuşturucu kullanmak, hamilelik esnasında sigara içmek ya da hamileliğin 3 ayında röntgen çektirmek, kimyasal maddeler ve bazı kalıtsal hastalıklar lösemiye neden olabilecekleri çalışmalarla gösterilmiştir.

Lösemi Belirtileri

  • ateş
  • iştahsızlık
  • halsizlik
  • kilo kaybı
  • kansızlık
  • sebepsiz burun ve cilt altı kanamaları
  • karaciğer ve dalak büyümesi ve
  • lenf bezlerinde büyüme meydana gelir.

Ayrıca yayıldığı organlara ait lösemi belirtileri kusma, karın ağrısı, baş ağrısı ve görme bozuklukları görülebilir. Bu belirtilerle gelen bir çocuk, uzmanlar tarafından yapılan muayenede, çoğunlukla dalak ve karaciğer büyümesi, lenf bezinde genişleme ve kanama tespit edilir. Tedavisi öncelikle durumun düzeltilmesi yöntemleri ile başlar. Lösemi hastalığının tedavisinde temel kural kemik iliğindeki ana kan hücrelerinde meydana gelen blast adı verilen hücrelerin çoğalmasını önlemek ve sonrasında normal kan elemanlarının yapılmasını sağlamaktır. Lösemi bulaşıcı değildir.

losemi belirtileri1
lösemi belirtileri

Lösemide Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ailelerin dikkat etmesi gereken en önemli nokta çocuklarının olabildiğince dengeli beslenmelerini sağlamak ve katkı maddesi içeren besinlerden uzak tutmaktır. Kanserojen tüm gıdalar, her çeşit kanseri oluşturabilir. Beslenme büyük bir önem taşır. Kemoterapinin etkisiyle ağızdan beslenme bozulmaktadır ve mide sistemini koruyan mukoza hücreleri de yok olmaktadır. Lösemili çocukların tedavilerinde ağız ve vücut temizlikleri önemlidir, çünkü fırsatçı mikroorganizmalar, vücut direncinin düştüğü dönemlerde enfeksiyona neden olmaktadır. Anal bölgenin, el ve ayakların temiz tutulması gerekir, çamaşırların havluların, çarşafların, giysilerin, çatal kaşık kısacası kullandığı ne varsa itinayla yıkanması ve sık sık değiştirilmesi gerekir.

Lösemi Tedavisi  Lösemi artık tedavi edilebilir hastalıktır. Lösemi tedavisindeki amaç, kandaki akyuvarların sayısını azaltmaktır. Bunun için kanser ilaçları vardır. Bu ilaçlarla kanser hücreleri azaltılır. Bu tedavi ışın tedavisi ile birlikte uygulanır. Hastalıklı dokulara X ışınları uygulanır. Lösemi tipine uygun ilaç seçimi ve tedavi süresinin doğru ayarlanması, iyileşmeyi hızlandırır. Ayrıca kemik iliği nakliyle tamamen iyileşme ihtimali yüksektir.

Source: Webmd / Mayoclinic / Clevelandclinic

Migren belirtileri nelerdir? Migrene ne iyi gelir?

migren1 1

Migren belirtileri nelerdir? Çoklu semptomlara da neden olabilen bu nörolojik hastalık sıklıkla yoğun baş ağrıları ile ortaya çıkar. Diğer yaygın semptomlar ise mide bulantısı, kusma, konuşma güçlüğü, vücudun belli bölgelerinde uyuşukluk veya karıncalanmadır. Işığa ve sese karşı aşırı hassasiyet göstermek de semptomlar arasında yer alabilir. Migrenler çoğunlukla genetiktir ve her yaştan insanı etkileyebilir. Ayrıca çevresel faktörlerin de migrene yol açtığı bilinmektedir.

 “Migren belirtileri nelerdir?” sorusuna genelleştirilmiş bir yanıt vermek mümkün olsa da bazı semptomlar kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bazı semptomları baş ağrısından çok daha önce belirginleşebilir. Migrenin en bilinen belirtileri ise;

  • Işığa, sese veya kokuya aşırı duyarlılık,
  • Aşırı iştah ya da iştahsızlık,
  • Ani değişen ruh hâlleri,
  • Şiddetli susuzluk,
  • Şişkinlik,
  • Kabızlık veya ishâl

şeklindedir.

migren
migren

Migren Çeşitleri ve Belirtileri

Migren birkaç çeşidi olan bir hastalıktır. En yaygın olanları Klasik Migren (Auralı) veya Yaygın Migren olarak anılırlar. Bu ikisinin dışındaki migren çeşitleri ve belirtileri şu başlıklar altında sıralanabilir:

  • Auralı migren: Beyin kan dolaşımının olumsuz etkilenmesi sonucu görme sırasında gözde dönen siyah noktalar, ışık çakmaları, yıldızlar, kıvılcımlar meydana gelir.
  • Regl migreni: Bu, adından da anlaşılacağı üzere bir kadının regl döneminde baş ağrısı olarak ortaya çıkan bir migrendir.
  • Sessiz migren: Bu türde baş ağrısı semptom olarak yer almaz. Görsel, işitsel sorunlar ya da uyuşukluk gibi belirtilerle baş gösterir.
  • Vertigolu migren: Baş ağrısı olsun olmasın denge problemleri, baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler vardır.
  • Abdominal migren: Uzmanlar bu tür hakkında araştırmalarını sürdürmektedir. Mide ağrısı, bulantı ve kusmaya neden olabilmektedir. Genellikle çocuklarda görülür ve zamanla klasik migrene dönüşebilir.
  • Hemipejik migren: Vücudun herhangi bir bölümünde kısa süreli hissizlik ya da felç gibi durumlar meydana gelebilir. Ayrıca uyuşmalar, baş dönmesi ve görme bozuklukları da bu belirtileri izleyebilir. Acil tıbbi müdahale gereklidir.
  • Oftalmik migren: Bu aynı zamanda oküler veya retinal migren olarak da bilinir. Gözde kısa süreli, kısmi veya tamamen görme kaybına neden olurlar. Başın geri kalanına da yayılabilen, göz arkasında hafif bir ağrıya neden olabilir.
  • Beyin sapı auralı migren: Baş ağrısı semptomundan önce baş dönmesi, kafa karışıklığı veya denge kaybı olabilir. Bu tür migren aynı zamanda hormonal bozukluklarla da güçlü bir şekilde bağlantılıdır ve genellikle kadınlarda görülür.
migren
migren belirtileri nelerdir? migrene ne iyi gelir? 8

Migren Evreleri

Migrenin aşamaları kişiden kişiye değişmesiyle ünlü olsa da genel olarak şu maddelerle açıklamak mümkündür:

  1. Baş ağrısı öncesi (prodromal) evre: Baş ağrısından çok önce, birkaç saat ya da birkaç gün önce ruh hâli değişiklikleri, uyuşukluk, davranış ve iştah bozuklukları meydana gelebilir.
  2. Görsel evre: Aura olarak da anılan bu aşamada genellikle beş dakika ila bir saat arasında seyreden ışık çakmaları ve görüş açısının kısıtlanması gibi problemler yaşanabilir.
  3. Baş ağrısı evresi: Genellikle başın tek tarafında nabız gibi atan veya zonklayan bir ağrı hissedilir. Sıklıkla hâlsiz hissetme, kusma veya parlak ışıklara ve yüksek ses aşırı hassasiyet de ağrıya eşlik eder. Bu durum 4 ila 72 saat boyunca sürebilir.
  4. Kaybolma evresi: Baş ağrısı ve diğer semptomlar yavaş yavaş kaybolur. Sonrasında birkaç günlük bir yorgunluk hissedilebilir.

Migrene ne iyi gelir?

Soğuk pres: Bir havluya sarılmış buz küpleri, donmuş bezelye poşeti ya da hafif soğuk bir duş migrenden kaynaklı baş ağrısını hafifletebilir.

Termal pedler: Sinüslere yayılan baş ağrılarında kafanın arkasına koyulabilecek termal pedler işe yarayabilir. Ilık bir duş da bu süreci destekleyebilir.

Kafa derisindeki baskıyı azaltmak: Şapka, bandaj, bandana vb. aksesuarların kullanımı sınırlandırılmalıdır ya da hiç kullanılmamalıdır. Ayrıca uzun saçların sıkıca toplanması da migrenin belirtilerini tetikleyebilir.

Maruz kalınan ışığın sınırlandırılması: Bilgisayar kaynaklı parlak ışık ya da ortam aydınlatması için kullanılan ışıklar migrenin şiddetini artırabilir. Bu hassasiyeti ortaya çıkaran bir migren yaşanıyorsa ortam ışığının azaltılması ve bilgisayar ekranına bakılma süresinin kısıtlanması etkili önlemler olabilir.

Çiğneme alışkanlığının değişmesi: Sakız çiğnemek, tırnakların ya da dudakların kemirilmesi, kalem ısırmak gibi eylemler migrenin şiddetini artırıcı yönde etki gösterebilirler. Bu eylemlerden kaçınmak ve besin tüketiminde çok sert yiyeceklerin tercih edilmemesi hastalığın şiddetini azaltmak adına iyi birer önlem olacaktır. Ayrıca uyku sırasında diş gıcırdatma ya da sıkma yaşanıyorsa bir diş hekiminden bu konuda yardım alınmalıdır.

migren
migren belirtileri nelerdir? migrene ne iyi gelir? 9

Migrene İyi Gelen Bitkiler

Aloevera: Aloevera bitkisi hakkında genel kanı tam bir mucize olduğu yönündedir. Birçok hastalığın tedavisinde de kullanılan aloevera migrenden kaynaklı ağrılar için de oldukça etkili. Aloevera, yapısında C, A, E, B1, B2, B3, B6, B12 vitaminleri, folik asit, kalsiyum, magnezyum, çinko, krom, selenyum, demir ve potasyum barındırır. Vitamin ve mineral bakımından zengin olmasının yanında migrenin sebep olduğu ağrıları da uyuşturur. Ayrıca aloevera jel olarak da başın belli bölgelerine, özellikle şakaklara masaj şeklinde uygulanabilir.

Lavanta: Lavanta da birçok rahatsızlığa iyi gelmektedir. Bunlardan biri de migrendir. Hoş kokuludur. Kaynamakta olan suyun içine bir miktar lavanta atılır. Lavanta bir süre kaynatıldıktan sonra suyunun buharı içinize çekilebilir hâldedir. Bu buhardan faydalanarak migrenin sebep olduğu ağrı şiddetinin azaltılmasını sağlayabilirsiniz. Migren ataklarının önüne geçmede lavanta oldukça etkili ve doğal bir yöntemdir.

Zerdeçal: Zerdeçalın tarih boyunca neredeyse her derde deva bir bitki olarak kullanıldığı apaçıktır. İnsan sağlığı için çok faydalı bir bitki olan zerdeçal elbette migren tedavisinde de kullanılmıştır ve kullanılmaktadır. Kısa süreli migren ataklarının dindirilmesinde zerdeçal çok etkilidir. Zerdeçal kan dolaşımını hızlandırır ve migren ağrılarını kısa bir süre içinde geçirir. Bilinçli bir şekilde tüketilmedir ve günde iki defa kullanılabilir.

migren
migren belirtileri nelerdir? migrene ne iyi gelir? 10

Veba Otu Kürü

Veba otu kürü de ağrıların dindirilmesinde kullanılan doğal bir yöntemdir. Migren ağrılarına da iyi gelen bu kür petasin maddesi bakımından oldukça zengindir. Toz şeklinde tüketilebilmesinin yanı sıra bir miktar suyla kaynatılarak da içilebilir. Veba otu kürü de zerdeçal gibi günde iki defadan fazla kullanılmamalıdır. Migren ağrıları için etkili bir başka doğal çözümdür.

Gümüşdüğme Bitkisi: Bu bitki de migren tedavisi için kullanılan bir diğer etkili yöntemdir. Gümüşdüğme bitkisi de bu ağrıları uyuşturucu özelliğiyle dindirir. Migren ataklarına karşı doğal çözüm aranıyorsa bu mucizevi bitkinin mutlaka temin edilmesi gerekir. Günlük tüketimi hakkında aktarlardan ya da uzmanlardan bilgi alınabilir.

Chia Tohumu: Özellikle uzman doktor tavsiyeleri arasında yer alan Chia tohomu migrenden kaynaklı ağrılara karşı kullanılabilir ve ağrıların neden olduğu keyifsizliği ortadan kaldırabilir. Migrenin ataklarına karşı doğal çözüm arayanların tercih ettiği Chia tohumu bir miktar suyla kaynatılıp içilebilir. İstenirse tohum olarak da yutulabilmesi mümkündür.

Fesleğen Yağı: Migren tedavisi için kullanılan bitkisel yöntemlerden bir diğeri fesleğen yağıdır. Fesleğen yağı da koklanıldığında migrenin ataklarına iyi gelen bir başka çözüm yoludur. Ayrıca bu yağ başın belli bölgelerine masaj yaparak da uygulanabilir. Fesleğen yağı ile yapılan kısa süreli bir masaj migren atağının dindirilmesinde önemli bir rol oynar.

Source: Womenshealth / Healthline

Kızılcık Suyu Faydaları – Kızılcık Suyu ve Kalp Sağlığı

kızılcık suyu

Kızılcık suyu faydaları ile birçok tıbbi araştırma konusunda yer almıştır. İdrar yolu enfeksiyonu başta olmak üzere iyi geldiği kanıtlanmış olan daha başka hastalıklar da vardır. Kızılcık suyunun faydaları ile ilgili ayrıntılı olarak bahsetmeden önce tanımının yapılması içeriği hakkında daha fazla bilgi verecektir.

Kızılcık suyu nedir?

Kızılcık vücudun enfeksiyonlardan korunmasına ve genel sağlığını iyileştirmesine yardımcı olacak besinlerle dolu bir bitkidir. Genellikle bataklıklarda büyürler. Meyveleri olgunlaşıp toplanmaya hazır olduklarında su yüzeyinde görünür hâle gelirler. Suyun yüzeyinde yer almak onların daha fazla güneş ışığı almasını sağlar. Bol güneş alarak olgunluğunu sürdürmesi kızılcıktaki besin değerlerini de oldukça artırır.

kizilcik suyu faydalari
kızılcık suyu faydaları - kızılcık suyu ve kalp sağlığı 14

Kızılcığın tarih boyunca şu üç rahatsızlığın tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir:

  • İdrar yolu ile ilgili hastalıklar
  • Mide bulantısı
  • Karaciğer hastalıkları
  • Kalp hastalıkları
  • Şeker hastalığı

İyi bir C ve E vitamini kaynağı olan kızılcığın karşıladığı besin değerleri;

  • C vitamini: Günlük alınması gereken miktarın (gagm) %26’sı kızılcıkta bulunur.
  • E vitamini: Gagm %20’si
  • bakır: Gagm %15’i
  • K1 vitamini: Gagm %11’i
  • B6 vitamini: Gagm % 8’i

şeklindedir. C ve E vitaminleri, genel vücut sağlığı için önemli bir rol oynayan güçlü antioksidanlardır.

İdrar Yolu Enfeksiyonu İçin Kızılcık

Kızılcık bitkilerde yaygın olarak bulunan bir bileşikler sınıfını, proantosiyanidinleri içerir. Bu bileşiklerin bakteriler tarafından idrar yollarının tıkanmasına engel olduğu genel bir kanıdır. İdrar yolları enfeksiyonlarının büyük bölümünün kaynağı olan bu bakteriler, kızılcığın yapısındaki bu bileşikler sayesinde yayılamaz. Dolayısıyla vücut enfekte olmaz ve hastalıktan korunmuş olur.

İdrar yolu enfeksiyonunun dışında kızılcığın başka hangi hastalıklara iyi geldiği oldukça merak edilmektedir. “Kızılcık suyu neye iyi gelir?” sorusunun da cevapları olabilecek ana başlıkları sıralayalım.

Kızılcık Suyu ve Kalp Sağlığı

Kızılcık antienflamatuvar özellikler de içerir. Enflamasyon, arterler de dâhil olmak üzere zamanla kan damarlarına zarar vermede rol oynar. Hasar görmüş arterler daha sonra kan akışının yavaşlamasına ya da durmasına sebep olur. Kızılcık suyunda bulunan antienflamatuvar yapı, iltihaplanmaya karşı korunmaya yardımcı olabilir ve kalp hastalıklarına karşı vücudu koruyabilir.

Antioksidanlar Açısından Zengin

Diğer bazı meyveler gibi kızılcıklar da antioksidan görevi gören güçlü fitokimyasallar içerir. Antioksidanlar vücudu hücrelerin hasar görmesine karşı korur. Hücrelerin hasarının önlenmesi aynı zamanda kansere karşı da etkin bir koruma sağlandığı anlamına gelir.

kizilcik1
kızılcık

Sindirim Sistemi İçin Kızılcık Suyu

Kalbi korumaya yardımcı olan aynı bileşikler, sindirim sistemi için de benzer bir etki yaratarak vücudu korur. Kızılcık suyu ülsere neden olabilecek bazı bakterilerin mide zarına yapışmasını ve orada çoğalmasını önleyebilirler. Dolayısıyla kızılcık sindirim sistemine olan iyileştirici etkisini de mide yoluyla gösterir.

Kızılcık suyu nasıl içilir?

Kızılcık suyu günlük besin tüketim sürecinin önemli bir parçası olabilir ve sağlık sorunlarına karşı korunmaya yardımcı olabilir. Ancak tıbbi teşhis ve müdahale gerektiren bir durumun yerine kullanılamaz. Örneğin idrar yolları enfeksiyonu belirtileri ile karşı karşıyaysanız önce mutlaka bir uzman doktora muayene olmanız gerekir. Kızılcık “doktorunuz da uygun gördüğü takdirde” tedavinizi destekleyici ya da ileriki süreçte hastalıklara karşı korunma amaçlı tüketilebilir. Bir porsiyon, yani bir su bardağı kızılcık suyu güvenli ve sağlıklıdır. Her besini olduğu gibi onu da bilinçsiz tüketmek istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Ayrıca kan sulandırıcı ilaçlarla beraber kullanılırken de doktor tavsiyesi alınmalıdır.

Kış aylarında bir kâse kızılcık ve bir litre su birlikte kaynatıldıktan sonra tarçın ile beraber tüketilmesi önerilir. Yaz aylarında ise aynı işlem uygulanarak soğuk şekilde tüketilebilir.

Source: Webmd / Medicalnewstoday / Healthline

Maydanoz Suyu Faydaları? Ayrıntılı Maydanoz Kürü Tarifi

maydanoz

Teknolojinin gelişip değişmesiyle beraber insanlar artık daha az hareket edip daha az doğa ile baş başa kalıyor. Bu nedenle pek çok sağlık sorunu da haliyle ortaya çıkıyor. Pek çok insan genel olarak sağlık sorunlarını ilaç tedavisi ile çözmeye çalışıyor. Ancak ilaçların pek çok yan etkisi olduğunu ve tedavi etmek yerine sadece hastalığı baskıladığını unutabiliyor. Eğer sizin de bir ya da birkaç sağlık sorununuz bulunuyorsa ve bunu beslenme düzeninizi değiştirip sağlıklı şeyler tüketerek çözmek istiyorsanız işe ilk olarak maydanoz tüketmeye başlayabilirsiniz.

Maydanozun Kalp Sağlığı Üzerindeki Etkisi

Maydanozu gün içerisinde neredeyse her öğünde gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz. Günümüzde pek çok insanın yaşı ilerledikçe sağlık sorunlarının arttığı biliniyor. Ancak kalp ile ilgili sorunlar genç yaştaki bireyleri de etkiliyor. Özellikle kalp krizi ile ilgili yapılan pek çok araştırmada kalbi bekleyen damarların açık olmasının önemi belirtiliyor.

maydanoz1
maydanoz

Maydanozun damarlarda bulunan yağlanmaya bağlı tıkanıklığı açtığı ifade ediliyor. Bu nedenle düzenli bir şekilde maydanozu tüketen kişilerin kalp krizi riskinin daha düşük olduğu ifade ediliyor. Hatta maydanozu çeşitli şekillerde beslenme düzenine dahil etmenin kalp krizini dolaylı olarak önlediği ve durduğu ile ilgili de pek çok görüş ortaya konuluyor.

Maydanozun Belli Başlı Faydaları

Yeşil renkli bitkiler daha çok C vitamini konusunda etkilidir. Sanılanın aksine maydanozda bulunan C vitamini miktarı diğer narenciye içeren besinlerden daha fazladır. Aslında maydanozun bilinmeyen pek çok faydası bulunuyor.

Kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olan maydanozun faydalarından bazıları şunlardır:

  • Kilo vermeyi kolaylaştırır.
  • Yağlanmayı önler.
  • Cilt sorunlarını tedavi eder.
  • Cilt rengini açar.
  • Vücuttan fazla suyu atar.
  • Kalp sağlığı için faydalıdır
  • Ağız kokusunu giderir.
  • Diş eti iltihabını tedavi eder.
  • Yorgunluk hissini ortadan kaldırır.

Bu ve bunun gibi daha pek çok faydası olduğu için maydanozu beslenme düzeninizden asla eksik etmemeniz gerekiyor.

maydanoz kürü
maydanoz suyu faydaları? ayrıntılı maydanoz kürü tarifi 18

Maydanoz Kürü Nasıl Yapılır?

Pek çok kişinin severek tükettiği ve artık hayatının bir parçası hâline getirdiği maydanoz kürü aslında yapımı oldukça basit bir kürdür. Bu kürü genel olarak zayıflamak isteyen kişiler yapsa da aslında faydaları sayılamayacak kadar fazladır. Eğer sizde kendi maydanoz kürünüzü yapıp daha sağlıklı olmak istiyorsanız bunu düzenli yapmanız gerekiyor. Bu kür için gerekli olanlar maydanoz, limon ve sudur. 15 dal maydanozu ve yarım limon suyunu ve biraz suyu ekleyip blenderda çekebilirsiniz. Bu kürü 15 gün boyunca her sabah aç karnına içerseniz etkisini görebilirsiniz.

Maydanoz Suyu Tarifi ve Yapımı

Maydanoz suyunu yapmak için ilk olarak 15-20 dal maydanozu güzelce yıkayın. Daha sonra katı meyve sıkacağına koyup güzelce suyunu sıkın.

Maydanoz yapı olarak az sulu bir besin olduğu için suyu oldukça az çıkabilir. Eğer sizde hem maydanoz suyunu daha lezzetli ve besleyici hâle getirmek isterseniz sıkacağın içerisine biraz salatalık ve yeşil elma ekleyebilirsiniz. Bu tarifle besleyici ve şifa deposu bir karışım elde edebilirsiniz. Eğer isterseniz sade bir şekilde de tüketebilirsiniz.

Source: Healthline / Medicalnewstoday

Tahin Faydaları Nelerdir? Tahinin İçeriği ve Bileşenleri

tahin

İnsan sağlığına her yönden faydaları olan birçok türden besin bulunmaktadır. Bunlar arasında hem tadı ve hem de sağlık açısından zengin içeriğiyle tahin en iyi olanlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu güzel ve lezzetli besin genel anlamda susamın birtakım öğütme ve kavurma işlemleri neticesinde ortaya çıkarılmakta ve tüketime hazır bir hale getirilmektedir.

İnsanlarda kemik sağlığına iyi gelmesi ve kemikleri her bakımdan güçlendirmesi özelliği, tahinin faydaları arasında kendisini ön plana çıkaran en önemli unsurdur. Sağlıklı bir kemik yapısına ve vücut sistemine sahip olmak her insan için oldukça önem arz etmektedir.

tahin
tahin

Bunun yanı sıra tahinin vücutta kolesterolü düşürücü bir etkisi de bulunmaktadır. Tahinin içerisinde yer alan omega 3 yağ asitleri sayesinde bu etki meydana gelmektedir. Yaşamda birçok insanda ortaya çıkabilen kardiyovasküler hastalıklar da yine tahin sayesinde aktif olarak önlenebilmektedir.

Vücuda çok iyi bir biçimde enerji vermesi ve zindelik kazandırması da yine tahinin önemli faydaları arasında yer bulmaktadır. Bağışlık sisteminin güçlendirilmesi amacıyla da insanlar yaşamlarında düzenli olarak tahin tüketmeye özen gösterebilirler.

Tahinin İçeriği ve Bileşenleri

Her kaliteli niteliğe sahip besinin kendi bünyesinde barındırdığı birtakım özellikleri vardır. İçerdiği bileşenler açısından bu besinler genel anlamda birbirlerine göre bir farklılık gösterir. Sağlıklı besin tahin de kendisini bu noktada diğer besinlerden bir ölçüde ayırabilmektedir.

  • Magnezyum, potasyum ve demir,
  • Fosfor, çinko ve lesitin,
  • E vitamini ve B vitamininin bazı formları,
  • Doymamış yağlar ve proteinler,
  • Selenyum ve bakır mineralleri,
  • Kalsiyum ve omega 3 yağ asitleri,
  • C vitamini ve metiyonin amino asitleri,

Genel itibariyle kaliteli ve doğal olarak üretilmiş bir tahinde bu bileşenler aktif olarak yer almaktadır. Bu doğal ve organik tahinin düzenli şekilde tüketilmesi bu bileşenlerin en iyi biçimde vücuda alınmasına yardımcı olur.

Tahin ile Beyin Sağlığının Korunması

Yaş ilerledikçe daima beyin sağlığını koruyan besinleri daha fazla tüketmeye özen göstermek gerekir. Tahin bu noktada tüketilmesi gereken en değerli besinler arasında yer almaktadır. Çünkü tahinin beyinde bilişsel fonksiyonları düzenleyici bir etkisi vardır. Hafıza ve dikkati artırıcı niteliğinden dolayı daima tahin besinini insanların yaşamlarına dahil etmeleri gerekir.

Omega 3 ve omega 6 yağ asitleri yönünden oldukça zengin bir içeriğe sahip olan tahin ileri yaşta bile beyin sağlığının korunmasında destekleyici bir rol oynar. Sinir hücrelerinin düzenlenmesinde iyi bir işlevselliği olan tahin Alzheimer gibi önemli sağlık risklerinin önüne geçilmesine katkı sağlar.

tahin 1
tahin faydaları nelerdir? tahinin i̇çeriği ve bileşenleri 22

Tahin İle Kasların Daha Güçlü Bir Hale Getirilmesi

Protein insan vücudu daima gerekli olan oldukça önemli olan bir bileşendir. Hem beyin sağlığının korunmasın ve hem kas dengesinin oluşturulmasında bu bileşene vücudun mutlak suretle ihtiyacı vardır. Günlük tüketilen besinler arasında protein içeren gıdaların olmasına muhakkak her insan dikkat etmelidir.

Tahinin içinde insan vücudunun gereksinimi bir çok enzim bulunur. Genel olarak %20 oranında protein içerebilen tahin, vücuttaki kas dokusun güçlendirmede de etkili olur. Egzersiz ve sporla ilgilenen insanlar düzenli tahin tüketerek kaslarını daha güçlü ve kuvvetli bir hale getirebilirler.

Güçlü Bağışıklık Sistemi Her insanın daima vücudunun yeterince iyi şekilde bir bağışıklık sistemine sahip olması gerekir. Vücudun kendisini zararlı dış etkenlerden koruması adına bu oldukça önemli olan bir gerekliliktir. Tahin genel içerik yapısı itibariyle güçlü bir bağışlık elde edilmesine yardımcı olur. İçeriğindeki demir, bakır, çinko ve selenyum mineralleri bu bağışıklığın temin edilmesinde aktif olan rolü üstenirler.

Source: Thekitchn / Downshiftology

Kolesterol Nedir? Kolesterol Nasıl Düşer?

kolesterol

Son dönemlerde sağlıklı beslenme alanında çoğunlukla tartışma konusu olan kolesterol, şimdilerde birçok bireyin sorun yaşadığı kalp ve damar rahatsızlığının oluşmasında etkilidir. Vücudumuzda sentezlenmesinin dışında hayvansal kaynaklı olan besinler ile beraber vücuda alınır. Kolesterolün kandaki düzeyinin yüksek ilerlemesi pek çok kronik rahatsızlığa yol açar. Bu sebeple özellikle de kolesterol yüksekliği olan bireyler olmak üzere sağlığını önemseyen herkesin kolesterolünü dengede tutması çok önemlidir.

Kolesterol Nedir?

Kolesterol, vücutta pek çok hücre içindeki yapıların birleşiminde ve hücrede rol alan, vücut fonksiyonlarında ve hormonlar da önemli bir yere sahip yapı taşıdır. Kolesterol, vücudun bütün hücrelerin içerisinde bulunan ve yapısı dolayısıyla yağa benzeyen madde şeklinde tanımlanır. Kolesterol bireylerin kanında yer alan aynı zamanda başta karaciğerde ve tüm hücreler tarafından üretilen yağ türüdür.

kolesterol nedir
kolesterol nedir? kolesterol nasıl düşer? 27

Kolesterolün kanda yüksek düzeyde bulunması kan birikintilerinin gelişmesine hem de damarda sertleşmeye sebep olabilmektedir. Yüksek kolesterolün genetik sebeplerden kaynaklandığı biliniyor fakat daha çok sağlıksız bir yaşam tarzı seçimlerinin neticesinde ortaya çıkar. Düzenli bir şekilde yapılan egzersiz, sağlıklı yapılan bir diyet ve gerekli görülen durumlarda ilaç desteği almak yüksek kolesterolün seviyesini düşürmeye yardımcı olabilir.

Kolesterolün İşlevleri Nelerdir?

Sağlıklı bir hayat için kolesterol seviyesinin olması gereken düzeyde tutulması önemlidir. Kolesterolün işlevleri arasında sinir dokularını ve alyuvarları güçlendirmek, vücudu derinin altında bulunan mikroplara karşı korumak yer alır.

Kolesterolü Düşürmeye Yarayan Öneriler Nelerdir?

Kolesterol düzeyini düşürmek ve vücudumuzda bulunması lazım olan kolesterolün seviyesini yakalayabilmek zor değildir. Kolesterolün bitkisel çözümü var mıdır ve kolesterol nedir tarzında sorular birçok kişinin aklına takılan sorulardır. Yüksek kolesterolün oluşturduğu rahatsızlığın tedavisinde dikkat edilmesi gereken ilk adım sağlıklı yaşam olmalı ve bunun içinde yapılması gereken ideal kiloyu korumaktır.

sarimsak
sarımsak

Yüksek veya orta yoğunluklu egzersiz uygulaması ya da haftada 30 dakikalık en az üç gün yürüyüş yapmak iyi kolesterolün artışına neden olacaktır. Nişastalı ve karbonhidratlı gıdalar, kolesterol riskini aynı zamanda kolesterole bağlı oluşan kalp rahatsızlıkları tehlikesinin artmasına sebep olur. Kolesterolü düşürmek için sarımsak güzel bir alternatiftir çünkü sarımsak enfeksiyonlarla mücadelenin yanı sıra kötü kolesterol ile mücadele eden besin olarak görünüyor.

Yapılan araştırmalar sonucunda sarımsağın sağlık problemlerini dengede tuttuğu belirtilmiştir ve kolesterolün tedavisinde güzel bir bitkisel çözüm olduğu görülmüştür. Sarımsak çok eski dönemlerden itibaren oldukça yaygın bir şekilde kullanılan şifalı bitkiler arasında yer alır ve besin değeri oldukça yüksek bir bitkidir. Yapılan araştırmalara göre günde tüketilen bir tane sarımsak dişinin kolesterolün düzeyinde ciddi ölçüde düşme meydana geldiği gözlemlenmiştir.

kolesterol.jpg1
kolesterol nedir? kolesterol nasıl düşer? 28

Yüksek Kolesterol Belirtileri

Yüksek kolesterolün bir belirtisi bulunmamaktadır ve bu sebeple uzun seneler boyunca herhangi bir şekilde fark edilmeden ilerleyişini sürdürebilecek tıbbi bir sorundur. Fakat ileriki dönemlerde koroner arterler etkilendiği taktirde göğüs ağrısı veya başka koroner arter rahatsızlıklarının belirtileri gözlemlenebilir. Test sonuçlarında kolesterol seviyesi yüksek düzeyde çıktığı takdirde veya istenilen aralıkta bulunmuyorsa risk grubunda yer alır ve sık sık kan testi yaptırmalıdır.

Risk grubunda yer alan bireyler;

  • Kişi sigara kullanıyorsa
  • Yüksek tansiyon ve diyabet rahatsızlığı varsa
  • Ailede kalp hastalığı bulunuyorsa

Bireyde yüksek kolesterol probleminin olup olmadığını anlayabilmek için yapılması gereken tek yol kan testidir. Hekimler tarafından normal koşullarda kalp rahatsızlığı için risk kapsamında olmayan genç yetişkinler ve çocukların bir defa test edilmesi önerilmektedir. Yine kalp rahatsızlığı için risk durumu olmayan yetişkin bireyler için testin çoğunlukla beş yılda bir defa tekrar edilmesi önerilmektedir.

Source: Wikipedia / Netdoktor / Cholesterinspiegel

Covid-19 Üzerinde Grip ve Zatürre Aşılarının Etkisi Yok

covid-19

Göğüs Hastalıkları hekimi Prof. Dr. Muhammet Emin Akkoyunlu, yoğun talep gören grip ve zatürre aşılarının yeni tip corona virüsü (Covid-19) için koruyucu olmadığına dair açıklamalarda bulundu. Dünya Sağlık Örgütü, Eylül itibariyle pandemide ikinci dalganın yaşanacağını öngörüyor.

Bununla birlikte grip ve zatürre aşıları gündeme geldi. Konuya açıklık getiren Akkoyunlu; grip ve zatürre aşılarını sağlıklı kişilerin değil de riskli grubun vurulmasının daha doğru olacağını paylaştı.

Sözkonusu Aşıların Covid-19 Üzerinde Koruyucu Etkisi Söz Konusu Değil

Akkoyunlu, grip ve zatürre aşılarının Covid-19 bulaşmasında, hastalığı rahat atlatmada ya da ölümcül etkisini azaltmada bir etkisi olmadığına deyindi. Grip, zatürre ve korona hastalığının farklı mikroorganizmalar tarafından meydana geldiğini paylaşan Akkoyunlu, herbirinin koruyucu aşısının farklı olduğunu da aktardı. Gribal enfeksiyonla beraber korona virüsüne yakalanma riskinin arttığına dair söylentilere de açıklık getiren Akkoyunlu, geçen kış için böyle bir verinin olmadığının altını çizdi.

covid-19
covid-19

Bilimsel Hatalar Toplumda Paniğe Neden Oluyor

Covid-19 ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalardaki hatalara deyinen Akkoyunlu; bir makalede Covid-19 olup hayatını kaybedenler arasında pnömoni (zatürre) aşılı kişilerin daha az olduğuna yer verildiğini aktardı. Fakat araştırmanın sınırlı sayıda insan arasında ve sadece bir bölgede yapılmış olmasının bilimsel hataya neden olduğu çok açık şeklinde konuştu. Benzer bir hatanın da kinin maddesinin yararlı olduğunu iddia eden çalışmalada olduğunu söyledi. Akkoyunlu, bu durumun sadece kininli içecek üreten markalara yaradığını belirtti.

İnfluenza ve Pnömokok Aşılarını Kimler Olmalı

Açıklamasında grip ve zatürre aşılarının Covid-19 üzerinde ispatlanmış bir yararının olmadığını özellikle ifade eden Akkoyunlu, aşıların kimlerin yaptırması gerekli olduğunu paylaştı. İnfluenza yani grip aşısı; 6-59 ay arası çocuklar, kronik akciğer, 50 yaş ve üzeri hastalar, kalp, böbrek, immün yetmezlik hastaları, karaciğer, nörolojik, gebeler, hematolojik, metabolik hastalık, sağlık personeli ve komlikasyon riski yüksek kişilerin olması gerekli görülüyor. Pnömokok yani zatürre aşısının ise; 65 yaş üzeri, böbrek, kalp, karaciğer, akciğer ve şeker hastalığı olan kişiler, alkolikler, omurilik sıvı kaçağı olanlar, baskılayıcı tedavi görenler ve risk grubu kişilerin vurulması öneriliyor.

Source: WHO / NCBİ

Akciğer Kanseri Belirtileri Nelerdir?

akciğer kanseri belirtileri

Akciğer kanseri tüm dünya üzerinde en fazla ölüme sebebiyet veren en önemli kanser türleri arasındadır. Bu durumun nedeni ise, akciğer kanserinde erken tanı konulamaması ve akciğer kanseri hastalarının hastalığı çok ileri zamanlarda fark ederek doktora başvurmalarından kaynaklanır. Akciğer kanseri hiçbir belirti vermeden ilerleyebilir ve kişiler bu durumu kanser neredeyse son raddeye geldiğinde fark ederler. Bu durumda tedavi de başarı oranını en alt seviyeye indirir. Akciğer kanseri ihtimali üzerinde duruluyorsa belirtileri çok iyi bir şekilde araştırılmalıdır. Daha çok bilgi sahibi olarak kansere erken tanı konma ihtimali artar ve başarı oranında olumlu olarak etkilenir. Peki, akciğer kanseri belirtileri nelerdir?

Kanser belirtileri birden fazla olarak ortaya çıkabilir. Tümörün nerede olduğu ve nerelere yayılmış olabileceği tamamen tümörün büyüklüğüne bağlı bir durumdur. Kanserin birçok belirtisi doğrudan göğüs ve hava yollarını etkileyebilir.

akciger kanseri belirtileri1
akciğer kanseri belirtileri

Akciğer Kanseri Belirtileri:

  • Sürekli ve daha da kötüleşen kuru öksürük
  • Bir nedene bağlı olmayan göğüs ağrısı, omuzda veya sırtta öksürmeyle ortaya çıkan ağrı ve baş ağrısı,
  • Kanlı tükürük, kanlı balgam ve öksürükle beraber çıkan balgam renginde meydana gelen değişiklikler,(akciğer kanseri hastalarının tümünde öksürükle beraber kan görülmesi meydana gelmez)
  • Bir nedene bağlı olamayan kilo kaybı, iştahsızlık ve kansızlık akciğer kanseri belirtileri olarak gözükür.
  • Sürekli yorgunluk hissi ve halsizlik hissi.
  • Boyun ve yüzde meydana gelen şişlikler.
  • Devamlı olarak bronşit olma, akciğer enfeksiyonu ve geçmemesi.
  • Hırıltılı nefes alıp verme, nefes darlığı çekme, hırıltılı ve boğuk sesli olmak.
  • Yutma güçlüğü çekmek, boğaza bir şey takılıyormuş hissi ve ses kısıklığı belirtilerden biridir.

Omuz, göğüs ve sırtta hiçbir neden bağlı olmayan ağrı oluşması ve bilhassa bu ağrıların öksürme sonrası meydana gelmesi akciğer kanserinden kaynaklı olabilir. Vücutta meydana gelen bazı değişiklikler akciğer kanseri olmasa da kanser belirtisi olabilir. Bu nedenle mutlaka ciddiye alınmalı ve doktora başvurulmalıdır.

akciger kanseri
akciğer kanseri

Akciğer Kanserine Doğal Çözümler:

Akciğer kanserine bilhassa reishi mantarı çok faydalıdır. Bunun yanında yeşil çay, zerdeçal, çörekotu yağı ve Çin geveni de akciğer kanserine oldukça faydalıdır. 

Source: Cancer / Mayoclinic / Mdanderson

İltihaplı Romatizma Nedir? İltihaplı Romatizma Belirtileri

iltihaplı romatizma

Yunanca “rheuma” kökeninden gelen iltihaplı romatizma terminolojik adı Romatoid Artrit olarak bilinen bir hastalıktır. Kemik, kas ve eklem ağrısı olarak kendini gösterir. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülmekle birlikte çocuklarda dahi görülebilir. El, bilek ve ayak eklemlerinde görülen iltihaplı romatizma belirtileri, çok ciddi bir şekilde insanın yaşam kalitesini düşürebilir. Genetik faktörlerin yanında sigara ve geçirilen sık enfeksiyonlar gibi çevresel etkenler de iltihaplı romatizmaya sebep olur.

İltihaplı romatizmanın çeşitleri:

  • Mikrobik yani bakterilerin neden olduğu romatizma
  • Mikropsuz yani bağışıklık sisteminin bozulması sonucu oluşan romatizma
  • Ürik asit gibi çeşitli kristallerin eklemlerde birikmesi sonucu verdiği hasardan oluşan romatizma
inflammatory rheumatism
iltihaplı romatizma

İltihaplı romatizma belirtileri:

  • Eklem ağrısı
  • Eklem yerlerinde şişlik
  • Eklemlerde kızarıklık, sıcaklık artışı ve hassasiyet
  • Bitkinlik ve halsizlik
  • Harekette kısıtlanma ve zorlanma
  • Kasılma ve sertleşme

İltihaplı romatizma tedavisi

Romatoid artrit önlem alınmazsa hızlı şekilde ilerleyen bir hastalıktır ve çok sık görülür. Korkmayın ağrılar için ilaçları mevcuttur ve bir çoğu da çok etkilidir. Kapalı ve yağmurlu havalarda şikayetler artabilir. Tıbbi tedavi yanında beslenme de önemlidir. En faydalı besin içindeki mineral ve vitaminlerle taze balıktır. Oluşturulan kapsamlı tedavi hastalığı tamamen geçirmez fakat hayatı sürdürebilmek için yardımcı olur. Tedavi sonrası şikayetleriniz çok ciddi bir şekilde azalır. İltihabın kurutulması birinci tedavi hedefidir ve ağrılar azaltılarak hasta memnuniyeti sağlanır. Romatizmanın çeşidine göre antienflamaturlar(ağrı kesiciler), steroidler(kortizon) gibi verilen ilaç farklılık gösterir. Bunun yanında yapılacak egzersizler hastayı oldukça rahatlatır. En ideal egzersiz yüzme olabilir.

i̇ltihaplı romatizma belirtileri
eklem ağrısı

İltihaplı romatizma belirtileri görüldüğünde en çok kullanılan ilaçlar NSAIDs(nonsteroidal anti iltihap ilaçlar), hastalık modifiye edici anti romatizmal ilaçlar ve çeşitli biyolojik ajanlardır. Eklemlerde oluşan hasar ciddi boyutlarda ise bunları onarabilmek için ameliyat önerilir. Ameliyat sonrası eklemde onarım ve kaynama sağlanır.

İltihaplı romatizmada alternatif tıp

Zencefil ve zerdeçal çayı, yeşil çay, balık ya da balık yağı iltihaplı romatizmaya en çok fayda sağlayan bitkisel çözümlerdir. ayrıca ısırgan otu, lahana yaprağı, rezene, hardal, mayıs papatyası da faydalı olarak bilinir.

Source: CDC / Arthritis

Böbrek Ağrısı Neden Olur? Böbrek Yetmezliği Belirtileri

böbrek ağrısı

Böbrek ağrısı, böbreğin çalışmasını akut veya kronik olarak etkileyen, altta yatan veya sonradan oluşmuş rahatsızlıklardan kaynaklanır. Bazen konjenital yani doğumdan oluşan kusurlarla meydana çıkan hastalıklarda da böbrek ağrısı oluşabilir. Bazı insanlarda örneğin, genetik olarak alınan bir anormallik böbrekleri etkileyebilir. Süreç Böbrek yetmezliği belirtileri görülmesine kadar gidebilir.

Böbrek Ağrısı Nedenleri Nelerdir?

Böbrek ağrıları sebeplerinden bazıları şunlardır:

  • İdrar yolu enfeksiyonları
  • Mesane enfeksiyonu
  • Böbrek enfeksiyonları
  • Doğuştan böbrek hastalığı
  • Böbrekte büyüme (hidronefroz)
  • Böbrek taşları
  • Böbrek kanseri
  • Böbreği sıkıştıran tümör vb.
  • İdrarda kan veya protein görülmesi (glomerulonefrit)
  • Böbreklerde kan pıhtıları
  • Böbrek hastalığı son evre
  • Böbreğe zarar veren ilaçlar veya zehirli maddeler
  • Hamilelik
  • Böbrek bölgesinde vurma veya çarpmaya bağlı olarak travma
böbrek ağrısı
böbrek ağrısı

Kişi böbrek ağrısı ile karşı karşıya kaldığında doktora görünmeyi ihmal etmemelidir. Her ne kadar bazı ağrılar konum bakımından böbrek ağrısına benzese de, doktor böbrek ağrısı veya diğer ağrılara sebep olan altta yatan hastalığın teşhisine yardımcı olur. Olağan bir şiddetli akut böbrek ağrısının başlangıcı derhal müdahale edilmelidir.

Böbrekleri Bitiren Alışkanlıklar

Sigara Kullanımı:

Sigara kullanımının insan vücudundaki hemen hemen bütün organlara zarar verdiği kanıtlanmıştır. Böbrekler de sigara kullanımından olumsuz etkilenir.

İhtiyaçtan Az Sıvı Alımı:

Böbrek sağlığı için günde en az 1,5-2 litre su tüketilmesi gerektiği bilinen bir gerçektir. sıvı eksikliği vücutta dolaşım sisteminin yavaşlamasına ve zararlı maddelerin kandan temizlenmesini zorlaştırır.

Aşırı Tuz Tüketimi:

Tuzun içerisindeki sodyumun yakılarak vücuttan atılması işlemini böbrekler gerçekleştirir. Normalin üstünde tuz tüketimi böbreklerin normalden daha uzun çalışmasına neden olur. Bu da zamanla böbreklerin yapısı zarar verir ve böbrek ağrısına sebep olur.

Aşırı Çay Kahve ve Asitli içecek Tüketimi:

Çay ve kahve tüketimi günlük hayatta oldukça yaygındır. Aynı şekilde kola da sıcak yaz günlerinde en çok tercih edilen içecekler arasındadır. Bu içeceklerin içerisinde bulunan kafeinin kan dolaşımına ve böbreklere zarar verdiği biliniyor.

bobrek yetmezligi belirteri
böbrek yetmezliği belirteri

Uykusuz Kalma:

Vücut tüm günün yorgunluğunu uyku esnasında atar bu sayede iç organlar da dinlenmek için vakit bulur. Uykusuz kalmak ve yeterince dinlememek böbreklerin işlevini bozar.

Bilinçsiz İlaç Kullanımı:

Düzenli kullanılan ilaçlar dışında ilaç kullanımı günlük bir rutin haline gelmemelidir. Özellikle ağrıkesici kullanımı hekim tavsiyesi olmaksızın oldukça yaygındır. Bu durumun böbrek yetersizliğine sebep olduğu biliniyor.

Fazla Protein Alımı:

Proteinler vücut için oldukça önemli besinlerdir fakat haddinden fazla protein alımı böbrek sağlığı açısından sakıncalıdır.

Alkol Kullanımı

Alkol böbreklere en ağır zararı veren içecek grubundandır. Alkollü içecekler böbreklerde biriken zararlı maddelerin artmasına sebep olur ve böbrek ağrısı çekmenize neden olur.

İdrarı Ertelemek

İdrar yapma ihtiyacını sürekli ertelemek mesane kaslarına olumsuz etki yapar. Fakat daha önemlisi böbrek yetmezliğinin ortaya çıkmasına sebep olabilir.

Böbrek Yetmezliği Belirtileri

‘Böbrek yetmezliği belirtileri nelerdir?’ sorusu kronik böbrek yetmezliğine dair en çok sorulan sorular arasındadır. Böbrek yetmezliği genel olarak ilk evrelerde sinsi bir şekilde ilerler ve herhangi bir semptom vermeyebilir. Böbrek yetmezliği belirtileri genelde böbreklerin fonksiyonlarının azalmaya ve kaybedilmeye başlandığı ileri evrelerde görülmektedir. Fakat her hastada böbrek yetmezliğinin belirtileri aynı şekilde ortaya çıkmayabilir.

böbrek yetmezliği belirtileri
Böbrek yetmezliği belirtileri

Kronik böbrek yetmezliği belirtileri genel olarak farklı hastalıklarla da karıştırılabilen semptomlardır:

  • Yorgunluk ve halsizlik
  • Mide bulantısı
  • Vücutta suyun fazla tutulmasına bağlı olarak ayaklarda şişkinlik
  • Kusma
  • İştah kaybı
  • Yiyeceklerde metalik tat
  • Uykusuz kalma ve özellikle sabahları gözaltlarında şişkinlik
  • İdrar miktarında azalma artma
  • Geceleri sık idrara çıkma
  • Özellikle geceleri kas seğirmesi ve krampları
  • Konsantrasyon bozukluğu
  • Ayak ve ayak bileklerinde şişlik
  • Kalıcı kaşıntı ve ciltte kuruluk
  • Göğüs ağrısı, sıvının kalbin zarının etrafında birikmesi
  • Akciğerlerde sıvı birikmesine bağlı nefes darlığı
  • Yüksek tansiyon
  • Baş ağrısı
  • Erkeklerde ereksiyon sorunu

Bu belirtiler her zaman böbrek yetmezliğinin habercisi olmayabilir. Fakat bu belirtilerden en az birkaçı ile karşı karşıya iseniz en kısa sürede bir doktora başvurmanız gerekebilir. İsterseniz kalp krizi üzerine yaptığımız genel analizi ”Kalp Krizi Belirtileri Nelerdir? – Kalp Krizi Nedenleri Nelerdir ” yazımızdan okuyabilirsiniz.

Source: Kidneyfund / Medicinenet / Mayoclinic

Hünnap Nedir? Hünnap Faydaları Nelerdir?

hünnap

Hünnap, özellikle Asya kökenli olup, sağlık üzerine birçok olumlu etkisi ile bilinen bir meyvedir. İçeriğindeki vitaminler, mineraller ve antioksidanlar sayesinde pek çok sağlık faydası sunar. İşte hünnapın sağlık üzerine etkileri:

hunnap1
Hünnap faydaları
  1. Bağışıklık Sistemini Güçlendirir: Hünnap, C vitamini bakımından zengindir. Bu vitamin, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı koruma sağlar.
  2. Sindirim Sağlığını Destekler: Yüksek lif içeriği sayesinde sindirim sistemini düzenler ve kabızlık gibi sorunları önlemeye yardımcı olur.
  3. Uyku Kalitesini Artırır: Hünnap içerisinde bulunan saponin ve flavonoidler gibi bileşenler, doğal bir sakinleştirici olarak işlev görür. Bu özellikleri sayesinde uyku düzenini iyileştirebilir ve daha kaliteli bir uyku sağlayabilir.
  4. Kan Şekeri Düzenlemeye Yardımcı Olur: Hünnap, düşük glisemik indekse sahiptir. Bu sayede kan şekerini yavaşça yükselterek, şeker dalgalanmalarını ve ani acıkmaları engelleyebilir.
  5. Antioksidan Kaynağıdır: Zengin antioksidan içeriği ile hünnap, serbest radikallerle mücadele eder ve oksidatif stresten kaynaklanan hücre hasarını azaltır. Bu durum, yaşlanma sürecini yavaşlatır ve kronik hastalıkların riskini düşürür.
  6. Kemik Sağlığını Destekler: Hünnap, kemik sağlığı için gerekli olan kalsiyum, fosfor ve demir gibi mineralleri içerir. Bu mineraller, kemik yoğunluğunun korunmasına ve osteoporoz riskinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
  7. Kalp Sağlığına Faydalıdır: Potasyum bakımından zengin olan hünnap, kalp sağlığını destekleyerek yüksek tansiyon riskini azaltabilir. Ayrıca, sağlıklı kan dolaşımını teşvik eder ve kardiyovasküler hastalıklara karşı koruma sağlar.
hünnap
hünnap

Hünnapın bu faydalarını maksimum düzeyde yaşayabilmek için taze ya da kurutulmuş şekilde düzenli olarak tüketilmesi önerilir. Ancak, herhangi bir sağlık sorunu olan bireylerin tüketiminden önce sağlık profesyonellerine danışması önem taşır. Bu doğal meyvenin sağlık üzerine etkileri, bilimsel çalışmalarla desteklenmektedir ve genel sağlık ve yaşam kalitesini artırmak için mükemmel bir seçenek olarak ön plana çıkmaktadır.

Saç Dökülmesi Nedenleri – Saç Dökülmesi Nasıl Önlenir?

saç dökülmesi

Saçlar, kadın erkek fark etmeksizin insanların dış görünüşlerinde en çok değer verdiği faktörlerden biridir. Estetik açıdan kişiye farklı görünüm kazandırır hatta zaman zaman saygınlığın derecesini bile belirler. Bu açıdan insanlar saçlarının bakımlı, temiz, güzel olmasına önem gösterir. Cinsiyet ya da yaş fark etmeksizin saçlar özeldir, kimse saç dökülmesi yaşamak istemez.

Ancak vücudun her noktasında olduğu gibi saçlarda da birtakım problemler oluşabilir. Saçların sağlıklı uzamaması, saçların dökülmesi, kepeklenmesi, bitlenmesi gibi birçok sorun insanların karşısına çıkar. Bu sorunlardan en büyüğü ise saç dökülmesidir.

Saç dökülmesi neden oluşur, saç dökülmesi nasıl önlenir? Gibi birçok soru insanlar tarafından uzmanlara yöneltilmektedir.  Saç dökülmesinin durdurulması için profesyonel bir uzmandan görüş ve tedavi almakta fayda vardır.

sac dokulmesi1
saç dökülmesi

Saç Dökülmesinin Asıl Nedenleri

Saç dökülmesinin birden çok sebebi olabilir. Tedavi de saç dökülmesinin sebebine göre belirlenir. Temel olarak demir eksikliği, mevsim değişikliği, hormon bozuklukları, stres gibi birçok nedeni bulunur. Ancak uzun vadede görülen saç dökülmesi daha ciddi problemlerin habercisi olabilir.

  • Genetik Faktörler
  • Saç derisindeki rahatsızlıklar
  • Beslenmedeki yanlış yaklaşımlar
  • Mineral ve vitamin eksiklikleri
  • Birtakım hastalıklar
  • Kullanılan ilaçlar
  • Kadınların doğum yapması
  • Kemoterapi süreci

Gibi birçok nedenden kaynaklı saç dökülmesi yaşanabilir. Öncelikle nedenini bulup ona göre gerekli tedavi yaklaşımlarını yapmak önemlidir.

Saç Dökülmesinin Tipleri

Saç dökülmeleri birçok tipte gerçekleşebilir. Dökülmenin görüldüğü cinsiyete göre de farklılık gösteren bir durumdur.

  • Erkek Tipi Saç Dökülmesi: Genelde genetik zeminli bir saç dökülmesi çeşididir. Erkeklerin yarısında kadınların ise çoğunlukla %20-25’inde rastlanır. Oldukça sinsi bir dökülme çeşididir. Genelde ilk önce saç telinin inceldiğinden şikayet ederler. Sonra ise yavaş yavaş saçın seyreklediği görülür. Ve ardından önlenemez şekilde saçlar dökülür.
  • Saç Kıran Tipi Dökülme: Yuvarlak şekilde saçta ya da sakalda görülen dökülme biçimidir. Bölgesel olarak dökülme görülür ve dökülmenin olduğu alanda hiç saç görülmez. Tedavi alındığında dökülmede gerileme görülür ama eğer hala devam ediliyorsa mutlaka uzman yardımı alınmasına devam edilmelidir.

Erkeklerde kadınlara oranla daha fazla saç dökülmesine rastlanır. Bunun nedeni genetik faktörlerle açıklanır.

soya proteini
soya proteini

Saç Dökülmesini Bitiren Mucizevi Gıda

Saç dökülmesi için uygulanani tedavi yöntemleri saç dökülmesinin nedenine göre belirlenmektedir. Ama saçların sağlıklı olması, dökülmemesi ve en önemlisi saç dökülmesini bitiren mucizevi gıda soya proteinidir. Soya proteini Avrupa’da yapılan çalışmalara göre saç büyümesini de %15 oranında arttıran da bir gıdadır. Tercih edilebilir. Bunun dışında da farklı tedavi yöntemleri bulunur.

  • Saç Mezoterapisi: Mikro iğneler yardımıyla saçların güçlenmesi için gerekli olan bütün vitamin ve minareler saç derisine enjekte edilir. Kadın ve erkeklerde tercih edilebilir bir yöntemdir. Etkili olabilmesi için 5-10 seans uygulanması gerekir.
  • PRP Saç Tedavisi: Hastanın kendi kanı alınarak kök hücreyi besleyecek kısım ayrıştırılır ve saç derisine enjekte edilir. Özellikle genetik kaynaklı dökülmelerde çok etkilidir. İlaç tedavisiyle birlikte kişiye uygulanabilir.
  • Saç Ekimi: Erkek tipli dökülmeleri olan kişilere uygulanabilir. En kesin ve kalıcı tedavi yöntemi olduğu için tercih edilir.

Saç Dökülmesi Nasıl Önlenir?

Sağlıklı beslenmek gerekir, stresten uzak durulmalıdır, kan değerleri kontrol ettirilerek kişinin sağlıklı olması sağlanmalıdır. Böylece hem dökülme önlenir hem de dökülen saçların tekrar çıkması gerçekleştirilebilir.

Bilinçsizce yapılan diyetlerden uzak durulmalı, uyku saatlerine önem verilmeli, sigara ve alkol kullanılmamalı, fast foodlardan uzak durulmalıdır.

Çocuklarda Saç Dökülmesi

Genelde saç dökülmesi yetişkinlerde görülse de çocuklarda da rastlanabilir. Çocuklarda rastlanan saç dökülmesinin diğer çeşidi saç kırandır. Dairesel dökülmeler şeklinde görülür. Saçlara sıkı örgüler yapmaktan kaçınılmalıdır, çocukların saçları sertçe taranmamalıdır. Çocuklarda saç dökülmesinin bir diğer sebebi de psikolojiktir. Halk arasında saç koparma hastalığı olarak bilinen trikotilomani hastalığı nedeniyle çocuklar kendi saçlarını koparabilir. Bu yüzden de saçlarında azalma görülür. Çocukları iyi takip etmek ve gerekli tedavi almalarını sağlamak gerekir.

Source: Mayoclinic / Medicinenet

Corona Virüsü ve Grip Aynı Anda Ölüm Riskini İkiye Katlıyor

corona virüsü

Kış dönemlerinde başlayan ve tüm dünyayı etkisine alan corona virüsü ile alakalı yine mevsimsel geçiş dönemlerinde yaşanan korkular baş göstermeye başlıyor. Başlangıçta belirtileri soğuk algınlığı ile sık sık karıştırılan hastalıkla alakalı her geçen gün daha fazla araştırma ve bilgi elde edilirken nasıl daha kolay atlatılacağı da bulunmaya çalışılıyor. Son araştırmalarda en çok merak edilen sorulardan bir tanesine cevap verilmiş olundu.

Gribin Etkilerine Eklenen Corona Virüsü

Yine yapılan değerlendirme, doktor görüşleri ve araştırmalar sonucunda ortaya çıkan durum grip ile birleşen corona virüsü hastalarda olumsuz etkileri de beraberinde getirdiği oldu. Vücudun direncini düşüreni solunum yollarında çeşitli rahatsızlıklara neden olan soğuk algınlığı, üşütme veya diğer gribal olasılıklar hastaların virüsten daha geç kurtulmasına neden oluyor. Aynı zamanda virüsle alakalı olarak ölümlerin daha çok olabileceğinin de sinyallerini veriyor.

covid 19
corona virüsü

Ölüm Riskinde Katlama

Bir başka önemli sonuç ise hastaların hem virüs hem de gribal kökenli hastalıkla alakalı şikayetleri olduğunda sürecin daha hızlı ilerlediği oldu. Araştırmalar her iki hastalığı da bünyesinde barındıran hastalarda yapılan hesaplamalara göre ölüm riskinin neredeyse iki katına çıktığını tespit etti. Vücudun daha az direncinin olması ve solunumla alakalı sürecin etkiler dolayısıyla daha kısa sürede daralmaya neden olması ölümlerde ana etkenler olarak gösterildi.

Hastaların grip ve etkilerinden olabildiğince uzak olması corona virüsü konusunda daha az risk anlamına geliyor. Sonbahar ve kış dönemlerinde grip olmamak adına daha çok çaba sarf edilmesi önerisinde bulunan doktorların grip aşısı konusunda da aile hekimlerinden yeterli bilgiyi almalarını istiyor. Kronik durumda olanların ise ekstra şekilde daha çok dikkat etmesi gerektiğinin altı ısrarla çizilmeye devam ediyor.

Source: CDC

Astım Bronşit Belirtileri – Astım Bronşit Bitkisel Tedavi

astım bronşit

Bronşit sözcüğünün anlamı bronşiol şeklinde adlandırılan ve akciğerlerde bulunan ufak hava keseciklerinde iltihap varmış şeklinde tanımı yapılabilir. Görülme sıklığı olarak astım bronşit mevsimlerle beraber yaşa göre de farklılık gösterir. Bu hastalık genellikle ilkbahar aylarının başlangıç döneminde ve kış aylarında yoğun bir şekilde yaşanabilir. Astım bronşit rahatsızlıklarında birçok bitkisel kür tarifleri mevcuttur.

Limon Kürü

Limon dünyada çok sevilen ve aynı zamanda mutfaklarda çok fazla tüketilen yiyecekler arasındadır. Limonun suyu anti-kanser ve antioksidan özelliği ile bilinmektedir. Limon suyu aynı zamanda çoğu astım bronşit hastasına faydalı olduğu gözlemlenmiş. Limon suyu daha rahat ve konforlu nefes almayı ve akciğerin güçlenmesini de sağlıyor. Limon suyu çay kaşığının yarısı olacak ölçüde bir bardak suyla karıştırıp yemeklerden evvel tüketmek insan vücuduna çok iyi geliyor. Bu şekilde tıkanık durumda olan hava yollarını tamamen açmaya yardımcı olmaktadır.

astim bronsit belirtileri
Astım Bronşit Belirtileri

Keçiboynuzu Kürü

Doğadaki bütün bitkiler şifa deposudur. En etkili ve en önemli şifa bitkilerinden biri de keçiboynuzudur. Keçiboynuzu Harnup adıyla da bilinen zengin mineral ve vitaminlerle son derece besleyici ve sağlıklı bir gıdadır. Keçiboynuzunun etkili olduğu hastalıklar soğuk algınlığı, öksürük ve nefes darlığı şeklinde oluşan göğüs hastalıklarıdır. Astım, bronşit, alerjik astım ve nefes darlığı için mükemmel bir gıda şeklinde bilinmektedir.

Orta büyüklükte 5-6 parça keçiboynuzunu küçük küçük kırıp, ortalama iki bardak suda 8-9 dakika kaynatılmalıdır. Ardından suyunu süzerek ılıttıktan sonra günde bir bardak sabah kahvaltısında tüketmeniz yeterli olacaktır. Lezzeti de çok güzel olan bu içeceğe isterseniz bal ilave ederek etkisini daha çok arttırma imkanınız vardır. Bu kürü 15 gün devamlı, günlük olacak şekilde tüketmeniz önerilmektedir. Bu sürecin ardından bronşlarda ve solunumda rahatlama başlayacaktır.

Astım Bronşit Nedir?

Bronşlarda iltihaplanmayla beraber daralma oluşur. Bu duruma bağlı olarak hasta kişilerde, normal bronşitin dışında nefes darlığı da oluşmaktadır. Akciğerlerimiz de var olan aynı zamanda akciğerlerinize hava transferi yapmaya yarayan ve bronş olarak adlandırılan borucukların içinde oluşan iltihabıdır.

Genellikle iki yaşın altındaki çocuklarda sıklıkla gözlemlenebilir. Hastaya tanı konulmasının ardından hastalığın şiddetini belirlemek için klinik derecelendirmeler yapılır. Bu yöntemi gerçekleştirirken hastanın retraksiyon varlığı, 1 dakika içinde oluşan solunum sayısı, mevcut durumundaki iştahsızlık, bilinç bozukluğu ve huzursuzluk durumunu göz önüne alır. Doktorlar tanıyı koyabilmek amacıyla kan tetkikleri, spirometre, balgam testi, akciğer röntgeni gibi bazı testleri yaptırabilir.

astim bronsit nedir
Astım Bronşit Nedir

Astım Bronşit Belirtileri

  • Astım bronşit hastalığı çoğu zaman üst solunum yolları enfeksiyonu müteakiben açığa çıkar. Hastalık oluşumunda ilk belirtiler çok kez burun akıntısı ve hapşırma gibi solunum yolları enfeksiyonu belirtileri oluşur.
  • Bronşiollerde oluşan enfeksiyonun artmasıyla beraber iştahsızlık ve yüksek ateş meydana gelebilir.
  • Solunum sıkıntısının fazla ulaşması hastanın ansızın oluşan öksürük krizleri geçirmesine sebep olur.
  • Yeşil veya sarı balgam
  • Baş ağrısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı şeklinde oluşan ve enfeksiyonların neden olabileceği diğer belirtilerdir.

Astım Bronşitin Sebepleri Nelerdir?

Bronştin çoğu zaman nedeni virüslerdir. Hastaların tamamında sebep olan virüsü tespit edilemese dahi parainfluenza, adenovirus, ınfluenza B ve A, rhinovirus benzeri virüslerin bronşite sebep olduğu bilinmektedir. Bunların dışında kısa sürede bile maruz kalınan hava kirliliği, sigara dumanı ve bronşların tahribine ve tahrişine neden olabilecek kimi dumanlar ve kimyasal buhar ile türlü alerjiler bu hastalığa sebep olabilir. Astım bronşitin en belirgin sebeplerinden biri sigara içmektir. Sigara içenlerin çoğunda bronşit belirlenmektedir. Hava kirliliği, bulunduğumuz iş yerinde veya çevrede zehirli gazlar ya da toza da uzun zaman maruz kaldığında da hastalığa sebep olmaktadır.

Source: Mayoclinic / Medlineplus / CDC

Vücudumuzu Mikroplardan Arındıran 10 Doğal Antibiyotik

doğal antibiyotik

İnsan bedeni oldukça dayanıklı olmasıyla bilinir. Ancak bu herkes için bazı durumlar da geçerli değildir. Korkmayın doğal antibiyotik yanınızda.

Son yıllarda meydana doğal ve küresel değişimler hayvan popülasyonunu şehirlere doğru itmiş ve yolda sokakta neredeyse her yerde doğal yaşam alanlarını yok ettiğimiz bu yüzden yiyecek bulmak için aramıza katılan irili ufaklı hayvanları görmeye başladık. Bunların başında yılanlar, kurbağalar ve böcekler gelmekte bu üç hayvan türü de doğada en çok bakteriye sahip olan hayvanlar olarak bilinir.

Bu hayvanların ekili bahçelerde sebzelere oldukça sık temas etmesi, gün içinde insanların iç içe yaşaması ve hijyenden uzak kalmaları, yapay maddelerin yiyeceklere enjekte edilmesi gibi pek çok faktör hastalıklara sebebiyet vermiştir.  Bu durumda bizlerin doğal antibiyotik alamamamıza sebep olmuştur.

Özellikle son dönem de ortaya çıkan ve tüm dünyayı alt üst eden covid19 virüsü de hijyensizlik ve kuralsızlık sonucudur. Sağlığına dikkat eden ve hastalıklardan korunmaya çalışan insanlar için doğal antibiyotik olan besinler nelerdir?

dis apsesi icin dogal antibiyotik
diş apsesi için doğal antibiyotik

Sarımsak

Faydaları saymakla asla bitmeyecek olan sarımsak doğal antibiyotik denince akla ilk gelen sebzedir. İlaçlarında ana maddelerinden olan sarımsak, damar yollarını açarak kalp, tansiyon ve şeker hastaları için dermandır. Sarımsak kış aylarında dirençsiz kalan vücudumuzu bakterilerden ve mikroplardan temizleyerek bağışıklığı güçlendirir. Öksürük, bademcik, romatizma gibi hastalıklarda tam anlamıyla tedavi edici mikroorganizmalara sahiptir. Her sabah bir diş çiğ sarımsak yutmak hem beyin sağlığını hem de kalp damar sağlığını korur.

bogaz agrisina dogal antibiyotik
boğaz ağrısına doğal antibiyotik

Doğal Antibiyotik Zencefil

Yıllardır Çin tıbbında faydaları bilinen zencefil virüs ve mikroplara karşı antibiyotik olarak kullanılmıştır. Grip hastalığına iyi gelen bu bitki sindirim yollarını da rahatlatmaktadır. Diğer bir faydası ise solunum yollarını temizlemek ve toksinleri atmak için kullanılmasıdır.

dogal antibiyotik yapimi
soğan

Soğan

Soğan da tıpkı sarımsak gibi çok faydalı bir sebzedir. Antiseptik içeriği ile kış aylarında nezle ve grip hastalıklarının tedavisini sağlar. Ayrıca bağışıklık sistemini de güçlendirerek metabolizmayı hızlandırır.

en guclu dogal antibiyotikler
turunçgil

Turunçgiller

Kış aylarının vazgeçilmez meyvesi olan portakal, mandalina ve limon C vitamini açısından en zengin meyvelerdir. Tek başına bir portakal günlük C vitamini ihtiyacının tamamını karşılamaktadır. Vücudun en çok ihtiyaç duyduğu C vitaminini bolca karşılayan turunç meyveler bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. C vitamini en büyük doğal antibiyotik olarak ön plana çıkar.

gribe karsi dogal antibiyotik
turp

Turp

Hastalıktan yeni kurtulan ya da dirayetli insanlar için kullanılan ‘turp gibi’ terimi turp sebzesinin adeta hakkını veriyor. İçeriğinde bolca C vitamini, folik asit, fosfor gibi yüksek lif oranına sahiptir. Soğuk algınlığı gibi düşük bağışıklık hastalıklarının çok güçlü bir antibiyotiği olan turp mutlaka bal ile beraber tüketilmelidir.

brokoli
brokoli

Brokoli

Pek fazla sevilmese bile vitamin açısından oldukça zengindir. C ve E vitaminlerini içerisinde barındırarak bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Ayrıca sigara tüketimine bağlı KOAH hastalığını engelleyen sülforapan maddesi brokoli sebzesinde bol miktarda bulunmaktadır.

kirmizi biber
kırmızı biber

Doğal Antibiyotik Kırmızı Biber

Asya mutfağında altın kadar değerli olan kırmızıbiber ülkemizde de çok fazla tüketilmektedir. İçerisinde bulunan yüksek C vitamini ile ağrı kesici iltihap sökücü ve doğal antibiyotik görevi görür. Ayrıca içinde bulunan potasyum ile kalp krizi riskini de ortadan kaldırır.

ws kiwi drops 1920x1080
kivi

Kivi

Antioksidan özelliği taşıyan kivi en az portakal kadar C vitaminine sahiptir. Ayrıca günlük olarak tüketilmede bağışıklığı hızlıca tamir ettiği ortaya çıkmıştır. İçerisinde ki pektin maddesi sayesinde toksin ve bakterilerden damarları korur.

pirasa
pırasa

Pırasa

Yine sofralarda pek yeri bulunmayan pırasa, kesinlikle değeri bilinmesi gereken bir sebzedir. Kalp damarlarını koruması, içerisinde bulunan kamferol ile damar yollarını açarak kalp hastalıklarını tedavi etmesi ile kansere de karşı çıkan bir sebze olarak var olmaktadır.

kudret nari
kudret narı

Doğal Antibiyotik Nar

En sevilen meyveler arasında yer almayı başarmış Nar tam bir doğal antibiyotik. Günlük C vitamin ihtiyacını %75 oranında karşılar. İçeriğinde bulunan polifenoller ile kollajen seviyesini yükseltirken mikroplar ile de savaşır. Medicalnewstoday / Healthline

Kalp Krizi Belirtileri Nelerdir? – Kalp Krizi Nedenleri Nelerdir …

kalp krizi belirtileri

İnsan hayatının devamlılığı için en önemli organ kalptir. Kalp, günde 100 bin kez kasılır ve 8000 litre kan pompalayan bir organdır. Kalpte oluşan bir bozukluk sebebiyle çeşitli kalp hastalıkları ve kalp krizi gerçekleşebilir. Kalp krizi geçiren bir insanın hayatta kalma şansı yüzde 25 ile 20 arası değişiklik gösterir. Eğer kalp krizi belirtileri sizde varsa hemen bir hastaneye müracaat etmelisiniz.

Öncelikle kalp krizinin nasıl ortaya çıktığına bir göz atalım. Kalbi çeşitli yollarla besleyen atardamarda oluşan bir tıkanma sonucu kalbe yeteri kadar oksijen gitmez. Bu durum kalbe ciddi oranda zarar verir. Kalbe ulaşamayan besinler atardamarda birikir. Zaman içinde atardamarda daralmalar ve çatlaklar oluşur.

kalp krizi belirtileri1
kalp krizi belirtileri

Bu çatlaklar ile birlikte atardamara pıhtılar ulaşır ve kalp krizi meydana gelir. Zamanında hastaneye ulaşılıp uzman kişiler tarafından müdahale edilmezse kalp dokusu kaybı kendini gösterir. Kalp pompalama işlevini yapamaz hale gelir ve kalp yetmezliği ortaya çıkar. Türkiye’ye bakıldığı zaman her yıl 200 bine yakın kişi kalp krizi sonucu hayatını kaybetmektedir.

Kalp Krizi Belirtileri Nelerdir?

Sağlıklı olmayan kalbe sahip birçok insanda kalp krizi belirtileri vardır. Şiddetli bir şekilde etkisi gösteren kalp ağrısı aslında bir göğüs ağrısıdır. Batma hissi vermez ve nefes alıp verirken ağrıda azalma ya da artış olmaz.

Bu ağrı sanki göğsümüzde taş varmış gibi bir hissettirir. Göğsünüze sürekli bir baskı yapar. Sol kola, çeneye ve sırta yayılabilir. Bu hissiyat hali 15 dakika ile 20 dakika arası değişkenlik göstererek sürer.

Diğer kalp krizi belirtileri: baş kısmında dönme hissi, mide bulantısı hissi, sürekli sıkıntılı hissetme, nefes çekmekte zorlanış gösterme, yorgunluk hissiyatı gibi belirtiler ile kendini göstermektedir. Bu gibi durumlarda en büyük ilaç insanın dinlenmesidir. Alınan ilaçların etki etmediği ve ağrıların artması sonucu kesinlikle en yakın hastaneye gidip muayene olmanız sağlığınız açısından kesinlikle şarttır.

kalp krizi nedenleri nelerdir
Kalp Krizi Nedenleri Nelerdir

Kalp Krizi Nedenleri Nelerdir?

Ciddi bir hastalık olan ve ölüm riskinin yüksek olduğu bu hastalığın belli başlı bazı nedenleri vardır.

Bu nedenler şu şekilde sıralanabilir;

  • Sigara kalp krizinde en büyük etkenlerden biridir. Sigara kullanan bir kişinin, diğer sigara kullanmayan insanlara göre kalp krizine yakalanma olasılığı daha fazladır.
  • Kanda LDL adlı bir madde bulunur, bu maddenin gereğinden fazla olması kalp krizi riskine yol açmaktadır. LDL maddesi en çok sosis, sucuk, karides, salam, et, kızartmalarda, tereyağları, mayonez, yağlı süt ürünleri gibi ürünlerde bulunmaktadır. Bu ürünleri gereğinden fazla tüketmek sağlığımız açısından olumsuz etkiler yaratacaktır. Kalp krizi belirtileri göstermeye başlarsınız.
  • Şeker hastalıkları, kalp krizi riskini ciddi oranda tetikleyen rahatsızlıklar arasında ilk sıralardadır. Birçok insan zaten şeker hastalığı sebebiyle kalp krizi geçirip vefat etmektedir.
  • Obezite, damar sertleşmesine sebep olduğundan ötürü kalp krizi riski fazladır.
  • İlerleyen yaşlar ile birlikte kalp damarları eskisi kadar sağlam olmayabilir. Bu da kalp krizi riskini tetikler niteliktedir.
  • Kadınlarda doğuştan var olan östrojen hormonu kalp krizine karşı koruyucu niteliktedir. Fakat kadında oluşan menopoz sonrası kalp krizi riski oluşmaktadır.
  • Sağlıksız beslenme ve hareketsiz bir yaşamda kalp krizi belirtileri arasındadır.

Yukarıdaki gibi nedenler kalp krizine sebebiyet verebilir.

kalp krizi
Kalp Krizi

Kalp Krizi Tedavi Yöntemleri

kalp krizi belirtileri var olan bir kişinin kesinlikle en yakın hastaneye götürülüp tedavi ettirilmesi gerekir. Bu konuda hızlı olunmalarıdır çünkü hasta her an yaşamını yitirebilir.

Kalp krizi sebebiyle oluşan ölümlerde genellikle kalp krizi geçirdikten 30 dakika ile 1 saat arasında gerçekleşen bir ölüm oluşmaktadır. Hastanın alanında uzman kişiler tarafından tedavi ettirilmesi gerekir. Doğru teşhis ve doğru tedavi hasta yaşamı için önemlidir. Yakın çevrenizde kalp krizi geçiren birine asla su harici bir şey vermeyin.

Ambulansın gelmesine kadarki sürede hastayı yere yatırıp dizleriniz ile kalbine baskı yapmanız gerekir. Kalp krizi belirtileri göstererek hastaneye ulaşan hastaya anjiyo yapılır. Anjiyo sonuçlarına göre hastaya gerekli ilaç verilir ya da cerrahi işlemler uygulanır. Wikipedia / Mayoclinic / Heart

Kara Mürver Nedir? Kara Mürver Faydaları Nelerdir?

kara mürver

Son yıllarda gelişen alternatif tıp teknolojisine her yıl yeni bir buluş eklenmekte. Bu buluşlardan birisi de kara mürver adı verilen bir çiçekli bitki türüdür. Kara mürver çiçeği veya meyvesi olarakta bilinen bitki önemli miktar da C vitamini içermesi ile de biliniyor.

Bağışıklık sistemi güçlendirici olarak kullanılan ve eczanelerde pastil şeklinde satılan mürver meyvesi orijinal ve aromatik tadı ile de kendini sevdirmiş durumda. Pek çok hastalığa faydası olan ve tedavilerde kullanılan mürver meyvesinin diğer faydaları nelerdir?

kara murver nedir
Kara Mürver Nedir

Kolesterol Düzenleyici

Mürver kullanan şeker hastaları ve kalp hastaları bir süre sonra onları rahatsız eden çarpıntı, baş dönmesi ve halsizlik gibi sorunların azaldığını belirtmişlerdir. Bu özelliği ile kara mürver meyvelerinin damar yollarını açıcı antiseptikler içerdiği ortaya konmuştur. Ayrıca şeker dengesini düzenleyerek içerisinde bulunan doğal tatlandırıcılar ile şeker hastalarının ihtiyacı olan dengeli şeker oranını sağlamaktadır.

Sindirim Sistemi Düzenleyici

Mürverin diğer bir faydası ise sindirim sistemleri üzerinde ki yapılandırıcı etkisidir. Hazımsızlık ve kabızlık gibi rahatsızlıkları bulunan insanlar üzerinde işe yaradığı tespit edilmiş ve lif kaynağı olduğu için diyet yapmakta olanlara da şeker takviyesi olarak tavsiye edilir.

Kara Mürver Cildi Korur

Bilhassa üzerinde durulması gereken bir konu olan; kara mürverin cilt kanserine karşı koruyucu olması belki de en önemli özelliğidir. İçerisinde bulunan çinko ve kolajenler sayesinde cilt derisinin erken yaşlanmasını önleyerek sıkı durmasını ve de hücre yenilenmesini sağlamaktadır. Diğer bir faydası saçlar da bulunan keratin maddesini arttırarak güçlü ve sağlam saçların temel maddesi olma özelliğidir.

Solunum Yolları Hastalıklarını Tedavi Eder

Grip, soğuk algınlığı gibi bakteri kaynaklı hastalıkların meydana gelmesine engel olur. Bağışıklık sistemini güçlendirmesi bu konu da örnek olarak gösterilebilir ancak bu bitki gribe sebebiyet veren patojenlerin çoğalmasını durdurarak vitamin eklentisi yapar.

Mide Hastalıkları Tedavisi

Bol miktar da D, E ve C vitamini içermesi nedeni ile mide öz suyunun ihtiyacı olan vitaminleri karşılar. Ayrıca mide bulantısı, mide ağrısı gibi hastalıklar da doğal antibiyotik olarak kullanılır.

kara murver faydalari nelerdir
Kara Mürver Faydaları Nelerdir

Kara Mürver Hakkında Kısa Bilgiler

Yapılan araştırmalar ile mürver bitkisinin yağ yakımına yardımcı olduğu görülmüştür. Ayrıca iyi bir ter söktürücü olan bu meyvenin zatürre gibi hastalıklar da doktorların tercih ettiği bir yöntem olarak bilinir. Son zamanlar da meydana gelen covid19 virüs pandemisi ile mücadele de hava yolları şirketlerinin yolcularına ikram ettiği gözlenmiştir.

Bunların dışında kara mürver;

  • İdrar söktürücüdür
  • Böbrek iltihap söktürücü
  • Hemoroit ağrılarına iyi gelir
  • Stres yüzünden oluşan baş ağrısı gibi rahatsızlıkları giderir
  • Balgam söktürücüdür
  • Romatizma ağrılarına iyi gelir
  • Emziren annelerin sütünü arttırdığı gözlenmiştir
  • Eklem ve kas ağrılarını iyileştirir
  • Nefes borularına yapışan enfeksiyonları temizler
  • Epilepsi hastalığı tedavisinde kullanılır
  • Cilt kızarıklığı, sivilce lekeleri gibi defekteleri tedavi eder
  • HIV ve AİDS hastalığında etkilidir
  • Kanserle savaşır

Çiçeklerinden çay yapılan kara mürverin hafta da 4 defa tüketilmesi uygun görülür.

kara murver surubu
kara mürver şurubu

Kara Mürver Yan Etkileri

Ne kadar çok faydası var ise paralel olarak kara mürver meyvesinin yan etkileri de mevcuttur. Bu yan etkilerin başlı başına kişinin alerjik ve hastalık reaksiyonlarına bağlıdır. Örneğin hamile iseniz daha süt gelmeden mürver tüketmek tehlikeli olabilir. Bu bitkinin kabuklarını ayrı bir şekilde tüketmek ise mide rahatsızlıklarına neden olmaktadır. Diğer bir yan etkisi ise cilt üzerine sürülmesi durumunda kızarıklık ve şişkinlik yaratmasıdır. Kişinin alerjik durumunu göz önünde bulundurarak meyveyi tüketmesi daha sağlıklı olacaktır. Wikipedia

Beyin Tümörü Belirtileri Nelerdir?

beyin tümörü

Merhaba değerli okuyucu,

Bugün sizinle beyin tümörleri hakkında önemli bilgiler paylaşacağım. Bu konu, maalesef birçok insanın karşılaşabileceği bir sağlık sorunu. Belirtileri ve tanı yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak, erken teşhis ve tedavi açısından büyük bir önem taşıyor.

Bildiğiniz gibi, beyin tümörleri beyin dokusu veya çevresinde anormal hücre büyümeleridir. Bu tümörler farklı belirtilere sebep olabilir ve doğru bir tanı için çeşitli tanı yöntemleri kullanılmaktadır.

Gelecekteki yazılarımızda daha ayrıntılı bilgilere yer vereceğiz, ancak şimdi sizi merakta bırakmak istemiyorum. Beyin tümörlerinin belirtileri ve tanı yöntemlerini yakından inceleyeceğiz. Bu sayede siz ve sevdikleriniz, erken dönemde müdahale etme şansına sahip olacaksınız.

Unutmayın, sağlık her şeyden daha önemlidir. Doğru bilgilerle donanmış olmanız, kendinizi ve sevdiklerinizi korumanız için büyük bir adım olacak.

Bizi takip etmeye devam edin. Hep birlikte beyin tümörleri hakkında daha fazla bilgi edinelim ve bu önemli konuda farkındalık yaratmaya devam edelim.

Sağlıklı günler dilerim,

beyin-tumoru

Ana Başlıklar

  • Beyin tümörlerinin belirtileri nelerdir?
  • Beyin tümörü tanısı nasıl konulur?
  • Beyin tümörü çeşitleri ve oluşumu nasıldır?
  • Beyin tümörü nedenleri ve risk faktörleri
  • Görüntüleme teknikleri ile beyin tümörü teşhisi

Beyin Tümörü Genel Bilgiler

Beyin tümörleri, beyinde veya çevresinde anormal hücre büyümeleridir. Beyin dokusunda oluşan bu tümörler farklı tiplerde olabilir ve farklı şekillerde oluşabilir. Beyin tümörleri genellikle iyi huylu (iyi niyetli) veya kötü huylu (kötü niyetli) olarak sınıflandırılır. İyi huylu tümörler, çoğunlukla sınırlı bir alanda büyür ve yayılmazken kötü huylu tümörler hızlı bir şekilde büyüyebilir ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilir.

Beyin Tümörü Nedir?

Beyin tümörü, beyin dokusunda veya beyinle bağlantılı yapılarında meydana gelen anormal hücre büyümeleridir. Bu tümörler normal beyin fonksiyonlarını etkileyebilir ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Beyin tümörleri genellikle iyi huylu veya kötü huylu olarak sınıflandırılır ve tedavi seçenekleri ve prognozları tümörün türüne bağlı olarak değişebilir.

Beyin Tümörü Çeşitleri ve Oluşumu

Beyin tümörleri, farklı tiplerde olabilir ve farklı şekillerde oluşabilir. İyi huylu beyin tümörleri, beyin dokusu içinde sınırlı bir alanda büyür ve diğer dokulara yayılmaz. Kötü huylu beyin tümörleri ise hızlı bir şekilde büyüyebilir, çevredeki dokulara yayılabilir ve beyin fonksiyonlarını etkileyebilir. Beyin tümörlerinin oluşumunun tam olarak neden olduğu bilinmemektedir, ancak genetik faktörler, radyasyon maruziyeti ve bazı çevresel etkenlerin rol oynayabileceği düşünülmektedir.

beyin-tumoru-1

Beyin Tümörü Nedenleri ve Risk Faktörleri

Beyin tümörlerinin neden olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı risk faktörleri ve etkenlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Bu faktörler arasında şunlar yer alabilir:

  1. Genetik faktörler: Ailede beyin tümörü öyküsü olan bireylerde yüksek risk faktörü bulunabilir.
  2. Radyasyon maruziyeti: Yüksek dozda radyasyona maruz kalmak beyin tümörü riskini artırabilir. Özellikle çocukluk döneminde radyasyona maruz kalanlar daha büyük bir risk altında olabilir.
  3. Çevresel etkenler: Bazı kimyasal maddelere veya çevresel faktörlere uzun süre maruz kalmak beyin tümörü riskini artırabilir.
  4. Yaşam tarzı faktörleri: Sigara içmek, aşırı alkol tüketmek, obezite ve hareketsiz yaşam tarzı gibi faktörler beyin tümörü riskini artırabilir.

Ancak beyin tümörlerinin gelişiminde birden fazla faktörün etkili olduğunu unutmamak önemlidir. Her bireyde farklı faktörler etkili olabilir ve nedenlerin tam olarak belirlenmesi zor olabilir.

Beyin Tümörü Belirtileri

Beyin tümörlerinin belirtileri, tümörün türüne, konumuna ve büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir. Erken dönemde ortaya çıkan belirtiler genellikle baş ağrısı, mide bulantısı ve denge sorunları gibi non-spesifik semptomlar olabilir. İleri dönem belirtileri ise daha belirgin olabilir ve nöbetler, motor beceri kaybı, konuşma bozuklukları gibi şiddetli semptomlara yol açabilir.

Erken Dönemde Ortaya Çıkan Belirtiler

Beyin tümörü erken dönemdeyken ortaya çıkan belirtiler genellikle diğer hastalıklarla ilişkilendirilebilir ve teşhis etmesi zor olabilir. Bunlar şunları içerebilir:

  • Baş ağrısı: Sık ve şiddetli baş ağrıları, beyin tümörünün erken belirtilerinden biridir.
  • Mide bulantısı ve kusma: Beyin tümörü, beyin dokusuna baskı yaparak mide bulantısına ve kusmaya neden olabilir.
  • Denge sorunları: Koordinasyon ve denge sorunları, beynin etkilenmesiyle ortaya çıkabilir.
  • Görme problemleri: Bulanık görme veya çift görme gibi gözle ilgili sorunlar, beyin tümörünün belirtileri olabilir.

İleri Dönem Belirtileri ve Hastalar Üzerindeki Etkileri

Beyin tümörünün ilerlemesiyle birlikte belirtiler daha belirgin hale gelir ve hastalar üzerinde önemli etkileri olabilir. İleri dönem belirtileri şunları içerebilir:

  • Nöbetler: Beyin tümörü, beyin aktivitesinde anormal değişikliklere yol açarak nöbetlere neden olabilir.
  • Motor beceri kaybı: Tümör, beyindeki motor bölgeleri etkileyerek güçsüzlük, felç veya hareket koordinasyonunda sorunlara neden olabilir.
  • Konuşma bozuklukları: Beyin tümörü, konuşma merkezlerine baskı yaparak konuşma güçlüğü, anlama bozukluğu veya kelime bulma zorluklarına neden olabilir.
  • Davranış değişiklikleri: Beyin tümörü, kişilik değişiklikleri, hafıza sorunları veya duygusal dalgalanmalara yol açabilir.

Beyin tümörü belirtileri, hemen herkes için aynı olmayabilir ve her bireyde farklılık gösterebilir. Bu yüzden, herhangi bir belirti veya semptom fark ederseniz, derhal bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir.

Beyin Tümörü BelirtileriErken Dönemde Ortaya Çıkan Belirtilerİleri Dönem Belirtileri ve Hastalar Üzerindeki Etkileri
Baş ağrısıBaş ağrısıNöbetler
Mide bulantısı ve kusmaMide bulantısı ve kusmaMotor beceri kaybı
Denge sorunlarıDenge sorunlarıKonuşma bozuklukları
Görme problemleriGörme problemleriDavranış değişiklikleri
beyin-tumoru-2

Tanı Yöntemleri ve Önemi

Beyin tümörü tanısı, hastalığın doğru bir şekilde teşhis edilmesi için önemlidir. Bu teşhis süreci, çeşitli tanı yöntemlerini içerir ve tümörün türünü, konumunu ve evresini belirlemeye yardımcı olur. Doğru tanı, uygun tedavi yaklaşımının belirlenmesi için kritik bir adımdır.

Beyin tümörü tanısı için kullanılan önemli yöntemler arasında görüntüleme teknikleri ve biyopsi yer alır. Görüntüleme teknikleri, tümörün yerleşim yeri, boyutu ve yayılma durumu hakkında bilgi sağlar. Bunlar arasında manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları bulunur.

MRG taraması, yüksek hassasiyet ve ayrıntılı görüntüleme sağlayarak beyin tümörlerinin tespitinde sıkça kullanılan bir yöntemdir. Beyin dokusunu ayrıntılı bir şekilde inceleyerek tümörlerin boyutunu, konumunu ve karakteristik özelliklerini gösterir.

MRG taraması, beyin tümörü tanısında etkili bir yöntemdir. Yüksek çözünürlüklü görüntüler sağladığı için tümörün büyüklüğünü, şeklini ve etrafındaki dokuyu belirlemek için önemli bir araştırma aracıdır.

BT taraması ise bilgisayarlı tomografi cihazı kullanılarak yapılan bir yöntemdir. Beyin tümörlerini daha hızlı ve hassas bir şekilde tespit etmek için kullanılır. BT taraması, tümörlerin yapısal özelliklerini ayrıntılı bir şekilde gösterir ve patolojik değişiklikleri ayırt etmeye yardımcı olur.

BT taraması, beyin tümörü tanısında değerli bilgiler sağlar. Çok yönlü görüntüler elde ederek tümörlerin boyutunu, sınırını ve varsa diğer anatomik yapılarla olan ilişkisini gösterir.

Biyopsi ise tümörün doğrudan incelenmesini sağlayan bir yöntemdir. Tümörden alınan doku örneği, patolojik incelemeler için laboratuvarlara gönderilir. Bu incelemeler sonucunda, tümörün iyilik veya kötülük derecesi ve genetik özellikleri belirlenebilir.

Beyin tümörlerinin doğru tanı yöntemleriyle teşhis edilmesi, hastaların uygun tedavi ve takip süreçlerine ihtiyaç duymasını sağlar.

Tanı YöntemiÖzellikleri
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG)Yüksek çözünürlük, ayrıntılı görüntüleme, tümörlerin konumu ve boyutunu gösterme
Bilgisayarlı Tomografi (BT)Hızlı ve hassas tarama, tümörlerin yapısal özelliklerini gösterme
BiyopsiDoğrudan tümörün incelenmesini sağlama, patolojik incelemeler için doku örneği alımı

Görüntüleme Teknikleri ile Beyin Tümörü Teşhisi

Beyin tümörlerinin teşhisinde görüntüleme teknikleri büyük önem taşır. Bu teknikler, beyin tümörlerinin tanısını koymak ve doğru tedavi planını oluşturmak için kullanılır. En yaygın kullanılan görüntüleme teknikleri arasında Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) bulunur.

Bilgisayarlı Tomografi (BT)

Bilgisayarlı Tomografi (BT), X ışınları kullanarak kesitli görüntüler elde etmeyi sağlayan bir görüntüleme yöntemidir. Bu tarama, beyin tümörünün konumunu, boyutunu ve şeklini belirlemek için kullanılır. BT taramaları, tümörün diğer dokulara olan etkisini göstererek cerrahi planlama ve tedavi stratejisi oluşturmada önemli bir araçtır.

Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG)

Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) ise manyetik alan ve radyo dalgaları kullanarak detaylı görüntüler elde etmeyi sağlar. Beyin dokusunun farklı yapılarını daha net bir şekilde görüntülemek için kullanılır. MRG taramaları, beyin tümörlerinin büyüklüğünü, şeklini ve varsa yayılımını değerlendirmek için etkili bir yöntemdir. Ayrıca, MRG taramaları tümörün diğer dokulara olan yakınlığını da göstererek cerrahi planlamada yardımcı olur.

sik-sorulan-sorular

Sık Sorulan Sorular

Beyin tümörü nedir?

Beyin tümörü, beyin dokusundaki veya çevresindeki anormal hücre büyümeleridir.

Beyin tümörü çeşitleri ve oluşumu hakkında bilgi verebilir misiniz?

Beyin tümörleri, farklı tiplerde olabilir ve farklı şekillerde oluşabilir.

Beyin tümörlerinin nedenleri ve risk faktörleri nelerdir?

Beyin tümörlerinin neden olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı risk faktörleri ve etkenlerin rol oynadığı düşünülmektedir.

Beyin tümörlerinin belirtileri nelerdir?

Beyin tümörlerinin belirtileri, tümörün türüne, konumuna ve büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir.

Erken dönemde ortaya çıkan beyin tümörü belirtileri nelerdir?

Erken dönemde ortaya çıkan beyin tümörü belirtileri genellikle baş ağrısı, mide bulantısı ve denge sorunları gibi non-spesifik semptomlar olabilir.

İleri dönemde ortaya çıkan beyin tümörü belirtileri ve hastalar üzerindeki etkileri nelerdir?

İleri dönemde ortaya çıkan beyin tümörü belirtileri ise daha belirgin olabilir ve nöbetler, motor beceri kaybı, konuşma bozuklukları gibi şiddetli semptomlara yol açabilir.

Beyin tümörü nasıl teşhis edilir ve teşhis yöntemleri ne kadar önemlidir?

Beyin tümörlerinin doğru bir şekilde teşhis edilmesi önemlidir. Tanı yöntemleri, görüntüleme teknikleri ve biyopsi gibi yöntemleri içerir ve tümörün türünü, konumunu ve evresini belirlemeye yardımcı olur. Tanı yöntemleri doğru tedavi yaklaşımını belirlemek için önemlidir.

Beyin tümörünün teşhisi için hangi görüntüleme teknikleri kullanılır?

Görüntüleme teknikleri, beyin tümörlerinin teşhisinde önemli bir rol oynar. Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) gibi teknikler, beyin tümörlerini teşhis etmek için kullanılır.

Kaynak Bağlantıları

Üzüm Çekirdeği Faydaları

üzüm çekirdeği

Dünya üzerinde bulunan her şeyin bir anlamı bulunuyor. Özellikle doğaya bakıldığında doğada var olan pek çok şeyin bir ya da birkaç faydası bulunuyor. Hatta bu durum o kadar bilinen bir şey ki şu anda Dünya üzerindeki birçok iş koluna ev sahipliği yapıyor. Son yıllarda insanlar daha çok doğaya yöneliyor. Doğal olanın daha faydalı olması pek çok kişinin tercihini doğal ürünlerden yana kullanmasını sağlıyor. Üzüm çekirdeği bunlardan biri.

Doğada bulunan bir ürünün pek çok farklı faydası olabiliyor. Özellikle son zamanlarda üzüm çekirdeği ve faydaları konusunda ortada pek çok bilgi bulunuyor. Neredeyse herkesin severek tükettiği üzümün elbette faydaları bulunuyor. Ancak üzümün çekirdeğinin de faydalı olması oldukça değerli bir bilgidir. Eğer sizde üzümün çekirdeğinin nelere iyi geldiğini merak ediyorsanız kısa bir araştırma yapmanız yeterli olacaktır.

uzum cekirdegi
üzüm çekirdeği

Üzüm Çekirdeği Yağı Faydaları

Bazı besinlerin sadece kendisi değil tohumu ya da çekirdeği de oldukça fazla fayda sağlayabiliyor. Özellikle üzümün çekirdeğinden elde edilen yağında pek çok farklı faydası bulunuyor. Genel olarak çekirdekten yağ elde etmenin 2 yolu bulunuyor. Bunlar soğuk sıkım yöntemi ve çekirdekleri zeytinyağında bekletme yöntemidir. Eğer çekirdek ya da tohum hâlindeki ürünlerin yağını temin etmek istiyorsanız en faydalı olanı soğuk sıkım yöntemi ile elde edilmiş olanıdır. Bu nedenle üzüm çekirdeğinin yağı da oldukça faydalıdır. Bu yağ daha çok kozmetik ve cilt bakım ürünleri hazırlamakta kullanılan yaşlanma karşıtı bir yağdır.

Üzüm Çekirdeğinin Faydaları Nelerdir?

Üzüm çekirdeğinin bilinen ve kesin olarak kanıtlanmış pek çok faydası bulunuyor.

Bu faydalardan birkaçı şunlardır:

  • Bağışıklığı güçlendirir.
  • Sindirim sistemini korur.
  • Saçtaki beyazlamayı azaltır.
  • Saçı parlatır ve uzatır.
  • Cildi gerginleştirir ve besler.
uzum cekirdegi yagi
üzüm çekirdeği faydaları 80

Daha pek çok faydası bulunan bu ürünü gün içerisinde kontrollü ve az miktarda tüketerek birçok sağlık sorununa çözüm bulabilirsiniz.

Aynı zamanda saç ve cilt bakımında oldukça faydalı olan bu besini hem yiyerek hem de yağını cildinize uygulayarak çok iyi sonuçlar alabilirsiniz. Bu faydalı besini mutlaka tüketmeye özen göstermelisiniz.

Üzüm Çekirdeği Tozu Nedir?

Üzüm çekirdeği birçok farklı kullanım şekli olan bir besindir. Bu kullanım şekillerinden en az bilineni üzüm çekirdeği tozu hâlidir. Genel olarak bu besinin daha çok meyve hâli ve yağı bilinse de çekirdeğinin öğütülerek toz hâline getirilmesi de oldukça faydalıdır. Üzüm çekirdeğinin yüksek basınçlı makinelerde toz hâline getirilmesiyle faydasında bir azalma olmaz. Eğer bu şekilde toz olarak kullanımın nasıl olacağı konusunda bir bilginiz yoksa yoğurt ve süte katarak gayet kolay bir şekilde tüketerek bu besinin tüm faydalarından yararlanmanız oldukça mümkündür. Toz hâline getirilen üzüm çekirdeğinin tadı daha kekremsi ve acımtıraktır. Bu nedenle daha çok süt, peynir, kefir ve yoğurt gibi ürünlerle tüketmenizde fayda vardır.

uzum cekirdegi tozu
üzüm çekirdeği faydaları 81

Üzüm Çekirdeği Yağının Kullanımı Üzüm çekirdeğinin bilinen ve bilinmeyen pek çok farklı faydası bulunuyor. Bu nedenle hâlâ daha bu konuyla ilgili birçok araştırma yapılıyor. Üzümün çekirdeği, yağı ve tozunun ayrı ayrı faydaları olduğu gibi genel olarak aynı besinden oluştuğu için faydaları aynı olabilir. Üzüm çekirdeğinin yağını daha çok kişisel bakım ürünlerinizde kullanabilirsiniz. Kırışık karşıtı etkisi olan bu yağı, cilt bakım ürünlerinizin içerisine eklemekle beraber bu yağdan kremde yapabilirsiniz. Çekirdeğin tozunu ise daha çok sıvı besinlerle karıştırarak tüketmeniz daha kolay olacaktır. Toz hâline gelen çekirdeği aynı zamanda salatalarınıza serperek de farklı bir tat katıp daha faydalı bir hâle getirmenizde oldukça mümkündür

Eklem Ağrılarına Ne İyi Gelir?

eklem ağrısı

Eklemler kemikler ile birleşerek daha rahat hareket etmeyi sağlarlar. Kemikleri destekleme görevleri de mevcuttur. Yanlış beslenme, kilo artışı ve dış darbeler, uygunsuz ve ani hareketler gibi faktörlerin etkisiyle eklemler zarar görebilir ve bu durumda eklem ağrısı adı verilen olay gerçekleşir. Bu ağrılardan kurtulmak için ağrıları azaltan unsurlara yönelmek gerekir.

Eklem ağrısına şunlar iyi gelmektedir:

  • Düzenli şekilde spor yapmak.
  • Eklem bölgelerine rahatlatıcı masaj uygulamaları yaptırmak.
  • Boyunluk, dizlik gibi koruyucu ekipmanlar kullanmak.
  • Esneme hareketleri yapmak.
  • Ağrıyan bölgeye soğuk veya sıcak su torbası uygulamak.
  • Sağlıklı ve doğal beslenme düzenini benimsemek.
diz kapaginda agri
diz kapağında ağrı

Eklem ağrılarını gidermenin ve rahatlatmanın bir sürü doğal ve tedaviye dayalı yöntemleri yer almaktadır. Bu doğal yöntemler arasından en sık tercih edilenlerden biri doğal yollarla hazırlanan kürlerdir.

Eklem Ağrısı İçin Kür Tarifi

Eklem ağrılarına iyi gelen gıdalar kullanılarak birçok kür tarifi elde edilmektedir. Eklem ağrısını gidermek için sirke ve zeytinyağı kullanılarak kür elde edilebilir. Bu kür doğal bir antioksidan görevi üstlenmektedir. Elma sirkesini ve zeytinyağını bir kapta karıştırın. Oluşan karışımı diz bölgesine yavaş hareketlerle sürün. Bu kür diz kapağında ağrı şikayeti olan kişiler için birebirdir. Ağrıyan bölgeye masaj yaparak uygulanmalıdır.

Eklem Ağrılarına İyi Gelen Besinler Nelerdir?

Düzenli beslenme ve doğru gıdaların seçimiyle eklem ağrılarını gidermek mümkündür. Eklem ağrılarını gidermede tercih edilen kaynaklardan biri zencefildir. Zerdeçal adı verilen bitkinin de iyileşmeyi hızlandırdığı ve eklem ağrılarına iyi geldiği bilinmektedir. Yeşil yapraklı bitkiler, çemen tohumu, tarçınlı bal gibi besinler ve bitkiler eklem ağrılarına iyi gelmektedir. Bu besinler yardımıyla kürler de yapılabilmektedir.

eklem agrisi icin egzersizler
eklem ağrısı i̇çin egzersizler

Eklem Ağrısı İçin Hangi Egzersizler Yapılmalıdır?

Hareket ederek ve düzenli bir spor alışkanlığı kazanarak eklem ağrıları giderilebilir. Bunun için eklemi zorlamayacak aksine eklemlere iyi gelecek hareketler seçilmelidir. Yürüyüş eklem ağrılarını gidermek için önerilmektedir. Evlerde ise sandalye hareketleri bu ağrıların giderilmesi için uygun görülmektedir.

Eklemleri rahatlatmak için genellikle esneme hareketlerine yönelmek gerekir. En iyi esneme hareketlerini de pilates yöntemi sayesinde yapabiliriz. Evlere eliptik gibi birden fazla kası ve eklemi aynı anda çalıştıran aletler alınarak spor yapılabilir. Egzersizlerde eklemleri zorlayacak ağırlıklar kaldırılmamalıdır. Hafif ağırlıklar ile eklemler kuvvetlendirilebilir. Zumba gibi spor dallarına yönelmek de eklem problemlerini giderebilir. Bu sayede hem ağrılar azaltılır hem de eğlenceli bir ortam yaratılmış olur.

Eklem Ağrılarının Tedavisi

Bazen kişiler dayanılmaz eklem ağrıları yaşayabiliyor. Bunun için doğal yöntemlerden daha çok tıbbi yöntemlere başvurmak gerekir. Doktora giderek eklem ağrısı tespiti ve nedenleri araştırılmalı ve uygun tedaviye başlanmalıdır. Uygun tahliller yapılarak eklem problemleri saptanır ve değerlendirilir. Eğer ağrıların sebebi fazla kilo ise kişiye uygun egzersizler yazılır. Eklem ağrıları için genellikle fizik tedavi uygulanmaktadır.

eklem agrisi1
eklem ağrısı

Bu tedavi sayesinde bu problemlerden kurtulmak mümkündür. Gut hastalığı olan kişilerde de bu eklem ağrıları görülebilir. Bu hastalar fazla protein ağırlıklı beslenmemelidir. İlaç tedavisi, fizik tedavi, kapalıca tedavisi, akupunktur tedavi eklem ağrılarında kullanılan yöntemlerden bazılarıdır. Fizik tedavide kişiye uygun egzersizler verilir ve bu egzersizler düzenli olarak kontrol edilir.

Kaplıcalara Gitmek Eklem Ağrısına İyi Gelir Mi? Kaplıcalar eklem ağrılarını gidermek için kullanılan ve başvurulan yöntemler arasında yer almaktadır. İçerisindeki mineraller sayesinde ve oluşan basıncın etkisiyle eklem ağrılarını giderir. Düzenli şekilde yapıldığı taktirde faydası görülmektedir. Kaplıcalarda yer alan ısı eklemleri rahatlatmakta ve belli sürelerle yapıldığı taktirde gidermektedir. Eklem ağrısı için kullanılan tedavi yöntemleri arasında sayılabilir.