İçeriğe Git
Story Görsel

Yılın Son Fırsatı: Gündoğdu Mobilya’da Kaçırılmayacak Kampanyalar

İçeriğe Git
Story Görsel

Hamilelikte Kan Gelmesi Neden Olur? – Gebelikte Kanama.

İçeriğe Git
Story Görsel

Cafe ve Restoran Adisyon Programı Nedir? Özellikleri Nelerdir?

İçeriğe Git
Story Görsel

İşitme Cihazı Çeşitleri Nelerdir?

Türkiye'nin Diyet & Beslenme ve Sağlık Platformu!

Passiflora Şurup Nedir ? Nasıl Kullanılır?

passiflora surup nedir nasil kullanilir min

İlaçlar günümüzde en çok kullanılan tedavi yöntemleri arasında yer alabilmektedir. Ruhsal manada kendilerini kötü hisseden kişiler içinde üretilmiş olan ilaçlar bulunabilmektedir. Bu ilaçlar arasında yer alan Passiflora şurup ruh sağlı ve sinir hastalıkları doktorlarının en çok reçete ettiği ilaçlar arasında yer alabilmektedir. Doktorların en çok reçete ettiği ilaçlar arsında yer alan Passiflora şurup insanların akıllarına çoğunlukla Passiflora şurup nedir? Sorusunu getirmektedir. Genellikle  Passiflora şurup ani ruh hali değişimlerinde reçete edilen ilaçlar arasında yer almaktadır.

passiflora tablet min
passiflora şurup nedir ? nasıl kullanılır? 3

Passiflora şurubunun ham maddesi Passiflora bitkisi bir diğer adıyla çarkıfelek bitkisi olarak da bilinmektedir. Bu bitkinin ruhanı değişimler üzerinde rahatlatıcı bir etkisi olduğu gözlemlenmektedir. Bu bitki tıp alanında yaygın olarak kullanılan bitkiler arasında yerini almaktadır.

Passiflora Şurup Nasıl kullanılır?

Her ilacın kullanım amacı farklı olduğu için ilaçların kullanım şekilleride farklılık gösterebilmektedir. İlaçların insanlar üzerinde farklı etkileri gözükebilmektedir. Bu etikliler kişiden kişiye de farklılıklar gösterebilmektedir. Genellikle ilaçlar doktor reçetesi ile kullanılmalıdır. İlaç kullanmanız için mutlaka doktorunuza danışmanız gerekebilmektedir. Tüm ilaçlarda olduğu gibi insanlar akıllarına  Passiflora şurup nasıl kullanılır? Yan etkileri nelerdir? Gibi sorular gelebilmektedir. Passiflora Şurubun genel kullanımı şu şekilde yer almaktadır.

  • Öncelikle doktorunuza danışmanız gerekmektedir.
  • Doktorunuzun reçete etmiş olduğu şurubu reçeteli olarak da eczacınızdan alabilrisiniz. Passiflora şurubun reçetesiz satışı bulunmaktadır.
  • Eczacınızın sizilere vermiş olduğu bilgilendirme doğrultusunda ölçekli olarak aç karnına tüketmeniz gerekmektedir.

Passiflora Şurup Yan Etkileri

Her ilaçda olduğu gibi Passiflora şurubunda yan etkileri olabilmektedir. Passiflora şurup ve Passiflora hap formunda iki çeşidi bulunan Passiflora ilacınında yan etkileri olabilmektedir. Passiflora şurup ve Passiflora tablet aynı yan etkileri gösterebilmektedir. Passiflora şurup yan etkileri şu şekilde yer almaktadır.

  • Passiflora şurubun bilinen bir yan etkisi bulunmamaktadır.
  • Aksi takdirde yaşanabilecek olumsuz bir etki çerçevesinde vakit kaybetmeden uzman doktora başvurmanız gerekmektedir.

Passiflora Şurup Fiyatı 2020-2021 Eczane

Türkiyede ilaç fiyatları bir çok etmene bağlı olarak diğişkenlik göstermektedir. Fakat ilaç fiyatlarını belirleyen kurum Sağlık Bakanlığı olmaktadır. reçeteli satışı Passiflora şurubu fiyatı 2020 yılı için farklı çeşitleri bulunan Passiflora şurubun fiyatları değişiklik gösterebilmektedir. Passiflora şurup 2021 fiyatı net olarak bilinmemektedir.

Passiflora Şurup Kullananlar Ve Yorumları

Passiflora şurup insanlar üzerinde yen etki göstermediği için en çok tercih edilen ilaçlar arasında yer alabilmektedir. Genellikle kullanan insanlar üzerinde olumlu etkiler bırakan Passiflora şurup kullananlar genellikle olumlu yorumlar yapmaktadırlar.Passiflora şurup doktor yorumları olumlu yönde olan ilaçlar içerisinde yerini almaktadır. Passiflora bitkisinden elde edilen Passiflora şurubu doğal ilaçlar arasında yer almaktadır.

Passiflora Şurup Hamileler Kullanabilir Mi?

Yan etkisi olmadığı bilinen Passiflora şurubun her ilaçta olduğu gibi aşırı kullanımı problemler oluşturabilmektedir. Passiflora şurubu hamilelikte kullanımı yan etkiler oluşturabilir. Fakat pskiyatrist ve kadın doğum uzmanı kontrolünde kullanılabilmektedir. Passiflora şurubun etkileri kişiden kişiye değişkenlik gösterdiği için hamilelik sürecinde de farklılıklar gösterebilmektedir. Yer alan bu bilgiler ile beraber hamilelik sürecinde kullanmanız gereken ilaçlar hakkında uzman hekime danışabilmeniz mümkündür.

Passiflora Şurup Kilo Aldırır Mı?

Passiflora şurup huzursuzluk, endişe ve menapoz dönemindeki ruhsal sıkıntılara iyi geldiği için bu tür durumlar kişiden kişiye iştahsızlık durmları gösterebilmektedir. Ruhani değişimlerin etkileri kişiden kişiye değişiklik gösterdiği için Passiflora şurubun kilo aldırma etkisi kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir. Olası bir kilo artışı ile karşılaştığınızda doktor yardımı ile sebeplerini araştırabilir, spor yaparak eski vücut yapınıza dönebilirsiniz.

Passiflora Şurup Çocuğa Verilir Mi?

Passiflora şurubun yan etkisi olmaması sebebile çocuklara verilebilmektedir. 3 yaşın üzerinde çocuklara verilebilen Passiflora şurubu doktor kontrolünde ve düşük miktarlarda çocuklara verilmelidir. Her çocukta göstereceği farklı etkilerin yanı sıra ilaç içerisinde yer alan prospektüsü okumalı, aklınıza takılan durumlarda uzman çocuk doktoruna başvurmanız gerekmektedir. 

Passiflora Şurup Etkisini Ne Zaman Gösterir?

Passiflora şurubu uyku düzensizliği için kullanılacak ise uyumadan 2 saat önce kullanılması önerilmektedir. Ruhsal rahatsızlıklar için kullanılacak ise yemeklerden 1 saat önce tüketilmesi şurubun etkisini daha çok ve daha hızlı bir şekilde göstermesini sağlayacaktır. tok karnına tüketildiğinde etkisinin azaldığı gözlemlenmektedir. Daha etkili ve kesin sonuçlar alabilmek için uzman doktorunuzdan daha detaylı bilgiler alabilemeniz mümkündür.

İnositol Nedir ? 9 Kritik Faydası

inositol nedir

Konuyla ilgili olarak bilgisi bulunmayan kişiler son dönemlerde sık bir şekilde karşılaşılan İnostil ile ilgili bilgileri merak etmektedir. Bu bağlamda kişiler en çok inositol nedir sorusunun cevabını araştırmaktadır. Vitamin B8 olarak nitelendirilen İnositol, kendini güçsüz ve hâlsiz hisseden kişilerin bedenlerinde yer alan eksikliklerden birisi olan B kompleks vitamindir. İnositol kişilerin özellikle yorgun hissettikleri zamanlarda kullanabileceği ve vücudun direnç kazanabileceği bir B8 vitamindir. Vücuttaki bağırsak bakterileri tarafından glukoz sentezlendiğinden dolayı tam olarak vitamin olarak nitelendirilemez. İnositol her kişinin vücudunda aktif olarak yer alan bir çeşit gereksinimdir. Kişilerde en çok beyin, kalp ve gözün lens tabakasında yer almaktadır. İnositol eksikliğinde kişi kendisini daha yorgun hissetmekle birlikte vücudunun direncini de kaybeder.

Yapılan araştırmalar sonucunda vücuttaki inositol oranının düşük olması sebebiyle kişilerde depresyon, anksiyete veya panik atak rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Beyindeki İnositol eksiklikleri bu sorunlara sebebiyet verirken diğer bölgelerdeki eksiklikler de başka sorunların tetikçisi olabilmektedir. Depresyon hastalığına yakalanan veya anksiyete krizleri geçiren kişiler için inositol yan etki taşımayan bir anti depresan olarak kullanılabilmektedir.

inositol nedir
inositol nedir

Üreme çağına gelmiş olan kadınların yumurta kalitesi üzerinde de olumlu etkileri olduğu gözlemlenmektedir. Üreme çağındaki birçok kadının yumurta kalitesini yükselttiği gibi endokrin bozukluk olan polikistik over sendromunda da inositol alımı hormonsal faaliyetleri de düzenlemektedir. İnositol eksikliği bulunan ve doğum çağında olan kadınların gebelik döneminde kendilerini daha depresif veya daha duygusal hissetmelerinin sebepleri arasında bulunmaktadır.

Gebelik dönemleri yaşayan kadınları için de birçok açıdan faydası bulunmaktadır. Gebelik dönemlerinde kadınların kan değelerinde ve parametrelerinde olumsuz faaliyetler meydana gelmektedir. İnositol eksikliği bu sorunları daha tehlikeli noktalara taşımaktadır. İnositol alımı ile gebelik dönemlerinde kadınların daha sağlam kan değerlerine sahip olması sağlanmaktadır.

İnositol eksikliği ile kadınlarda pokisitk over sendromu baş gösterebilmektedir. Pokisitk over sendromu ile birlikte kadınlarda tüylenme, kilo problemleri ve adet düzensizliği gibi etkileri olduğu gözlemlenmektedir. İnositol alımı ile birlikte pokistik over sendromu da yavaş bir şekilde ortadan kaldırılarak kadınlardaki bu problemler çözülebilmektedir.

İnositol Faydaları

İnositol, birçok kadının sorunlarına çözüm olabildiği gibi DNA sentezi ve hücre bölünmesi ve hücre yenilenmesi konularında da etkili çözümler sunabilmektedir. İnositol faydaları bunlar gibi birçok farklı örnekle sıralanabilmektedir. İnositol faydaları ve çeşitleri aşağıda liste hâlinde verilmiştir.

  • Erken doğumu engelleyici özelliğinin olması ile birlikte fetal gelişimi için de oldukça önemli bir noktaya sahiptir.
  • İnsan bedeninde yer alan kolestrol türleri üzerinde de etkileri vardır. İyi kolestrol oranını yükseltirken kötü kolestrol oranını da aynı oranda düşürmektedir.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir ve yaşanan kabızlık gibi sorunlara çözüm üretir.
  • Depresyon, anksiyete ve panik atak gibi sağlık sorunlarının önüne geçer. Kişinin kendisini daha iyi hissetmesini sağlayarak birçok mental bozukluğu da engeller.
  • Sindirim sisteminin düzgün bir şekilde işlemesini sağlayarak sindirim sisteminde meydana gelebilecek bozuklukları engeller.
  • Üreme sorunlarının oluşmasına engel olur. Kısırlık, erken gebelik ve erken doğum gibi sorunların çözümlerinde kullanılır.
  • Beyinde yer alan İnositol eksikliği birçok zekâ problemlerini de beraberinde getirir. İnositol düzenli kullanımı sayesinde Alzheimer hastalığının oluşmasını engeller ve tedavisinde kullanılır.
  • Kırmızı kan hücrelerinin gelişmesine yardım ederken bir yandan da beyaz kan hücrelerinin oluşmasına katkıda bulunur.
  • Felç gibi büyük rahatsızlıkların oluşmasını engelleyici özellikleri bulunur.

İnositol eksikliği doktor tavsiyesi ile birlikte genel olarak reçete verilerek giderilmektedir. Eczanelerden tein edilebildiği gibi dileyen kişiler internet siteleri üzerinden de temin edebilirler.

inositol nedir
inositol nedir

İnositol Yan Etkileri

İnositol içeriği dolayısıyla birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Ürün doz aşımı yaşandığında ise kişiler üzerinde ufak çaplı da olsa yan etkilere sahiptir. İnositol yan etkileri aşağıdaki gibidir.

  • 12 gram veya yüksek dozda kullanıldığında mide bulantısı gibi yan etkisi vardır.
  • Uyku güçlüğü
  • Baş ağrısı
  • Baş dönmesi
  • Yorgunluk

Belirtilen yan etkiler normal kullanımın aksine doz aşımı yapıldığında meydana gelebilmektedir. Kullanan birçok kişi tarafından olumlu bir şekilde lanse edilmektedir.

İnositol Fiyat

İnositol birçok farklı yerde farklı bir fiyat üzerinden satış göstermektedir. İnositol fiyatı ortalama olarak 60 TL olarak değer görmektedir. İlacın etki süresine ve miligram ağırlığına göre de değişiklik göstermektedir

Kaynak: wikipedia / examine

Başarısız Kanal Tedavisi Belirtileri

başarısız kanal tedavisi belirtileri

Başarısız kanal tedavisi belirtileri. Kanal tedavisi günümüzde yaygın olarak kullanılan ekstra bir seansa gerek kalmadan tek bir defa yapılan ayrıca oldukça önem gerektiren bir işlem olmaktadır. Hastaya yapılan kanal tedavisi işlemi sırasında dikkatsizlik ya da göz ucuyla kaçırılan birçok nokta ağrılı bir sürecin başlangıcı sayılmaktadır. Başarısız kanal tedavisi tam da bu noktalar doğrultusunda kendini göstermektedir.

Kanal tedavisi süresi kişiden kişiye değişmesinin yanı sıra ortalama birkaç gün içerisinde iyileşmektedir. Hastanın bünyesinde yer alan çeşitli belirtiler doğrultusunda belirli bir yol izlenerek farklı sonuçlar doğurmaktadır. Bu bağlamda başarısız kanal tedavisi belirtileri geniş bir konu yelpazesine açılmaktadır.

Yanlış kanal tedavileri arasında birçok husus da göz önünde bulundurulmaktadır. Kimi zaman doktora kimi zamanda hastaya göre değişen bu durumun belirli kendini göstermek durumları yer alır. Bu durumları sıralamak gerekirse şöyle bir yol izlenmektedir;

  • Kanal yapılacak alanın doğru bir şekilde temizlenmemesi,
  • Başarısız olan bir kanal tedavisi belirtileri arasında hasta veya diş hekiminin yanlış işlem uygulaması,
  • Hastanın kanal tedavisi sonrası sürecini takip etmemesi ve hızla normal hayatına dönüş sağlaması,
  • Başarısız kanal tedavisinde ağrı hissinin kendini fazlasıyla belli etmesi,
  • Diş kökünde meydana gelen kızarıklık, şişkinlik ve benzeri belirtiler başarısız kanal tedavisi belirtileri arasında yer almaktadır.
başarısız kanal tedavisi belirtileri
başarısız kanal tedavisi belirtileri

Kanal Tedavisinden Sonra Ağrı

Kanal tedavisi artık işlevi kalmayan dişi ve diş kökünü daha sağlam hale getirmek ve oluşan ağrıyı gidermek adına yapılan bir işlemdir. Birçok kişinin aklında yer alan kanal tedavisinden sonra ağrı oluyor mu? Sorusu kişiden kişiye değişiklik göstermektedir.

Başarılı kanal tedavileri sonucunda ortalama birkaç gün içerisinde ağrı evresi yaşanmaktadır. Buna çoğu zaman kanal tedavisinden sonra ağrı denilse de diş yapısının kedisini toparlaması adına geçen süreçtir. Yer alan bu ağrı hissini doktorunuzun önerdiği ilaçlar doğrultusunda giderebilmeniz mümkündür. Ancak kanal tedavisi sonrası şiddetli ağrı yaşıyor iseniz doktorunuza hemen başvurmalı, ağrının sebebini araştırmanız gerekmektedir.

Kanal Tedavisi Sonrası Ne Yapılmalı? Nelere Dikkat Edilmelidir?

Kanal tedavisi iyileşme süreci kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Bunun yanı sıra alınması gereken bazı önemler doğrultusunda yaşanan durumu daha az sancılı geçirebilmeniz mümkündür. Bu yönteme başvurmak isteyen birçok kişinin aklında kanal tedavisi sonrası ne yapılmalı? Nelere dikkat edilmelidir? Gibi çeşitli sorular yer almaktadır. Kanal tedavisinden sonra iyileşme süreci ise şöyle ilerlemektedir;

  • Kanal tedavisi esnasında uygulanan anestezi etkisi geçene kadar dudak ve dil çevresine zarar vermemeniz gerekmektedir.
  • Dolgu işlemi ile aynı anda yapılan bu müdahalede sert yiyecekler yemekten kaçınarak kanal tedavisi sonrası süreci daha az sancılı geçirmeniz mümkündür.
  • Başarılı kanal tedavisi sonrasında iyileşme süreci kişiler üzerinde oldukça farklılaşmaktadır.
  • Uzman doktorunuzun önerdiği ilaç takviyelerini muhakkak kullanmalı aksi yaşanacak durumlarda gecikmeden başvurmanız gerekmektedir.
başarısız kanal tedavisi belirtileri
başarısız kanal tedavisi belirtileri

Kanal Tedavisi Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kanal tedavisi işlemi bittikten sonra geriye kalan süreçte belirli hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bunun sebebi ise diş ve diş kökünde oluşabilecek herhangi bir olumsuz durumu önlemektir. Başarılı kanal tedavileri sonrasında dikkat edilen iyileşme süreci ve bakılan diş yapıları ile daha güçlü ağız yapısına sahip olabilirsiniz. Kanal tedavisi sonrasında dikkat edilmesi gerekenler şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Başarılı kanal tedavisi sürecinden sonra diş yapılarına fazlasıyla dikkat edilmesi gerekmektedir.
  • Kanal tedavisi sonrasında yemek işleminde sert, soğuk ya da fazla sıcak yiyecekler tüketilmemesi gerekmektedir. Kanal tedavisi sonrasında yemekler seçimi daha çok ılık ve kaygan olması gerekmektedir.
  • İşlem sonrasında herhangi bir ağrı durumu ile karşılaştığınızda uzman doktorunuza başvurmanız gerekmektedir.
  • Kanal tedavisi sonrasında diş fırçalama işlemine devam etmeniz gerekmektedir. Çünkü kanal tedavisi uygulanan dişte çürüme ya da ağrı gibi olaylar meydan gelebilmektedir.
  • İltihaplı dişe kanal tedavisi işlemini doktorun onayı doğrultusunda yaptırılması gerekmektedir.
  • Kanal tedavisi sonrası şişlik ya da şiddetli ağrı oluşumunda öncelikle tedaviyi yaptırdığınız uzman hekime görünmeniz gerekmektedir.
  • Kanal tedavisi sonrasında dişe bastırınca ayrı hissi uyanabilmektedir. Bunun sebebi ise diş köküne yapılan işlemler bölge doğrultusunda geçirilen süreci yansıtmaktadır.
  • Başarısız kanal tedavisi sonucunda oluşabilecek herhangi bir olumsuz durumda uzaman hekimlerden destek almanız gerekir.
  • Kanal tedavisi sonrası hassasiyet dönemlerine oldukça dikkat edilmektedir. Yeni yapılan işlemler sonrasında kişilerin diş yapılarında hassas durumlar gözlenmektedir.

Kaynak: webmd / wikipedia

Amoklavin Bid 1000 Mg Nedir?

amoklavin bid 1000 mg nedir min

İnsan sağlığı kişi için en önemli değerler arasında yer almaktadır. Hasta olmamak için insanlar ellerinden gelen her şeyi yapmaktadırlar. İnsanlar hasta olduklarında ilaç kullanımına dikkat etmelilerdir. İlaç kullanımı hakkında insanlar araştırma yaparken karşılarına Amoklavin Bid 1000 mg nedir? Gibi sorular ile karşılaşmaktadırlar. Yapılan araştırmalarda bir çok insanın kullandığı ilaçlar hakkında bilgi sahibi olmadığıgözlemlenmiş olmaktadır.İlaçlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilmek için daha fazla araştırma yapılmalıdır. Amoklavin Bid ne işe yarar? Gibi sorulara makale içerisinde yer verilmiş olmaktadır.

amoklavin nedir min
amoklavin bid 1000 mg nedir? 12

Amoklavin Bid 1000 Mg Ne İşe Yarar ve Ne için kullanılır?

Antibiyotik grubunda yer alan Amoklavin Bid 1000 mg 14 film tablet ilacı doktorların en çok tercih ettiği ilaçlar arasında yer almaktadır. Doktorların hastalarına reçete etmiş olduğu Amoklavin Bid ilacı bir çok hastalıkta tedavi için kullanılmaktadır. Dokotorlar hastalarına bu ilacı çok fazla önerdiği için hastaların akıllarına genellikle Amoklavin Bid 1000 mg hangi hastalıklarda kullanılır? Gibi sorulargelmektedir. Genel olarak Amoklavin Bidilacının kullanıldığı hastalıklar şu şekilde yer almaktadır.

  • İltihaplanmaları önlemek için ve oluşan iltihaplanmaların tedavisi için reçete edilebilen ilaçlar arasında yer almaktadır.
  • Amoklavin 1000 mg diş eti iltihabı, diş apsesi gibi ağız sağlığında oluşabilecek enfeksiyonların iyileştirilmesinde önerilebilmektedir.
  • Grip,boğazağrısı, idrar yolları enfeksiyonları gibi bir çok hastalıkta doktorlar tarafından önerilmektedir.

Hamileler Amoklavin Kullanabilirmi?

Kadınların hamilelik döneminde normal yaşamlarından çok daha fazla dikkat etmeleri gerekmektedir. Çünkü hamilelik döneminde kadınların bağışıklık sistemleri normal yaşamlarına göre daha zayıf olmaktadır. Bağışıklık sistemleri daha zayıf olduğu için hastalıklara daha açık olmaktadırlar. Hamile kadınların Amoklavin Bid gibi Antibiyotik grubunda olan ilaçları doktor kontrolünde kullanmaları hiçbir problem teşkil etmemektedir.

Amoklavin 1000 Mg Yan Etkileri?

Her ilacın yan etkileri olacağı gibi Amoklavin 1000 mg ilacıda bazı durumlarda yan etki oluşturabilmektedir. Bazı insanların bünyeleri ilaçlara reaksiyon gösterebilmetedir.hasta olan ve ilacı temin eden kişiler ilacı kullanmadan önce kesillikle Amoklavin Bid 1000 mg prospektüs kitapçığını mutlaka okumalılardır. İlaç hakkında ki tüm bilgiler ilacın prospektüsünde yer almaktadır. Amoklavin 1000 mg ilacının oluşturabileceği bazı yan etkiler şu şekilde yer almaktadır.

  • Ağız, yüz, dil, ve boğazda alerjiye bağlı şişmeler oluşabilmektedir. Oluşabilecek her hangi bir durumda doktora başvurulmalıdır.
  • İlacı aldıktan sonra 7 ila 10 gün sonra gelişebilecek eklem ve kas ağrıları oluşabilmektedir.
  • Deri yüzeyinde oluşabilecek küçük kabarıklıklar ve damar hastalıkları gibi durumla görüldüğünde acil olarak doktora başvurulmalıdır.

Amoklavin Antibiyotik

Amoklavin Bid 1000 mg ilacı antibiyotik grubu bir ilaç olmaktadır. 14 film tablet  ve 10 film tablet şeklinde bulunan Amoklavin Bid ilacının Amoklavin Bid 625 mg şeklinde bir dozajı daha bulunmaktadır. Yüksek dozda hap kullanamayan çocuklar için üretilen Amoklavin Bid ilacının Amoklavin antibiyotik şurup şeklinde formülüde bulunmaktadır. Amoklavin Bid ilacının iğçerisinde yer alan etken maddeler şu şekilde olmaktadır.

  • Her bir tablette 875 mg amoksisilin bulunmaktadır.
  • Her bir  tablette 125 mg kluvanik yer almaktadır.
  • Sodyum nişastası, glikolat, kolloidial gibi yardımcı etken maddelerde içerisinde yer almaktadır.

Amoklavin Bid 1000 mg Fiyat 2020

Türkiyede antibiyotik grubunda yer alan ilaçlar 2020 yılı ve 2021 yılı itibari ile reçeteli şekilde satışa sunulduğu için Amoklavin Bid 1000 mg fiyat 2020 yılı için reçeteli olarak satış fiyatı 20,00 TL olmaktadır.  Amoklavin Bid ilacı antibiyotik grubunda yer aldığı için türkiyede Amoklavin Bid reçetesiz şekilde satılmamaktadır. İlacacı satın alabilmeniz için doktor reçetesine ihtiyacınız olmaktadır. türkiyede ilaç fiyatlarını belirleyen bir çok etmen olduğu için ilacın 2021 yılında ne kadar olacağı bilinmemektedir.

Amoklavin Bid 1000 mg Muadili

Doktorlar genellikle hastalarına tedavide kullanılacak ilacı vermektedirler. Fakat genellikle ilaç fiyatları pahalı olduğu için insanlar ilacın muadilini tercih ederler muadil kelimesi benzer anlamına gelmektedir. Her ilacın benzeri bulunmaktadır. ilaçların etken maddesi ve işlevi atnı olduğu takdirde insanlar ilaçların muadillerini tercih edebilmektedirler. Ko amoksiklav gurubunun orjinali Augmentin‘dir. Amoklavin Bid 1000 mg ilacının da muadilleri bulunmaktadır. Bu ilaçlardan bir kaçı şu şekilde olmaktadır.

  • Agumentin 1000 mg
  • Klamoks bid 1000 mg
  • Klavunat-bid 100 mg

Theraflu Forte Nedir? Ne İçin Kullanılır?

theraflu forte nedir ne icin kullanilir min

Theraflu Forte şiddetli soğuk algınlığı, vücut ağrıları, gribal enfeksiyon, tıkanıklıklar, şiddetli öksürük durumu, baş ağrıları, burun tıkanıklıkları ile birlikte burun akıntıları, boğaz şişlikleri, sinüs basınçları ve yüksek ateş gibi durumları tedavi etmek amacıyla kullanılan çok önemli bir kombinasyon ilaçtır.

Uyarı: Son iki hafta içerisinde rasagilin, izokarboksazid, tranilsiprom, metilen mavisi enjeksiyonu, linezolid veya fenelzin, selegilin gibi ajanlar kullanıldıysa bu ilaç kullanılmamalıdır. İlaç içeriğindeki asetaminofen bileşeninden dolayı olası bir doz aşımında karaciğer, ciddi zarar görebilir ve hatta hayatı tehdit edebilir. Karnın sağ üst kısmında ağrı, kaşıntı, idrar renginde koyuluk, sürekli tokluk hissi, kronik yorgunluk, dışkının kil renginde olması, cilt veya gözlerde sararma varsa derhal doktor bilgilendirilmelidir. (1)

theraflu forte nedir ve ne icin kullanilir
theraflu forte nedir? ne i̇çin kullanılır? 15

Theraflu Forte nasıl kullanılır?

Reçetesiz olarak Theraflu Forte kullanılacaksa bu ilaç tüketilmeden önce mutlaka ilacın prospektüsü ile beraber tüm talimatları dikkatli bir şekilde okunmalıdır. Herhangi bir soru olması durumunda doktora veya eczacıya danışılmalıdır. Theraflu Forte, oral (ağızdan) olarak yemek (tok) veya yemeksiz (aç) bir şekilde tavsiye edildiği gibi kullanılmalıdır. Olası bir mide problemi ortaya çıkarsa bu ilaç, yiyeceklerle ya da süt ile beraber kullanılabilir.

İlacın sıvı formu tercih ediliyorsa kaşık veya ölçüm cihazı kullanılarak tavsiye edilen doz oranı dikkatli bir şekilde ölçülmelidir. Doğru bir şekilde ölçüm yapamayacağı için yemek kaşığı kullanılmamalıdır. Bunun yerine ilacın yanında verilen kaşık tercih edilmedir. Sıvı ilaç formu bir süspansiyonsa her dozajdan önce şişe, belirli bir süre boyunca iyice çalkalanmalıdır.

Theraflu Forte dozları, yaşa bağlı olarak belirlenir. Bundan dolayı dozlar arttırılmamalı, azaltılmamalı ya da doktor onayı olmaksızın tavsiye edilen dozdan daha sık bir şekilde alınmamalıdır. Bu ilacın kötüye kullanımı, beyin hasarları, nöbetler veya ölüm gibi ciddi hasarlara yol açabilir. (2)

Theraflu Forte ne işe yarar?

Theraflu Forte bileşenleri arasında yer alan klorfeniramin, önemli bir antihistamindir; dekstrometorfan, öksürük kesicidir; asetaminofen, ateş düşürücü, ağrı kesici özellikler taşır ve psödoefedrin ise dekonjestandır. Ayrıca Theraflu Forte, burada listelenmemiş amaçlar için de tercih edilebilir.

Theraflu Forte ilaç etkileşimleri

Theraflu Forte bileşeni arasında yer alan asetaminofen, farklı tür kimyasallara dönüştürülür ve elimine edilir. Ayrıca, karaciğerde metabolize edilir. Bundan dolayı asetaminofen bileşenini metabolize etmeye yardımcı olan karaciğer enzimlerinin etkilerini yüksek oranda arttıran ilaçlar (izoniazid, karbamazepin,rifamate, rifampin, tegretol gibi) asetaminofen bileşeninin seviyesini ciddi anlamda düşürerek asetaminofenin işlevini minimal düzeye indirir.

Önerilmiş dozlardan daha yüksek seviyelerde asetaminofen alınması, karaciğere toksik olacaktır ve karaciğere, ciddi oranda zarar verebilir. Asetaminofen bileşeninin karaciğere hasar verebilme ihtimali, alkol tüketimi ya da karaciğer için zararlı olan ilaçlar ile birleştirildiği zaman daha da artacaktır.

Kolestiramin bileşeni de asetaminofen etkeninin emilimini minimal düzeye indirerek işlevini azaltır. Bundan dolayı Theraflu Forte, kolestiramin bileşeni olan bir ilaç ile aynı anda alınmamalıdır. En az 3-4 saat sonra veya 1-2 saat önce tüketilmelidir. (3,4)

Theraflu Forte yan etkileri nelerdir?

Genel olarak yaygın Theraflu Forte yan etkileri şunlardır:

  • Baş dönmesi
  • Uyuşukluk olması
  • Burun, boğaz ve ağızda kuruluk
  • Bulanık bir şekilde görme
  • Kabızlık durumu
  • Huzursuzluk (özellikle de çocuklarda)
  • Uyku problemleri

Aşağıdaki belirtilerin ortaya çıkması durumunda doktora bilgi verilmelidir.

  • Alerjik reaksiyonlar
  • Kurdeşen, nefes alma güçlüğü
  • Yüzde, dilde, dudaklarda veya boğazda şişlikler.
  • Nadiren de olsa ciddi bir cilt reaksiyonu

Aşağıdaki belirtilerin ortaya çıkması durumunda bu ilaç derhal bırakılmalı ve hemen doktora bilgi verilmelidir:

  • Yeni ortaya çıkan veya sürekli kötüye doğru giden semptomlar
  • Çok şiddetli düzeyde uyuşukluk
  • Üç günden daha uzun sürebilen yüksek ateş, şişlik ve kızarıklıklar
  • Durmaksızın şiddeti artan baş ağrıları
  • 1 haftadan daha fazla süren vücut ağrıları, öksürükler veya sinüs tıkanıklıkları (5)

[geo-post id=”9900″ label=”Önerilen Yazı”]

Theraflu Forte kullanırken dikkat edilmesi gerekenler

  • Theraflu Forte kullanılmadan önce mutlaka doktora kullanılan ilaç listesi, bütün bitkisel veya doğal takviyeler, kronik rahatsızlıklar, alerjik öyküler ve geçirilmiş cerrahi operasyonlar bildirilmelidir. Çünkü bazı sağlık durumları, ilacın komplikasyonlarına karşı vücudu, çok daha duyarlı bir hale getirecektir. 
  • Doktorun tavsiye ettiği şekilde ilaç alınmalıdır veya ilacın prospektüsünde yazan öneriler izlenmelidir. 
  • İlacın dozu, hastaların durumuna bağlıdır. Semptomlar, azalmadan devam ediyorsa veya daha da kötüleşiyorsa mutlaka doktora bildirilmelidir. 
  • Yüzde, boyunda, dilde veya boğazda şişme olursa ve solunumda güçlük varsa hemen doktora başvurulmalıdır.
  • İlaç 5 günden fazla kullanılmamalıdır.

Theraflu Forte bir doz kaçılırsa ne olur?

Theraflu Forte, tipik olarak daha çok şiddetli tıkanıklıklar ve soğuk algınlığının tedavisi için kullanıldığından dolayı bir doz programında olmayabilir. Bundan dolayı bir sonraki doz zamanı geldiyse kaçırılan doz atlanmalıdır. Bir defada kesinlikle iki doz alınmamalıdır.

Aşırı doz alınırsa ne olur?

Bunun için mutlaka acil tıbbi destek alınmalıdır. Aşırı doz Theraflu Forte alınması, karaciğere ciddi hasar vererek daha ileri boyutta yaşamı tehdit edebilir. Theraflu Forte doz aşımının erken semptomları arasında mide bulantıları, kusmalar, iştah kayıpları, aşırı terleme veya ciddi halsizlik yer alır. Daha sonra ortaya çıkabilecek semptomlar arasında ise üst karın bölgesinde şiddetli ağrı, idrarın koyu renkli olması ve cilt veya gözlerin sararması yer alır.

Theraflu Forte kullanılırken nelerden kaçınılmalıdır?

Theraflu Forte kullanılırken kesinlikle alkol alımından kaçınılmalıdır. Alkol, karaciğerin zarar görme ihtimalini yüksek oranda arttırır. Bununla birlikte bu ilacın, nasıl işlev gördüğünü tam olarak anlaya kadar araç kullanılmamalıdır. Doktor önermediyse bu ilaçla beraber farklı ağrı kesici, ateş düşürücü veya öksürük ilaçları alınmamalıdır.

Theraflu Forte göğüste tıkanıklık ve öksürük tedavisinde kullanılır mı?

Theraflu Forte, göğüste tıkanıklık ve öksürük gibi durumların tedavisi için kullanılır. Ancak doktora danışmadan bu ilaç kullanılmamalıdır. (6)

Theraflu Forte bağımlılık yapar mı?

Theraflu Forte, kötüye kullanım potansiyeli değildir ve bağımlılık yapmaz. Bununla beraber doktor tavsiyesi olmadan ilaç kullanılmamalıdır.

Süresi geçen Theraflu Forte kullanılabilir mi?

Tek bir doz bile son kullanma tarihi geçen Theraflu Forte, istenilmeyen bir soruna neden olur ve kesinlikle kullanılmaması önerilir. Bununla birlikte uygun bir tavsiye için doktor ile görüşülmelidir. Son kullanma tarihi geçen ilaçlar, mevcut sağlık durumunun tedavisini de etkisiz bir hale getirebilir. Güvenli tarafta olabilmek amacıyla son kullanma tarihi geçen ilaçları kullanmamak gerekir. 

Theraflu Forte 2022 Fiyatı ne kadar?

Theraflu Forte 2022 Nisan ayı fiyat 13 TL’dir.

Theraflu Forte Prospektüs bilgileri

Theraflu Forte kimler kullanamaz?

  • Alkol kullananlar ve karaciğer rahatsızlığı olanlar,
  • Kalp damar sistemi hastalıkları olanlar,
  • Serebral ateroskleroz hastasıysanız,

Kaynaklar

  1. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/10613619/
  2. https://pubchem.ncbi.nlm.nih.gov/compound/Acetaminophen
  3. https://pubchem.ncbi.nlm.nih.gov/compound/6041
  4. https://pubchem.ncbi.nlm.nih.gov/compound/3516

Kolostomi Nedir? 4 Kolostomi Çeşidi

kolostomi nedir

Kolostomi nedir? Merakı alt bağırsak problemlerinden dolayı ortaya çıkmaktadır. Alt bağırsaklarında yara ve buna benzer problem görülen kişilere kolostomi ameliyatı yapılır. Ameliyat sonrasında dışkı açılan başka bir kanaldan dışarı atılır. Dilerseniz, Kolostomi durumları hakkında bilmeniz gereken detaylara geçelim;

kolostomi nedir
kolostomi nedir

Kolostomi Nedir? Tanımı

Kolostomi, kalın bağırsağın uç kısmını karın duvar bölümünden dışarıya çıkaran ameliyata verilen isimdir. Sindirim sisteminin atılacak olan maddenin dışarıya çıkarılması için kalın bağırsağın dış uç bölümünden bir kolostomi yapılmaktadır. Bu işlemler yapıldıktan sonra atıklar, karın bölgesinde yapılan ‘’Stoma’’ bölümünden atılmaktadır.

Stoma yerleşimi yapılırken bağırsağın zarar görmüş bölümünden uzak bir yer seçilmektedir. Bu yerlim sayesinde dışkı, perianal bölgedeki yaradan uzaklaştırılmaktadır. Çeşitli durumlara göre stoma farklı alanlara yerleştirilebilmektedir.

Kolostomi Ne İşe Yarar?

Kolostomi ile dışkı normal yollardan farklı bir şekilde vücuttan çıkarılır. Bağırsak problemlerinden dolayı dışkı çıkarmakta problem yaşayan kişilere yapılır. Bağırsaklar daha önceki gibi çalışacaktır fakat 2 işlevi değişecektir. Bu işlevler;

  • Bağırsağın kolon ve rektumun bağlantısı kesilir.
  • Artık, anüs bölgesi dışkının çıktığı yer değildir. Bazı durumlarda küçük de olsa çıkışlar yaşanabilir. Bu tedavilerde normaldir.

Kolostomi Çeşitleri

Kolostomi çeşitleri, yerleşim alanlarına göre değişkenlik göstermektedir. Yerleşim alanları, hastanın kalın bağırsağındaki yarasına uzak bir bölgeden seçilir. Hastaya yerleştirilen stoma kalıcı veya geçici olabilir. Yerleşim için seçilen 4 bölge ayrıntıları ile aşağıda verilmiştir;

1) Çıkan Kolostomi

Çıkan kolon olarak adlandırılan bu bölümde sağınızdaki dikey kısım kullanılmaktadır. Kolostomi türleri arasında en az tercih edilen yöntemdir. Dışkı katı olarak çıkamaz, yarı sıvı veya sıvı olarak çıkmaktadır. Cildi fazlaca tahriş etmektedir.

2) Transvers Kolostomi

Transvers olarak adlandırılan (Yatay bölüm) kolon, çoğu zaman bir kıvrım şeklinde yapılır. Geçici kolostomi türleri arasında yer alan Transvers, sıvı ya da yarı biçimlenmiş dışkılar için sıkça kullanılmaktadır. Karnın üstünden bir yol açılarak uygulanmaktadır.

3) İnen Kolostomi

Sol kısımdaki dikey bölümde yer alan inen kolon, en yaygın olarak türdür. Bu türde çıkan dışkı yarı katı veya katı haldedir. Bunun sebebi ise transvers kolonunda dışkının suyunun çekilmesidir.

4) Sigmoid Kolostomi

Sol bölümün alt tarafında yer alan ve rektumun girişine denk gelen sigmoid kolostomide dışkı katı bir şekilde çıkar. Önceki bağırsak bölümlerinde sıvı emilip, katı kısım bu bölüme kalmaktadır. Kalıcı kolostomi olarak kullanılabilmektedir.

kolostomi nedir
Kolostomi nedir

Kolostomi Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

Kolostomi tedavisi‘’Büyük önem ve risk’’ taşıyan bir ameliyattır. Diğer ameliyatlarda olduğu gibi aşırı kanamaya ve anesteziye karşı alerji reaksiyonu verme riski vardır. Potansiyel olarak aşağıdaki zararlar yaşanabilmektedir.

  • Enfeksiyon
  • Fıtık
  • İç kanama
  • Yara dokusu problemleri
  • Kolostomi kanaması veya yaralar
  • Çevresindeki organlara zarar verme

Ameliyattan Önceki Süreç Nasıl İşler?

  • Ameliyat yapılmadan önce kan örneği istenmektedir.
  • Daha sonra tıbbi geçmiş kontrol edilir ve fizik muayenesi yapılmaktadır.
  • Daha önce geçirdiğiniz operasyonlar ve kullandığınız ilaçlar listelenir ve kontrol edilmektedir.
  • 12 saat boyunca hiçbir şey yiyip içmemeniz istenmektedir.

Kolostomi ameliyatı sonrasında ise ameliyatın durumuna paralel olarak talimatlar verilecektir. Bu talimatlara uymanız dahilinde iyileşme süreciniz daha hızlı olacaktır.

Kolostomi Hangi Durumlarda Yapılır?

Alt bağırsakta yaşanan problemler sonucunda yapılan bir işlemdir. Dışkının bağırsaktan geçememesi ile ortaya çıkan problemler kolostomi yöntemi ile düzeltilebilir. Dışkı, bir süre bağırsaktan uzaklaştırılır ve problemler düzeltilmeye çalışılır.

kolostomi nedir
kolostomi nedir
Kalıcı Kolostomi Hangi Durumlarda Yapılır?

Kalıcı kolostomi; Crohn hastalığı, tıkanıklık, kolon polipleri, kanser ve kanser dokularının olması durumunda yapılabilir. Bu durumda makatın dışkıyı kontrol eden kaslarında ciddi anlamda bozulmalar görülür. Bu durumda gerekli bir çözüm yöntemi olarak kullanılır.

Kolostomi Diyeti Nedir?

Kolostomi diyeti, lif ve sıvı alımını arttırmaya yönelik bir listeden oluşur. Bu diyet yapılırken aşağıdaki maddelendirmelere uyulur;

  • Yüksek lif içerikli besinler tercih edilir.
  • Beş öğün sebze ve meyve yenir.
  • Tam tahıllar, mısır gevrekleri ve ekmek tüketimi arttırılır.
  • Bir gün içerisinde 6 bardak ile 8 bardak arasında su tüketilmelidir.

Not: Erkeklerin 38 gram, kadınların ise 25 gram life ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaçlara göre besin ölçülerinizi ayarlayabilirsiniz.

Kaynak: wikipedia / nhs

Stilex Jel Nedir? Ne İçin Kullanılır?

stilex jel nedir ne icin kullanilir min

Stilex Jel Nedir Ne için kullanılır gibi sorularınızın cevabını bu makalede öğreneceksiniz. Stilex Jel Nedir sorusuna kısaca, bir tür krem şeklinde cevap verebiliriz. Peki ne işe yarar? Stilex jel deride oluşan rahatsızlıkları gidererek etkin bir koruma sağlamaktadır.

Stilex Jel’ in etken maddeleri, Mepiramin Maleat, Lidokin hidroklorür, ve Dekspantenol olmaktadır. Jel, deriye sürüldüğü andan itibaren bölgede oluşan sinek ısırığı, alerjik reaksiyonları ve daha birçok rahatsızlığın üzerinde de etkili olmaktadır. Ayrıca güneş yanıklarında ve oluşabilecek hafif yanık türlerinde de deriyi korumak adına kullanılmaktadır.

stilex jel nedir ne icin kullanilir min 1
Stilex Jel Nedir Ne Icin Kullanilir min 1

Ancak her zaman olduğu gibi daha iyi bir sonuç alabilmek için ilaç kullanımından önce prosedürleri okumanız gerekmektedir. Ayrıca doktorunuz ile görüşme sağlayarak ilaç hakkında daha detaylı bilgi edinebilmeniz mümkündür. Stilex Jel Nedir sorusunun detaylı cevabı ve kullanımıda buna dahil.

Olabilecek olumsuz durumlara karşı en az miktarda kullanılması önerilmektedir. Dahası doktorunuzun önerdiği kullanım miktarını asla aşmamalısınız.

Stilex Jel Neye Yarar?

Stilex Jel Nedir sorusunu net ve kısaca cevapladık. Artık onun ne olduğunu biliyoruz. Şimdi bu kremin ne için kullanıldığı ne işe yaradığı konularına değinelim. Yani Stilex Jel Neye Yarar öğrenelim. Stilex Jel, içerisinde yer alan etkili maddeleri sayesinde deri üzerinde yer alan birçok rahatsızlığın giderilmesine vesile olmakta.

Deri üzerinden böcek ısırmaları alerjik reaksiyonlara sebep olabilmekte. Yada yüzme sonrası aşırı güneşlenme ile deride yanıklar meydana geliyor. İşte Stilex Jel Neye Yarar sorusunun cevabıda aslında burada saklı. Burada bahsettiğimiz deri rahatsızlıkları için kullanılan ilaç Stilex Jel ‘dir. Yani Stilex Jel deri sorunlarında kullanılmaya yarayan bir ilaç.

[geo-post id=”7607″ label=”Önerilen Yazı”]

Stliex Jel hangi durumlarda kullanılır? Sorusunun bir diğer cevabı ise kurdeşen ve kaşıntıdır. Vücudunuzun en çok kaşınan bölgesine uygulanması gereken miktardan fazla olmayacak şekilde sürülmesi gerekmektedir. Cildi bir miktar uyuşturma etkisinden dolayı aşırıya kaçırılmaması gerekir.

İlk kullanımından sonra hızlı bir ilaç olması ile beraber Stilex Jel genital bölgede kullanılır mı? En popüler sorulardan biri olmaktadır. Stilex Jel ıslak bölgeye uygulanmamaktadır. Genital bölgede oluşan kaşıntı sebebinin birçok sebebi vardır.

Doktorunuza danışmadan ya da uygun muayeneleri olmadan kullanmamanız önerilmektedir.

Stliex Jel kullanım alanlarında deri olmasının yanı sıra, iltihaplı yaralarda da kullanılmaması gerekir. Gözle temastan tamamen kaçınılmalı ayrıca ağız, burun kulak ve anüs gibi bölgelere kullanımı uygun değildir. Bunun yanı sıra Stilex Jel sivilce kullanımını doktorunuz onayı olmadan gerçekleştirmemeniz gerekmektedir.

Özellikle yazın en çok merak edilen konulardan bir tanesi de böcek ısırığına hangi krem iyi gelir? Sorusudur. Tam da bu noktada Stilex Jel etkin bir kullanım sunmanın yanı sıra cilt tabakası üzerinde yer alan kızarıklığı ve kaşıntıyı geçirmektedir.

Fazlasıyla rağbet gören bu ilacı satın almak istediğiniz takdirde sadece eczana üzerinden talep edebilirsiniz. Çevrenizde yer alan eczanelerde bulamadığınızda Stilex Jel muadili adı altında doktor tarafından önerilen kremlere ulaşmanız mümkündür.

YouTube video

Stilex Jel Nasıl Kullanılır?

Stilex Jel Nedir konusunu öğrenerek aştık. Adım adım ilerlerken başka bir detaya geldik. Peki Stilex Jel nasıl kullanılır? Bu konuda çok sayıda insanın yapacağı yüzlerce kullanım tarifi olabilir. Zira kullanıcısı fazla. Ancak siz ilacın kullanımını doktoruna danışarak ve prospektüsünü detaylıca okuyarak öğrenmelisiniz.

Neden? Çünkü kişiden kişiye görülen rahatsızlıklar, cilt tipi ve daha birçok durum göz önünde bulundurulmaktadır.

Açık yara kısımlarında önerilmeyen bu ürün ortalama kullanım süresi 7 gündür. Bu tedavi sırasında beklemediğiniz bir durum ile karşılaştığınızda doktorunuz başvurmanız gerekmektedir.

Ürünü aldıktan sonra Stilex Jel prospektüs kısmını okuyarak da detaylı bilgi edinebilmeniz mümkündür. Hasar görmüş ya da yan etki gösterecek cilt yapılarında uygulanmamaktadır.

Stilex Jel Hamilelikte Kullanır mı?

Stilex Jel Nedir sorusu elbette başka sorularıda beraberinde getirecekti. Örneğin Hamilelikte Stilex Jel Kullanımı gibi. Stilex Jel hamilelikte kullanımı pek fazla yaygın değildir. Ancak kullanılmak gereken bir durum olduğu takdirde doktorunuza görüşmeli, durum üzerinde detaylı bilgi edinmeniz gerekmektedir.

Bunun nedeni ise ciltte oluşabilecek olumsuz bir durumun önlenmesi ve bebeğin sağlığını da ön planda tutularak alınması gereken bir karardır.

Gebelik kategorisi C’dir. STİLEX için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir. Gebe kadınlarda yeterli ve kontrollü çalışmalar yoktur. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. 5.3.). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

www.abdiibrahim.com.tr

Stilex Jel Fiyat 2021

Stilex Jel Nedir konumuzun şimdiki aşaması ilacın fiyatı. Stilex Jel fiyatı 2020 yılında 17,67 ₺ şeklinde belirlenmiştir. Yıl içerisinde değişen fiyat aralığının yanı sıra tüketimi ve talebi de her geçen gün fazlasıyla artmaktadır. Bu sebeplerin yanı sıra Stilex Jel fiyatı 2021 hakkında şu anlık bir durumda değişiklik olmadığından dolayı 17,67 ₺ olarak bilinmektedir.

Stilex Jel Kullananlar

Stilex Jel kullananlar tarafından en çok tercih edilen ürünlerden biri olmaktadır. İçerisinde kullanılan etken maddelerin yanı sıra birçok sorununda cevabı niteliği taşır. Ayrıca doğru ve etkin kullanım sayesinde etkili bir sonuca ulaştıran Stilex Jel uygun fiyatlarda eczanelerde satılmaktadır.

Eczane dışında bulunmayan bu ürün reçeteli satılır. Kortizon içermemesi ile beraber isilik tedavilerinde kullanıcılar tarafından etkin bir sonuç gösterdiğini belirtilmektedir. Stilex Jel bebeklerde kullanımı ise uygun olmamakla beraber uzman hekiminize danışarak detaylı bilgi edinebilirsiniz.

İmex Sivilce Kremi Ne İşe Yarar? Nasıl Kullanılır?

imex sivilce kremi ne ise yarar

imex sivilce kremi ne işe yarar sorusunun cevabı verilmeden önce nasıl kullanılır ve nedir gibi bilgilerinde bilinmesi gerekir. Günümüzde gençlik dönemlerinin en büyük sorunları arasında sivilceler yer almaktadır. Kişiler ergenlik dönemlerinde daha sık karşılaştıkları sivilcelerden kurtulabilmek adına çeşitli yöntemler denemektedir. Vücudun gelişme aşamasında ortaya çıkarmış olduğu sivilceler birçok kişi için görünüm açısından önemli bir sorun olarak nitelendirilmektedir. Kendilerini daha iyi hissedebilmek adına bu sivilcelerden bir an önce kurtulmayı hedefleyen insanlar bunun için sivilce kremleri, sivilce hapları ve sivilce karşıtı kimyasallar kullanmaktadır.

Doğal yöntemler ile de sivilcelerden kurtulmak isteyen kişiler limon ve zeytinyağı gibi doğal içeriklerden faydalanmaktadır. Sivilce kremleri içerisinde en çok tercih edilen ürün olarak ise İmex sivilce kremi karşımıza çıkmaktadır. Kişiler daha önce duymadıkları veya denemedikleri için bu kremle ilgili birkaç sorunun cevabını merak ederler. İmex sivilce kremi ne işe yarar? Nasıl kullanılır gibi birçok soru kişiler tarafından cevabı aranan sorulardan birkaç tanesidir. Hazırlanmış olan yazıda kişilerin merak ettiği bur soruları cevaplandırarak olumlu sonuçlar almasını hedeflemekteyiz.

İmex Sivilce Kremi Nedir?

Sivilce birçok kişi için günlük hayatta karşılaşılan sorunlardan bir tanesidir. Doğal yöntemler ve kimyasallar genel olarak kişinin cildine zarar verdiği için insanlar onaylanmış ve etkili çözümler aramaktadır. Sivilcelerden kurtulmak isteyen kişiler daha çok kremleri tercih etmektedir. İmex sivilce kremi bu bağlamda kişilerin en çok tercih ettiği ürünler arasında yer almaktadır. İmex sivilce kremi nedir sorusunu soran birçok kişi bir yandan da ürünün etkileri hakkında meraklıdır.

İmex sivilce kremi cilt üzerine sürülen bir çeşit antibiyotiktir. İçerikleri sayesinde kolaylıkla sivilceleri kısa bir süre içerisinde cildinizden uzaklaştırmayı hedefler. İmex sivilce kremi ne işe yarar sorusunu soran kullanıcılar için ise verilebilecek en etkili cevap budur. Düzenli bir şekilde kullanıldığında ciltte mükemmel bir değişim sağlayan İmex etkileri ile de birçok kişi tarafından olumlu tepkiler almaktadır. Sivilce ve akne tedavisinde aktif olarak kullanılan İmex, sivilcelerin köküne inerek 2 gün içerisinde sivilceleri kurutma etkisine sahiptir. Kremin etkisi son derece hızlı olmakla birlikte uzun bir süre de ciltte sivilce çıkmasına da etkin çözümlere sahiptir.

İmex Sivilce Kremi Nasıl Kullanılır?

İmex sivilce kremi nasıl kullanılır sorusu da kişiler tarafından oldukça merak edilen bir başka konudur. Krem cilde uygulanmadan önce cilt bol su ile temizlenmelidir. Makyaj malzemesi kullanan kişiler de ciltlerinde hiçbir makyaj malzemesi kalmamasına dikkat etmelidir. Krem gün içerisinde 1 – 3 defa kullanılmalıdır. Krem cilde uygulanırken hafif masaj yapar bir şekilde uygulanmalıdır. Kremin cildinizde daha hızlı etki etmesini istiyorsanız kremi sürdükten sonra üzerini gazlı bir bezle kapatabilirsiniz. Kremi kullandıktan sonra krem ciltte kendi kendine eriyecektir ve kullandıktan sonra yıkamanıza gerek yoktur.

İmex Krem Kaç Saat Yüzde Kalmalı?

Kremi kullananların en çok sorduğu sorulardan bir tanesi de İmex krem kaç saat yüzde kalmalı şeklinde olmaktadır. Kremi kullandıktan sonra yıkamanıza gerek olmamasıyla birlikte kremin ciltte kalmasıyla ilgili de belirli bir sınır yoktur. Krem cildinize yerleşerek bir süre sonra etkisini yitirecektir ve ciltte herhangi bir yağlılık hissi bırakmaz.

İmex Kremi Aile Hekimi Yazabilir Mi?

İmex kremi aile hekimi yazabilir mi sorusunun cevabı değişiklik göstermektedir. Ürün genel olarak eczanelerde reçetesiz bir şekilde satılmaktadır. Doktor tavsiyesi ile krem kullanmak isteyen kişiler ise kremin doktorlar tarafından yazılıp yazılmadığını merak etmektedir. Krem aile hekimi tarafından yazılabilir. Doktordan doktora göre değişiklik gösterebilen bu durum genel olarak kişiye bağlıdır. Doktorların yazabildiği gibi reçetesiz olarak da temin edilebilir.

İmex Krem Kullananlar

İmex krem son dönemlerde kullanımı çok fazla artış gösteren bir üründür. İmex krem kullananlar da krem ile ilgili olumsuz bir söylemde bulunmamaktadır. İmex krem kullananlar tarafından söylenenlere göre krem sivilceleri en fazla 2 gün içerisinde kurutuyor. Kişilere de herhangi bir yan etkisi bulunmadığı gibi kişinin fizyolojik özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. Sivilce yağlılık oranından dolayı artış gösterebilir. Bu durumdan dolayı da İmex krem yağlı ciltler için özel olarak tasarlanmıştır.

İmex Krem Fiyatı

İmex krem her eczaneden temin edilebilmektedir. İmex krem fiyat olarak da uygundur. Sitelerde farklı fiyatlara sahip olabilen kremin genel ortalama fiyatı 40.04 TL’dir.

Koşer Nedir? Kosher Gıda Hakkında 6 Detay

koşer nedir

Koşer kavramı, tüketim ve din çerçevesinde ele alınmalıdır. Yiyecek ve içeceklerin tüketilmesine ilişkin esaslar dinler için her zaman önem taşımıştır. Bu kurallara oldukça dikkat eden inançlardan biri de Yahudiliktir. Yahudilerin yenebilecek ve yenemeyecek ayrımı yaparken kullandığı kavram koşer kavramıdır. Peki, detayları ile koşer nedir?

koşer nedir
koşer nedir

Kosher Nedir? Kısa Bir Tanım

Daha açık bir ifade ile; Kosher İbranice “uygun” anlamına gelmektedir. Tüketilebilecek besinlerin ayrılmasından öte Kosher kavramı beraberinde insanların ‘’nasıl kesilmiş’’ etleri tüketebileceği gibi konularda da bilgi vermektedir. Kosher kuralları gereği aynı anda bazı besinlerin tüketilmesi yasaktır. Kosher gıda tüketimi ve kurallar hakkında merak edilenleri yazımızda derledik.

Kosher Gıda Nedir?

Kosher gıda dini bağlamda tüketilmesi uygun olan gıdalar için kullanılan bir kavramdır. Kosher gıda ünvanını almak için gerekli kişiler tarafından gıdanın test edilmiş olması şarttır. Yahudilerin tüketebilecekleri gıdalar hakkında oldukça net ve keskin kuralları olduğunu söylemek mümkündür.

Söz konusu tüketim olduğunda koşer gıda tüketmenin kuralları ve ince çizgileri olduğunu da söylemek gerekir. Kosher gıda belirlenirken Musevi şeriat tarafından koyulmuş olan kurallar göz önünde bulundurulmaktadır.

Koşer ürün tüketme anlayışı ile Müslümanlar tarafından benimsenen helal gıda anlayışı temelde benzerlik gösterir. Ancak hangi gıdaların helal ve haram olduğu konularında bazı farklılaşmalar olduğu da söylenebilmektedir. Kosher food tüketmek helal gıda tüketmek anlamına gelmez. Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta da Kosher kavramı sadece gıdalar için kullanılırken helal kavramı hem yiyecek hem de içecekler için kullanılır.

Kimler Kosher Gıda Tüketir?

Kosher gıda tüketen kişiler Musevi inançlarını takip eden Yahudilerdir. Herhangi bir kesilmiş etin yenmesine olanak tanımayan bu inanca göre etlerin din uzmanları tarafından kesilmesi ve uzuvlarının sağlıklı olup olmadıklarına dair kesim sırasında dahi kontrol edilmesi gerekir. Koşer gıda kuralları bu konuda oldukça detaylı ve aydınlatıcı olabilmektedir.

Kosher Kuralları Nelerdir?

Kosher kuralları itibari ile oldukça sert ve sıkı olan bir anlayıştır. Anlayışa göre koşer olarak ifade edilen bir yiyecek tüketime uygundur. Terefa adı ile adlandırılan yiyecekler ise kesinlikle yenemez. Bunların yanı sıra bazı yemeklerin birbiri ile tüketilmesi de yasaktır. Birden fazla kural ve kaidesi olması nedeni ile koşer tüketim şeklinin bir hayli kapalı olduğu bilinmektedir.

koser nedir 2
koser nedir

Koşer kuralları hakkında oldukça ayrıntılı ve detaylı olduklarından bahsetmiştik. Bu anlayışa göre tüketilmesi uygun ve yasak olan yiyeceklerin temel nitelikleri ise aşağıdaki gibidir;

  • Kosher tüketim anlayışına göre bilinen en temel kural etli gıdalar ile sütlü gıdaların kesinlikle birlikte tüketilmemesi gerekliliğidir. Bu iki gıda türünün karıştırılması tamamı ile terefa (haram) olarak nitelendirilmektedir.
  • Deniz ürünleri arasında yer alan yumuşakçalar ve kabuklu deniz ürünleri tüketilmesi yasak olanlar listesinde yer almaktadır.
  • Tüketilmek üzere hazırlanan her bir bitkinin zararlı canlı, böcek ve haşarattan tamamı ile temizlenmiş olması gerekmektedir.
  • Kan içeren etler ve doğrudan kan tüketimi kesinlikle terefa olarak görülür.
  • Et ve süt ürünlerini kısa zaman aralıkları ile tüketmek kosher kuralları arasında yasaklanan bir başka davranıştır.
  • Domuz, kemirgen nitelikli hayvanlar, yırtıcı kuşlar tüketilmesi yasaktır. Eti tüketilecek hayvanların genellikle geviş getiren hayvanlar olmasına özen gösterilmektedir.

Koşher Et Kesim Kuralları Nelerdir?

Kosher et kesimi oldukça detaylı ve kurallı bir alandır. Yahudilerin tüketebilecekleri etlerin kategorisinin yanı sıra kesilen hayvanın nasıl kesildiği de göz önünde bulundurulmaktadır. Peki, koşer et kesim kuralları nelerdir?

  • Tüketilmesine izin verilen her bir hayvan özel eğitim almış bir din görevlisi tarafından kesilmelidir.
  • Hayvanlar kesin öncesinde ve kesim anında muayene edilmelidir.
  • Kesim gerçekleştirilirken hayvanın kanını tamamen aktığından emin olunmalıdır.
  • Hayvanın acı çekmediğinden emin olunmalıdır.
  • Sağlıklı olduğu saptanmamış olan hayvanlar Kosher et kesim kurallarına göre tüketilememektedir.
koser nedir 1
koser nedir


Koşher Belgesi Nedir? Nasıl Alınır?

Koşer belgesi nedir sorusu koşer gıda tüketmek isteyen kişiler tarafından sürekli sorgulanıyor. Koşer belgesi, Musevi inancının beraberinde getirdiği kurallara uygun gıdaları belirleyen ve ifade eden bir belgedir. Bir çeşit tescilleme işlemi olarak da adlandırmak mümkündür.

Kosher Belgesi Kim Tarafından Verilir?

Kosher belgesi veren kişiler sanıldığının aksine gıda uzmanları değildir. Bu belge Yahudi din adamları tarafından verilmektedir. Bir örnek ile açıklamak gerekirse herhangi bir ürün üreten firmanın başvuruda bulunduğunu düşünelim. Koşer belgesi vermek üzere uzman bir Yahudi din adamı grubu tarafından firma denetlenir. Üretilen ürünlerin uygunluğu tespit edildikten sonra yine aynı din adamları tarafından kosher sertifikası verilmektedir. Musevi inancına sahip olan kişilerin Koşer sertifikası olmayan ürünleri tüketmediği bilinmektedir.

Kaynak: wikipedia / ok

Parmak Boyası Nasıl Kullanılır? Çocuğun Beyin Gelişimi ve Sağlığı İçin

parmak boyasi nasıl kullanılır

Çocukların hayal güçlerini geliştirmek adına birçok yöntem kullanılmaktadır. En yaygın yöntemler arasında yer alan resim çocukların kendilerini daha özgür ifade etmeleri açısından çok önemli bir yere sahiptir. Ancak resim çeşitleri kısıtlı alanda sınırlandırılmamaktadır. Sulu boya, pastel boya, parmak boyası ve daha nice yöntemler sayesinde resim alanları geniş bir yer tutmaktadır.

Alanların arasında parmak boyası kreşlerde, anaokullarında en çok kullanılan yöntemlerden bir tanesidir. Çocukların kendilerini daha iyi geliştirmek ve hayal güçleri doğrultusunda kendilerini daha iyi hissedebilmek adına özgürlükleri arasında önemli ir yere sahiptir. Parmak boyası nasıl kullanılır? Tam da bu çerçeve de en merak edilen konulardan bir tanesidir. Parmak boya kullanımı ise şu adımlardan oluşmaktadır;

  • Öncelikle kırtasiyelerden renk renk parmak boyası alınması gerekmektedir.
  • Ardından çocuklarınıza rahat hareket edebileceği kıyafetler giydirmeli masanın altına bir örtü sermelisiniz.
  • Daha sonra büyük resim kâğıtlarına ya da etkinliklere çocuklarınızın parmak uçlarını boyayarak hayal güçlerinden geçenleri yansıtmasını sağlamalısınız.

Sağlanan bu kısa teknikler sayesinde çocuklarınıza kaliteli zamanlar geçirebilir, beyin gelişimini destekleyebilirsiniz.

Parmak Boyası Nedir? Ne İşe Yarar?

Resim ve müzik birçok insana göre ruhun gıdası sayılmaktadır. Özellikle çocukların daha çok gelişmesi adına dans etme, resim yapma gibi birçok metot uygulanmaktadır. Bunlar arasında yer alan parmak boyası hakkında birçok nokta merak edilmektedir. Parmak boyası nedir? Ne işe yarar? İse sıkça sorulan sorulardan bir tanesidir.

Parmak boyası çocukların el ve yüzlerine zarar vermeyecek şekilde üretilen gıda ürünleridir. Yer alan çeşitli tonları sayesinde çocukların birçok alanda kendini daha iyi ifade etmesini, eğlenceli zaman dilimi geçirmesini sağlamaktadır.  Yoğun kıvamı ile uygulanabilir bir yapıya sahiptir. Ele yapışmaz kolay bir şekilde çıkarılmaktadır. Parmak boyası sulandırma sayesinde daha akışkan bir kıvam elde edebilir, donmuş olan sert yapıyı daha da yumuşak hale getirebilirsiniz.

Parmak Boyası Yapımı

Parmak boyası çocukların gelişimleri ve yapısı bakımından keyifli vakit geçirebilmek adına başvurulan yöntemler arasında yer almaktadır. Ancak çevrede yaygın olarak bulunabilecek olan bu ürünler her ne kadar zarar vermeyecek yapıda da olsa içinde yer alan farklı bileşenler sayesinde farklı bir etki yaratır. Tam da bu noktada evde parmak boyası yapımı birçok ailenin başvurduğu konulara arasında yer alır.

Evde bulunan birçok malzeme sayesinde kolay ve pratik şekilde parmak boyası elde etmeniz mümkündür. Bu malzemeler yoğurt, sebzeler ve daha birçok ürün sayesinde yapılmaktadır. Parmak boyası yapımı şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Yoğurt,
  • Renklendirilmek üzere kullanılacak gıda boyaları,
  • Yukarıda yer alan malzemeleri güzel bir kap içerisinde akışkan kıvam olana kadar karıştırmanız gerekmektedir. Daha sonrasında biraz dinlendirmeli ardından boyama işlemi için kullanılmaktadır.
  • Verilen malzemelerin yanı sıra kullanmak istediğiniz sebzeleri püre haline getirdikten sonra suyunu süzmelisiniz.
  • Ardından posa halinde kalan sebzeyi yoğurtla beraber birkaç damla zeytinyağı ile karıştırmalısınız. Püre halinden sonra biraz dinlendirip ardından doğal parmak boyası ile çocuklarınızla kaliteli vakitler geçirebilirsiniz.

Geçici Parmak Boyası yapımı

Organik parmak boyası olarak da bilinen bu yöntem çocuklarınızı özellikle şu dönemlerde mikroplara karışmasını engellemektedir. Kısa zaman içerisinde hazırlayacağınız bu karışımı çocuklarınız ile hazırlayabilir, onlara bu onu hakkında detaylı bilgi verebilirsiniz. Geçici parmak boyası yapımı şu aşamalardan oluşmaktadır;

  • Şeker ve mısır ununu büyük bir kapta güzelce karıştırın.
  • Karışan bu iki malzemeyi ocağa alarak orta ateşte pişirmeye devam edin.
  • Ardından soğuk suyu ilave ederek iyice karıştırın. Ocaktan alarak soğumasını bekleyin.
  • Daha sonra kavanozlara aktararak kullanmak istediğiniz anda gıda boyasını ekleyin ve karıştırın. Doğal organik parmak boyası malzemeniz hazır hale gelmiştir.

Parmak Boyası Etkinlikleri

Evde geçirilen şu dönemlerde çocuklarınızla daha kaliteli vakit geçirmek adına parmak boyası ile neler boyanır? Sorusuna çeşitli etkinlikler cevabı verebilmek mümkündür. Bu etkinlikler birçok yaş grubuna hitap etmenin yanı sıra çocuklarınızın akıl ve beyin gelişimini, motor gelişimlerini de desteklemektedir. Evde yapılan parmak boyası etkinlikleri şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Arama motorlarından parmak boyası çalışma sayfaları doğrultusunda çocuğunuzun sevdiği karakterleri çıkartabilirsiniz.
  • Parmak boyası 3 yaş için yer alan aktivitelerde hayal dünyasını ve motor gelişimlerini destekleyebilir, özgüvenlerini yerine getirebilirsiniz.
  • Resim kâğıtları yardımı sayesinde parmak boyası 5 yaş etkinlikleri üzerinde değişik çalışmalar yapabilir, çocuklarının yeteneklerini bu dönmede daha rahat anlayabilirsiniz.
  • Fırça kullanmaya pek müsait olmayan çocuklar için parmak boyası 4 yaş etkinlikleri doğrultusunda ilerleme kaydedebilir, kendine inananları için yüreklendirebilirsiniz.
  • Organik parmak boyaları sayesinde sebzelerin faydalarını daha iyi anlatabilmeniz mümkündür.
  • Parmak boyası kullanımını anlayabilir, hayvanlar üzerinde yaratıcı çalışmalar yaptırabilirsiniz.
  • Parmak boyası 1-2 yaş etkinlikleri sayesinde resim yapmayı sevdirebilir, hayata bakış açıları konusunda ilk temeli atabilirsiniz.

Parmak Boyası Zararlı mı?

Çocukların gelişimleri açısından yapılan aktivitelerden birisi olan parmak boyası, kullanımını her geçen gün daha da arttırmaktadır bu konu üzerinde parmak boyası zararlı mı? Sorusu anne babaların en merak ettiği noktalardan biri olmuştur. Parmak boyası içerisinde yer alan maddeler çoğu zaman çocuğunuza zarar vermeyecek minimum düzeyde tutulmuştur. Ancak az miktarda da olsa içerisinde yer alan boya tutucu maddeler zarar verebilmektedir. Bu noktada çocuklarınızın boyama işleminden sonra el ve yüz temizliğine dikkat etmeniz gerekir.

Parmak Boyası Nasıl Çıkar?

Çocukların en sevdiği etkinlikler arasında yerini alan parmak boyası, gelişimleri ve yaratıcılıkları adına önemli faktörlerden bir tanesidir. Sanatçı ruhları ile beraber gelişen motor becerileri birçok alanda kolaylık sağlamaktadır. Tam da bu nokta da parmak boyası nasıl çıkar? sorusu merak edilen konulardan bir tanesidir. Boyama işleminin ardından çocuklarınızı banyo yaptırabilir ya da el ve yüz kısmını güzelce temizleyebilir, kıyafetlerini çamaşır makinesinde yıkayarak boyalardan kurtulabilirsiniz.

Varis Tedavisi

varis tedavisi

Varis, deri tabakasının hemen altında şişmeye başlayıp büzüşen ve genişleyen bu görüntüler sonucu cilt üzerinde görünümü bozan yapısı bozulan damarlara denir. Varisler çoğunlukla bacak bölgelerinde kendini gösterir.  Kılcal, orta ve büyük çaplarda olmak üzere üçe ayrılır. Bu rahatsızlığın günümüzde ameliyatsız yöntemleri de kullanılmaktadır. Varis genellikle mavi, yeşil, kırmızı veya mor renklerde görülmektedir. Damarların içerisinde bulunan kapakçıklar hasar görerek kanın ters yöne akmasına yol açar. Böylelikle varis hastalığı meydana çıkar. Varis tedavisi teknolojinin ilerlemesiyle günümüzde ameliyatsız da tedavi edilmektedir.

varis tedavisi 1
varis tedavisi

Varis Neden Olur?

 İnsan vücudunda çeşitli özelliklere sahip ve kilometrelerce uzunlukta damarlar bulunmaktadır. Bacaklarda oluşan varisler kılcal ve toplardamarlar da görülür. Kirli kan temizlenmesi için kalbe gitmek zorundadır. Kalp bacaklardan yukarı bölgede olduğu için damarın içerisinde kanı yukarı pompalama görevi olan kapakçıklar bulunur. Bu kapakçıklar çek valf görevini yaparlar yani yukarı doğru çıkan kanın aşağı akmasına engel olurlar. Hasar gördüklerinde tüm kanı yukarı pompalayamazlar ve kanın bir kısmını kapakçığın arasından kaçırırlar. Geri kaçan kan aşağıda toplandıkça pıhtılaşma söz konuşur. Bu pıhtılaşma zamanla damarların genişlemesine, büzülmesine yani kısacası damarın şekil bozukluğuna neden olur. Bu şekil bozuklukları derinin üzerinden bariz bir şekilde görünür. 

Varis riskine yol açan birden çok neden bulunmaktadır. Bunlara örnek olarak genetik durumlar, ilerleyen yaş, cinsiyet, gebelik, fazla kilo, sağlıksız beslenme, hareketsiz sporsuz yaşam gibi konular varis riskini tetikler. Varislerin iyileşmesi için kişilerin yaşam düzenini değiştirmesi gerekebilir ve cerrahi müdahale ile tedavi edilir.

Varis Belirtileri

Kılcal damarlar:

 Küçük kan gruplarının geçtiği kan damarlarına kılcal damar denir. Çoğunluğu bacaklarda ve yüzde bulunur. Kılcal damarlar kırmızı renktedirler.

Örümcek Damarlar:

Bir kılcal damar çeşidi olan örümcek damarlar daha küçük boyuttadır. Bu damar tipi vücuttaki en küçük kan damarıdır. Bacaklarda ve yüzde görülen bu damar tipi kırmızı ve mavi renktedir. Şekli örümcek ağı gibi olduğundan örümcek damarlar denilmiştir. Görünüş bakımından rahatsız edecek seviyeye gelmemiş ise tıbbi bir müdahaleye ihtiyaç duyulmaz.

varis tedavisi
Varis Tedavisi

Bacaklarda Meydana Gelen Varis Çeşitleri

Kılcal Varisler

Deri üzerinden herhangi bir şekilde çıkıntı yapmazlar.
Çok ince yapıya sahiptirler.
Kırmızı ve mor renklerde gözlemlenirler.
Çoğunlukla kılcal damar genişlemesi olarak adlandırılırlar.
İnsanlarda çok yaygın şekilde görülürler.
Bölgesel kılcal damarlar pek fazla şikayete sebep olmazlar. Sadece görüntü estetik açıdan hoş olmayan görüntüye sebep olabilirler.
Küçük bir bölgede olabildiği gibi, çok daha geniş bir çapta bulunabilirler.
Yaygın varisler kaşıntı, ağrı ve sızlama gibi acı hislerine neden olabilmektedir.
Doğru uygulanacak tedavi yöntemleri ile kolay bir şekilde tedavi edilebilirler.

Orta Varisler

Cilt üzerinden hafif kabarıklık ile gözlemlenen varis tipidir.
Koyu yeşil ve mor renkte gözlemlenir genelde.

2-3mm çapında gözlemlenir.
Çoğunlukla diz kapaklarının arka bölümünde görülürler.

Büyük Varisler:

Cilt üzerinden net bir şekilde gözlemlenir ve görünümü çok belirgindir.
En net varis tipidir.
Boyutları 3mm’den büyük çaplıdır.
Büyük olmasına rağmen hastalarda herhangi bir şikayet işitilmez.
Bazı kişilerde de tam aksine yoğun şikayetler vücut bulur.

varis tedavisi
varis tedavisi

Kimler Risk Altında?

Ailesinde hatta akrabalarında varis bulunan kişiler risk altındadır. Varisler genetik durumlardan dolayı ailede olan bir kişiden çocuğa geçebilir. Her ailesinde varis olan kişi bu hastalıkla karşılaşacak diye bir durum yoktur. Bunun dışında ailesinde hiç varis olmayan kişilerde varis hastalığıyla karşılaşabilirler. Gözlemlere göre damar genişlemesi sorunu olan kişilerin %50’sinin ailesinde de varis hastalığına rastlanmıştır.

İlerleyen yaş, damar içinde bulunan kapakçıkların yorulmasına ve görevlerini tam olarak yerine getirememesine sebep açar.

Kadınlarda erkeklere kıyasla daha yaygın görülmektedir. Ergenlik, gebelik ve menopoz gibi dönemlerde ortaya çıkan hormonel değişiklikler neden olabilirler.

Hamilelikte büyüyen anne karnı, hareketsizlik ve artan kilo damarlara baskı yapmasına neden olur. Gebelik döneminde meydana gelen varisler çoğunlukla doğum sonrasında kendiliğinden kaybolmaktadır.

Fazla kilolar bacaklarda ki damarların aşırı baskı altında kalmasına neden olduğundan varis oluşumunu tetiklemektedir.

Özellikle mesleki durumlardan veya çeşitli sebeplerden dolayı uzun süre hareketsiz bir şekilde ayakta durmanız ya da oturmanız gerekiyorsa siz de varis hastası adayı olabilirsiniz.

Bacaklarda daha önce meydana gelen kan pıhtıları kanın kalbe doğru pompalanma görevini engeller ve varis riskinin artmasına sebep olabilirler.

Varis Belirtileri

(varis çeşidine göre belirtileri de değişiklik göstermektedir.)
Cilt üzerinden belirgin şişkinlik,, büzülme ve kötü görüntü.
Gün içinde artan ağrı hissi.
Bacaklarda titreme, sızlama, yanma.

Varis Oluşumu Nasıl Engellenir?

Farklı sebeplerden dolayı uzun süre hareketsiz bir şekilde ayakta ya da oturarak durulmamalıdır. Zaman aralıklarıyla mutlaka hareket edilmelidir. Bacakların üzerine oturulmamalıdır. Kan dolaşımının rahat olmasına dikkat edecek oturuş pozisyonlarını seçmelisiniz. Bacaklarınızın yukarıda durmasını sağlamak mümkün ise bundan hiçbir koşulda kaçınmayınız. Günlük olarak en az 30 dakika yürümeye özen göstermelisiniz. Evde egzersiz yaparak bacaklarınızdaki kan dolaşımını hızlandırabilirsiniz. Fazla kilolarınızdan kurtulmaya çalışın. Verilen her kiloda kan akışı rahatlayacak ve bacaklarda ki baskıyı azaltacaktır. Dar kıyafetler giymemeye gayret gösterin. Özellikle bel, kasık ve bacakları sıkmayan kıyafet tercih etmeye çalışın. Dar kıyafet seçildiğinde kan dolaşımı yavaşlatır. Çok fazla topuklu ayakkabı giymekten kaçının. Doktorunuz varislerinizin durumuna göre uygun çorap önerir. Bu çorap

bacaklarınıza baskı yapar ve kan birikimini engeller. Ayrıca bacaklarda ki ödemlerin de azalmasına yardımcı olmaktadır.

varis tedavisi
varis tedavisi

Varis Tedavisi Nasıl Yapılır?

Varis tipleri, boyutu ve çapına göre değişik yöntemlerle tedavi edilir. Tedavide ki amaç ağrı acı ve sızıları hafifletmek ve kötü görünümün düzeltilmesidir. Eğer çok fazla rahatsızlık vermiyorsa ve görünümleri çok az ise, doktorunuz yaşam kalitenizde değişiklikler yapmanızı önerebilir. Fakat aşırı şikayet, kan pıhtısı ve görünüm bozukluğu söz konusuysa tedavi önerecektir. Özellikle kadınlar ağrı, sızlama ya da acı şikayetleri ile söz konusu değilse bile kötü görünümden açısından varislerinin tıbbi olarak tedavisini ister. Varisler tedavi edildiğinde, yaşam tarzı değişmez ise  yeni varisler olabilir. Cerrahi yöntemlerle varis tedavisinde ki amaç varisli damarın tedavi edilmesidir. Damarların yok edilmesi ya da kapatılması herhangi bir soruna neden olmaz.

Skleroterapi

Varisli damarların tedavi edilmesi için damarın içine ince uçlu bir iğne aracılığıyla ilaç enjekte edilir. Bu madde damarın tedavi olmasını sağlar ve varisler yok olur. Çoğunlukla kılcal ve orta varislerin tedavisinde tercih edilir.

Mikro Skleroterapi

Çok küçük varisler için tercih edilir. Az miktarda ki ilaç,  çok ince uçlu bir iğne kullanılarak damara enjekte edilir. Damar bu şekilde tedavi görür ve sorun ortadan kalkar.

Köpük

Skleroterapi ile aynı tedavi yöntemidir. Saf halde enjekte edilen ilaç bu yöntemde hava ile reaksiyona sokulur. İlaç hava ile reaksiyona girdiğinde köpüğe benzer hal aldığından dolayı köpük yöntemi denilir. Varislerin tedavisinde oldukça etkilidir. Yaygın olarak kullanılan bir tedavi yöntemidir.

Lazer

Bu işlem lazerin ısı enerjisi ile varisleri tedavi etmeye dayanır. Lazer ışığı ile kılcal varisler kolay bir şekilde yok edilir. Varisler tamamen cilt yüzeyinden kaybolur.

Kaynak: mayoclinic / womenshealth

Supradyn Nasıl Kullanılır? Kilo Aldırır mı?

supradyn nasil kullanilir

Supradyn genel olarak bitkisel vitamin takviyesi olarak adlandırılmaktadır. Gün içerisinde uğraşılan birden fazla iş sonucunda insan bedeni kısa süre içerisinde yorgun düşmektedir. Supradyn insana enerji verici multi vitamin olarak bilinmektedir. Supradyn kullanımı sayesinde insan kendisini hem fiziksel hem de mental olarak daha rahatlamış ve daha enerjik hisseder. Günlük hayatta tüketilmekte olan sebze ve meyvelere ek olarak kullanılmaktadır.  Besinlerin vücuda sağladığı faydaların artış göstermesine olanak sağlamaktadır. Vücuttaki eksik vitaminlerin giderilmesi açısından kullanımı sağlanmaktadır. Supradyn nasıl kullanılır sorusu ise ürünü ilk defa deneyecek kişilerin merak ettiği konular arasında yer almaktadır. Supradyn kullanımı ve daha birçok bilgi yazı dizimizde yer almaktadır.

Supradyn Nedir?

Supradyn bir ilâç değildir ve takviye gıda olarak tüketilmektedir. Vitamin desteği sağlamaktadır ve mineral, ginseng ile de desteklenmektedir. Tablet, saşe, efervesan şekillerine tüketicilerin hizmetine sunulmuş olan Supradyn kişilere dinçlik kazandırırken günlük hayattaki işleri yaparken yorgunluk hissedilmemesini sağlar. Zengin içeriği ile birlikte insanların kendisini daha zinde hissetmesini sağlamaktadır. Bitkisel vitamin takviyesi olarak kullanılmasından ötürü sağlığa zarar verici şeyler içermemektedir. Gündelik hayattaki işleri hallederken size yardımcı olacak bir ek gıdadır.

Supradyn Faydaları

Supradyn içeriğindeki vitaminler, ginsengler ve mineraller ile birlikte vücudun ihtiyaç duyduğu birçok şeyi karşılamaktadır. Supradyn faydaları birçok farklı şekilde ve bölgede görülebilmektedir. Ürünün genel olarak hiçbir zararı bulunmaması da kullanımı açısından kolaylık sağlamaktadır. Supradyn faydaları ise şu şekildedir:

  • Kemikleri güçlendirir. İçeriğindeki bileşenler sayesinde kemiklerin güçlenmesini sağlar ve kemik zayıflığından kaynaklanan kas rahatsızlıklarının da önüne geçer.
  • Saçları besler. Saçlarda yer alan zayıflıklar, dökülmeler ve kepeklenmeler genel olarak bakım problemlerinden kaynaklansa da vitamin ve mineral eksikliğinden de kaynaklanmaktadır. Supradyn faydaları içerisinde saçları beslemesi de yer almaktadır.
  • Günlük enerji ihtiyacını karşılar. Supradyn genel olarak beslenme problemi yaşayan kişiler için idealdir. İçeriğindeki bileşenler sayesinde düzenli bir beslenme hayatı olmayan kişilerin ihtiyaç duyduğu enerjiyi vücuda sağlar.
  • Cilt problemlerini giderir. Ciltte dökülme, kızarıklık, morarma gibi birçok etkilere son verir. Bileşenleri sayesinde derideki zayıflıkları giderir. Cildin ihtiyaç duyduğu E vitamini sorunu ortadan kaldırılacaktır.
  • Ağrıları hafifletir. Bireyin hastalığında ya da darbe aldığında ağrıya bölgeleri duruma göre daha uzun sürebilir. Bunun sebebi ise kansızlık olabilmektedir. Kan değerlerinin yükselmesini sağlayacak olan Supradyn sayesinde ağrılarınız hafifleyecek ve bir süre sonra da tamamen ortadan kalkacaktır.

Supradyn Kullanımı

Yoğun yaşamda aktif bir şekilde kalabilmek adına üretilmiş olan Supradyn ilaç değildir ve kullanımında herhangi bir sorun yaşanmamaktadır. Supradyn nasıl kullanılır sorusunun cevabına gelindiğinde ise ürüne göre değişiklik göstermektedir. Supradyn efervesan tablet 250 ml su içerisinde eritilerek kullanılır. Supradyn kapsül ise günde 1 kere tok karna tüketilmelidir. Günlük enerjini ihtiyacını karşılayacak olan ürün aşırı kullanımda kısa süreli de olsa karın ağrısına yol açmaktadır. Supradyn kullanımı ürün kutusunun üzerinde yer alan talimatlara uygun şekilde gerçekleştirilebilmektedir.

Supradyn Kilo Aldırır Mı?

Supradyn vitamin ve mineral ihtiyacını gidermektedir. İlaç olmadığı için herhangi bir şekilde zararlı kullanımı da söz konusu değildir. Üründen ilk defa haberi olanların ve daha önce kullanmamış olan kişiler ise Supradyn kilo aldırır mı konusunu merak etmektedir. Vitamin ve mineral desteği olan ürün kilo aldırmaz. Sadece vücudun ihtiyaç duyduğu eksiklikleri gidermektedir.

supradyn kilo aldirir mi
supradyn kilo aldirir mi

Supradyn Yan Etkileri

Supradyn multi vitamin desteği sağlamaktadır. Ürün genel olarak günlük enerji ihtiyacını karşılasa da kimi insanlar üzerinde yan etkileri görülebilmektedir. İnsan vücudundaki değerlere göre de farklı etkileri bulunabilmektedir. Genel olarak yaygın bir yan etkisi görülmese de şikâyetleri olan kişilerin ortak sorunları bulunmaktadır. Supradyn yan etkileri insanlar tarafından genel olarak üç farklı çeşit olarak nitelendirilmiştir. Kabızlık, kusma, bulantı gibi etkileri görülmüştür.

Supradyn Fiyat

Supradyn bileşenleri sayesinde kaliteli bir takviye gıdasıdır. Supradyn fiyat olarak da sağladığı imkânlar doğrultusunda oldukça uygundur. Farklı yerlerde farklı fiyatlandırmalara sahip olsa da ortalama fiyatı 50 TL olarak belirlenmiştir. İnternetten satış yapan siteler kendi içerisinde yaptıkları indirim sebebiyle farklılık göstermektedir.

Supradyn Kullananlar

Ürünü reklamlarda, internette görenler veya tavsiyeler üzere kullanmak isteyen kişiler ise Supradyn kullananlar hakkında araştırmalar yapmaktadır. Supradyn kullananlar genel olarak üründen tamamen memnun olmaktadır. Ürünü kullanan kişiler kendilerini daha enerjik, daha zinde ve daha sağlıklı hissettiklerini söylemektedir. Ufak bir kesim ise yan etkileri olduğunu söyleyerek ürünle ilgili olumsuz görüşler beyan etmektedir.

Ocean D3 K2 Nasıl Kullanılır?

ocean d3 k2 nasıl kullanılır

Ocean D3 K2 nasıl kullanılır sorusu öncesinde bilgi vermek gerekir. Ocean D3 K2 kullanımı ile vücudun ihtiyaç duyduğu birçok eksiklik giderilecektir. Vücutta çok fazla önemli görevleri bulunan yağda çözünen bir vitamin olan D vitamini vücudun en önemli ihtiyaçlarını gidermektedir. Ürün içerisinde hiçbir şekilde katkı maddesi, renklendirici, tatlandırıcı veya yapay aroma yer almamaktadır. Ürünün sahip olduğu damla formu ile birlikte kullanımı çok daha kolay hâle gelmiştir. Ocean D3 K2 nasıl kullanılır sorusu ise birçok kişinin merak ettiği konular arasında yer almaktadır.

D vitamini vücut için çok önemli bir vitamindir. Vücudumuzun neredeyse her kısmı için iyi gelen D vitamini, eksikliği hissedildiği takdirde önemli problemlere yol açabilir. Yaklaşık olarak 400 damlalık bir kullanıma sahip olan Ocean D3 K2 kalitesi ile birlikte birçok yerden kalite ödülünü kazanmayı başarmıştır. Sağlık Bakanlığı tarafından da onaylanmış olan ürün içerisinde yer alan D vitamini sayesinde insan vücudu çok daha dirençli ve dayanıklı hâle gelmektedir.

Ocean D3 K2 Faydaları Nelerdir?

Ocean D3 K2 bünyesinde barındırmış olduğu vitamin sayesinde vücudun ihtiyaç duyduğu birçok problemi ortadan kaldırmaktadır. Ocean D3 K2 faydaları ise kişiler tarafından araştırılan bir konu olmaya devam etmektedir. Faydaları sıralandığında birçok kişi tarafından kullanılan ve oldukça faydası görülen bir ürün olarak dikkat çekmektedir. Ocean D3 K2 faydaları ise şu şekildedir:

Ürünün içerisinde yer alan D vitamini;

  • Normal kan kalsiyum düzeyine katkıda bulunur.
  • Protez, takma dişler hariç olarak normal dişlerin korunmasını sağlar.
  • Normal kemiklerin korunmasında etkilidir ve kemiklerin güçlenmesini sağlar.
  • Bağışıklık sisteminin normal bir şekilde işlediği durumlarda etkili sonuçlar alınmasını sağlar.
  • Hücre bölünmesinde görevi vardır.
  • Kan pıhtılaşmasını sağlayarak kirli kanın değiştirilmesi sağlanır.

Ocean D3 K2 genel olarak vücudun direnç kazanması ve güçlenmesi amacı ile kullanılır. Vücudun belirli yerlerinde ve bölgelerinde etkisi hissedilen ürün dayanıklı olunmasına yardımcı olmaktadır.

Ocean D3 K2 Kullanımı

Ocean D3 K2 kullanımı birçok kişi tarafından merak edilen konulara arasında yer almaktadır. Ürün birçok faydaya sahip olmasıyla birlikte insanlar tarafından son dönemlerde daha da çok tercih edilmeye başlandı. Ürün damla formunda olmakla birlikte kullanımı oldukça kolaydır. Ocean D3 K2 ilaç değildir ve takviye gıda olarak değerlendirilmektedir. Ürün hiçbir şekilde zararlı madde içermediği gibi rahatsız edici bir tat barındırmaması ile de tercih görmektedir.

Ocean D3 K2 kullanımı ağız yoluyla gerçekleştirilmektedir. Damla formu ile birlikte kolay bir kullanıma sahip olan ürün toplamda 400 damlaya kadar içeriğe sahiptir. Ekonomik olması ile birlikte uzun süre kullanılabilmektedir. Kişiden kişiye göre farklı şekillerde kullanılan Ocean D3 K2 genel olarak tek başına tüketilmektedir. Ağıza bir damla damlatılarak tüketilmesi önerilen Ocean D3 K2 damla istenildiği takdirde yemeğe veya yiyeceğe de damlatılarak tüketilebilmektedir.

ocean d3 k2 kullanimi 2
ocean d3 k2 nasıl kullanılır

Ocean D3 K2 Kaç Damla Kullanılır?

’Ocean D3 K2 kaç damla kullanılır’’ sorusu ürünü ilk defa kullananların veya kullanacakların merak ettikleri konular arasında yer almaktadır. Ürün genel olarak etkili bir sonuç göstermektedir. Aşırı kullanımı sonucunda kusma, mide bulantısı veya kısa süreli baş dönmesi gerçekleşebilir. Günde 1 damla tüketildiği takdirde olumlu sonuçlar elde edilebilmektedir. Gün içerisinde 1 damla dozu aşıldığı takdirde ise midede yanma gerçekleşebilmektedir.

Ocean D3 K2 Aç Mı Tok Mu?

İçeriğindeki D vitamini sayesinde insan vücuduna ek direnç kazandıran ve kemik, diş, kan kalsiyumu korunmasını sağlayan Ocean D3 K2, günde sadece bir damla kullanılmalıdır. Birçok kişi ise kullanılacak olan bu damlayı ne zaman tüketeceği sorusunun cevabını merak etmektedir. Ocean D3 K2 aç mı tok mu sorusunun cevabına gelindiğinde ise farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Bitki özleri içeren ilâçları veya takviye gıdaları öğün aralarında yani tok olarak almak en iyisi olacaktır. Ocean D3 K2 içerisinde yer alan D vitamini ise yağda eriyebilen bir yapıya sahiptir. Ocean D3 K2 aç karna alınması tavsiye edilmektedir. Vücuda daha hızlı ve etkili fayda sağlaması için aç karna tüketilmesi gerekmektedir.

Ocean D3 K2 Nereden Alınır?

Ocean D3 K2 takviye gıda olarak dikkat çekmektedir. Ürünü temin etmek için reçeteye gerek yoktur. Dilendiği takdirde eczanelerden temin edilebilir. Ocean D3 K2 nereden alınır sorusunun cevabı olarak ise hem eczane hem de satış siteleri olarak verilebilir. Ürünü internet üzerinden satılan yapan birçok siteden satın alabilmek mümkündür. Farklı sitelerde farklı fiyatlarla karşılaşılabileceği gibi ürünün temini oldukça kolaydır. Satın alınan sitenin anlaşmalı olduğu kargo firması tarafından kapınıza kadar terslim edilmektedir.

Ocean D3 K2 Fiyat

Ocean D3 K2 fiyat farkı genel olarak meydana gelse de ortalama olarak 63 TL olarak belirlenmektedir. Farklı internet sitelerinde farklı fiyatlara sahip olmaktadır. İnternet siteleri kendi içinde kendilerine özel indirimler yaparak fiyatlar üzerinde farklılıklar meydana getirmektedir. Kaliteli bir ürün olan Ocean D3 K2 birçok internet satış sitesinde kolaylıkla bulunabilmektedir.

Beyin Anevrizması Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

beyin anevrizması

Beyin anevrizması nedir? Nasıl tedavi edilir? Gibi soruların cevabını içeren bu sayfa, Fitveform.com ekibi tarafından hazırlanmıştır.

Anevrizma Nedir?

Anevrizma, genel olarak vücuttaki atardamarlarda ve aort damarlarında , damar duvarının zayıflamasının sonucu olarak ortaya çıkan çıkıntılar ve baloncuklardır. Çıkıntıların veya baloncukların oluşmasının sebebi, o bölgede damar duvarının zayıflayarak dayanıksız hale gelmesi ve basınçlı akan kanın damarın o bölümünde şişliklere sebep olmasıdır. Hatta eğer damar duvarı çok zayıflamışsa toplanan kanın yaptığı basıncın etkisiyle damar yırtılabilir. Her türlü damarda görülebilirse de atardamarlarda görülme sıklığı fazladır .

Anevrizmalar vücudun her kısmında görülebilir. Buna rağmen karın aortunda ve beyinde görülme ihtimali çok daha fazladır. Ayrıca yetişkinlerde görülme sıklığının daha fazla olduğu araştırmalarla sabittir. Anevrizma, içinde hayati tehlike içeren bir hastalık olsa da genellikle toplum tarafından çok önemsenmemektedir. Özellikle beyindeki anevrizmalar , damar yırtılıp beyin kanamasına sebep olabileceğinden son derece tehlikelidir. Beyin kanaması geçiren hastaların ortalama olarak yüzde 50’sinin hayatını kaybettiği istatiğini de düşünürsek , kanamaya sebep olma olasılığı çok yüksek olan anevrizmaları da önemsemek gerekiyor.

beyin anevrizması
beyin anevrizması

Beyin Anevrizması Nedir?

Beyin anevrizması, beyindeki, duvarı zayıflamış olan damarlarda çıkıntı ya da balonlaşma olmasıdır. Beyindeki anevrizmalar , beyini besleyen atardamarların duvarındaki incelme sebebiyle oluşur. Beyin anevrizmasının diğer adı serebral anevrizmadır. Eğer söz konusu atardamar çok zayıflarsa yırtılıp beyin kanamasına neden olabilir. Bu tarz kanamalar kimi durumlarda felce de sebebiyet verebilir. Beyin anevrizmasının patlaması oluşan kanama neticesinde eğer kanama şiddetliyse beyin hasar görebilir veya daha kötü ihtimalde bu kanama ölüme neden olabilir. Hangi anevrizmanın ileride kesin olarak patlayacağının tespit edilmesi mümkün değildir.

Anevrizmalar çoğunlukla küçük boyutlardadır. Genel olarak anevrizmaların boyutları 0,3 cm ile 2,54 cm arasında değişmektedir. Ölçüsü 2,54 cm’den büyük olan anevrizmalar dev anevrizmalar olarak tanımlanmaktadır. Dev anevrizmalar çok tehlikelidir ve iyileştirilmeleri oldukça zordur. Bu sebepten, anevrizmaların mümkün olabildiğince erken dönemlerde teşhis edilmesi hastanın hayatını kurtarabilmek bakımından çok önemlidir. Bu alanda yapılan araştırmalara göre serebral anevrizmaların boyutunun yıllık yüzde 0,2-3 arasında arttığı tespit edilmiştir.

Beyin Anevrizmasının Belirtileri Nelerdir?

Beyinde bulunan anevrizmaların büyük bir çoğunluğu patlamadığı takdirde belirti vermez. Beyin atardamarında anevrizma bulunan fakat henüz bundan haberdar olmayan hastalarda anevrizma teşhisi, genellikle anevrizma ile bağlantılı olmayan başka şikayetler araştırılırken yapılan manyetik rezonans (MR) ve/veya bilgisayarlı tomografi (BT) ile çekilen görüntüler sonucunda tespit edilir .

Yırtılmamış veya patlamamış anevrizmalar genel olarak belirti vermeseler de , bu tarz durumlarda anevrizmanın büyüklüğü de çok önemli bir etkendir. Eğer anevrizma küçük boyutlu ise gerçekten de hiç belirti vermeyebilir. Fakat anevrizma büyük ise ve yırtılmamış ise, etrafındaki beyin dokusuna ve sinirlere baskı yaparak; geniş gözbebeği, göz arkasında ağrı, görme bozuklukları, çift görme , yüzde uyuşma, yüz felci, kuvvetsizlik, göz kapağının düşmesi gibi semptomlar görülebilir.

Şayet eğer anevrizma yırtılıp beyin kanamasına sebep olmuşsa , bu halde kanama bulguları daha şiddetli ve/veya daha farklı olabilir. Beyin kanamasının ilk belirtisi, çok şiddetli baş ağrısıdır. Bu baş ağrısı başka hiçbir baş ağrısına benzemez ve dayanılmaz ağrılara sebep olur. Çok şiddetli baş ağrısı haricinde beyin kanaması ek olarak; kusma, bulantı, çift ve bulanık görme, bilinç kaybı, nöbet, ışığa karşı duyarlılık gibi başka semptomlar da görülebilir.

Beyin Anevrizması Nedenleri Nelerdir?

Beyin atardamarlarının duvarlarının zayıflayıp anevrizmaya yol açmasına neden olan birçok sebep vardır. Beyin anevrizmalarının kadınlarda erkeklere kıyasla görülme sıklığı daha fazladır. Ayrıca beyin anevrizmalarının erişkinlerde görülme olasılığı daha çoktur. Anevrizmaya yol açan nedenlerin başından yüksek tansiyon gelir. Yüksek tansiyon hem yeni anevrizmaların oluşmasına yol açabilir hem de önceden oluşan anevrizmaların durumunu kötüleştirip kanamalarına da sebep olabilir. Çok fazla sigara içmek, çok fazla sigara dumanı olan yerlerde bulunmak , yoğun ve ağır alkol tüketmek, kokain başta olmak üzere genel olarak uyuşturucu bağımlılığı beyinde anevrizma oluşma olasılığını yüksek derecede artırmaktadır. Bazı anevrizmaların ise kafa travmaları sonucu veya bazı kan enfeksiyonlarının sonucundan oluşması da mümkündür.

Serebral anevrizmanın başka bir tetikleyicisi ise, kan damarlarının zayıflamasına neden olan, kalıtsal bir bozukluk olan Ehlers-Danlos sendromudur. Anevrizmaya sebep olan diğer bir etken de kan basıncının ani bir şekilde artmasıdır. Bazı insanların doğuştan aortları dar olabilir. Aortun normalden dar olmasına aort koarktasyonu denir ve anevrizma riskini artıran etkenlerden biridir. Anevrizmaya neden olan başka bir hastalık , Serebral arteriyovenöz malformasyondur. Serebral arteriyovenöz malformasyon , beyinde atardamarlarla toplardamarlar arasında normalde olmaması gereken anormal bağlantılar oluşmasıdır. Bu anomali de beyindeki kanın akış düzenini büyük ölçüde bozduğundan anevrizma oluşması riskini arttırır.

beyin anevrizması
beyin anevrizması

Beyin Anevrizması Tanısı Nasıl Konulur?

Beyin anevrizmalarını tespit etmek için en çok kullanılan 4 yöntem : bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme ( MRI), beyin omurilik sıvısı testi, serebral anjiyogram yöntemleridir. Beyin kanamasının tespitinde genellikle ilk kullanılan yöntem bilgisayarlı tomografidir. Bilgisayarlı tomografi testi beynin üç boyutlu görüntülenmesini sağlar. Beyin tomografisi yapılmadan önce hastaya damardan kan akışını gözlemlemeyi kolaylaştıran ve anevrizmanın varlığını gösterebilen kontrast madde adında bir sıvı enjekte edilir. Bilgisayarlı tomografi sonucunda eğer herhangi bir anevrizma tespit edilmemişse, beyin omurilik sıvısı testi uygulanır. Bu testte, beyin omurilik sıvısı bir iğne ile sırttan çekilerek laboratuvar incelemesi yapılır. Eğer beyindeki anevrizma patlamış ya da kanamışsa büyük ihtimalle beyin omurilik sıvısında kırmızı kan hücreleri görülecektir.

Diğer bir yöntem olan MRI ‘da ise manyetik alan ve radyo dalgaları kullanılarak beyin lobları 3 boyutlu görüntülenerek, beyindeki atardamarlar ve toplardamarlar ayrıntılı görüntülenip anevrizma olup olmadığı tespit edilmeye çalışılır. Dördüncü yöntem olan serebral anjiyogram ‘da ise büyük bir artere çoğunlukla kasıktaki artere, ince bir tüp yerleştirilir. Bu tüp bilgisayardan hareketleri adım adım izlenerek önce kalbe kalpten de beyindeki damarlara ulaştırılır. Daha sonra tüpün içine damarlara özel kontrast madde enjekte edilerek beyindeki damarların röntgen altında beyindeki bütün damarlar ve arterler çok ayrıntılı incelenerek anevrizmanın yeri, büyüklüğü, şekli tespit edilmeye çalışılır.

Beyin Anevrizması Tedavi Yöntemleri Nelerdir ?

Beyin anevrizmasının tedavisinde kullanılan birbirinden iki farklı yöntem vardır. Bunlardan birincisinin adı cerrahi klipleme ya da cerrahi kırpma olarak bilinir. Bu yöntemde beyin cerrahı önceden tam yeri tespit edilmiş anevrizmanın olduğu yerde kafa kemiğinin bir bölümünü çıkarır ve beyin zarını açarak anevrizmanın olduğu yere ulaşır. Daha sonra cerrah, anevrizmayı besleyen ana damarı bularak kan akışını kesmek için anevrizmanın açıklık yerine metalden bir klips yerleştirir böylece kan akımını durdurur.

İkinci tedavi yönteminin adı enfovasküler sargıdır. Bu yöntemde anjiyograma benzer şekilde kasık atardamarına kateter tüp yerleştirilerek beyinde anevrizmanın olduğu yere ulaşılır. Sonrasında yumuşak bir platin tel kateterden başka bir tel ile itilerek anevrizma damarın iç kısmından ayrılır. Böylece anevrizma atardamardan kapatılmış olur. Bu yöntemlerin her ikisi de içinde belirli riskler taşımaktadır çünkü beyin çok hassas bir organdır ve bu yüzden işlem sırasında farklı komplikasyonların oluşma olasılığı her zaman vardır. Bunun için de , hasta için hangi tedavi yönteminin uygulanacağı, uzun ve dikkatli planlamalar sonrasında birkaç farklı doktorun fikirlerini aralarında tartışarak belirlenir böylece hastanın durumu için en güvenli yöntem seçilmeye çalışılır.

Kaynak: medlineplus.gov / stroke.org

Ginseng Faydaları Nelerdir?

ginseng faydaları

Sağlıklı bir yaşam için doğal ürünler kullanmak oldukça önemlidir. Dünyanın her bölgesinde geçerli olan bu durum, her bölgenin kendine özgü faydalı bitki kullanımını doğurmuştur.

Ginseng Nedir?

Panax Ginseng nedir? Uzakdoğu Asya’dan ülkemize gelen bir bitkidir. Son yıllarda Türkiye’de tüketimi artan bu bitki, pratik bir kullanıma sahiptir. Düzenli bir kullanımla beraber pek çok faydası olan Ginseng, beyaz, kırmızı ve taze türlerini bulundurur. Peki, Ginseng faydaları nelerdir? Bu faydalardan bir tanesi, güçlü bir antioksidan olup, inflamasyonu azaltmada yararlıdır.

Eğer daha sağlıklı yaşamak ve vücudunuzu geliştirmek istiyorsanız, Panax ginseng ile buna sahip olmanız mümkündür. Çin’de yüzyıllar boyunca kullanılan geleneksel çin bitkisi, burada oldukça önemli bir geleneğe sahiptir. Yavaş büyüyen bir bitki olan Ginseng, hasat için uzun yıllar bekledikten sonra hasat edilir.

Her Ginseng türünün hasadı da birbirinden farklıdır. Taze Ginseng 4 yıl, beyaz Ginseng 4 ile 6 sene, kırmızı Ginseng ise 6 ve daha üzeri yıllarda hasat için bekler. Dolayısıyla büyük bir sabır gerektiren, zahmetli bir bitkidir. Ülkemize Uzakdoğu’dan gelmesinin de eklenmesiyle, piyasa değerinin yüksek olduğu görülür.

ginseng faydaları
ginseng faydaları nelerdir? 43

Ginseng Ne İşe Yarar?

Ginseng nedir ne işe yarar? Günümüzde en yaygın olan kanser, hayatı tehdit eden en büyük hastalıklardan biridir. Kanser hastalarının hastaneye giderek düzgün bir tedavi olması şarttır. Ayrıca bu esnada doğal beslenip, kansere karşı faydalı besinleri tüketmesi de yararlı olur.

Ginseng faydaları, içerisinde bulunan zengin besin değerleriyle daha sağlıklı olmanızı sağlar. Bünyesinde bulunan Ginsenosid vücutta antioksidan koruma sağlamakta olup, iltihaplanma varsa düzenleme yapar. Böylece her hücrenin sağlığını korumasında yardımcıdır.

Ginseng faydaları böylece belirli kanser türlerine karşı daha etkili savaşmada da tercih edilebilir.

Bağışıklık Sistemini Güçlendirir

Her yaştan insan hastalıktan korunmak ve yakalanmamak ister. Bunun için bağışıklık sistemini güçlü tutmak elzemdir. Bu hususta faydalı besinler ve ürünler kullanmak, daha güçlü olmamızı sağlar. Ginseng faydaları arasında bazı aşıların etkilerini arttırabileceği ve kanserli kişilerde bağışıklığı destekleyebileceği belirtilmektedir.

Cinsel Konular Hakkında Faydaları Nelerdir

Daha sağlıklı bir cinsel hayat, her erkek tarafından önemsenmektedir. Bu nedenle cinsel hususlardan mustarip olan erkekler, buna pek çok çözüm arar.

Ginseng faydaları sertleşme bozukluğu üzerine de görülmekte olup, vücudumuzda bulunan dokularda oksidatif stresin düşmesine yardım sağlayarak, penis üzerinde bulunan kas dokularında kan akışını yükseltir. Bu özelliği sayesinde Erektil disfonksiyon tedavisinde ginsengin literatürlerde önerilmektedir.

Böylece sertleşme sorununda doğal bir şekilde yardımcı olur. Ayrıca bazı bilimsel çalışmalar, erkeklerde spermlerin sayısını ve kalitesini yükseltebileceğine dair bulgulara ulaşılmıştır. Bu husus üzerine bilimsel çalışmalar hâlâ sürmektedir.

Beyin Fonksiyonları Üzerinde Etkili Olur

Daha güçlü bir beyine sahip olmak hem öğrencilerin, hem de çalışanların hayalidir. Ginseng faydaları beyin fonksiyonlarını geliştirmek için de yararlıdır. Alzheimer bulunan kişilerde de faydalı olup ruhsal duygulara, zihinsel işlevlere ve sakinliğe destek sağlar. Bilişsel fonksiyonlar üzerinde de güçlendirme etkisi gösterebilir.

Enerjiyi Arttırmada Yararlıdır

Günlük yaşamın zorluğu ve stresi yorgunluğa ve enerji düşüklüğüne neden olur. Böylece öğrenciler derslerden, çalışanlar da işlerinden yeterli verimi alamaz. Ancak Ginseng faydaları arasında yorgunluğa karşı savaşmak ve enerji sağlamak da vardır.

İçerisinde bulunan değerler sayesinde vücutta oksidatif hasarı düşürerek, her hücrede enerji üretimini yükseltir. Bu sayede hem yorgunluğa karşı mücadele, hem de yoğun bir enerji sağlar. Böylece fiziksel aktivitelerden daha fazla verim almak, gün içerisinde daha aktif olmak mümkündür. Tavsiye edilen miktarı aşmadan kullanım yaparsanız, daha enerjik ve zinde bir vücuda sahip olabilirsiniz.

Kırmızı Ginseng

Ginseng kırmızı, beyaz ve taze gibi seçeneklere sahiptir. Bunların arsından kırmızı Ginseng, fermente edilmiş hali kullanılırsa vücutta insülin üretimine yardımcı olur. Ayrıca hücrelerin aldığı kan şekerinin yükseltilmesini sağlar. Antikoksidan koruma sağlayarak, sağlığımızı da destekler.

Ginseng Nasıl Tüketilir?

Peki, Ginseng nasıl tüketilir? Burada en çok tercih edilen, daha pratik olması için çiğ tüketilmesidir. Eğer bunu arzu etmiyorsanız, yumuşatarak da kullanabilirsiniz. Burada tek yapmanız gereken, buhar üzerinde hafifçe ısıtmak, pişirmektir. Yine arzuya göre çayı yapılarak da içilebilir. Bu yöntemlerin hepsi Ginseng faydaları görmeniz i sağlar.

Bunun içini llk olarak Ginseng aldıktan sonra güzelce dilimlemeniz gerekir. Ardından bunu bir tencereye veya çaydanlığa koyarak, üzerine sıcak su dökün. Ateş üzerinde 1-2 dakika durduktan sonra alın ve tüketin.

Hazır Ginseng çayları da kurutulmuş Ginseng köklerinden yapıldığı için tercih edilebilir. Burada öncelikle su kaynatmanız gerekir. Ardından ateşi tamamen kapatarak, yaklaşık 2 dakika boyunca bekleyin. Ardından çayı suya ekleyerek, 5 dakika boyunca demlenmeye bırakın. Bundan sonra süzdükten sonra tüketin.

Ayrıca Ginseng yemeklere de eklenebilen yapıya sahiptir. Eğer WOK tavada yemek veya çorba gibi yiyecekler yaparken düzgün bir şekilde eklerseniz de kullanmak mümkündür. Ginseng doz olarak alındığı için, günlük belirli ölçüde almanız şarttır.

Genellikle bu durum 1-2 gram ham şekilde Ginseng kökü ya da 200 ile 400 miligram arasında ekstrat dozudur. Burada tavsiye edilen, mümkün ılan en düşük kök ve doz ile başlamaktır. Böylece vücudunuzu yavaş yavaş alıştırabilirsiniz.

ginseng faydaları
ginseng faydaları

Ginseng Çayının Faydaları Nelerdir?

Ginseng çayının faydaları, normal faydaları göstermekle beraber, bazı ek yararları da sağlar. Eğer Ginseng bitkisini çay olarak tüketmeyi seçerseniz, şu faydaları görebilirsiniz.

  1. Ginseng üzerine yapılan araştırmalar, kadınların adet zamanlarında ağrılarını azaltmalarına yardımcı olduklarını işaret eder. Ayrıca menopoz etkilerinde de giderilmesinde de destek sağlar.
  2. Sertleşmeden mustarip erkeklere bu sorunlarda çözüm sağlar ve spermleri arttırır. Ayrıca cinsel performansı da olumlu etkiler.
  3. Kişilerde odaklanmayı ve hafızayı arttırmaktadır. Bu sebeple Alzheimer hastalarına da önerilir.
  4. Hem kan şekerinde, hem de kan basıncında düzenleyici etklere sahiptir.
  5. İçerisinde bulunan antioksidanlar, bağılıklık sistemini destekler.
  6. Ginseng içerisinde pek çok vitamin ve mineral bulundurur. Bunların etkisiyle hem ödemin, hem de toksik unsurların atılmasını sağlar.
  7. Üzerinizden stresi atmada yardımcı olur.
  8. Zinde bir vücut sağlayarak, daha aktif bir gün geçirmenizi sağlar.

Eğer Ginseng çiğ veya yumuşatılmış olarak kullanmak istemiyorsanız, çayını içmek de oldukça faydalıdır. Burada çayın nasıl olduğunun önemi yoktur. Dolayısıyla hazır Ginseng çayları ile sizin Ginseng köklerinden elde ettiğiniz ürünün özellikleri aynı olabilir. Ginseng birçok sağlık sorununa derman olabilir.

Burada kullandığınız miktara dikkat etmeniz gerekli olup, önerilen ölçünün üzerine çıkmak tavsiye edilmez. Zira her ne kadar Ginseng faydalı bir besin de olsa, yan etkilere de sahiptir. Eğer buna riayet etmezseniz, bunların ortaya çıkma durumları yükselecektir.

Ginseng Kullanımında Nelere Dikkat Edilmelidir?

Günümüzde tıbbın gelişmesiyle ile beraber, doğal ürünlerin de yan etkileri bulunduğu malumdur. Buna Ginseng dâhil olup, bu nedenle dikkatli olunmalıdır. Kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışmalı ve onun kontrolünde hareket edilmelidir. Ginsengi mutlaka eczane yada güvenilir olan mağazalardan almalısınız. Bildirilen bazı yan etkiler şöyledir.

  1. Ağız Kuruluğu
  2. Kan Basıncında Değişiklikler
  3. Sinirlilik
  4. Kan Basıncında Değişiklikler
  5. Bulanık Görme
  6. Ödem
  7. Kuvvetli Ciltsel Tepkimeler
  8. Baş Dönmesi
  9. Uyku Sorunları
  10. Baş Ağrıları
  11. Sindirim Sorunları

Bu sebeple tavsiye edilen doz ve kök miktarı asla aşılmamalı, bu riayet edilerek kullanılmalıdır.

Kaynak: ncbi.nlm.nih.gov / wikipedia / medicalnewstoday

Kabak Detoksu Zararları ve Faydaları – Bu Tarif İle Zayıflamak Mümkün

kabak detoksu zararlari optimized

Kabak detoksu zararları ve faydaları konusundan önce bu uygulamanın ne olduğundan bahsedilmelidir. Son zamanlarda fazlası ile tercih edilen etkili yöntemlerden birisidir. Her ne kadar faydalı bir uygulama olsa da doğru bir şekilde yapılmadığı takdirde kabak detoksu zararları ortaya çıkacaktır.

Kabak Detoksu Nedir?

Kabak detoksu nedir sorusunun cevabında baş rolü kabak oynar. Kabak içeriğinde;

  • A, E, K ve C vitaminleri
  • Magnezyum
  • Bakır
  • Demir

Gibi önemli mineralleri barındırdığından oldukça değerli bir besin olma özelliği taşır. Bu detoks isminden de anlaşılacağı üzere kabak ağırlıklı bir zayıflama uygulamasıdır ve bu besin ile birlikte zayıflama konusunda önemli adımlar atmak mümkündür.

Yoğurtlu kabak faydaları ile bilinen bir karışımdır ve kabak yoğurt – salata ikisi ile birlikte kullanıldığında oldukça etkilidir. Kabak detoksu faydaları bakımından değerlendirildiğinde, çoğunlukla su içerdiğinden gönül rahatlığı ile tüketilebilen bir sebzedir.

3 günlük kabak detoksu uygulanmasında sabah ve akşam kabak tüketimi gerçekleşir. Bu yüzden protein eksikliğinin giderilmesi açısından, protein değeri yüksek bir kahvaltı tavsiye edilir. Bunun için kahvaltıda 2 yumurta ve 1 dilim tercih edilir ise, bu yöntem çok daha fazla işe yarayacaktır.  Ara öğünlerde meyve tüketimi (günde 2 meyve) de bu uygulamanın çok daha etkili olmasını sağlayacaktır.  

Kabak Detoksu Faydaları

Birçok yararı bulunan Kabak detoksunun yukarıda birçok vitamini ve minerali barındırdığından bahsetmiştik. Bu etkenlerin yanı sıra antioksidan açısından zengin olması ile bilinir. Aynı zamanda;

  • Kan seviyesini düşürme
  • Kalp sağlığının korunması
  • Göz sağlığının sağlanması
  • Sindirimi kolaylaştırması
  • Kilo verme

Gibi faydaları vardır.

Kabak Detoksu Kilo Verdirir Mi?

Kabak detoksu faydaları arasında kilo vermenin olduğunu da söylemiştik. Nitekim bu yöntemin tercih edilmesinin en önemle nedenleri arasında kilo verdirme özelliği gelmektedir. Tabi bu konu hakkında akademik bir çalışma söz konusu değildir. Kalori değeri düşük besinler arasında yer aldığı için kilo vermede etkili olmaktadır.

Kabak Detoksu Zararları

Zayıflama konusunda etkili bir silah olan Kabak detoksu 3 gün uygulanmalıdır. Bu zayıflama programı süresince kabak ağırlıklı bir beslenme olduğu için 3 günden fazla sürdürülmemelidir. Bu programa 3 gün boyunca uyulduğu takdirde günlük 800 kalorinin aşağısında kalori alınır. Erkekler için günlük kalori alma değeri 1500’ken, kadınlar için 1200’dür. Bu yüzden kabak detoksu zararları daha çok programın süreci ile alakalıdır. Gebelikte ve adette kabak detoksu zararlı olabilir. Bu yüzden mutlaka bir uzmana danışılması gerekir.

Kabak Detoksu Nasıl Yapılır? En Etkili Tarif

Kabak detoksu tarifi öncesinde, programın daha etkili olması için yağda pişirilmesi tavsiye edilir. Kabakların kızartılması ise diyetisyenler tarafından önerilmemektedir. Kabak detoksu zayıflatır mı? Sorusuna evet cevabı alınması için kızartmanın yapılmaması önem taşır. Nitekim bu zayıflamak isteyenler için kabak detoksu yapanlar için olumsuz bir etkide bulunur. Bu uygulama süresince öğle ve akşam yemeğinde kabak yemeğinin tüketilmesi gereklidir.  Kabak detoksu tarifi için;

Gerekli malzemeler:

  • Ne çok büyük ne de çok küçük 2 tane kabak
  • 2 ceviz içi yine orta boy olması tavsiye edilir
  • İstediğiniz bir baharat çeşidi
  • 2 yemek kaşığı ölçütünde yoğurt

Nasıl Hazırlanır?

  • Yukarıda da belirttiğimiz gibi kabağın kızartılmaması gerekir. Bu yüzden yağ koymadan ince şekilde doğranan kabak dilimleri tavaya atılır.
  • Pembeleşinceye kadar pişirdikten sonra tavadan alınır.
  • Soğuması için bir süre beklendikten sonra yoğurt ilave edilir.
  • Baharatlar ile birlikte ceviz içi katılır. Ceviz içlerinin öncesinde rendelenmesi gerekir.
  • Kabak detoksu nasıl yapılır? Sorusu için en uygun cevap budur. Öğle ve akşam bu tarif uygulanır.

Kabak Detoksu Bir Diğer Tarifi

Kabak detoksu tariflerinden birisi de aşağıdaki gibidir;

  • Orta boyda iki adet kabak
  • Çok büyük olmayan bir havuç
  • Kırmızı papya biber ( 1 adet yeterli)

Yapılışı:

  • Kabaklar, havuç ve papya biberi dilimlenmelidir. Dilimleme yapılırken ince olunmasına dikkat edilmelidir.
  • Zeytinyağının içinde tüm malzemeler bir arada sotelenmelidir.
  • Baharat isteğe göre katılabilir veya yoğurt da eklenilebilir.

Bu tarifler uygulanırken 3 gün boyunca sadece 3 ana öğün olarak beslenmelidir. 3 de ara öğün olmalıdır. Her gün minimum 2 litre su tüketimi yapılmalıdır ve şeker içeren besinlerden uzak durulmalıdır. Her gün yürüyüş yapılmalı ve ara öğünlerde metabolizmayı hızlandıran içecek ve yiyeceklerden mümkün olduğunca faydalanılmalıdır ( bitki çayları, 1 adet meyve,  kuruyemiş(yarım avuç), zencefil çayı gibi.).

Nasır Tedavisi 8 Doğal Yöntem

nasir tedavisi 3

Nasır tedavisi yapılmazsa insanların yaşantılarında çeşitli olumsuzluklara neden olur. Estetik açıdan da kötü gözükmesi insanları nasır nasıl geçer sorusuna itmektedir. Sinir uçlarına baskı yapmakta ve düzenli olarak ağrıya neden olmaktadır. Merak etmeyin burada uzun süre bu sıkıntıyı çekenlere derman olacak bitkisel çözümü bulacaksınız.

Nasır Nedir? Nasır nasıl geçer?

Çok kısa olarak nasırın tanımı deri sertleşmesidir. Derinin kendini savunmak amacı ile yaptığı deri içinde katmanlarını arttırması ile meydana gelmektedir. Genellikle ellerde ve ayaklarda ortaya çıkar. Sürtünme veya baskı sebebi ile ciltte meydana gelen tahriş neticesinde derinin korunma amaçlı sertleşmesi olarak görülen nasır ellerde, ayaklarda veya vücutta tekrarlanan sürtünmenin olduğu herhangi bir kısımda meydana gelmektedir. Ayak için en büyük nedenlerden biri olarak ayakkabı gösterilebilir. Aslında önemsiz bir sorun gibi görünen nasırın tedavi edilmesi gerekmektedir. Çünkü bu problemle karşılaşan pek çok kişi, yaşantılarının zorlaştığını ifade etmektedir. Peki nasır oluşumundaki başlıca etkenler nelerdir?

nasır tedavisi
nasır tedavisi

Nasır Oluşmasına Neden Olan Etkenler

Nasırın oluşmasına neden olan birçok etken bulunmaktadır. Bu etkenleri şu şekilde sıralamak mümkündür:      

  • Dar ve sıkı ayakkabı kullanımı, 
  • Ayak yapısının kemikli bir görüntü sergilemesi,
  • Hatalı yürüme ve basma hareketleri,
  • Ayak parmaklarında meydana gelen deformasyonlar,
  • Ayak yapısına aykırı olan yüksek topuklu ayakkabılar,

Bu etkenlerin her biri, nasıra sebep etkenler olarak karşımıza çıkmaktadır. Pek çok insan, özellikle nasır belirtileri konusunda daha çok bilgi sahibi olmak istemektedir. Peki nasır belirtileri nelerdir?

Nasır Belirtileri Nelerdir?

Pek çok insanın hayatını olumsuz bir şekilde etkileyen nasırların, birçok belirtisi özellikle ayakkabı içinde aynı zamanda gece evdeyken dahi olur. Nasırların belirtilerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Nasırın olduğu bölgede meydana gelen keskin acı olur,
  • Ağrı ile birlikte oluşan kalınlaşma,
  • Zamanla derin ağrı

Bu belirtiler, nasırlı bölgede oluşmakta ve insanların yaşantılarında çeşitli olumsuzluklar meydana getirmektedir. Genellikle hafif nasırlarda ağrı şiddeti oldukça azdır fakat nasırın yoğunlaşması, ağrının sürekli olmasına neden olduğu için kişiler pek çok problem yaşamaktadır. İnanın bu ağrıyı çeken kişiler nasır nasıl geçer diye eşe dosta sormaya başlar. Bu nedenle nasır tedavi edilmesi gereken rahatsızlıklardan bir tanesi olarak görünmektedir.

Nasır Türleri Nelerdir?

Bilindiği üzere vücudun pek çok bölgesinde oluşma ihtimali vardır. Peki nasır türleri nelerdir?

  • Yumuşak Dokulu Nasır: En fazla karşılaşılan nasır türü olarak görülmektedir. Yetişkinlerin yanı sıra çocuklarda da görülebilen bu tür, genellikle ayak parmaklarının arasında oluşur. Ayak parmakları arasında oluşan nasırlardan kurtulmak için bu kısma düzenli aralıklarla krem ve bitkisel özlü karışımların sürülmesi oldukça önemlidir.
  • Sert Dokulu Nasır: Ayakların her bölgesinde görülebilen sert dokulu nasır, iyileşme konusunda uzun bir süreye ihtiyaç duymaktadır.
  • Tohum Nasırı: Geçmesi en zor olan bu tür, kişinin çok fazla ağrı yaşamasına sebep olmaktadır. Küçük ayakkabılar giymek, yanlış basmak gibi sebeplerden meydana gelmekte ve kişilerin çeşitli sıkıntılar ile baş başa kalmasına neden olmaktadır.

Nasır ile İlgili Bilinmesi Gerekenler Nelerdir?

Birçok nasır türü bulunmakta. Bazı nasırlar kişilerin çok fazla acı duymamasını sağlar. Bu tür nasırlar, kişiler için çok mühim değildir. Fakat her nasır için bunu söylemek mümkün değildir. Tohum nasırı olarak bilinen nasır türü, kişilerin çok fazla ağrı yaşamasına sebep olmaktadır ve tedavi edilmesi oldukça kritik bir öneme sahiptir. Peki nasır ile ilgili bilinmesi gerekenler nelerdir?

  • Nasırlar, vücudun baskı ve sürtünmeye karşı meydana getirdiği doğal bir cevap olarak görülmektedir. Genellikle ayağa uygun olmayan ayakkabı nedeni ile ortaya çıkmaktadır. Ayakkabı seçimi çok önemlidir. Fakat başka sebepler de bulunmakta, bu sebeplerden ötürü de nasır meydana gelmektedir.
  • Genel olarak ayaklarda çıkan nasırlar, aynı aletlerin uzun süreli kullanımında ötürü ellerde de meydana gelebilmektedir.
  • Ayak tabanlarında oluşan nasırlar, keratin merkezinde oluşan şişkinliklerdir ve üstüne basıldığı an kişiye oldukça fazla acı hissi vermektedir.
  • Nasır tedavisi için çeşitli doğal yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemler dahilinde nasırın iyileşmesi mümkündür.
nasir tedavisi 3
nasir tedavisi 3

Nasır Tedavisi için Doğal Yöntemler Nelerdir?

Nasır için kesin çözüm nedir? Ayak altında Nasıra ne iyi gelir? İnsanların çeşitli derecelerde acı duymasına neden olan nasırların birçok nedeni bulunmaktadır. Bu nedenlerden ötürü oluşan nasırlar, kişinin sosyal yaşantısını etkilemekte olduğu için tedavi edilmesi gerekmektedir. Nasır nasıl geçer? Tedavi yöntemleri.

  • Beyaz Sirke

Asit oranı bakımından diğer sirkelerden bir adım önde yer almaktadır. Nasıra doğal bir yöntem beyaz sirke, üçe bir oranında sulandırılmalı ve nasırlı bölge sirke içerisinde bekletilmelidir. Daha sonra nasırlı bölge törpülenir.

  • Karbonat

Nasır tedavisinde doğal yöntemlerden bir tanesi olan karbonat, peeling etkisi yaratmaktadır; bu nedenle oldukça etkili olduğunu söylemek mümkündür. Karbonat, nasırın tedavisinde iki farklı yolla kullanılabilmektedir. Nasırın bulunduğu bölge bir süre karbonatlı suda bekletilir. Ardından bu bölge üzerinde törpüleme işlemi yapılır. Daha sonra nasıra durulama işlemi yapılır. Karbonatın tedavideki ilk kullanımı bu şekildedir. İkinci yöntemde ise nasıra, karbonat ile ovularak masaj yapılmasıdır. Bu işlem ile birlikte ölü deriler aşınma yöntemi ile uzaklaştırılmış olacaktır.

  • İncir

Nasır tedavisinde ön plana çıkan incir, sütü yardımı ile vücutta meydana gelen siğillerin tedavisinde kullanılmaktadır. Tam olarak olgunlaşmamış bir incir dalından koparıldığında, incirin koparıldığı noktada bir süt ortaya çıkmaktadır. Bu sütün nasırın bulunduğu alana damlatılması gerekmektedir. Bir süre sonra bu süt, nasırın olduğu bölgenin yumuşamasını sağlayacaktır. Geçene kadar incir sütü tedavisi kullanılabilmektedir.

  • Soğan

Nasır tedavilerinden bir tanesi de soğan olarak karşımıza çıkmaktadır. Gündelik hayatta soğanın pek çok faydası bulunmaktadır. Nasır tedavisi için de oldukça önemli olan soğan, bir kısım tarafından kullanılmaktadır. Cildin yenilenmesine yardımcı olan soğan, ezilmeli ve ardından nasırlı alana konulup üzeri kapatılmalıdır. Bu şekilde bir gece kadar bekletilip sonrasında nasırın olduğu bölge yıkanmalıdır.

  • Zeytinyağı

Birçok insan zeytinyağını yemeklerde kullanmakta ve bu sayede sağlıklı bir beslenme hayatına sahip olmaktadır. Nasır tedavisinde de etkili olan zeytinyağı, E vitamini bakımından oldukça zengindir, bu nedenle kişi sağlığı açısından oldukça faydalıdır. Kişi duştan sonra nasırlı alana zeytinyağı sürmeli ve bu bölgeyi güzelce ovmalıdır. Bir süre bekledikten sonra nasırlı bölgenin yumuşadığı fark edilecektir.

  • Ananas

Nasır tedavisinde etkili olan ananas, bir kısım insan tarafından kullanılmaktadır. Ananası kabuğunu nasırlı bölgeye koyun ve bağlayarak sabaha kadar bekleyin. Tedavi gerçekleşene kadar bu işlem tekrarlanabilmektedir.

  • Papatya

İnsanın sakinleşmesini sağlayan papatya nasır tedavisi için de kullanılabilmektedir. Bunun için kuru papatya, limon suyu ve sarımsağın karıştırılması gerekmektedir. Bu karışım nasırın bulunduğu bölgeye uygulanması ve ardından 20 dakika beklenilmesi gerekmektedir. 20 dakika sonrasında ise nasırlı bölgede durulama işlemi yapılmalıdır. Durulama işleminde kullanılacak suyun ılık olması gerekmektedir. Bu yöntem sayesinde ölü deri atılacak ve nasırlı alanı yumuşayacaktır.

  • Muz

Özellikle çocukların severek tükettiği meyvelerden bir tanesi muz, nasırdan etkilenmiş alanın tedavisinde de oldukça etkilidir. Muz kabuğunun nasırın bulunduğu alana konulması gerekmektedir. Muz nasırlı bölgeye koyulup çorap giyilmeli ve bir gece bu şekilde beklenmelidir. Bu yöntemi yumuşayana kadar uygulayabilirsiniz.

Yukarıda yer alan yöntemlerden her biri nasır tedavisi için kullanılan doğal yöntemler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yöntemler kullanılarak nasırın yumuşaması sağlanmakta, böylelikle kişi rahat bir yaşantı sürmektedir. Bu yöntemler düzenli olarak kullanıldığında nasır yumuşayacaktır. Bu yöntemlerin düzenli bir şekilde uygulanması oldukça kritik bir öneme sahiptir.

Nasırlı bölgeye nasır bandı işe yarar mı?

Nasır nasıl geçer? Eczanelerde satılan nasır bantları hiç şüphesiz çok etkilidir. Yara bandına benzer ve genellikle cilt içine nasırlı alanın üzerinde 3 gün yapıştırılmış şekilde bekletilmesi gerekir. 3 gün bekledikten sonra çıkartıldığında bölge yumuşar ve nasır düşer. Daha fazla bitkisel tedavi içinde nasır tedavisinde domates yazımızı okuyabilirsiniz. Ayrıca evde hazırlayabileceğiniz pratik bilgiler için sitemize abone ol tuşuna basabilirsiniz

Kaynak: webmd / medicinenet

Gano Sabun Nasıl Kullanılır? Gano Sabun Faydaları

gano sabun faydalari

Gano Sabun Nasıl Kullanılır?

Gano Sabun Nasıl Kullanılır? sorusuna cevap vermeden önce, öncelikle kimlerin kullanması gerektiği hakkında bilgi vererek başlayalım. Günümüzde doğal olan güzellik ürünleri çoğunlukla cildi kimyasallara karşı hassas olan bireyler tarafından kullanılmaktadır. Egzama, sedef, sivilce ve iltihaplı cilt problemlerinde de kullanılması önerilir. Piyasada; keçi sütlü ve papatya özlü olmak üzere iki farklı Gano Sabun Türü bulunmaktadır.

gano sabun nasil kullanilir
gano sabun nasıl kullanılır? gano sabun faydaları 50

Gano Transparent Sabun kullanımı sıradan sabunlarla kıyaslandığında biraz farklıdır. El temizliğinde ve cilt bakımında kullanılan sabunlar doğrudan suya temas ettirilmektedir. Fakat bu sabunun kullanımı farklıdır. Gano sabun kullanmak isteyenler sırası ile; ellerini temiz bir şekilde yıkamalıdır, eller ıslakken sabun köpürtülmeye başlanmalıdır, suyla temas olmadan köpürtülen sabun yüze uygulanmalıdır, sabunun uygulanmasından sonra yirmi dakika bekletilmelidir, bekleme süresi kullanımla birlikte artırılmalıdır, bekleme süresi tamamlandıktan sonra yüz su ile nazikçe temizlenmelidir.

Sabunun sayılan farklı türlerinin olması kullanım önerilerinin değişim göstermesine neden olmamaktadır. Bu şekilde kullanımda direkt su teması olmadığı için sabunun oldukça uzun süre kullanılabildiğinin söylenmesi de mümkündür.

Gano Sabun Faydaları

Sabun türleri arasında kullanımda pek bir fark yokken etkilerde ciddi farklılıklar olabilir. Gano Sabun Faydaları da bu şekilde incelenmelidir. Keçi sütünden temin edilmiş olanı özellikle akneli olan ciltler tarafından kullanılmalıdır. Düzenli kullanımla birlikte, oldukça kısa süre içerisinde akne ve iltihapları ortadan kaldıracaktır. Sabunun papatya özlü olanı ise genellikle cildinde leke olanlar için tavsiye edilmektedir. Kadınların hamilelik sürecinde yüzlerinde lekeler oluşabilir. Aynı şekilde güneş lekeleri de pek çok kadın ve erkek için problem oluşturmaktadır. Bu tür lekeleri olanlar sabunu yine düzenli kullanmaları halinde istedikleri cilt tonuna sahip olabilmektedir.

Gano Sabun Yorumlar

Gano Şeffaf Sabun kullananlar zaman içerisinde artış göstermektedir. Üstelik günümüzde bu tür ürünleri tecrübe edenler online satış sayfalarında tecrübelerini de paylaşmaktadır. Böylelikle henüz alıp almama konusunda karara varamayanlara bu yorumları okuyarak bilgi karar verme sürecini hızlandırabilir. Ürün hakkında yapılan yorumların büyük bir bölümü olumlu niteliktedir. Kadınlar ve erkekler özellikle; uzun süre kullanılabilmesinden, cilt tonunun daha açık hale gelmesinden, leke görünümünün azalmasından, yeni sivilce oluşumunun önüne geçmesinden ve egzama gibi rahatsızlıklara iyi gelmesinden memnun kalmaktadır.

Doğal sabun ya da benzeri ürünler herkeste aynı sonucu vermemektedir. Çünkü insanların ciltleri özeldir. Bu da ürünlere verilecek olan tepkinin değişik olabileceğini göstermektedir. Bundan kaynaklı olarak bireysel kullanım olmadan hangi sonuçların elde edileceğini kestirmek imkansızdır.

Gano Sabun Fiyat

Gano Sabun Fiyatları aktar ve marketlere göre internet sitelerinde daha uygun olmaktadır.  Satın alınacak siteye göre değişim göstermekle beraber, kampanyaları takip ederek daha uygun fiyata alabilirsiniz. Fiyatların 20 TL ile 50 TL arasında değişim göstermektedir. Bazı durumlarda ikili ya da üçlü alımlar daha avantajlı olabilir. Daha önce de söylendiği gibi hangi siteden alışveriş yapıldığı bu alanda en önemli belirleyicidir.

Gano Sabun Şikâyet

Gano Sabun Süslü gibi platformlarda sıklıkla yorumlanmaktadır. Bırakılan yorumların büyük bir bölümü olumlu niteliktedir. Ancak cilt tipi yüzünden sabuna iyi tepki vermeyen kimseler de yok değildir. Olumsuz olarak nitelendirilen yorumlarda görülen en büyük sıkıntı sabunun cildi çok kuruttuğu yönündedir. Böyle sorunlar yaşayanlara sabunu sabah akşam yerine günde bir kez kullanmaları önerilmektedir. Günde bir kez kullanıma rağmen kuruluk gitmediyse kullanım gün aşırı olacak şekilde ayarlanmalıdır. Gano sabun şikayetleri kuruluktan ibaret olanlar sabunu uyguladıktan sonra doğal bir nemlendiriciden destek de alabilmektedir. Böylelikle sabunun etkilerinden istifade edilirken ortaya çıkabilecek kuruluk gibi sorunların da önüne geçilmiş olmaktadır.

Venatura D3 K2 Nasıl Kullanılır?

venatura d3 k2 nasil kullanilir

Venatura D3 K2 damlası son dönemlerde kullanımı oldukça artış gösteren bir üründür. İnsanlar günlük hayatta tükettiği besinlere ek gıda olarak almaktadır. İçeriğindeki zengin besin değerleri ve vitaminler ile birlikte bireylere çeşitli açılardan katkıda bulunur. 20 mililitrelik bir şişe içerinde satışı gerçekleştirilen Venatura D3 K2 nasıl kullanılır sorusu ise ürünü tanımayanlar için önemli bir konudur.

Günlük olarak tüketilen normal besinlerin yanında ek gıda olarak tüketilebilen Venatura D3 K2 damla bireyin vücudunun ihtiyaç duyduğu vitaminleri karşılamaktadır. D3 ve K2 vitaminlerine yer verilen ürün ile vücudun direnç ve bağışıklık oranı yükselmektedir. Özellikle kış aylarında kullanımı ile soğuğa ve hastalıklara karşı daha dirençli bir beden sahip olmanızı sağlar.

Venatura D3 K2 Faydaları

Şişe içerisinde ve damla olarak verilen Venatura D3 K2 içeriğindeki bileşenler sayesinde insanların vücutlarını daha dayanıklı hale getiren bir üründür. Venatura D3 K2 faydaları ise birçok insan tarafından merak edilen bir konudur. Ürünün faydaları aşağıdaki gibi listelenmiştir.

  • Bağışıklık sisteminin normal bir şekilde işleyen fonksiyonlarına ek destek görevi görmektedir. Daha güçlü bir bağışıklık sistemi kazandırır.
  • Vücutta yer alan normal kas sistemlerinin ve kasların korunmasına yardımcı olur. Kas yapısının daha güçlü hâle gelmesi için takviye gıda olarak kullanılmaktadır.
  • Venatura D3 K2 faydaları arasında yer alan diğer önemli nokta ise dişlerin korunmasına yardımcı olmasıdır. Takma diş, protez ağız yapısı haricinde doğal dişlerin daha dayanıklı olmasına katkı sağlar.
  • Vücudun ihtiyacı olan kalsiyumun ve fosforun emilimi ihtiyacını koruyarak daha dirençli olmasını sağlar.
  • Platin veya protez kemik yapısı dışında yer alan kemiklerin korunmasına katkıda bulunur.
  • Normal kan kalsiyum düzeyine katkıda bulunmaktadır.
  • İçeriğinde yer alan k vitamini sayesinde kan pıhtılaşmasına yardımcı olur ve kanın temizlenmesini sağlar.

Venatura D3 K2 faydaları doğrultusunda vücudun ihtiyaç duyduğu birçok özelliğin korunmasına ve geliştirilmesine fayda sağlamaktadır. Kemik yapısını koruması ile daha dirençli hâle getirerek kırılma riskini daha da azaltır. Faydalı özellikleri ile dikkat çeken Venatura D3 K2 içeriği ile de merak edilmektedir.

Venatura D3 K2 içeriği

Zeytinyağı, Menaquinon 7 karışımı, Antioksidan, Kolekasiferol, tokoferolce zengin ekstrakt.

Venatura D3 K2 sahip olduğu besleyici ve destekleyici maddeler ile insanın ihtiyaç duyduğu durumların korunmasına ve gelişmesine fayda sağlamaktadır.

venatura d3 k2 kullanimi
venatura d3 k2 kullanimi

Venatura D3 K2 Kullanımı

20 mililitrelik şişe içerisinde satışa sunulan Venatura D3 K2 damla günlük olarak tüketilmelidir. Gün içerisinde aç karınla veya tok karınla kullanımı fark etmemektedir. Direkt olarak tek damla olarak da tüketilebildiği gibi isteğe bağlı olarak yiyeceklerin veya içeceklerin içerisine de damlatarak tüketilebilir. Günlük 1 damla olarak tüketilmesi önemlidir. Venatura D3 K2 nasıl kullanılır sorusu ürünü bilmeyenler ve ilk defa temin edenler için merak konusu olmaktadır. Ürünün gün içerisinde sadece 1 defa kullanılması belirtilmelidir ve fazlası olumsuz etkilemektedir.

Venatura D3 k2 kullanımı 11 yaşından büyük kişiler için uygundur. Kemik ve diş gelişimi henüz tamamlanmamış olan çocuklar için kullanımı sakıncalıdır. Dişlerin korunmasına yardımcı olan ürün çocukların dişlerinin çıkması ve yenilenmesi konusunda acı verici olacaktır.

Venatura D3 K2 Günde Kaç Damla Kullanılmalı?

Ürünü temin edenlerin kafasında meydana gelen sorulardan birisi de Venatura D3 K2 günde kaç damla kullanılmalı olmaktadır. Ürün besleyici ve genel destek sağlayıcı özelliklere sahiptir. Kan pıhtılaşması ve bağışıklık sistemini koruyucu özellikleri ile günde en fazla 1 damla alınması durumunda vücudun ihtiyaçları karşılanacaktır. Fazla kullanımında mide bozukluğuna ve kusmalara sebep olabilmektedir.

Venatura D3 K2 Fiyat

Venatura D3 K2 damla içeriğine ve sağladığı faydalar göz önünde bulundurulduğunda uygun bir ücrete sahiptir. Destekleyici bir ek gıda almak isteyen insanları Venatura D3 K2 fiyat araştırması yaptığında ürünün 59 Türk Lirası olduğunu görecekler.

Venatura D3 K2 Nerede Satılır?

Ürün tüm eczanelerden temin edilebilmektedir. Almak istediğiniz Venatura ürünü eczanenin elinde bulunmasa bile eczane ecza deposundan siparişini vererek ürün ulaşmanızı sağlayabilmektedir. Eczaneye gitmek istemeyen kişilere ise Venatura D3 K2 nerede satılır sorusunun cevabı internet üzerinden satış yapan siteler olacaktır. Birçok ünlü satış firmasının sitelerinde Venatura D3 K2 yer almaktadır.

Venatura D3 K2 Yan Etkileri

Ürünün içerdiği ürünler ve besleyici ek gıdalar sayesinde vücuda katkıları bulunmaktadır. Ürünü tüketenlerin hiçbirinde olumsuz bir şikâyet görülmemiştir. Yan etkileri olarak da hiçbir olumsuz sonucu ortaya çıkmamış olan Venatura D3 K2 gönül rahatlığıyla kullanılabilecek olan bir ek gıdadır.

Kaynak: Wikipedia /

Kekik Çeşitleri: 14 Çeşit Kekik ve Faydaları

kekik çeşitleri

Kekik çeşitleri yüzyıllardır insanların sağlığına derman oluyor. Türk mutfağında en çok tercih edilen baharatlar arasında olan Kekik, Latince adı Lamiaceae olan Ballıbabagiller ailesinden, Satureja, Coridothymus, Origanum, Thymbra ve Thymus cinslerine verilen bir isimdir. Oldukça hoş bir esansı bulunan bitki, özellikle güneşli ve sıcak yerlerde görülür.

Oldukça kolay yetiştiği için tarlalarda, çimenliklerde, çayırlarda ve ormanlarda sıklıkla rastlanır.  Ayrıca evlerde ve bahçelerde büyütme fırsatı vardır.

kekik çeşitleri
kekik çeşitleri: 14 çeşit kekik ve faydaları 57

Kekik Faydaları Nelerdir?

Kekik çeşitleri dünya çapında farklı şekilde olsa da, gösterdiği faydalar bakımından oldukça benzerdir

  1. Anti-bakteriyel özelliği bulunan kekik çeşitleri, mantarların ve bakterilerin sebep olduğu hastalıklara karşı mücadelede faydalıdır. Vücudun hem içindeki, hem de dışındaki bakterileri öldürebildiği için daha sağlıklı bir yaşam sunar. Çayının yapılması durumunda böylece dezenfekte etmede de kullanılır.
  2. A Vitamini bakımından zengin olan kekik çeşitleri, güçlü bir antioksidan kaynağıdır. Görmeye de yardımcı olarak, kuvvetlenme sağlar.
  3. Kekik çeşitleri antiseptik ve antibiyotik niteliklere sahiptir. Dolayısıyla boğaz ağrıları, kuru öksürük ve nezle gibi hastalıklara karşı da kullanılır. Bronşit’te de kullanılan kekik çeşitleri, yağının çıkarılmasıyla beraber antimikrobiyel özelliklerinde güçlenme gösterir.
  4. Kekik çeşitleri, içerisinde bulunan demir, K vitamini, manganez ve kalsiyum sayesinde kemikleri güçlendirerek, daha sağlıklı ve dayanıklı yapar. Bu sayede kemik hastalıklarına doğal korumadır.
  5. Kekik çeşitleri kapsamında olan demir, vücudumuzdaki kırmızı kan hücrelerinin hem büyümesi, hem de gelişmesi için mühimdir. Böylece anemiye engellemek amacıyla da tercih edilir.
  6. Kekik çeşitleri, kronik inflamasyonun engellemesinde destektir. Böylece kalp rahatsızlıklarına karşı size destek olur. Yağının yapılması, kalbi güçlendirmede ve geliştirmede etkilidir.
  7. Kekik çeşitleri cilt üzerinde bulunan aknelere karşı da yararlıdır.
  8. Kekik, kafamızda kan dolaşımını hızlandırır.
  9. Kekik, saç dökülmesini ve kepeği engelleyerek, uzamasına destek olur.
  10. Stres üzerinde yardımcı olur ve sünür sistemine destek olur.
  11. Düzenli kekik kullanımı, enerji verir ve mevcut yorgunluğu giderir.
  12. Kekik çeşitleri, romatizma üzerinde rahatlama sağlar.

Kekik çeşitleri, içerisinde bulunan demir, potasyum, magnezyum, manganez, kalsiyum, selenyum, B vitamini, A vitamini, C vitamini, E vitamini, beta karoten, omega 3 ve folik asit bulundurur. Tüm bu vitamin, mineral ve organik yağların faydalarını barındıran Kekik, düzenli bir kullanımla daha sağlıklı bir yaşam sunar.

kekik çeşitleri
kekik çeşitleri: 14 çeşit kekik ve faydaları 58

Kekik Çeşitleri Nelerdir?

Kekik çeşitleri nelerdir? Bilim insanları, bu hususta dünyada 350 üzerinde tür olduğunu belirtir. Bunlardan bazıları şu şekildedir.

  1. Thymus Vulgaris Fenol: Bu kekik çeşidi yüksek irtifalarda görülmektedir. İçeriğinde %90’a varan fenol ile oldukça yararlıdır.
  2. Dağ Kekiği: Başlıca kayalık yerlerde ve dağlarda yetişir. Doğal bir antibiyotik olarak bilinir. Vücudu mikroplardan temizleyerek, hastalıklara karşı muhafaza eder. Bu türün çayı yapıldığı gibi, yemekler içerisinde de sıklıkla kullanılır.
  3. Thymus Vulgaris 1,8 Cineole: Bu kekik çeşidi bünyesinde %80 – %90 arasında bir sineol bulundurur. Böylece analjezik, balgam söktürücü, anti-karatar ve di-üretik nitelikler taşır.
  4. Bahçe Kekiği: Evlerde ekilmek suretiyle yetişen bu türler, yaz aylarında toplanır. Kurutulması ardından yağ yapılabileceği gibi, baharat olarak da tercih edilebilir.
  5. Thymus Vulgaris Geraniol: Söz konusu kekik çeşitleri yüksek irtifalarda yetişmekle beraber; sonbahar aylarında hasadı yapılır. Koku olarak limonu andırır.
  6. Thymus Vulgaris Alpha Terpineol: Bu kekik bibere benzeyen bir esansa sahip olup, ilkbahar aylarının başlarında toplanır.
  7. Bilyalı Kekik: Özellikle Ege ve Batı Akdeniz kıyılarında sıkça rastlanan bu tür, Türkiye’de yapılan kekik ihracatında en önemli yeri bulundurur.
  8. Thymus Vulgaris Thuganol: Doğada sıklıkla rastlanan bu bitki, halk arasında tatlı kekik adıyla da bilinir. Vücudumuzda bulunan hormonlar ve bağışıklık sisteminde destekleyici etki yapan bu tür, oldukça yararlıdır.
  9. İstanbul Kekiği: Genellikle Marmara ve Ege bölgelerinde görülen bu tür, temmuz ve ağustos gibi yaz aylarında çiçeklenir.
  10. Yayla Kekiği: Carvacrol bakımından %40 – %80 arasında değere sahip olan bu kekik, endemik türler arasındadır.
  11. Thymus Vulgaris Carvacrol: İçerisinde Carvacrol bulunan bu kekik, antiseptik özellik taşır. Carvacrol, hasadının yapıldığı zamana göre içerisinde %30 – %60-80 oranındadır.
  12. Beyaz Kekik: Güneydoğu Anadolu ile Batı Anadolu bölgelerinde görülen bu türler, akciğer kanserini tedavi etmek için kullanılan bir seçenektir.
  13. Thymus Vulgaris Linalool: Anti-fungal ve Anti-bakteriyel nitelikler bulunduran söz konusu Kekik çeşitleri yüksek irtifalarda görülür.
  14. Thymus Vulgaris Timol: Antiseptik yönü oldukça güçlü olan kekik çeşitleri, %60 ile 70 arasında timol içerir ve sonbahar aylarında toplanır.

Bu türler Kekik çeşitleri arasında birkaç tane olup, dünya üzerinde yetiştirilen pek çok türü vardır. Kullanım alanı bakımından oldukça zengin olan kekiğin, özelikle yağı yapılarak kullanılmaktadır.

Kekik Yağı Nasıl Yapılır?

Malum olduğu üzere yağlar, uçucu ve sabit yağlar olmak üzere ikiye ayrılır. Kekik yağı, bunlardan uçucu sınıfa dâhildir. Kekik çeşitleri hepsinden yağ üretmek mümkün olup, buhar eşliğinde damıtma yöntemiyle elde edilir. Burada ne kadar fazla damıtılırsa, elde edilen renk de öyle olur. Örneğin uzun süre damıtma beyaz kekik yağı sonucunu verir.

Peki, Kekik çeşitleri evde yağ haline getirebilir mi? Eğer gerekli malzemelere sahipsiniz, kendi yağınızı bizatihi kendiniz yapabilirsiniz.  Burada gereksinimiz olan malzemeler şunlardır.

  1. 250 ML zeytinyağı
  2. Tencere
  3. 1/2 fincan kuru kekik
  4. Havan
  5. Cam kutu
  6. Huni

Peki, kekik çeşitleri nasıl yağ yapılır? Bunun için öncelikle kekiği alarak, havana güzelce koymanız gerekir. Ardından kekiği güzelce döverek, yağı çıkana dek tamamen ezilmesini sağlayın. Bundan emin olduktan sonra herhangi bir tencereyi alarak, ateş üzerine yerleştirin ve kekiğin kendisini ve yağını içine dökün.

Ardından tencere içerisinde minimum 5 dakika boyunca kaynamasını sağlayın. Bu esnada ocağı orta ateşe alın ve sürekli karıştırın. Süre dolduğunda ocağı kapatarak, kekiği ve yağı soğumaya bırakın. Bundan sonra huni yardımıyla cam kaba aktararak, serin bir ortamda muhafaza edin.

kekik çeşitleri
kekik çeşitleri: 14 çeşit kekik ve faydaları 59

Kekik Yağı Nasıl Kullanılır?

Peki, bu şekilde elde edilen Kekik yağı nerede kullanılır? Bu yağı ister soluyabilir, isterseniz ağzınızda gargara şeklinde tercih edebilirsiniz. Ayrıca masaj halinde uygulanması da mümkündür. Böylece yağın getirdiği tüm faydalardan yararlanılır.

  1. Bu yağın kullanım alanları oldukça farklı olup, bunlardan bir tanesi ağrı kesici amaçlıdır.  Bunun için hazırladığınız kekik yağından üç damla alarak, bunu 2 çay kaşığı susam yağı ile güzelce karıştırmanız gerekir. Ardından nereniz ağrıyorsa, masaj olarak uygulayın. Örneğin karın bölgenizde ağrı çekiyorsanız, buraya masaj şeklinde kullanmak ağrınızda yardımcı olacaktır.
  2. Eğer evinizde küvetiniz varsa ve uzun keyifler yapmayı seviyorsanız, kekik yağı bunu daha sağlıklı ve dinlendirici yapabilir. Eğer suyun içerisine iki damla eklerseniz, günün tüm yorgunluğunu daha çabuk ve etkili şekilde atlatabilirsiniz.
  3. Kekik yağı, daha iyi uyumanızı sağlamak için de kullanılır. Bunun için yapmanız gereken, dağıtıcı ünitenize 1 ya da iki damla eklemektir.
  4. Kekik yağı gargara yağılırsa, ağız sağlığını korumakta da yardımcı olur.
  5. Eğer vücudunuzun herhangi bir yerinde yara varsa, kekik yağı yarayı ve izini azaltacaktır.

Evinizde tüm kekik çeşitleri, kolay ve pratik bir şekilde yağ yapılarak, kullanılabilir. Böylece düzgün ve düzenli bir kullanım, sağlığınıza pek çok fayda getirir.

Kaynak: medicalnewstoday / thespruceeats